Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2103 E. 2018/2150 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2103 Esas
KARAR NO : 2018/2150
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2018
NUMARASI : 2018/633 E.
DAVA : TAPU İPTALİ VE TESCİL (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından davalı kooperatifin müvekkiline tahsis edilen dava konusu bağımsız bölümün ihale ile 3.kişiye satılması nedeniyle mağdur olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın davalı kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, derdest davada taşınmazın üçüncü kişilere satışının durdurulması yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinde bulunmuş, tedbir talebinin mahkemece reddi üzerine davacı vekili bu red ara kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur.
Anayasa’nın 141/3. maddesi ”Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmünü içermektedir. HMK’nun 297/c, 27/c maddelerinde ise mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür.
İlk derece mahkemesince 07/06/2018 tarihli tensibin 9.nolu ara kararında, taşınmazlar dava konusu olmadığından İhtiyati tedbir talebinin reddine denilmekle yetinildiği, kısa kararda mahkeme gerekçesi basitçe yazılmış ise de gerekçeli kararın yazılmadığı anlaşılmaktadır. Duruşmada verilen kısa karar ile yetinerek gerekçeli ayrı bir karar yazılmaması usuli bir eksiklik niteliğindedir. Dolayısıyla ortada denetime elverişli, üzerinde tartışılacak bir karar da bulunmamaktadır.
Diğer yandan mahkeme ara kararları tek başına istinaf edilemez (Hukuk Mahkemeleri İstinaf El Kitabı, TC.Adalet Bakanlığı, Şubat-2017/ANKARA, sh38). Açıklanan nedenlerle, ara kararda gerekçe bulunsa dahi ayrıca gerekçeli karar yazılmamış olmasının usuli bir eksiklik olduğu ve bu eksikliğin dairemizce giderilmesi mümkün olmadığından dosyanın gereği için mahkemesine geri çevrilmesine, 6100 sayılı HMK.nun 391.maddesine uygun olarak gerekçeli bir karar yazıldıktan sonra dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesine, HMK 353/1.a.6.maddesi gereğince karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Yukarıda açıklanan eksikliklerin ikmali amacıyla Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Gerekçeli karar yazıldıktan sonra kararın taraflara tebliğine
3-Eksiklikleri ikmal edildikten sonra dosyanın istinaf incelemesi için tekrar dairemize GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi.06/12/2018