Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2227 E. 2021/1145 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2227 Esas
KARAR NO: 2021/1145
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2018
NUMARASI: 2017/550 Esas, 2018/369 Karar
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; üyesi bulunduğu ve uzun yıllar yöneticiliğini yaptığı davalı kooperatifin 14.05.2017 tarihli genel kurulunun 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, ana sözleşme ve iyi niyet esaslarına aykırı olarak yapıldığını, toplantı başlamadan önce hakaret ve tehdite maruz kaldığını, kooperatif avukatı …’in toplantıda sevk ve idareyi ele alarak sürekli kendisini ortaklara hedef gösterdiğini, tarafına iftiralar atıldığını, muhalif olduğu ve şerh yazdırmak istediği konuların divan heyeti tarafından anlaşılmadığından birçok konudaki şerhinin tutanaklara yazılmadığını, bir kısım şerhlerinin ise yarım ve yanlış yazıldığını, yönetim kurulunun hazırladığı gündem maddelerinin hiçbiri hakkında genel kurula bilgi verilmediğini, 4. gündem maddesinde yazılı konular hakkında hiçbir faaliyet raporu okunmadığını, zaten genel kurul evrakları arasında yönetim kurulu faaliyet raporu olmadığını, yönetim kurulunun konutsuz ortaklardan hiçbirine konut tahsisi yapmadığını, yönetim kurulunun hazırladığı çalışma raporunun yanıltıcı olduğunu, istifa eden ortakların istifasının hangi şartlarda kabul edildiğinin açıklanmadığını, 14.05.2017 tarihli toplantı sırasında Divan Heyeti tarafından iyi niyetle tutulan tutanağa şerhlerinin kalemle yazıldığını, ancak bu tutanağın divan heyetinden alınarak toplantı salonu bölmesi olan yönetim kurulu çalışma odasında kooperatifin avukat … tarafından tüm itirazlarına rağmen yeniden yazıldığını, dolayısıyla genel kurul iradesi yerine kooperatif avukatının iradesinin konulduğunu, Bakanlık temsilcisinin sık sık başka bir toplantıya yetişmesi gerektiğini söylemesi üzerine toplantı tutanağının tarafından okunmadan imzalandığını, yönetim kurulu raporu ve denetleme kurulu faaliyet raporunun genel kurul evrakı içinde bulunmadığını ve okunmadığını, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/437 Esas sayılı dosyasında kooperatif yönetim ve denetim kurulu üyeleriyle birlikte kooperatifin avukatı … aleyhine de dava açtığını, kooperatifin önceki avukatı ile kooperatif başkanı … arasındaki olaydan dolayı iddianame düzenlendiğini, denetim kurulu ve yönetim kurulunun yanıltıcı bilgi verdiklerini, her iki organın layıkıyla görevlerini yapmadıklarını, kooperatif organlarının dürüst davranmadıklarını, kooperatifin avukatının da çıkarları uğruna olayları çarpıtıp yönetim kurulunun ibra edilmesini sağlamak için her türlü hileye başvurduğunu, kooperatifi zarara uğrattıklarını, gecikme zamlarına ilişkin red oyu kullandığının doğru olduğunu, ancak bu konuda söz hakkı almadığını, 14.05.2017 tarihinde yapılan genel kurulda tanzim edilen toplantı tutanağının kooperatif bilgisayarında kooperatif avukatı tarafından taraflı olarak yazılmasının yasalara aykırı bir tutum olduğunu, bu hususun kooperatif bürosunda bulunan güvenlik kamerasından tespit edilebileceğini, genel kurulda alınan tüm kararların kooperatifi zarara uğrattığını, bir kısım ortaklardan para tahsil edilmemesinin eşitsizlik yarattığını, kooperatif giderlerinin doğru yapılmadığını, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesine açmış olduğu 15.03.2015 tarihli genel kurul iptali davasında mahkemece davanın reddine karar verildiğini, dosyanın Yargıtay’da olduğunu, yönetim kurulu başkanının maaşının her genel kurulda artırılmasının diğer yönetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu üyelerinin maaşlarının artırılmamasının adaletle bağdaşmadığını, kooperatifte üye sayısının cetvellere göre 182, yapılan tahakkuklara göre 160 olduğunu belirterek 14.05.2017 tarihli genel kurulda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemece hangi kararların hangi gerekçeyle iptalini istediği ve dayandığı delillerin hangi vakıaların ispatı için gösterildiğini açıklaması için verilen kesin süreye rağmen davacının ara karar gereği taleplerini somutlaştırmadığı gibi iyice karıştırdığını, iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istenmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının genel kurul toplantı tutanağını ve haziran cetvelini imzaladığı, bu nedenle toplantı