Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/241 E. 2020/1854 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/241 Esas
KARAR NO: 2020/1854
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2017
NUMARASI: 2017/182 Esas, 2017/763 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait iş yerinin davalı nezdinde 16/07/2014-16/07/2015 tarihleri arasında sigortalandığını, 12/01/2015 tarihinde iş yerinde hırsızlık olduğunu, ihbara rağmen teminat bedelinin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın rizikonun gerçekleşme tarihi olan 12/01/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin işyerinin, işyeri riziko sigortası ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, işyeri çalışanları …, … ve … tarafından emniyeti suistimal sonucu işlenen hırsızlık sebebi ile Bursa 9. ACM 2015/89 esas sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını ve …’nun mahkumiyetine, diğer çalışanların beraatine karar verildiğini, Sözkonusu poliçenin hırsızlık olayını kapsadığını, ancak emniyeti suistimal kapsamında işlenen suç nedeniyle oluşan zararı kapsamadığını, ayrıca dava konusu zarar belli olup belirsiz alacak davası açılamayacağını, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacı ile davalı … arasında Ticari Risk Sigorta Poliçesi olduğu bu sigortanın genel itibariyle yangın ve hırsızlık rizikolarını paket halinde teminat altına alan mal sigortası olduğu, 05/09/2006 tarihinde düzenlenen Hırsızlık Sigorta Poliçesi Genel Şartları konusu ve içeriğinin düzenlenmesinde sigortalı yerdeki hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün, kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek araç-gereçle veya çeviklik sayesinde girilerek yapılması hırsızlık yapılacak yere haksız yere anahtarla anahtar uydurularak şifre yardımıyla kilidi açmak suretiyle girilmesi veya sigortalı yere gizlice girip saklanmak suretiyle yapılması, öldürme, zor kullanma, tehdit gibi durumlarla meydana gelen maddi kayıp ve zararları teminat altına aldığı, bu kapsamda ek sözleşme ile teminat altına alınan hallerin ise dava konusu olayın sigortalının çalışanları tarafından gerçeleştirilmesi sebebiyle ek sözleşme 4.5 kapsamında incelenmesi gerektiği, buna göre sigortalının hizmetinde bulunan kimselerce yapılan hırsızlık ve tahribatın sigorta poliçesi kapsamında olmadığı gibi ek sözleşme teminatı kapsamında da olmadığı Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bu kapsamda verdiği kararların bulunduğu, buna göre dava konusu olayda davacının işyerinde gece nöbetinde bulunan çalışanları işyerindeki bir takım gıda maddelerini sigortalının rızası dışında ve birkaç kez güveni kötüye kullanarak çalmak suretiyle aldıkları ve sattıkları sabit olup, bu hususun gerek kendi beyanları gerekse ceza dosyasındaki gerekçeli karar ile tespit edildiği, ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmesine yer olmadığı, sigortalının hizmetinde bulunan kişilerce gerçekleştirilen hırsızlık olayının taraflar arasındaki poliçe kapsamında ve ek sözleşme teminat kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sigorta poliçesinin yangın ve hırsızlık rizikolarını paket halinde teminat altına aldığını, 12/01/2015 tarihinde …, …, …’nın isimlerinin karıştığı hırsızlık olayı meydana geldiğini, şahıslar hakkında kamu davası açıldığını, sanık …’nun mahkum olduğunu, davalının ihtara rağmen teminat bedelini ödemediğini, 6102 Sayılı TTK’nun 1409/1 maddesi uyarınca davalının hasardan sorumlu olduğunu, davanın kısmi dava olarak açıldığını, mahkemenin hatalı değerlendirme ile belirsiz alacak davası nitelendirmesi ile harcın tamamlatılması aksi halde usulden ret edilmesi gerekçesi harcı tamamlattığını, yargılama süresince verilen hatalı kararlarla birlikte müvekkilinin mağduriyetinin artmasına neden olunduğunu, dosya kapsamında 20/04/2017 tarihli, 08/06/2017 tarihli olmak üzere iki farklı bilirkişi raporu