Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2184 E. 2020/1924 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2184 Esas
KARAR NO: 2020/1924
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2018
NUMARASI: 2012/564 Esas, 2018/710 Karar
DAVA:TAPU İPTALİ VE TESCİL
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 21.12.2012 tarihli dava dilekçesinde, Beylikdüzü İlçesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazın davalı belediye ( Gürpınar Belediyesi ) tarafından …ne tahsis edildiğini, birliğin ise bu arsayı birliğe üye olan S.S … Konut Yapı Kooperatifine tahsis ettiğini, kooperatifin bu arsa üzerinde, konut yapmak, kooperatife üye bulmak ve yapmak, kooperatife ve hissesine düşecek daireleri satmak üzere …Ltd.Şti ile kat karşılığı inşaat Sözleşmesi imzaladığını, şirketin sözleşme uyarınca inşaata başlayıp inşaatı bitirdiğini, kooperatife üye bularak kaydettiğini, aynı zamanda dairelerin kendi adına olanlarını asaleten, kooperatife ait olan daireleri de kooperatiften aldığı yetkiye istinaden sattığını, bu şekilde inşa edilen 928 adet bağımsız bölümün tamamının satıldığını, 928 daire sahibininde müvekkili gibi mağdur olup tapularını alamadığını, taşınmazların 3. kişilere satış ve devir edilmek suretiyle bir kaç kez el değiştirdiğini, müvekkilinin … Blok D…. nolu daireyi üyelik sözleşmesi ile aldığını, yönetim kurulunca üyeliğinin kabul edilerek kendisine tahsis belgesi verildiğini, daire bedelinin tamamını eksiksiz olarak ödediğini, belediye ve kooperatife borcu olmadığını, dairenin müvekkiline 2003 tarihinde teslim edildiğini ve bu tarihten beri dairesini fiilen kullandığını, dairenin fiilen müvekkiline teslim edildiğini, tapuda ferdileştirme işlemleri yapıldığını, bunların sonucunda, dairelerin tapuda devir ve tescil edilmek üzere iken satıcı …Ltd.Şti sahibi … aleyhine kara paranın aklanması suçlaması ile hakkında açılan davalar sonucunda Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tapu kaydına belediye adına kayıtlı olmasına rağmen İhtiyati tedbir konulduğu için tapu devrinin yapılamadığını, 10 yıldır müvekkilinin kullanmasına rağmen dairenin tapuda gerçekte malik olmayan davalı belediye adına kayıtlı olduğunu, belediyenin tüm daire sahiplerini malik olarak gördüğünü, iddia ederek, adi sözleşme, teslim ve fiili kullanıma uygun olarak, İstanbul İli, Beylikdüzü İlçesi … ada … parselde kayıtlı, … Blok D…. nolu dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 28.05.2013 havale tarihli dilekçe ile davaya yeni malik 3. kişi Pınarkule Konut Yapı Kooperatif Birliğinin dahil edilmesini ve dava dilekçesinde sehven 14 nolu daire yazıldığını, davanın 12 nolu daire yönünden devamına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili, 16.04.2014 tarihli dilekçede, tahsis belgesine göre 12 nolu meskenin tapu iptali ve tescili talepli dava açtıklarını, … Blok … nolu meskenin tapu kaydında … numarayı aldığının görüldüğünü, taşınmaz aynı olmakla birlikte tapuda … Blok Daire … olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Beylikdüzü Belediye Başkanlığı vekili, Beylikdüzü … … ada … parsel sayılı taşınmazdaki diğer bir kısım bağımsız bölümler için açılan davalarda İstanbul Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğini, kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu, taşınmazın aynına İlişkin davada Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesinin kesin yetkili ve görevli mahkeme olduğunu, iş bu davada belediyeye husumetin yöneltilemeyeceğini, dava tarihinde malikin belediye olmadığını, Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2009 tarihli, 2007/181 Esas, 2009/71 Karar sayılı karar ile 639 ada 2 parseldeki bağımsız bölümlerin davalı Gürpınar Belediyesi ( Beylikdüzü Belediyesi ) adına olan tapu kayıtlarının iptali ile S.S … adına tesciline karar verildiğini, kararın 02.07.2012 tarihinde kesinleştiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının dava ehliyeti olmadığını, kooperatif üyeliğini devralan davacının belediyeye karşı dava açamayacağını, kooperatif ve belediye meclisi arasında 03.05.1994 tarihli karara istinaden 03.12.1994 tarihinde protokol imzalandığını, 07.06.2005 tarihinde de ek protokol yapıldığını, idari işlemler