Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2331 E. 2019/1089 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2331 Esas
KARAR NO : 2019/1089
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2017
NUMARASI : 2014/1202 2017/360
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 03/07/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı kooperatif tarafından 22/06/2014 tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda yeterli çoğunluk sağlanmadan toplantı yapıldığını, bu nedenle genel kurulda alınan kararların yok yok hükmünde sayıldığını, Kooperatifler Kanunu 81/2 ve 3. maddeleri ile ana sözleşmenin 85/f maddelerine aykırı işlemler yapıldığını, yönetim kuruluna verilen satış yetkisinin geçersiz olduğunu, bu nedenle kanuna aykırı şekilde oluşturulan genel kurulda yeni yönetim ve denetim kurulu oluşturulamayacağını, 2011, 2012 ve 2013 yılları bilanço, gelir-gider tablolarının tartışılamayacağını ve oylamaya sunulamayacağını, bu aykırılıklar giderilmeden 2014 bütçesinin düzenlenemeyeceğini, kooperatife ait dairelerin satışından bahsedilirken hangi dairelerin satışa çıkartılacağının belirlenmediğini, üyelere tahsisli dairelerin satılamayacağını, belediyeye ait dairelerin satışının yapılmasının eşitlik ilkesini bozduğunu, Kooperatifler Kanunu 81. maddesine göre; amacına ulaşarak dağılma sürecine girmiş kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konut veya işyerinin çıkma veya çıkartılma sebebi ile geri alınamayacağını, güncelleme sonucu üye borçlandırılarak saptanan yüksek miktardaki paranın aidatmış gibi üyeden iki ihtarla istenmesinin ihraç sebebi sayılamayacağını belirterek, 22/06/2014 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararlar ile teşkil olunan organların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, Kocaeli 2. Ticaret Mahkemesinin 2011/2 esas sayılı iptal davasında verilen kararın bu dava ile ilgisi olmadığını ve kesinleşmediğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacıların davaya konu genel kurulda yazılı olarak sundukları itirazlarının oy birliği ile reddedildiğini, davacının genel kurulun tümünün iptalini talep ettiğini, ancak 2011/2 esas sayılı dosyada toplantı yeter sayısı ile ilgili olarak verilen ve nisbi etkisi olan mahkeme kararı dışında başka delil sunulmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ: Mahkemece davanın kabulüne ile; 22/06/2014 tarihinde yapılan genel kurulunda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf taleplerinde;Davacı tarafın 22/06/2014 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebi ile müvekkili aleyhine dava açtığını, ilk derece mahkemesinin genel kurul toplantısında toplantı nisabı sağlanmadığından yoklukla malul olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verdiğini, müvekkili aleyhine verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf taleplerinin kabulünü, gerekçeli kararın kaldırılmasını ve davanın reddine dair karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesi davacı vekiline 12/09/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 18/09/2018 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davalı Kooperatif Vekili’nin istinaf başvurusunun yersiz olduğunu, istinaf edilen kararın uygun ve yerinde olduğunu, hükme esas alınan Bilirkişi Raporunun da bu hususu tevsik ettiğini, söz konusu iptal kararlarının gerekçesinin ise, karar yeter sayısı sağlanmadan kararların alınmış olduğunu, bu anlamda yerel mahkemenin davanın kabûlü kararının doğru olduğunu, davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME Dava; Koopereatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.Dosya istinaf incelemesi aşamasında iken, davacı asil tarafından 19/06/2019 tarihli davadan feragata ilişkin dilekçe örneğinin dosyaya ibraz edildiği, dilekçe üzerinde davacının T.C kimlik numarası ile birlikte ad ve soyad ile imza örneğinin mevcut olduğunun görülmesi üzerine dosya öncelikli şekilde incelenmek için ele alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Feragat ve Kabulün Zamanı” başlıklı 310. Maddesi uyarınca:”Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmü gereğince yerel mahkeme hükmühenüz kesinleşmediğinden davacı asilin “Feragat Dilekçesi” doğrultusunda davalı taraftanda herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını görülmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 307. maddede davadan feragat düzenlenmiş ve feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. 311.maddede, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragat, yasal düzenlemenin üst başlığında ifade edildiği üzere, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olduğundan, davalı tarafın istinaf başvurusunun davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle ve yasal düzenlemeler kapsamında, davacı asilin davadan feragati nedeni ile davanın reddine, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, davalı tarafın istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur
.H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilini istinaf başvurusunun kabulüne, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1202 Esas 2017/360 K. 17/05/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,2a-Davadan feragat nedeniyle davanın REDDİNE,2b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın , davacı tarafça peşin olarak yatırılan 25,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 19,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,2c-Davalı vekili kendini avukat ile temsil ettirdiğinden AAÜT. tarifesi gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,2d-İlk derece mahkemesinin incelemesi sırasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,3-Davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf nedenlerinin davadan feragat nedeniyle incelenmesine YER OLMADIĞINA,4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken, 68,20 TL başvuru harcı İle, istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davalı tarafça yatırılan 134,00 TL harçtan, mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,6-İstinaf incelemesi sırasında davalı tarafından yapılan 134,00 TL harç ve 48,30 TL yargılama giderleri ile toplam 182,30 TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği nedeniyle vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,8-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 333. maddesi gereğince, hükmün kesinleşmesinden sonra, yatırılan avansın varsa kullanılmayan kısmının, kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra yatıran tarafa iadesine,6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 307 ve 361. Maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/07/2019