Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2001 Esas
KARAR NO : 2018/1586
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2018
NUMARASI : 2015/1294 Esas, 2018/214 Karar
DAVANIN KONUSU : Sıra Cetveline İtiraz
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili 09.12.2015 tarihli dava dilekçesinde, Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında yapılan 23.04.2014 tarihli derece kararı ve sıra cetveline karşı. Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/398 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını görevsizlik kararı üzerine Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1265 Esas numarası İle devam ettiğini, dava konusu edilen derece ve sıra cetvelinin Kocaeli İcra Hakimliğinin 2015/276 Esas sayılı dosyasından verilen karar üzerine iptal edilmesi ile bu kez ilk haciz konulan Kocaeli … İcra Müdürlüğünün…takip sayılı dosyasından 23.11.2015 tarihinde yeniden derece kararı ve sıra cetveli düzenlendiğini sıra cetvelinde pay ayrılan alacaklıların gerçekte bir alacağının olmadığını , alacak iddiasının müvekkilinin alacağını ortadan kaldırma amacıyla yaratılmış muvazaalı bir alacak olduğunu , davalı bankanın iki yıllık satış süresi içinde satış istemediği için haczi düşmüş olmasına rağmen 1. sırada pay ayrıldığını, ayrıca davalı banka alacağının müvekkili alacağını ortadan kaldırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğini, yine diğer davalı .. tarafından icra takibine konu edilen senedin davalı ile borçlu arasında müvekkilinin alacağını ortadan kaldırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğini iddia ederek, sıra cetvelininin 1. sıra alacak kaydının ve 2. sıra alacak kaydının iptali ile davacının başlatmış olduğu icra takip dosyalarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı … vekili, dava ve itirazların haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, muvazaa iddiasının soyut bir iddia olduğunu , takip konusu senedin kambiyo senedi olduğunu savunarak haksız İtirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. Bankası A.Ş vekili , davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre , davalı alacaklarının muvazaalı olduğu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ;
Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, iddialar tekrar edildikten sonra, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıya ait olduğunu, Yargıtay tarafından muvazaalı işlemleri ortadan kaldırmak için, hukuki işlemin varlığının irdelenmesi gerektiğini , kararın hatalı olduğunu belirterek kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;
Dava, İİK 142. maddede düzenlenen cetvele itiraz davasıdır.
Davanın niteliği itibarı ile öncelikle mahkemenin görevi ile ilgili dava şartının irdelenmesi uygun görülmüştür.
İİK 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek sureti ile cetvel mündericatına itiraz edilebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine arzolunacağına yer verilmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK ‘nın 235/1.maddesinde ki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları gibi ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekecektir. (Emsal, Yargıtay 23.HD’nin 2014/4622 Esas, 2015/3802 Karar,15.05.2015 tarihli, 04.06.2013 tarih,3440 Esas, 3763 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere).
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, uyuşmazlık davalılara ait alacağın gerçek bir alacak olup olmadığı ve yasal sürede satış istenip istenmediği konusundan kaynaklanmaktadır. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme , alacağın sıra cetveline göre düşen hissesinin miktarına bakılmaksızın HMK 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.Bu durumda , mahkemece , davanın ticari nitelikte bulunmadığı, dava tarihi itibarıyla Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek , 6100 sayılı HMK 114. maddede sayılan mahkemenin görevli olması ile ilişkili dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usülden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır.
6100 sayılı HMK ‘nun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu düzenlenmiş, aynı yasanın 114. maddesinde ise, mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır.115. maddede , dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece re’sen araştırılacağına yer verilmiştir .Açıklanan tüm yasal nedenler ve özellikle mahkemenin görevi taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmayacağından mahkemece , dava hakkında , mahkemenin görevi ile ilgili dava şartı yokluğundan usülden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek karar verilmiş olması doğru olmadığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, ,
2-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1294 Esas, 2018/214 Karar ve 09.04.2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-A) Mahkemenin GÖREVSİZLİĞİNE,
B) Davanın 6100 sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunun 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2. Fıkrası gereğince usulden REDDİNE,
C) HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkemeye başvurması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4- İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7- Gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın ilk dereceli mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/3. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/10/2018