bulunduğunu, bilirkişi raporlarında ” Sigorta ekspertizin yapmış olduğu eksik sigorta hesabı ne amaçla yapılmıştır ve hangi sayısal verilerle bu sonuç ortaya çıkmıştır. Bu durumun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.” görüşünün ortak olduğunu, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, emniyeti suistimal iddiasının yerinde bulunmadığını, hırsızlığın açık olduğunu, hırsızlık suçunun faili olan …’nun, müvekkili şirkette sevkiyat görevlisi/şoför olarak çalıştığını, çaldığı malların, kendi sorumluluğunda olan kendisine zilyetliği verilen mallar olmadığını, çalınan malların müvekkili şirket tarafından soğuk hava deposunda muhafaza edildiğini, …’nun malları çalabilmek için mesai saatleri bitiminde depoya gittiğini, depo anahtarını bularak depoya girmek suretiyle malları çaldığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde davacının zararını 51.745,04 TL olarak belirttiğini, mahkemece 14/03/2017 tarihli ara kararıyla bu bedel üzerinden esik harcın yatırılmasını istediği, davacının süresi içerisinde 862,66 TL harç yatırdığını, vekalet ücretinin bu bedel üzerinden belirlenmesi gerekirken dava dilekçesindeki bedel üzerinden değerlendirildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davalı şirket lehine harca esas değer üzerinden 6.034,05 TL karşı vekâlet ücretine hükmedilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, “Ticari Risk Sigorta Poliçesi” kapsamında, İş yerindeki hırsızlık nedeniyle oluşan hasar bedelinin tahsili İstemine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen 16/07/2014-16/07/2015 tarihlerini kapsayan … nolu Ticari Risk Sigorta Poliçesi ile davalı, davacının” … Mahallesi … Bulvarı … Merkezi No:… D…. Yıldırım/Bursa adresinde bulunan iş yerini teminat altına almıştır. Sözleşme ilişkisi yanlar arasında çekişmesiz olup uyuşmazlık hasarın teminat altında olup olmadığı ve hasarın miktarı noktasında toplanmıştır. İş yerinde 26/01/2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili olarak davalının bir kısım çalışanları hakkında hırsızlık atılı suçlaması ile kamu davası açılmıtır. Bursa 9. ACM 2015/89 esas, 2015/559 karar sayılı kararı ile sanıklar … ve … hakkında beraat kararı verildiği, sanık … hakkında mahkumiyet kararı verildiği kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. 05/09/2006 da son hali düzenlenen Hırsızlık Sigorta Poliçesi Genel Şartları ile sigorta konusu şu şekilde tanımlanmıştır. 4.1. Sigortanın Konusu Bu sigorta ile poliçede belirlenen sigortalı yerde hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün, 1.1.Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek, 1.2.Araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya apışa suretiyle girilerek, 1.3. Kaybolan, çalınan veya haksız yere elde edilen asıl anahtarla veya anahtarlar uydurarak veva başka aletler veya şifre yardımıyla kilit açma suretiyle girilerek, 1.4.Sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak, 1.5.Öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, yapılması halinde sigortalı kıymetllerde doğrudan meydana gelen maddi kayıp ve zararlar, teminat altına alınmıştır. Teminat poliçede belirtilmek şartıyla yukarıda sıralanan riziko gruplarından sadece biri veya birkaçı için de verilebilir. Yine bu çizilen genel çerçeve haricinde Ek Sözleşme ile Teminat Kapsamına Dahil Edilebilecek Haller şunlardır: Aşağıdaki hallerden herhangi birinin varlığını fırsat bilerek yapılan hırsızlık, yağma ve suçlara teşebbüsten kaynaklanan zararlar sigorta teminatının dışında olup ancak ek sözleşme yapılarak teminat kapsamı içine alınabilirler: 4.1.Sigorta sözleşmesinde gösterilen yerlerin içinde aralıksız 30 günden fazla kimsenin bulunmaması, 4.2.Poliçede gösterilen yerlerde bulunan kıymetlerin, bu yerlerden taşınması ve bu yerlerin dışındaki adreslerde tutulması,4.3.Grev, lokavt, kargaşalık ve bunların gerektirdiği askeri ve inzibati hareketler, 4.4.Yangın, yıldırım, infilak, deprem, yanardağ püskürmesi, seylap, fırtına, yer kayması, kur ağırlığı. 