iptal edilmeden dava açılamayacağını, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve aynı zamanda 2644 sayılı Kanunun 21. maddesi gereğince kooperatife yapılacak tahsislerin düzenlendiğini, 2 parsel taşınmazın bulunduğu alanda bir başka bağımsız bölümde hak iddiasında bulunan kişinin açtığı benzer davada davanın reddine karar verildiğini savunarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Tasfiye Halinde S.S Öz … Konut Yapı Kooperatifi vekili, davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, 14 nolu dairenin davacıya tahsisine dair bir kayıt bulunmadığını, … Blok … nolu dairenin … Sitesini inşa eden yüklenici şirkete sitenin inşaasına İlişkin kat karşılığı inşaat Sözleşmesi gereğince ( B.Çekmece Noterliği 31.03.1995 tarihli ) tahsisli olduğunu, … Blok … nolu dairenin ise …’a tahsisli olduğunu, tahsis edildiği iddia edilen ancak herhangi bir geçerliliği olmayan daire tahsis belgesi başlıklı belgede daire olarak … Blok … kat … nolu dairenin yazılı olduğunu, dava konusu daireler için davalıya yapılmış bir tahsis olmadığını, söz konusu dairelerin kendisine tahsisinin hukuken ve fiilen olanaksız olduğundan davacının talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı T.H S.S. … Konut Yapı Kooperatifler Birliği vekili, davacının taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle HMK 125. madde kapsamında davasını yeni malik sıfatıyla müvekkili birliğe yönelttiğini, buna bir diyeceklerinin olmadığını, dava dilekçesi ve belgelerden anlaşıldığı üzere davacının dava konusu taşınmazı 3. şahıs …Ltd.Ştinden satın aldığını, 2 parsel sayılı arsanın üzerine toplu konutlar yapılmak üzere bedeli mukabilinde müvekkili tarafından mülga Gürpınar Belediye Başkanlığı ‘ndan satın alındığını, birlik tarafından tahsisen S.S Öz …Konut Yapı Kooperatifine verildiğini, adı geçen kooperatifin ise bu arsa üzerine kat karşılığı inşaat yapılmak üzere …Ltd.Şti ile sözleşme yapıldığını, arsa üzerinde mevcut binaların sözü geçen şirket tarafından yapılıp tamamlanarak bu şirketin kendi payına düşen bağımsız bölümleri 3. kişilere sattığını, müvekkilinin, bu inşaatların yapılması ve bir, kısım bağımsız bölümlerin 3. şahıslara tahsis veya satış suretiyle devredilmesi iş ve işlemleri ile ilgili herhangi bir alakası olmadığını, davalı birliğin bölgede çok sayıda ortağı olduğunu bunların her birine aynı şartlarla arsa tahsisleri yapıldığını ve teslim edilmiş bulunduğunu, belediye başkanlığı ve müvekkili birlik arasında yapılan protokollerle bölgenin tüm alt yapı hizmetlerinin birlik tarafından gerçekleştirildiğini, ayrıca birliğin genel kurul kararları doğrultusunda birlik ortağı kooperatiflerden birlik giderlerini karşılamak üzere aidat toplandığını, birlik ortağı kooperatifin kendisine tahsis edilen arsa üzerine yapılacak binalarla ilgili olarak birliğe ödenmesi gereken alt yapı katılım payları ile bu kooperatifin yüklenicisi olan … Ltd.Şti tarafından ödenmesi hakkında yüklenici şirket ile sözleşme yapmış bulunduğunu, işin çok uzamış olması, mahkemece taşınmaz üzerine İhtiyati tedbir uygulanması, yüklenici firma ile bir takım anlaşmazlıkların ortaya çıkması sonucunda birliğin devreye girdiğini, sonuçta üyeler tarafından ödenmesi gereken alt yapı katılım payları, aidat giderleri, emlak vergi bedelleri ve tapu alım satım harçları dahil edilmek suretiyle yapılan hesaplamaya göre 11.082.454,00 TL paranın paylarına göre üyeler tarafından birlik banka hesabına yatırılması, üyeler ve kooperatif nam ve hesabına yapılacak ödemelerin bu hesaptan karşılanması ve artan para olursa bunun kooperatif hesabına aktarılmasına dair bir düzenleme yapıldığını, 04.04.2012 tarihli olağan genel kurulda gündeme alınıp bu düzenlemenin oybirliğiyle kabul edildiğini, 19.04.2012 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, genel kurul kararı uyarınca daireye isabet eden borcun 31.05.2013 tarihi itibariyle 15.014,40 TL olduğunu, davanın kabulü durumunda karara en yakın tarih itibariyle bu hesaplamanın yeniden yapılması gerektiğini, davacının dava konusu taşınmazı 3. şahıs …Ltd.