Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2372 E. 2021/320 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2372 Esas
KARAR NO: 2021/320
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 18/04/2018
NUMARASI: 2017/1089 Esas, 2018/423 Karar
DAVANIN KONUSU: Kura Çekiminin İptali
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu; müvekkilinin taşınmazının kentsel dönüşüme tabi olması sebebiyle dava dışı şirket ile anlaşma yapıldığını, yüklenici firmanın yeni dairelerin, dairenin yıkılmadan önceki konumlarına (cephelerine) ve yüksekliklerine göre verileceğinin taahhüt edildiğini, söz konusu taahhütlerinin yerine getirilmediğinden işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin isabet eden dairenin sözleşmede belirlenen daire olmadığını, kuranın usulüne uygun yapılmadığını, müvekkiline düşük değerli daire isabet ettiğini, şerefiye bedelinin de ödenmediğini, bu nedenlerle, davalı kooperatif tarafından ortaklarının dairelerinin belirlenmesi amacıyla 30/09/2017 tarihinde hukuka ve genel kurul kararlarına aykırı olarak yapılan kuranın genel kurul kararlarına uygun bir şekilde (davacının eski dairesi ile aynı konum ve yükseklikte dairelerin bulunduğu bir torbadan çekim yapacağı torbaların belirlenmesi) yapılmak üzere iptaline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı kooperatifin hukuki statü olarak konut yapı kooperatifi olduğunu; amacının ana sözleşmesinde belirtildiğini; davalı kooperatifin 2011 yılı olağanüstü genel kurul ve 2012 olağan genel kurul kararı ile riskli bina olan kooperatif binalarının yıkılarak yeniden yapılması kararı alındığını ve 2013 yılında kentsel dönüşüm kapsamında kat karşılığı yöntemi ile var olan konut inşaatlarının yıkılarak yeniden yapılması kararı alındığını; davacıya, kooperatif mevzuatı prosedürün gerektirdiği şerefiye raporu, kura yönetmeliği, genel kurul kararı ve noterce yapılan kura çekimi sonucu dairenin isabet ettiğini; davalı tarafından yapılan uygulamanın mevzuata, eşitlik kuralına, hak ve adalet ilkelerine uygun bulunduğunu; bu nedenlerle, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İlk derece mahkemesi kararı davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı kooperatifçe yapılan 30/09/2017 tarihli kuranın iptali ile ferdileşmenin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; davalı kooperatif tarafından ortaklara ait dairelerinin belirlenmesi için 30/09/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı kapsamında yapılan kuranın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili 10/02/2021 ve 16/02/2021 tarihli dilekçelerinde, ilk derece mahkemesi kararını istinaf ettiklerini ancak gördükleri lüzum üzerine istinaf başvurusundan feragat ettiklerini beyan etmiştir. HMK 307. maddesine göre, feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 311. maddesine göre feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmakta, 310. maddeye göre de, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmektedir. Öte yandan feragat davaya son veren taraf işlemidir. Karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. 6100. Sayılı HMK’nın 349. maddesinde, başvurma hakkından feragat düzenlenmiş, ikinci fıkranın son cümlesinde, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddedileceğine yer verilmiştir. Davacı vekilinin 02/10/2017 tarihli … yevmiye nolu Alanya … Noterliğinde düzenlenmiş olan vekaletnamesinin incelenmesinde, vekilin davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, dosya hakkında Dairemizce henüz karar verilmediği ve feragatın davacı tarafından yapıldığı, feragat dilekçesinin usule uygun olduğu görülmekle, davacının istinaf başvurusunun feragat nedeni ile reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı vekilinin İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1089 Esas, 2018/423 Karar, 18/04/2018 tarihli karara ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 349/2. fıkrası uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 134,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,20 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/03/2021