Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2071 E. 2018/1650 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2071 Esas
KARAR NO : 2018/1650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2018
NUMARASI : 2017/456 Esas, 2018/68 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından 07.08.2014 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili banka ile müflis şirket arasında İmzalanan kredi sözleşmesi gereğince taraflar arasında kredi ilişkisinin kurulduğunu, müflisin bankaya olan borçlarını ödememesi nedeniyle hesabının kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen borçlarını ödemeyen müflis ve kefilleri hakkında Denizli … İcra Müdürlüğünün…. esas ve… esas sayılı dosyalarında icra takibi başlatıldığını, 2013/2936 esas sayılı dosyada 22.01.2014 tarihinde, 3.629.560,39 TL ve 2013/3604 esas sayılı dosyada ise 22.01.2014 tarihi itibariyle 1.684.709,95 TL olmak üzere toplam 5.314.270,34 TL borcu kaldığını, itiraz üzerine 2013/2936 esas sayılı dosyada başlatılan takibin durduğunu, Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/735 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının derdest olduğunu, Denizli … icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan takibin ise iflas kararından önce kesinleştiğini, müvekkilinin müflis şirketten alacaklı olduğunu, iflas Müdürlüğü’nün 2014/1 iflas sayılı dosyasından sıra cetveli ilanı başlıklı yazının kendilerine 31.07.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, alacaklarının reddedildiğini belirterek ret kararının iptali ile iflas masasına alacak kaydı yapılıp ,sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili,İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/265 esas sayılı dosyasında 22.01.2014 tarihinde iflasına karar verilen müflis şirket hakkındaki İflas tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, alacaklı davacının iflas masasına kayıt başvurusunda dilekçe ve vekaletname sunup alacağa dayanak belge eklenmediğini, belge ibraz edilmeden alacağın varlığı konusunda bir karar verilmesi mümkün olmadığından haklı olarak reddedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi 2014/270 Esas, 2016/781 Karar ve 29.09.2016 tarihli kararı ile:
“…,tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, davacı bankanın dava dışı . …A.Ş ile ….A.Ş ile akdettiği GKS’lere davalı müflis şirketin müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ,İflas tarihi itibarı ile davacı bankanın 1.903.347,33 TL nakdi,2.137.000 TL gayri nakdi alacağının bulunduğu ,davacının 5.314.270,34 TL alacağının kaydının yapılmasını İflas müdürlüğünden talep ettiği ,İflas Müdürlüğünce kayıtlı alacakla ilgili herhangi bir belge ibraz edilmemesi nedeniyle alacağın reddedildiği, İİK 235. maddesi uyarınca red kararının tebliğ edildiği 31.07.2014 tarihinden itibaren 15 günlük sürede kayıt kabul davasının açıldığı hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığı gerekçesi ile,davanın kısmen kabulüne,1.903.347,33 TLnin müflis şirketin İflas masasına kayıt ve kabulüne, 2.137.000 TL lik gayri nakit alacağın taliki şarta bağlı olarak müflis şirketin masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin İstemin reddine “ dair karar verilmiştir.
Söz konusu karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Dairemizin 2017/533 Esas, 2017/521 Karar ve 27.04.2017 tarihli kararı ile;
“….Dava, İİK 235. maddede düzenlenen sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır.
İİK 235. maddede,sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları düzenlenmiştir.Yasal düzenlemede ki süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen gözetilmesi gerekir.İstanbul … İflas Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyada, İflas Müdürlüğü 11.11.2014 tarihli cevabı yazıda, İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/265 esas sayılı dosyasında 22.01.2014 tarihinde iflasına karar verilen müflis …Ticaret Ltd.Şti ile ilgili sıra cetvelinin 19.07.2014 tarihinde ilan edildiği, davacı bankanın 5.314.274,34 TL lik alacak kaydı yaptırdığı, red kararının 31.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği alacaklı tarafından masraf yatırılmadığı belirtilmiştir. Masraf yatırılmamış olması nedeni ile dava açma süresinin ilan tarihinden itibaren hesaplanması gerekecektir. Dava açma süresi İİK 166. madde gereğince gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İİK 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde dava açmaları gerekir. Aynı yasanın 234/1. Maddesinde ise sıra cetvelinin İİK 166/2. maddeye göre ilan edileceği belirtilmiştir. İflas idaresinin 11.11.2014 tarihli cevabında sıra cetvelinin 19.07.2014 tarihli Yurt Gazetesinde ilan edildiği bildirilmiştir. Ancak sıra cetvelinin İİK 166/2. maddesi uyarınca ayrıca Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi gerekir. Mahkemece, anılan gazetede ilan yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, kayıt kabul davası açma süresi kararın davacıya tebliğ edildiği 31.07.2014 tarihinden itibaren hesaplanarak yasal süre içerisinde açıldığı kabul edilmiştir. Ancak İflas idaresinin 11.11.2014 tarihli cevabı yazısında alacaklı tarafından masraf yatırılmadığı belirtilmişken bu hususun değerlendirilmemiş olması doğru değildir. Çünkü İİK 223/3 maddesi uyarınca İflas idaresinin işlemlerinin tebliğ için avans yatırılmış ise ,sıra cetveline itiraz davası açma süresi ilandan değil ,tebliğden başlar. İİK 223 maddesinin 3. fıkrasına göre yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendisine tebliğini istememiş olan alacaklara da alacaklarının tamamen veya kısmen reddedildiği yazılı olarak bildirilir (m.234/2). Ancak bu halde de ,sıra cetveline itiraz davası açma süresi , bu yazılı bildirim tarihinden itibaren değil ,sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlar. Çünkü ,m.235/1. maddede sadece 223/3 hükmü saklı tutulmuştur. 243/2 hükmü saklı tutulmamıştır. İflas idaresinin kararlarına karşı kanun yollarına başvurma süresinin tebliğ ile işlemeye başlayacağına ilişkin m.223/3 hükmü ,sadece yazı ve tebliğ giderlerini avans vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendilerine tebliğini istemiş olan alacaklılar içindir.(Prof.Dr.Baki Kuru,İcra ve İflas Hukuku , 1997 ,cilt :4,sayfa 3241,)
Mahkemece, İflas idaresinden gelen cevabı yazıda, alacaklı tarafından masraf yatırılmadığının bildirilmiş olması nedeniyle öncelikle sıra cetvelinin Ticaret Sicil Gazetedeki ilanının sorularak, yasal düzenlemeler kapsamında davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının tespiti halinde işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken, delillerin eksik toplanarak ayrıca yasanın hatalı yorumu sonucunda hak düşürücü süre ile ilgili verilen kararın mevcut delillere göre yerinde olmadığı, öncelikle hak düşürücü süre ile ilgili bir karar verilmesi gerekeceğinden ve bu şekilde bir karara ilişkin denetim yapılması mümkün olmayacağından tarafların istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ….” karar verilmiştir .