Ştinden satın aldığını, bu kişiden dairenin tapusunu almaya hak kazanıp kazanmadığının müvekkili birliğin bilgisi ve ilgi alanı dışında olduğunu, her ne kadar birlik ortağı kooperatifin birlikten tapu almaya hak kazanamamış olsa dahi üyelerin birliğe kendi paylarına düşen ödemeleri yapmaları durumunda, ödeme yapan kişilere tapu devir işlemlerinin öncelikle kooperatife yapılacağını, üyelerin tapularının kooperatif tarafından kendilerine devredileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dahili davalı … vekili, davacı tarafın HMK ‘nın 125.maddesi gereğince dava konusu taşınmazın müvekkili adına tescilli olduğu bahisle müvekkilinin davaya dahil edildiğini, davacı iddialarının haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacı ile müvekkili arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını, davacının davalı kooperatif ile hukuki ilişkinin olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, usul ve yasaya uygun olarak kooperatife tüm para ödemelerini yaptığını ve böylece kooperatife karşı tüm yükümlülüklerine yerine getirdiğini, kooperatif tarafından kendisine daire tahsis belgesi verildiğini, tapusu da verilmek suretiyle ferdileşme işlemlerinin tamamlandığını, dava konusu dairenin davacının kendisine tahsisi ve tescilinin hukuken ve fiilen imkansız olduğunu, zararı varsa kooperatife karşı tazminat davası açması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI; Mahkemece, her ne kadar üyelik senedi üzerindeki imzalardan bir tanesi kooperatif yönetim kurulu üyelerine ait değil ise de davacının kooperatif genel kurullarına katılıp hazirun cetvellerinde imzasının bulunması ve dava konusu dairenin davacı tarafından kiraya verilmek suretiyle kullanılmakta olduğu gözönüne alındığında kooperatif üyesi olduğunun kabulü gerekli olduğu, ancak kooperatif üyesi davacının üyeliğe bağlı konutun adına tescilini isteyebilmesi için tüm ödemeleri yapmış olması ya da Kooperatifler Kanunun 23.maddesi gereğince benzer durumdaki diğer üyelere borçları bulunmasına rağmen tapusunun verilmiş olması gerektiği, kooperatife ait tüm belgeler getirtilerek inceletilmiş ise de dava tarihi itibariyle davacının tüm edimlerini yerine getirip getirmediği, eşit durumdaki üyeler üzerine tapuda taşınmaz kaydı yapılıp yapılmadığı konusunda bir sonuca ulaşılamamış ise de 23. madde kapsamında tescile hak kazandığının bir an için kabul edilse dahi davacının tapu maliki …’ın iyiniyetli olmadığını kanıtlaması gerektiği, bu hususta dosyaya bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu kez davalı kooperatif elinde davacı adına tescil edilebilecek başka bir dairenin varlığı halinde bu dairenin tescilinin gündeme gelebileceği, böyle bir dairenin olmadığı, davacının bedele İlişkin bir talebi olmadığı, talebi aşan bir karar verilemeyeceği, kaldı ki böyle bir araştırma yapılabilmesi için davacının kooperatife yönelik tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat etmesi gerekli olduğu, davacının davalı kooperatife yönelik tüm parasal edimlerini yerine getirdiğini ispat edemediği, yerine getirmiş olduğunun kabul edilmesi gerekse dahi …’ın TMK ‘nın 1023 ve 1024 maddeleri çerçevesinde iyiniyetli olduğu, iyiniyetin korunması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, kararın dosya içeriğine ve dosyadaki bilgi belgelere uygun olmadığını, bu durumun dosyanın gerçek şekilde anlayıp değerlendirilmediğini ortaya koyduğunu, dava tarihinde taşınmazın birlik adına kayıtlı olması dikkate alındığında İhtiyati tedbir taleplerinin kabul edilmiş olması halinde tapu iptal ve tescile karar verileceğini, davacının edimlerini yerine getirmediği iddiasının yanlış olduğunu, makbuz suretlerinin dosyaya, asıllarının kasaya alındığını, mahkemece talep edilen tüm evrak ve defterler kooperatif tarafından dosyaya sunulamadığını, defterlerin ibrazı halinde müvekkilinin tüm mali edimlerini yerine getirdiğinin 2 ispatı olduğunu, birincisinin, taşınmazı borç bitimi ile müvekkiline teslimi ve 15 seneyi aşan bir süre kullanmış olması, ikincisinin ise müvekkilinin kooperatifin genel kurul toplantılarına çağrılmasına ve hazirun cetvellerinde ismi geçmesine ve kooperatif üyeliği hakkında şüphe olmamasına rağmen, borcu olduğuna dair bir uyarı yazısı gönderilmemesi, ihtarname çekilmemesi, kanuni yollara başvurulmaması, alacak talebinin olmamasının müvekkilinin davacının davalı kooperatife karşı yükümlülüğü olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, taşınmazı 15 yıla yakın bir süre malik sıfatı ile kullandığını, davalı kooperatifin başka taşınmazı olup olmadığının araştırılmadığını, davalıların tamamının kötü niyetli olduğunu, kooperatif üye senedi, tahsis belgesi ve taahhüt belgeleri olduğunu, toplantılara çağrıldığının bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, malikin iyiniyetli olduğuna dair verilen kararın hatalı olduğunu, son malikin kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin taşınmazı malik sıfatıyla kullandığını bu taşınmazı satın aldığını iyiniyetli kazanımı olmadığını, kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermediğini ve … mağdurları vb gazete haber örneklerini ekleyerek, basında çıkan benzer haber ve yazılarla olayın malum ve maruf olduğunu, mahkemenin hataya düşerek karar verdiğini, davalı …’ın taşınmazın alımı aşamasında beklenen dikkat ve özeni göstermediğini, iyiniyetli üçüncü kişi olmadığını satış değerinin çok düşük tutulduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kooperatif üyesinin açmış olduğu tapu iptali ve tescili davasıdır. Dosya kapsamından, Gürpınar Belediye Başkanlığı tarafından, 29.11.1994 tarihli S.S.. Kule Konut Yapı Kooperatifine hitaben, arsa talebine konu parsellerin 2942 sayılı yasanın 30. maddesi gereğince T.C Maliye Bakanlığı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne devri istenerek belediye adına tapu intikallerinin yapıldığı, belediye meclisinin 07.10.1994 tarihli kararı ile kabul ettiği 1/1000 ölçekli imar planları tevhid ve ifrazı sonucu meydana gelen İmar adalarından belediye Meclisinin 08.05.1994 tarihli kararı ile verilen yetkiye istinaden, …-…-…-…-…-… ve … nolu İmar adalarındaki toplam 5160 konutluk arsanın konut başına 70.000.000 TL birim fiyat üzerinden toplam 361.200.000.000 TL bedelle ödeme ve satış şartlarının protokolle belirlenmek üzere birliğe tahsisinin uygun görüldüğünün belirtildiği, 03.12.1994 tarihinde, S.S .. Kule Konut Yapı Kooperatifler birliği ile Gürpınar Belediyesi arasında “ Protokol “ imzalandığı, protokulün, 13 maddeden oluştuğu, protokolün konusunun, toplam 5160 Konut arsasının Belediye tarafından Birliğe tahsisine dair olduğu, 1. maddede, 5160 konutluk arsanın birliğe toplam 361.200.000,000 TL bedelle satılacağı, 6. maddede, birliğin iş bu protokole istinaden kendisine tahsis edilen 5160 konutluk blokları dilediği gibi ortaklarına tahsis edebileceği, arazi üzerinde her türlü tasarrufta bulunabileceğine yer verildiği, Gürpınar Belediyesi ‘nin 08.05.2008 tarihli encümen kararı ile Kooperatifler birliğinin arsa tahsisinden dolayı borcu bulunmadığı, 03.12.1994 tarihli satış protokolünün 7,8,9 ve 10. maddelerinde belirtilen … adadaki konutların İnşaat ruhsatları ve kullanma izin belgelerinin alındığı, cadde ve sokakların doğalgaz, pis su, temiz su, elektrik ve benzeri alt yapı tesislerinin tamamlanmış olduğu, tapu devirlerinin S.S Pınarkule Konut Yapı Kooperatifi Birliğine devredilmesine oybirliğiyle karar verildiği, 28.12.2012 tarihli Beylikdüzü Belediye Başkanlığı Emlak ve İstimlak Müdürlüğü tarafından Beylikdüzü Tapu Müdürlüğü’ne, Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.02.2009 tarih ve 2007/181 Esas, 2009/71 Karar sayılı kesinleşmiş kararı belirtilerek, … ada … parsel sayılı taşınmazın üstündeki 923 adet bağımsız bölümlerden kesinleşmiş mahkeme kararında hüküm altına alınan(96 adet) … Bloktaki bağımsız bölümlerin tamamının vb toplam 382 adet bağımsız bölümün belediye adına olan tapularının T.H.S.S Pınarkule Konut Yapı Kooperatifler Birliği adına mahkeme kararı ve Meclis kararı gereğince devir ve tescil işlemlerinin yapılmasının talep edildiği, … ada … parsel üzerinde mevcut … /…/-Bağımsız Bölüm No … mesken nitelikteki taşınmazın tapuda, Gürpınar Belediyesi adına kayıtlı iken 31.12.2012 tarihinde mahkeme kararı ile S.S .. Konut Yapı Kooperatifler Birliği adına tescil edildiği, 02.10.2013 tarihinde satışla Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu ..Konut Yapı Kooperatifi adına ferdileşme ile tescil edildiği, aynı tarihli olarak davalı … adına tapudan satış ile tescil edildiği, davacı adına davalı .. Konut Yapı Kooperatifi tarafından … Blok … Kat