Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1974 E. 2021/976 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1974 Esas
KARAR NO: 2021/976
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI: 2015/637 Esas, 2018/190 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete sigortalı bulunan dava dışı sigortalı … Ltd. Şti.’nin ticari faaliyetlerini sürdürdüğü adreste 25.08.2013 tarihinde hırsızlık meydana geldiğini, davalının kusuru nedeni ile sigortalının zarara uğradığını, sigortalıya hasar tazminatı olarak 04.02.2014 tarihinde 61.541,70 TL ödendiğini belirterek 61.541,70 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti. firması arasında 15.08.2013 tarihinde yürürlüğe girecek güvenlik hizmet sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin ön kapıdaki giriş çıkışların sağlanması hususunda imzalandığını, müvekkili firmanın imzalanan sözleşme şartları uyarınca gerekli önlem ve tedbirleri aldığını, sözleşmeye aykırı hiçbir harekette bulunmadığını, davaya konu hırsızlık olayında sitenin arka güvenlik kulübesinin penceresinin tornavida ile zorlanarak açılıp içeri girildiğini ve hırsızlık olayının yarım saat içerisinde meydana geldiğini, sözleşme gereğince arka güvenlik kulübesinde güvenlik elemanı bulundurulmadığını, bu nedenle hırsızlık olayının müvekkili firmanın sorumluluğu dahilinde olmadığını, müvekkili firma personelinin üzerine düşen yükümlülüğü tam olarak yerine getirdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI; Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; riziko adresinde meydana gelen hırsızlık sonucu sigortalının 48.623,92 TL zarara uğradığı, hasarın oluşmasında dava dışı … Ltd. Şti.’nin %30, davalı şirketin %70 oranında kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 34.036,74 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 04.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, bilirkişi raporuna karşı somut nitelik arz eden itirazlarının değerlendirilmeksizin, dosyada ek rapor alınmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, davalının olayda tam kusurlu olduğunu, olayda sigortalının kusurunun bulunmadığını, soyut gerekçelerle sigortalıya kusur izafe edildiğini, dava konusu olay nedeniyle, müvekkili şirketin sigortalısına, ekspertiz raporunda tespit edilen KDV hariç hasar miktarı olan 18.309,96 Euro’yu (TL karşılığı 51.516,90 TL) 20.12.2013 tarihinde, KDV miktarı olan 3.295,79 Euro’yu (TL karşılığı 10.024,80 TL) da 04.02.2014 tarihinde olmak üzere toplam 20.675,75 Euro (TL karşılığı 61.541,70 TL) ödemede bulunduğunu, 03.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda, hasar miktarı yönünden yapılan değerlendirmede dosyaya mübrez Ekspertiz raporunda tespit olunan 48.623,92 TL’nin kadri marufunda olduğu ve bu doğrultuda oluşan hasar bedelinin 48.623,92 TL olduğu şeklinde görüş belirtilmiş ise de; müvekkili şirket ile dava dışı sigortalı arasında akdedilmiş olan sigorta poliçesinin ” istisnalar ” bölümünde, ” İşbu poliçe EURO olarak tanzim edilmiş olup prim ve hasar ödemesinin de EURO olarak yapılacağının not edildiğini, bu hususun herhangi bir sebeple gerçekleşmediği takdirde prim ve hasar ödemelerinde, ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası Döviz Satış Kuru esas alınacaktır ” şeklinde yer alan hüküm doğrultusunda hasar ödemelerinin ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kurları üzerinden yapıldığını, bu nedenle müvekkil şirketin poliçe gereği yapmış olduğu ödemenin tamamından davalı tarafın sorumlu olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, “Yangın Abonman Sigorta Poliçesi” kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı ile dava dışı …Limited Şirketi arasında başlangıç tarihi 16.05.2013, bitiş tarihi 16.05.2014 olan, Yangın Abonman Sigorta Poliçesi düzenlendiği, riziko adresinde 25.08.2013 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği, 24.09.2013 tarihinde düzenlenen ekspertiz raporunda, işyerine giren beyaz transporter bir araçla hırsızlık yapıldığı, sigortalının 48.623.92 TL zarara uğradığının belirtildiği, davacının sigortalısına 20.12.2013 tarihinde KDV hariç 18.309,96 Euro (TL karşılığı 51.516,90 TL), 04.02.2014 tarihinde ise KDV miktarı olan 3.295,79 Euro (TL karşılığı 10.024,80 TL) olmak üzere toplam 20.675,75 Euro (TL karşılığı 61.541,70 TL) sigorta tazminatı ödediği, davalı şirket ile dava dışı … Limited Şirketi arasında 14.08.2013 tarihli “Güvenlik Hizmet Sözleşmesi “ imzalandığı, hırsızlıkla ilgili soruşturmanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/118508 daimi arama sayılı evrakında derdest olduğu, sözleşme gereğince işyerinin güvenliğinin davalı tarafından sağlandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında, sigorta poliçesi, hırsızlık olayı, hizmet sözleşmesi konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı … şirketi yönünden belirlenen kusur oranının isabetli olup olmadığı, dava dışı sigortalının olayda kusurunun olup olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konusunda bilirkişi raporu alınmıştır. 