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 2.KARARI :
Mahkemece, İstanbul 14 ATM’nin 2013/265 Esas sayılı dosyasında, 22.01.2014 tarihinde iflasına karar verilen müflis şirket ile ilgili sıra cetvelinin 19.07.2014 tarihinde Yurt gazetesinde, İİK 166/2 maddesi uyarınca 22.07.2014 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, davacı tarafından İİK 223/3 maddesi uyarınca İflas idaresi işlemlerinin tebliği için masraf yatırılmamış olduğundan dava açma süresinin sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlayacağından Ticaret Sicil Gazetesindeki sıra cetvelinin ilan tarihi olan 22.07.2014 tarihinden itibaren 15 günlük dava açma süresinin 06.08.2014 tarihinde dolduğu, davacının davasını 15 günlük süre geçtikten sonra 07.08.2014 tarihinde açmış olduğu anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karar , yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, mahkeme kararını kabul etmediklerini, eksik inceleme ile karar verildiğini, dosyanın birleştirilmesi taleplerinin gerekçe belirtilmeden reddedildiğini, İflas dosyasındaki ilanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilanın gerekli şekil şartlarını taşımadığı gibi içerik olarak yetersiz ve geçersiz ilan olduğunu, bu nedenle dava sürelerinin taraflarına yapılan tebligatla başladığını, ilanda , alacakların reddedilip reddedilmediğinin anlaşılamadığını, taraflarına gönderilen tebligatta ise sıra cetveli ile alacaklarının reddedildiğinin açıkça yazılı olduğunu , ilanla ilan içeriğinin öğrenilemediğini, 2. İlana ait gazete örneklerinin istenilmediğini, ilanın icra iflas kanununu yönetmeliğine aykırı olduğunu, alacak kayıt taleplerinin Denizli Nöbetçi icra dairesi aracılığıyla gönderilip posta pulu verildiğini, tebligat yapıldığına göre sürenin tebligatla başlayacağını , İflas davasında tüm masrafların İflas avansından karşılanması gerektiğini, davanın süresinde açılmadığı kabul edilse dahi İflasın kapanmasına kadar alacak kaydı yaptırma imkanı bulunduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, İİK’ nun 235. maddesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul ) davasıdır.
Dairemizin yukarıda yer verilen ilk kararında ifade edildiği üzere, yasada düzenlenen 15 günlük süre hak düşürücü süredir. Söz konusu sürenin hangi tarihten ve hangi şartlarla başlayacağı da ayrıntılı olarak açıklanmıştır.Somut olayda, davacı tarafın da aksini iddia etmediği üzere, dava tarihi her iki ilan tarihinden 15 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra açılmıştır. Sıra cetveli, 19.07.2014 tarihli Yurt Gazetesinde ve ayrıca 22.07.2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ayrı ayrı ilan edilmiştir. Davacı tarafça gerekli masrafların verilmediği de İflas Müdürlüğünün cevabı yazısında bildirilmiştir. Davacı davasını 07.08.2014 tarihinde, yani son ilan tarihi olan 22.07.2014 tarihinden itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açmamıştır. Davacı tarafça, sürenin tebliğ tarihinden itibaren başlaması gerektiği iddia edilmişse de yasal düzenlemenin aksine karar verilemeyeceğinden bu talebi yerinde görülmemiştir. Diğer yandan davacı vekili tarafından İflas Müdürlüğünün yapmış olduğu ilanların yasa ve yönetmeliğe aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Ancak bu iddialar dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında değil istinaf dilekçesinde ileri sürülmüştür. Bir an için ilanların usul ve yasaya uygun olmadığı kabul edilse dahi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 357/1. fıkrasında, bölge adliye mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği düzenlenmiştir.Düzenleme emredici niteliktedir.
Açıklanan tüm nedenler ve özellikle İİK 235. maddedeki düzenlenme kapsamında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, ileri sürülen istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, mahkemece, Dairemizin kararından sonra yapılan inceleme neticesinde ,davanın hak düşürücü süre nedeni ile ret kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/456 Esas, 2018/68 Karar ve 25.01.2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince REDDİNE,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 19,30 TL başvuru harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, yeteri kadar istinaf kanun yolu başvuru harcı alındığından yeniden buna dair harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına ,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK ‘nun 164. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25