ve … nolu dairenin 01.05.2003 tarihinde tahsis edildiğine dair maktu belge düzenlendiği, kooperatif kaşesi ve parafların olduğu, yine aynı kooperatif antedli kağıt üzerine düzenlenen “ Daire Tahsis Belgesi “ başlıklı belgenin aynı taşınmaz için düzenlendiği belgede 07.04.2002 tarihli genel kurulun yönetim kuruluna verdiği yetkiye dayanarak tahsis edildiğinin belirtildiği, davalı … adına kooperatife girdiği tarih, 25.09.2009, … … nolu daireye ait S.S Büyük … Konut Yapı Kooperatifi Ortaklık Senedi olduğu, dava dışı … tarafından, davalı kooperatif, birlik ve belediye aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/760 Esas, 2011/639 Karar sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/1106 Esas, 2013/3080 Karar ve 09.05.2013 tarihli ilamı ile onanmış olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında, davacının davalı kooperatif üyesi olduğu ve yukarıdaki bilgi ve belgelere karşı herhangi bir uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık, davacının kooperatif üyesi olmasına rağmen dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydına hak kazanıp kazanamadığı, tapu iptal ve tescil şartlarının oluşup oluşmadığı, davalıların iyiniyetli olup olmadığı ile mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığıdır. 29.02.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davalı .. ‘nin 16.06.2010 tarihli olağan genel kurul toplantısında tasfiye kararı alındığı, 06.01.2012 tarihli genel kurul toplantısında tasfiye tamamlanmış olduğundan kooperatifin feshi ile kaydının silinmesine karar verildiği, tasfiyenin kapandığına dair bir bilginin olmadığı, dava dilekçesine ekli .. antedli ve daire tahsis belgesi başlıklı tarihsiz belgede … Blok, … kat … kapı numaralı dairenin 07.04.2002 tarihli genel kurul kararı uyarınca … adına tahsis edilmiş olduğunun bildirildiği, belgenin ..kaşesi altında iki imza ile davacı adı yazılarak imza edildiği, davalı .. vekili tarafından verilen 13.06.2013 tarihli dilekçe ekinde ibraz edilen S.S Büyük … Konut Yapı Kooperatifi Ortaklık senedi fotokopisinden … Blok … numaralı dairenin 25.09.2009 tarihinde kooperatife giren … ‘ a tahsis edilmiş olduğunun bildirilmiş olduğu, kooperatif kaşesi ile imzalanmış olduğunun anlaşıldığı, … ada … parselde 26.005,30 metre kare yüzölçümlü arsa üzerinde on adet … apartman ve üç adet dükkan olarak kayıtlı taşınmazda bulunan … Blok, kat … bağımsız bölüm No … olan mesken niteliğindeki daire ile … Blok, kat … bağımsız bölüm no … olan mesken niteliğindeki dairenin 10.10.2008 tarihinde kat mülkiyeti olarak Gürpınar Belediyesi adına kayıtlı iken dava tarihinden sonra 31.12.2012 tarihinde mahkeme tarafından Pınarkule Konut Yapı Kooperatifi adına kaydedilmiş olduğu, aynı taşınmazın … Blok kat …, bağımsız bölüm no … olan dairenin aynı şekilde Pınarkule Konut Yapı adına tapuda kayıtlı iken 02.10.2013 tarihinde satış yolu ile Özgürtepe ‘ye ve aynı gün ferdileşme yolu ile davalı … adına tescil edilmiş olduğu, keşif tarihinde tapu iptali ve tescil istenen … Blok binanın fiili daire kapı numarası (…) ve bağımsız bölüm numarası (…) olan mesken olduğu, meskende keşif tarihinde …’ın ikamet etmekte olduğu, …’ün kiracısı olduğunu beyan ettiği, meskenin, net kullanım alanının 147,50 metre kare olduğu, dava tarihi itibariyle harca esas değerinin 275.000,00 TL olduğu, S.S .. Konut Yapı Kooperatifine ait 2010-2011-2012 defter vb yönetim kurulu başkanı tarafından sunulduğu, kooperatifin 2008 ve öncesine ait defterlerinin eski yönetim tarafından teslim edilmemiş olduğu, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunun söylendiği, kısmi teslim alındığı, kooperatif ortaklarının ödemelerine ilişkin kayıt ve belgelerin halen teslim edilmemiş olduğunun belirtildiği, defterlerin sahibi lehine delil vasfının bulunmadığı, 03.02.2012 tarihli Beyoğlu … Noterliği tarafından tasdik edilmiş üye kayıt defterinde davacı …’ün 47’ci sayfada adres olarak Stutgart Almanya adresi olarak kaydının yapılmış olduğu, noter tasdikli yönetim kurulu karar defterinin 33. sayfasında 30.07.2003 tarihli kararında, üyelik müracaatları ve işlemleri daha önce başlatılan listede bulunan kişilerin 31.08.2003 tarihli genel kurula çağrılmalarının mümkün olmadığının anlaşılması