Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2152 E. 2018/2143 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2152 Esas
KARAR NO : 2018/2143
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/07/2018 (Tedbir & Ara Karar )
NUMARASI : 2018/708 E.
DAVA : İFLAS (İİK.nun 167)
TALEP : İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalılar aleyhine İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlattıklarını, ödeme emrine itiraz olmadığını, daha sonra İİK.nun 43.maddesine göre takip yolunu değiştirerek iflas ödeme emri gönderdiklerini, bu ödeme emrine de itiraz olmadığını, takibin bu şekilde kesinleştiğini belirterek davalıların iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra 05/07/2018 tarihli dilekçesiyle, İİK.nun 159.maddesi gereğince . …Ltd.Şti.adına kayıtlı, Yalova İli, … parsel sayılı gayrimenkullerin tapu kaydına, “üçüncü şahıslara devir ve satışının önlenmesi ve ayni veya şahsi hak niteliğinde yükümlülük yüklenmesinin engellenmesi” yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, HMK.nun 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … Taah.tur. Ltd. Şti Vekili İstinaf Taleplerinde;
1-Huzurdaki davanın İİK’nun 177.maddesine dayanan “doğrudan iflas davası” olmayıp, İİK’nun 171 ve devamı maddesine göre açılmış “kambiyo senetlerine mahsus iflas talepli icra takibine” dayanan iflas davası olduğunu, takibin ve dolayısıyla alacaklarının itirazsız kesinleştiğini, İİK.nun 159.maddesinin emredici nitelikte olduğunu, bu özel düzenlemenin dikkate alınmayıp HMK’nun 389.maddesindeki genel hükme göre ve özel yasa hükmüne aykırı değerlendirme yapılarak red kararı verilmesinin doğru olmadığını, (Prof. Dr. Baki KURU -İcra ve İflas Hukuku , Cilt: III , 3.Baskı , sayfa 2730 -2731).
2-Kaldı ki HMK’nun 389.maddesine göre değerlendirme yapılsa dahi, yerel mahkemenin “uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi” şeklindeki gerekçesinin yasaya aykırı olduğunu, alacaklarının varlığı ve haklılığının kesinleşmiş icra takip dosyasıyla ispatlandığını, diğer taraftan “uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği” kuralının da huzurdaki davada uygulama yeri olmadığını, tedbir talebine konu gayrimenkullerin mülkiyetinin müvekkillerine ait olduğu veya müvekkillerinin adlarına devri şeklinde bir taleplerinin bulunmadığını belirterek yasaya ve hukuka aykırı “ihtiyati tedbir talebinin reddine” ilişkin 20.07.2018 tarihli kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiş; İstinaf dilekçesi davalılst vekiline 15/08/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf dilekçesine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesi kararı davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, Kambiyo Senetlerine Özgü İflas Yoluyla Takipte, İİK.nun 167 ve devamı maddelerine dayalı iflas davasıdır.
Davanın 30/05/2018 tarihinde açıldığı, 19/06/2018 tarihinde ilanlara ve iflas avansının yatırılmasına karar verildiği, duruşmanın 24/10/2018 tarihine bırakıldığı, davacı vekili 05/07/2017 tarihinde uyuşmazlığa konu tedbir talebine ilişkin dilekçesini verdiği, bu tarih itibari ile henüz iflas avansının yatmadığı ayrıca ilanların da yapılmadığı anlaşılmaktadır.
İİK.nun 158 ve 160.maddeleri gereğince, iflas davalarına özgü ilanlar ve iflas avansının yatırılması dava şartı niteliğindedir. Davanın hemen başında, dava şartlarının yerine getirilip getirilmeyeceği belli olmadan tedbirler konusunda karar verilemez. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin red gerekçesi yanlış ise de sonucu itibariyle doğru olduğundan istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğundan HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/12/2018