4.5.Sigortalının hizmetinde bulunan kimselerce yapılan hırsızlık ve tahribat, 4.6.Kıyafet değiştirerek veya selahiyetli olmaksızın sıfat takınarak yapılan hırsızlıklar, 4.7.3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda belirtilen terör eylemleri ve bu eylemlerden doğan sabotaj ile bunları önlemek ve etkilerini azaltmak amacıyla yetkili organlar tarafından yapılan müdahaleler sonucunda meydana gelen zararlar Poliçe ile Teminat Dışında Kalan Haller ise A.5 bendinde gösterilmiştir. Aşağıdaki haller sigorta teminatının dışındadır: 5.1. Savaş, istila, düşman hareketleri, iç savaş, ihtilal, ayaklanma ve askeri hareketlerden yararlanılarak yapılan hırsızlık, yağma ve bu suçlara teşebbüsten kaynaklanan zararlar, 5.2. Herhangi bir nükleer yakıttan veya nükleer yakıtın yanması sonucu nükleer artıklardan veya bunlara atfedilen sebeplerden meydana gelen iyonlayıcı radyasyon veya radyo-aktif buluşma ya da bunların gerektirdiği askeri ve inzibati tedbirlerden yararlanılarak yapılan, hırsızlık, yağma ve tahribat (Bu bentte geçen yanma deyimi kendi kendini idame ettiren herhangi bir nükleer ayrışım olayını da kapsayacaktır). 5.3.Kamu otoritesi tarafından sigortalı şeyler üzerinde yapılacak tasarruflardan yararlanılarak yapılan hırsızlık, yağma veya bu suçlara teşebbüsten kaynaklanan zararlar, 5.4.Sigortalıyla birlikte yaşayan veya birlikte oturan kimseler tarafından yapılan hırsızlık vc tahribat. 5.5.Hırsızların neden olacağı yangın, infilak ve dahili su zararları, 5.6.Envanter açıkları. Somut uyuşmazlıkta, hırsızlığın davacının kendi çalışanı tarafından gerçekleştirildiği, “Sigortalının hizmetinde bulunan kimselerce yapılan hırsızlık ve tahribat” rizikosu ek sözleşme maddesi ile bu hırsızlığın teminat dışında bırakıldığı, hırsızlığın davacının çalışanları tarafından yapılmadığı konusunda davacı iddiasının bulunmadığı, dolayısı ile ceza mahkemesi dava dosyası sonucunun beklenmesine gerek olmadığı, davacının 51.745,04 TL üzerinden eksik harcı 27/03/2017 tarihinde tamamladığı, davanın reddi yönünde tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı yararına taktir edilen vekalet ücretinin tamamlanan harca esas değer üzerinden hesap edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden hesap edildiği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına yönelik aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunu HMK’nın 353/1b-1 maddesi uyarıncan REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunu KABULÜ İLE, HMK’nın 353/1b-2 maddesi uyarınca Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/182 Esas, 2017/763 Karar, 04/07/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 3-Davanın REDDİNE, 4-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile bakiye 25,20 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden taleple bağlı kalınarak hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap ve takdir olunan 6.034,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 7-Karar kesinleştiğinde HMK 333. maddesi kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine, İstinaf Giderleri Yönünden; 1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 115,00 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davalı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 117,10 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 115,00 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacının istinaf yargılama aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalının istinaf yargılaması aşamasında yapmış olduğu 117,10 TL istinaf harcı ile 27,40 TL posta giderinden oluşan toplam 144,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1b-1, 361/1 maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ilgili Yargıtay dairesi nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/10/2020