nedeniyle 01.09.2003 tarihi itibariyle kooperatif üyeliğine kabullerine oybirliği ile karar verildiği, imzalı kararın 14.sırasında davacı isminin olduğunun tespit edildiği, 25.06.2010 tarihli 2009 yılı genel kurulunun hazirun cetvelinde davacının 25. sırada, 04.06.2011 tarihli genel kurulun 47. sırasında yer aldığı, genel kurulda müteahhit … Limited Şirketinin 28.11.1998 tarihinde yükümlülüklerini yerine getirerek konut ve işyerleri ile siteyi teslim etmiş olması ve müteahhitin başka bir mükellefiyetinin kalmamış olması nedeniyle teslim tarihinden beri kooperatife ait sitede ikamet edildiği, mahkeme tarafından konulmuş olan tedbir nedeniyle ferdileşmeye geçilememiş olduğu, tedbirin kalkması ile ferdileşme işlemlerine başlandığı, bu çerçevede tahmini bütçenin açıklandığı ve ortaklara kendisine tahsis edilen bağımsız bölüme ait miktarı azami 30 ayda eşit taksitlerle ödemesi hesabıyla Kooperatifçe ödenmesi gereken meblağının, 15 ay üzerinden üst birliğe ödenecek miktarın 8.105.427,14 TL olduğu, dairelere göre her bir üyenin ödeyeceği miktarlara dair karar alındığı, 04.04.2012 tarihli genel kurulda davacının 46. sırada imzasız olarak yer aldığı, ödemelerle ilgili yeniden karar alındığı, tahmini rakamın metre kare için yeniden belirlendiği, genel kurul kararına göre net kullanım alanı 147,50 metre kare, brüt alanı da 154 metre kare olan meskende davacının 11.352 TL ödeyerek toplamda 154’er metre kare brüt sahalı 188 adet meskenin ödemesi gereken 2.134.244 TL ‘den davacı payına ödemesi gerekenin 11.352 TL olduğu görüşüne varıldığı, bağımsız bölüm başına düşen tutarların üst birlik olan T.H.S.S … tarafından tahsil edilerek üst birliğe ödeme yapılacağının belirtildiği, davacının dosyaya T.H.S.S .. Konut Yapı Kooperatif Birliğine herhangi bir ödeme yaptığına dair bir makbuz veya bir ödeme belgesini sunmadığının tespit edildiği, davalı S.S .. Tepe Konut Yapı Kooperatifinin 2010-2011-2012 yılları ticari defterlerinde herhangi bir işlem yapılmadığı ve tüm üyeler dahil borçlandırılmadığı, davacının borç veya alacaklı olduğunun tespit edilemediği, davacının kooperatif ortağı olduğunun genel kurul kararları ve hazirun cetvelleri kapsamında sabit olduğu, taşınmazın satış yolu ile 02.10.2013 tarihinde …‘ye ve aynı gün ferdileşme yolu ile davalı … adına tescil edildiği, kiraya verilmek suretiyle fiilen davacı tarafından kullanılmakta olduğu tespit edilen dairenin davalı kooperatif ortaklarından davalı … adına tahsis yolu ile tescil edildiğinin anlaşıldığı, davalı … yönünden hukuki durumun TMK ‘nın 1023 ve 1024 maddeler çerçevesinde mahkemece takdir edilmesi gerektiğinin ortada olduğu, daire mevcut olduğu takdirde bu daire yönünden tapu iptal ve tescil talebinde bulunması mümkün olduğu gibi bu nitelikte daire mevcut değil ise tazminat talebinde bulunmasınında mümkün olduğu belirtilmiştir. Tarafların rapora beyan ve itirazları 20.06.2016 tarihli ek raporda değerlendirilmiş ve davacı tarafından ibraz edilen tahsis belgesindeki imzaların o tarihteki kooperatif yetkililerine ait olup olmadığı hususunun tespitinin heyetlerinin görev ve ihtisas alanı dışında kaldığı, davacının davalı .. kooperatifinin ortağı durumunda olduğunun taraflar arasında ihtilaf konusu olmadığı, konut yapı kooperatiflerinin amacının kooperatif ortaklarını konut sahibi yapmak olup bunun mümkün olmaması halinde tazmin sorumluluğunun devreye gireceği, bu sebeple kök raporda tapu iptal ve tescil kararı verilmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varılması halinde davacının ortağı olduğu kooperatif adına kayıtlı ve aynı nitelikte daire yönünden tapu iptali ve tescil veya tazminat talebinde bulunmasının mümkün olduğu şeklinde genel kural ve uygulamaya atıfta bulunulmakla yetinildiği, böyle bir davanın söz konusu olması halinde gerek tescil gerekse tazmin talebi yönünden yapılan ödemelerin araştırılması ve kendilerine daire tahsis edilen kooperatif ortaklarının ödemeleri ile karşılaştırılarak değerlendirilmesi gerektiğinin kuşkusuz olduğu, kaldı ki somut dava için böyle bir araştırma yapılmasının dava ekonomisi yönünden gerekli olup olmadığının mahkemenin takdirinde olduğu, ileri sürülen itirazların bilirkişi raporunda varılan sonucu değiştirecek nitelikte görülmediği belirtilmiştir. 