03.03.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davalının bahse konu iş yerinin güvenliğini sözleşme gereğince 5 (beş) Özel Güvenlik personeli ile koruma görevini üstlendiği, davalının risk analizi yapmadığı, hizmet alanı ile ilgili ön ve arkada bulunan giriş kapılarında zafiyet bulunduğu, gece 1 (bir) güvenlik görevlisinin görev yapmasının riskli olduğu, istirahat ve ihtiyaç gidermede gerek ana giriş kapısının gerekse devriye alanının boş kalacağı, arka kapının boş kaldığı, davalının iş yerinin güvenliğini sağlarken gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden %70 oranında kusurlu olduğu, sigortalının işyerlerinde depoladıkları malzemelerin maddi değerleri ve hizmet alanının büyüklüğü açısından, hısızlıklara ve diğer tehlikelere karşı Güvenlik Riski oluşup oluşmayacağı konusunda Güvenlik Hizmeti veren davalıyı risk teşkil eden unsurlar konusunda denetlemediği, oluşan diğer Güvenlik zafiyetlerini önceden bertaraf etmediği, gerekli tedbirleri almadığı bu sebeple sigortalının %30 oranında kusurlu olduğu, çalınan Bakır malzemelerin 30.07.2013 tarihinde üretici firma olan … A.Ş tarafından … A.Ş. ye fatura edilmiş ürünler olduğu, malzemelerin gerek özelliği, gerek görsel fotoğraflar, gerekse de bekleme süresi gözönüne alındığında metalürjik açıdan teknik anlamda herhangi bir değer kaybı olmadığı, Ekspertiz raporunda hasar bedeli olarak hırsızlığın yapıldığı tarih olan 25.08.2013 tarihinde geçerli TCMB döviz satış kur bedeli dikkate alındığı, kur bedelleri itibariyle fatura tutarlarının üretici firma fatura birim fiyatlarıyla uyumlu olduğu, ortaya çıkan hasar bedelinin 25.08.2013 itibariyle; 48.623,92 TL olduğu, davalının kusur oranına göre 34.036,74 TL’den sorumlu olduğu belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasında akdedilen güvenlik sözleşmesi gereğince işyerini korumayı üstlenen davalı şirketin risk analizi yapmadığı, sahada sadece bir personelle hizmet verdiği, sayının yetersiz olduğu,, sigortalının işyerlerinde depoladıkları malzemelerin maddi değerleri ve hizmet alanının büyüklüğü açısından, hısızlıklara ve diğer tehlikelere karşı Güvenlik Riski oluşup oluşmayacağı konusunda Güvenlik Hizmeti veren davalıyı risk teşkil eden unsurlar konusunda denetlemediği, oluşan diğer Güvenlik zafiyetlerini önceden bertaraf etmediği, gerekli tedbirleri almadığı, kusur konusunda alınan bilirkişi raporunun olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olduğu, ancak davacının ekspertiz raporunda belirtilen 48.623.92 TL’lik hasar bedelini sigortalısına sigorta poliçesinin ” İstisnalar ” bölümde yer alan; ” İşbu poliçe EUR olarak tanzim edilmiş olup prim ve hasar ödemesinin de EUR olarak yapılacağı not edilmiştir. Bu her hangi bir sebeple gerçekleşmediği takdirde prim ve hasar ödemelerinde, ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Döviz Satış Kuru esas alınacaktır. ” düzenlemesi gereğince olay tarihi olan 25.08.2013 tarihinde ki T.C. Merkez Bankası Döviz Satış Kuru olan 2,65 TL, üzerinden, 18.309,96 Euro’yu ödeme tarihi olan 20.12.2013 tarihindeki kur karşılığı 2,85 TL üzerinden, KDV’si olan 3.295,79 Euro’yu ödeme tarihi olan 04.02.2014 tarihindeki kur karşılığı 3,05 TL üzerinden ödediği, bu sebeple davalının, davacının sigortalısına yaptığı toplam 61.541,70 TL’lik hasardan kusur oranına tekabül eden 43.079,19 TL’den sorumlu olduğu, mahkemece tazminat konusunda tesis edilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun KABULU İLE, HMK’nun 353/1b-2 maddesi uyarınca İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/02/2018 gün ve 2015/637 Esas, 2018/190 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 43.079,19 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 04/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gerekli 2.942,74 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.050,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.891,76 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Davacı tarafından yatırılan 1.050,98 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 2.298,85 TL posta/tebligat/bilirkişi gideri, 31,80 TL harç olmak üzere toplam 2.330,65 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranı üzerinden taktiren 1.631,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 6.400,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 8-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine, İstinaf Giderleri Yönünden; 1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına, 2-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf harçları toplamı 157,20 TL, 46,90 TL tebligat/posta gideri olmak üzere toplam 204,10 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranı üzerinden taktiren 142,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/09/2021