tutanağının genel kurul iradesini yansıtmadığı, kooperatif avukatı tarafından yazıldığına ilişkin iddiasının yerinde görülmediği, bu husustaki tanık dinletme talebinin de HMK’nun 189. maddesi uyarınca caiz olmadığı, kaldı ki toplantı tutanağı ekinde ayrıntılı şekilde muhalefet şerhini içeren dilekçesinin de bulunduğu, alınan kararlardan davacının olumsuz oy kullanarak muhalif kaldığı kararların kanun, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı, toplantı ve karar nisaplarının sağlandığı, iptal sebebi olarak ileri sürülen hususların eski yönetim ve yeni yönetim arasındaki husumet ve çekişmeden kaynaklı olaylara dayandırıldığı, bunların iptal sebebi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı istinaf talebinde; genel kurulda bilanço ve gelir gider farklarını gösteren hesap tablolarının üyelere hiç gösterilmediği gibi genel kuruda gündemle hiç alakası olmayan evrakların genel kurula katılanlara dağıtıldığını, genel kurulu tertipleyen kooperatifin yönetim ve denetim kurulu üyelerinin genel kurul öncesinde çeşitli tarihlerde 8 ayrı yönetim kurulu kararı alarak genel kurula katılım sayısını nisabı aşağı çeken hayali üye istifaları kararlan aldıklarını ve genel kurula katılım sayısını kolaylaştırdıklarını, karşı tarafın elinde bulunan ve mahkeme tarafından mutlaka incelenmesi talep edilen belgelerin davalı tarafından ibraz edilmediğini, mahkemece getirtilmeden eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, genel kurulun sevk ve idaresinin kooperatif avukatı tarafından yapıldığını, genel kurul toplantı tutanağının da kooperatif avukatı tarafından tanzim edildiğini, toplantının 1163 sayılı kanunun hükümlerine aykırı yapıldığını, sadece bu genel kurulda değil 15.03.2015 tarihi itibari ile kooperatifin yönetim ve denetim organlarını peydahladıkları aralarında ölmüş üyelerin imzalarının da bulunduğu sahte imzalarla ele geçiren çete yönetiminin tüm icraatlarında kendisine ve hatta aile bireylerine iftira ederek yaptıktan tüm yolsuzlukları üyelerden gizlediklerini, genel kurulda toplantı tutanağında yazılı olduğu gibi herhangi bir faaliyet raporunun okunmadığını zaten okunacak herhangi bir faaliyet raporu olmadığını, genel kurul evrakı arasında da bulunmadığını, yönetim kurulu yıllık çalışma raporunda yasaya aykırılıklar bulunduğunu, doğru olmamakla birlikte sözü edilen genel kurula çağrılı olan ortak sayısının l82 olduğu, genel kurulu icra eden Yönetim Kurulu Başkanına sorulan kooperatife yapılan tahakkukların kaç ortağa pay edildiği sorusuna cevaben tahakkukların 160 ortağa pay edildiğini yönetim kurulu başkanın ifade ettiğini ve 4. gündem maddesinde yazılı olduğunu, bu tutumun ve icraatın, Kooperatifler Kanunu 23 maddesine aykırı olduğunu, bu konuda genel kurulda şerh talebinin dile getirildiğini ancak toplantı tutanağına yazılmadığını, yönetim kurulunun yaklaşık 22 ortaktan tahsilat yapmadığını beyan etmiş olmasına rağmen bunun nedenini genel kurula açıklamadığını, kooperatiften istifa eden 8 ortakla ilgili yönetim kurulunca genel kurula hiçbir açıklama yapılmadığını, 8 ortağın istifalarının şaibeli olduğunu, bu konuda mahkemeye yazılı beyanda bulunulmasına rağmen yerel mahkemenin toplantı nisabını yakından ilgilendiren konu hakkında hiçbir incelemede bulunmadığını, faaliyet raporu ve gelir gider farklarını gösterir hesap tablolarının kooperatif üyelerinden bir sır gibi saklanarak yapılan usulsüz harcama ve yolsuzlukların üstünün kapatılmak istendiğini, bu konuda inceleme yapılmadığını, bilirkişi raporuna karşı 18.04.2018 havale tarihli beyan dilekçesinden hiç söz edilmeden karar verildiğini, dava dilekçesindeki taleplerin karşılanmadığını, 15. sırada görüşülen gündem maddesinde kooperatifin 10. bloğunun yıkımı hakkında alınan kararın yerinde bir karar olduğu, yıkılması halinde kendisinin etkilenmeyeceğini iddia ettiğini, bunun doğru olmadığını, kooperatif ortaklarının hak ve vecibelerde eşit olduğunu, bu konuda mahkemeye sunulan delillerin incelenmediğini, mahkemenin vakıalar konusunda inceleme yapmadan karar verdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: HMK’nın 355 maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 14.05.2017 tarihli Genel Kurul Toplantı tutanağına göre; 1.madde de açılış ve saygı duruşu 2.nolu karar ile divan başkanlığının oluşturulması, 3.maddede toplantı gündemine madde ilavesine ilişkin teklif