06.12.2016 tarihli ikinci ek bilirkişi raporunda, 18.10.2016 tarihli celsede, bilirkişi, raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, öncelikle hem davacının hem de dahili davalının kooperatif üyeliklerinin usulüne uygun olup olmadığı, diğer emsal üyelerle aynı şekilde aidat ödeyip ödemedikleri hususlarının araştırılıp her iki kişinin kooperatif üyeliklerinin durumu tespit edilerek öncelikle tarafların kooperatif üyeliği konusundaki gerekli tespitlerin yapılarak hangisinin daha önce üye olduğu, teslimin ne şekilde gerçekleştiği, ödenen aidat bedellerinin emsallerine uygun olup olmadığı hususunda ek rapor alınmasına karar verildiği, kök rapora karşı itirazların aynen ileri sürüldüğü, ancak bu itirazlarla ilgili bilirkişi heyetine görev verilmediği, heyet tarafından düzenlenen raporun, inceleme konusu yapılan belgelerle ve mevcut deliller ve beyanlar çerçevesinde denetime elverişli olmakla birlikte, mahkeme ara kararında belirtilen hususlar yönünden denetime elverişli bir raporun düzenlenmesinin ancak, davalı kooperatife ait 2001 yılından itibaren tüm ticari defterlerinin ibraz edilmesi, kendilerine davalı kooperatif tarafından daire tahsis edilen ortaklara ait isim listesinin ibrazı, daire tahsis edilen ortaklara ait tüm tapu kayıtlarının tahsis belgeleri ile birlikte celbi, 2001 yılından itibaren tüm kooperatif genel kurul toplantı tutanaklarına ait ticaret sicil gazeteleri, hazirun cetvelleri ile bilanço, gelir gider tabloları asıllarının celbi halinde mümkün olabileceği belirtilmiştir. 24.07.2017 tarihli üçüncü ek bilirkişi raporunda, önceki kök ve ek raporlar özetlenerek, ibraz edilen defterler ve mahkemenin talebi çerçevesinde gönderilen belgelerin inceleme konusu yapıldığı, davalı … tarafından ibraz edilen 2016 yılı yönetim kurulu karar defterinde, 2016 yılı yönetim kurulu karar defterinde, 2014 yılı yönetim kurulu karar defterinde taraflar arasındaki ihtilafla ilişkilendirilecek bir karar ve kayıt mevcut olmadığı, 2013 yılı yönetim kurulu karar defterinde 27.12.2013 tarihli 34 sayılı kararla sona eren defterde taraflar arasındaki ihtilafla ilişkilendirilebilecek 12.09.2013 tarihli 10 sayılı kararla 44 ortak arasında 172 ortak olarak …’ın kooperatif ortaklığına kabulüne karar verildiği, 23.09.2013 tarih ve 13 sayılı kararla arasında dava konusu … Blok … numaralı dairenin de bulunduğu bir kısım bağımsız bölümlerin tapularının .. ‘den alınmasına, 07.10.2013 tarihli 15 sayılı kararla 41 ortak arasında 172 ortak kayıt numaralı ve kendisine … Blok … numaralı daire tahsis edilen …’ın istifası nedeniyle ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiği belirtilerek genel kurul toplantı tutanaklarını değerlendirerek sonuç olarak, davacının 01.09.2003 tarihinden itibaren davalı … ortağı olduğu, davalı …’ın da 25.09.2009 tarihinde dava dışı S.S Büyük … Konut Yapı Kooperatifi ortaklığına girdikten sonra 12.09.2013 tarihinde davalı … ortaklığına kabul edildiği, davacı tarafından ibraz edilen davalı… tarafından itiraz edilen ve imza incelemesi talep edilen tahsis belgesinde, dava konusu dairenin davacıya tahsis edilmiş olduğunun belirtildiği, dava konusu dairenin 12.09.2013 tarihinde davalı …’a tahsis ve 02.10.2013 tarihinde tapuda tescil işlemi yapıldığı, gerek davacı gerekse de davalı … ‘ın kooperatif ortaklığında kabullerinde yasaya aykırı bir durum tespit edilmediği, aidat ödemelerine ilişkin hiçbir delil ibraz edilmediğinden davacı ve davalı …’ın emsal üyelerle aynı şekilde aidat ödeyip ödemedikleri hususunda bir beyanda bulunulmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.12.01.2018 tarihli “ Adli Tıp &Adli Bilimler Uzmanı Belge İnceleme Uzmanı İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü “ raporunda, davacının üyeliğine esas üyelik senedi ile daire tahsis belgesi üzerindeki imzaların davalı .. Konut Yapı Kooperatifinin belge tarihi itibariyle yetkililerine ait olup olmadığının tespitine dair inceleme konusu belgelerdeki imzalar ile …’in karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan önemli derecedeki benzerlikler nedeni ile Daire Tahsis Belgesi ve 02.08.2002 tarihli üyelik senedindeki imzalarım …’in eli ürünü olduğu, inceleme konusu