Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2120 E. 2021/1150 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2120 Esas
KARAR NO: 2021/1150
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2018
NUMARASI: 2014/175 Esas, 2018/162 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen 11/03/2013 tarihli İş Güvenliği Uzmanlığı Sözleşmesi ve 01/11/2013 tarihli İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi Hizmet sözleşmesi gereği müvekkilinin davalıya hizmet verdiğini, yapılan hizmetler karşılığı davalıya 8 adet fatura düzenleyip gönderdiklerini, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğunu, faturaların vadelerinin geçmesine rağmen ödenmediğini, alacağını tahsil için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili süresinde davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında sunduğu dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında davacı tarafından bir kısım işler yapılmış ise de verilen hizmetlerin mevzuatın aradığı yasal zorunlulukları karşılamaktan uzak olduğunu, davacının sadece bir kısım evraklar düzenlediğini, ancak iş yeri ve çalışanların çalıştığı mekanı ve çalışma şartlarını dikkate almadığını, sözleşmede öngörülmesine rağmen yapılan çalışmaların onaylı deftere yazılmadığını, davacı tarafın sorumluluklarını tam yerine getirmeden fatura düzenlediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece; davacının tarafların fiili irade ve isteklerine göre sunmuş olduğu hizmet nedeniyle 8.773,24 TL alacaklı olduğu, davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının takibe itirazının 8.773,24 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin ve işlemiş faiz talebinin reddine, alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak; müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı atandığını, davalı işverenin ise saklama sorumluluğu olduğu onaylı defterini mahkemeye sunmadığını, kanunen oluşturması gereken İSG kurulunu oluşturmadığını, iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı hekimi için sözleşme gereği temin etmesi gereken odayı temin etmediğini, işçilerini eğitime getirmediğini, sözleşme gereği iki ay önceden yazılı bildirim ile sözleşmeyi feshetmesi gereken davalının sözleşme sonuna kadar müvekkiline ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ek raporda hizmetin talep edildiği ve imkan sağlandığı ölçüde sağlandığı belirtilmesine rağmen, mahkemece ek raporun hükme esas alınmadığını, davalı vekili vekillikten çekilmesine ve hüküm davalı asile tebliğ edilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, hizmet bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 11/03/2013 tarihli İş Güvenliği Uzmanlığı Sözleşmesi ve 01/11/2013 tarihli İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi Hizmet sözleşmesi düzenlendiği, davacının hizmet karşılığı düzenlediği 8 adet fatura bedelinden ödenmediğini ileri sürdüğü 14.526,04 TL asıl alacak ile 1.277,81 TL işlemiş faizinin tahsili için davalı aleyhine takip başlattığı, davalının takibe yasal süresinde itirazı üzerine, itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile takibin 8.773,24 TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin ve işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiş, davacı taraf karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya takibe dayanak fatura konusu hizmeti gereği gibi ifa edip etmediği, hizmetin eksik verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan mali müşavir ve iş sağlığı uzmanı bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu ve defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği, davacı kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla davacının 14.526,04 TL alacağının bulunduğu, davalı defterleri sunulmadığından incelenemediği, iş güvenliği uzmanının 24/07/2013 tarihinde görevinden çekildiği ve yerine başka birinin görevlendirildiğine dair dosyada bilgi bulunmadığı, işyeri hekiminin ise 26/10/2013 tarihinde görevinden çekildiği, 24/07/2013 tarihi itibarıyla yeni bir iş güvenliği uzmanı alınması söz konusu olmadığından bu tarihten itibaren hizmetin önemli bir kısmının verilmediği, bu nedenle 24/07/2013 dahil sonra kesilen faturaların hizmete dair olmadığı, bu nedenle davacının kalan faturalar yönünden 8.773,24 TL alacağının bulunduğu, davalının daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair ihtar olmadığından, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı ve takip tarihinden itibaren faiz istenebileceği belirtilmiştir. İşçi sağlığı uzmanından alınan ek raporda ise; davalının bir kısım yükümlülüklerini yerine getirmediği ve talep ettiği kadar hizmeti aldığı, bu nedenle sözleşmenin sonlandırılmadığı döneme ait olan hizmet bedelini ödemesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece asıl rapor hükme esas alınarak 24/07/2013 tarihinden sonra hizmet verilmediği gerekçesiyle son dört faturaya tekabül eden 5.750,10 TL alacağın davalı lehine borç doğurmadığı kabul edilmişse de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmektedir. Zira asıl raporda işyeri hekiminin 26/10/2013 tarihinde görevden çekildiği belirtildiğinden, işyeri hekiminin 24/07/2013 tarihinden sonra da davalı işyerinde görev yaptığı anlaşılmaktadır. Davacının alacaklı olmadığı belirtilen 24/07/2013 dahil bu tarihten sonraki faturalarda, işyeri hekimi hizmet bedeli de alacak kalemi içerisinde yer almaktadır. Bu durumda mahkemece yapılan ödemelerin mahsubundan sonra 24/07/2013, 26/08/2013 ve 25/09/2/13 tarihli faturalarda işyeri hekimi hizmet bedeline tekabül eden 2.164,68 TL alacağın ilavesi ile toplam 10.937,68 TL alacak yönünden takibin devamına, fazla talebin reddine, davalı takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Bunun yanında davalı vekilinin yargılama sırasında vekillikten istifa ettiği ve yargılamanın davalı asil huzurunda görülerek sonuçlandırıldığı görüldüğünden, reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/175 Esas, 2018/162 Karar, 14/02/2018 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2a-Davanın kısmen kabul kısmen reddine, 2b-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 10.937,68 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 10.937,68 TL alacak yönünden devamına, Davacının fazlaya ilişkin talebi ile işlemiş faiz talebinin reddine, 2c-Davalının asıl alacağın (10.937,68 TL) % 20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine, 2d- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 747,15 TL harcın peşin yatırılan 190,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 556,25 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 2e-Davacı tarafından karşılanan 25,20 TL başvurma harcı ve 190,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2f-Davacı tarafından karşılanan tebligat gideri 140,00 TL, bilirkişi ücrati 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.140,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 786,60 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 2g-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf Giderleri Yönünden 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Davacı tarafından peşin yatırılan 134,00 TL istinaf harçları ile 59,35 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.14/10/2021