olmadığına ilişkin tespit 4.maddede yönetim kurulu faaliyet raporu, 2016 yılı bilançosu, gelir gider farklarının yönetim kurulu başkanı tarafından okunması, 5 nolu kararın yönetim kurulunun ibrası 6.maddede, denetleme kurulu faaliyet raporu 7 nolu kararın denetim kurulu üyelerinin ibrası 8.maddede davalı kooperatif avukatı tarafından genel kurula bilgi verilmesi 9 nolu kararın kooperatifin davacı olduğu Bakırköy 6.ATM’nin 2014/645 esas sayılı davasında kooperatife zarar verdikleri anlaşılan davalı tüm eski yönetici ve denetçiler aleyhine açılmış davanın takibi için denetleme kurulu üyelerine yetki verilmesi 10 nolu kararın kooperatifin davalı olduğu dava dosyalarından başlatılan icra takiplerine konu borçların ödenebilmesi için her ortaktan 1.500,00 TL para toplanmasına, bu meblağın üç eşit taksitte 15/07/2017-15/08/2017-15/09/2017 tarihlerinde 500,00 TL olarak toplanması, 11 nolu kararın 2017 yılı tahmini bütçesinin okunarak oylanması 12.maddede 2017 yılı üye aidatlarının daha önceki yıllarda olduğu gibi 100,00 TL üzerinden devamı, 13 nolu kararın belirlenen üye aidatları dışında kalan belediye ödentileri, vergi, diğer resmi harç ve borçların her üyenin payına düşen oranda sırası geldikçe toplanması ve bu alacakların takibi konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi, 14 nolu kararın üyelerin borçlarını zamanında ödememeleri halinde aylık %1,5, yıllık %18 oranında temerrüt faizi uygulanmasına ilişkin oylama 15.maddede kesinleşen mahkeme kararı uyarınca 10.blokun yıkılması halinde bu blokta oturan üyelerin evsiz kalacağı ve mağdur olacakları gözetilerek şimdilik yıkım kararının uygulanmamasına ilişkin karar 16 nolu kararın üye aidatları, belediye ödentileri, vergi, resim, harç ve borçlarını, gecikme faizlerini ödememekte direnen kooperatif üyeleri aleyhine yasal işlemlerin başlatılması ve üyelikten ihraç edilmeleri için yönetim kuruluna yetki verilmesi 17 nolu karar ile yönetim kurulu başkanının maaşının 1.400,00 TL olarak belirlenmesi 18 ve 19.maddelerde infaz edilebilecek herhangi bir kararın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kooperatifler Kanunu m.53 hükmü uyarınca, toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten pay sahipleri, genel kurul kararları aleyhine, kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede iptal davası açabilir. Eldeki davanın da bir aylık süresinde ve kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açıldığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık; genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olup olmadığı, kararların iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır. 28.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda; toplantıya toplam 182 üyeden 44 üyenin asaleten, 13 üyenin ise temsil edilmek suretiyle 57 üyenin katıldığı, toplantı ve karar nisaplarının yasaya uygun olarak sağlanmış olduğu, davacının genel kurul toplantısında bizzat hazır bulunarak 4,6,8,14,15.gündem maddeleriyle ilgili olarak söz aldığı, bütün kararların iki ret oyuna karşılık çoğunlukla verildiği, ret oyu verenlerden birisinin davacı olduğu, davacının muhalif oy kullandığını tutanağa yazdırdığı ve tutanağı bu sıfatla imzaladığı, davacı tarafından divan heyetine verilen 14/05/2017 tarihli dilekçelerin de tutanak ekleri arasında olduğu, alınan kararların esası yönünden bir aykırılık tespit edilemediği, yasa ve ana sözleşme hükümlerine uygun bulunan kararların iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiası yönünden iddianın somut delillerle ortaya konulması gerektiği, davacının genel kurul kararlarının iptali hususunda ileri sürdüğü tüm iddiaların kooperatifin eski yönetimiyle halen mevcut olan yönetim arasında sürtüşme ve şikayet konusu yapılan hususlara ilişkin olduğu, mevcut delil durumu itibariyle genel kurul toplantısında alınan kararların somut olarak dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta; genel kurul kararları ve iptal talepleri ile ilgili toplantıda da toplantı ve karar alma nisaplarının bulunduğu, genel kurul toplantısında alınan kararların usul ve yasaya uygun bulunduğu, butlanını veya iptallerini gerektirir herhangi bir kanuna, esas sözleşmeye ya da iyi niyet kurallarına aykırı bir yönün olmadığı, ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla davacının istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/10/2021