belgelerdeki imzalar ile …’ın ve …’ın karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir ilişki saptanmaması nedeniyle Daire Tahsis Belgesi ve 02.08.2002 tarihli üyelik senedindeki imzaların karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla … ve …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Davacı vekili 18.10.2016 tarihli celsede zapta geçen beyanında, davalarının subuta erdiğini, rapor ile haklılıklarının ortaya çıktığını, yerin ilk etapta … numara olduğunu, ancak sonradan ferdileşme yapılırken taşınmazın tapusunun 32 nolu bağımsız olarak dahili davalı … adına çıktığını, kendilerinin kiraya verdikleri daire olduğunu, hala taşınmazda kendi kiracılarının oturduğunu, 14.02.2017 tarihli celsede ek raporun takdirinin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir.Davacı vekilinin zapta geçen beyanlarında aidat ödediklerine dair bir beyan veya iddiaya rastlanmamıştır. Bütün yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarını işyeri veya konut sahibi yapmaktır. Başka bir anlatımla Kişiler yapı kooperatifine kooperatifin türüne göre işyeri, yada konut edinmek amacıyla ortak olurlar. Bu nedenle ortaklık hakkı belirli bir süre sonra mülkiyet hakkını doğurmaktadır. Genel hükümlere göre taşınmazlarda mülkiyet resmî şekilde yapılacak bir işlemle sağlandığı halde, yapı kooperatiflerinde bu kural istisna teşkil etmektedir. Yani kişiler taşınmaz mal alımında işlemini tapudan veya noterden yaptırmak zorunda oldukları halde, yapı kooperatiflerinde resmî şekil şartı aranmamaktadır. Kooperatife ortak olmakla kooperatif bu ortağı KK’nun 2. maddesine göre kooperatifin kuruluş amacı olan taşınmazı anasözleşme hükümleri çerçevesinde vermeyi taahhüt etmektedir. Yapı kooperatiflerinde ortaklık ilişkisi belirli bir süreden sonra mülkiyet ilişkisini doğurmaktadır. Şöyle ki, kooperatifin kuruluşunda ortakların herne kadar bir taşınmaz edinme amacıyla ortak olması söz konusu ise de, bu taşınmazın tapuda ortak adına ferdileşmesine kadar geçen süreçte ortaklık hakkı aynı zamanda mülkiyet hakkını içermiş olmakla birlikte bu ortaklık herhangi bir taşınmazı ifade etmediğinden sadece ortaklık ilişkisi olarak işlem görmekte ve kayıtları kooperatifçe yürütülmektedir. Ancak, kooperatifin amacı olan konutların ferdileştirilmesinden sonra ortaklık hakkı ve mülkiyet hakkı birbirinden ayrılmaktadır. Kooperatifte ferdi ilişkiye geçilmiş ve ortaklarda tapunun verilmesini istemiş ise, borcun tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu amaçlarının gerçekleşmesi doğrultusunda kooperatif ana sözleşmesinin 21,23/6 ve 61. maddesi gereğince konutun veya işyerinin maliyet bedelini genel kurul kararları doğrultusunda ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Parasal yükümlülük, kooperatife karşı her türlü akçeli yükümlülüğü ifade etmektedir. Kooperatif tarafından yapılan konutların ortaklar adına tapuya tesciline karar verilebilmesi için, kooperatifte ferdileşmeye geçilmesi ve kooperatifin ferdileştirmeyi sağlamaması, ayrıca ortağın kooperatife bir borcunun bulunmaması gerekmektedir. Ferdileştirme, inşa edilen ev veya işyerinin, kooperatifi yapan veya yapmakta olan kurumdan, kooperatif üyeleri adına geçmesi yani tescil edilmesidir. İşlem kooperatif temsilcilerinin isteği ile tamamlanır. Somut olayda, taşınmazın bağımsız bölümlerinin davalı kooperatif ortağı adına tescil edildiği, ferdileştirildiği, davacı kooperatif üyesinin ise davalı Kooperatife herhangi bir aidat ödemesi yaptığını ispata dair dosyaya herhangi bir delil ibraz etmediği ayrıca davalı kooperatif ortağının ortaklığından önceki tarihi taşıyan üyelik senedi ve daire tahsis belgesi üzerindeki imzanın belge tarihi 02.08.2002 tarihi itibariyle kooperatif yetkililerine ait olmadığı ve bu halde dahi davalı ortağa karşı öncelik hakkının da kabul edilemeyeceği, aksinin iddia veya ispat edilmediği anlaşıldığından, mahkeme kararının sonuç olarak yerinde olduğu kanaatine varılarak davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/564 Esas, 2018/710 Karar ve 19.06.2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 134,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 98,10 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/10/2020