Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1926 E. 2018/1852 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1926 Esas
KARAR NO : 2018/1852
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2017
NUMARASI : 2014/1073 2017/967
DAVA: ALACAK (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin 26.10.2009 yılında davalı kooperatife üye olduğunu ve kendisine C Blok 21 nolu dairenin tahsis edildiğini, Müvekkilinin kooperatif üyesi olarak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve davalı kooperatife 141.560,00 TL aidat ödediğini, müvekkilinin tahsis edilen dairesini natamam olarak 2011 yılında teslim aldığını ve müvekkilinin de natamam olan evini kendi çabaları ile masraf yaparak tamamladığını, evin kendisine ait olduğunu zannederek kiraya da verdiğini, kooperatif yönetimi tarafından kendisine verilen dairenin tapusu verilmeyince ve kooperatif üzerinde tutulduğundan kooperatif borçları nedeni ile daire üzerine Kartal… İcra Müd….T. Dosyası üzerinden haciz konularak satışa çıkarıldığını, kooperatif yönetim-tasfıye kurulunun üyenin menfaatini ve hakkını koruyacağı, bunu üyesine bildireceğine, yanlışlıkları düzelteceği yerde bu durumu saklayarak aidat almaya devam edildiğini, uzun süredir tasfiye ye girildiği halde bu güne kadar hiçbir tasfiye işlemi yapılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin Kartal Cumhuriyet Başsavcılığına 2012/48106 hazırlık dosyası ile şikâyette bulunduğunu ve Gölcük … Noterliğinin 04.12.2012 tarih ve … yevmiye no ile istifasını kooperatife gönderdiğini, kooperatif yönetiminin eşitlik ilkesine aykırı, tutarsız tutum ve davranışları nedeni ile kooperatif evlerinin de akıbetinin meçhul olması ve sair nedenlerle üyeliğini devam ettirmesinin olanaksız hale geldiğini, bu nedenle kooperatife ödenen 141.560,00 TL aidatın faizleri ile geri ödenmesini talep ettiklerini, kooperatifin tasfiye halinde olması nedeni ile ticaret sicil memurluğuna dava açıldığına yönelik şerh konularak davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeni ile HKM. 114 ve 115. Maddeleri gereğince usulden reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı …’ın Vekili İstinaf Taleplerinde;
1-Davacı müvekkilinin davalı kooperatiften aldığını zannettiği …. Nolu dairesine yönelik tüm üyelik vecibelerini yerine getirerek 141.560.00 Tl aidat ödediğini ancak davalı kooperatifin daireyi natamam olarak teslim ettiğini, davacının da kendi çabaları ile evini tamamlayarak evin kendisine ait olduğunu zannederek de kiraya verdiğini, tahsis edilen bu daireye kooperatifin borcundan dolayı haciz geldiğini ve icra kanalı ile başkasına satıldığını, böylece zorunlu olarak istifa ettiğini, aksi halde aidat ödemesi gerekeceğini, müvekkilini mağdur eden davalı kooperatifin ödenen aidatları genel kurul kararı beklenmeksizin iade ile yükümlü olduğunu,
2-Davacının 04.12.2012 tarihli noter kanalı ile gönderdiği istifa ve ödeme talebinin 10.12.2012 tarihinde davalı Kooperatife tebliğ edildiğini, ödeme yapılmadığından 26/12/2012 tarihinde dava açıldığını ancak gerekçeli kararda dava tarihinin hatalı olarak 17.09.2014 şeklinde gösterildiğini, bunun da usule aykırı olduğunu, ayrıca istifanın hesap senesi sonunda yapılması gibi zorunluluk bulunamadığını, istifa ile muacceliyet tarihinin 07.08.2013 olduğunu, Kooperatif Yönetiminin zimmet ve yolsuzluklar nedeni ile Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılandıkları davaların halen derdest olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş; İstinaf dilekçesi davalı vekiline 04/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf dilekçesine cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacının, davalı kooperatifin üyesi olduğu ve bahse konu evin davacıya satışı ile daha sonra davacının üyelikten istifası ve davalı kooperatifin borçlarından dolayı söz konusu taşınmazın icra yoluyla bir başka şahsa satışı vakıaları ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sorun, davacının alacağını ne zaman talep edebileceği, davanın açıldığı sırada alacağın muaccel olup olmadığı diğer bir ifade ile davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
İhtilaf konusu olmadığı üzere; davacının, Gölcük … Noterliğinin 04.12.2012 tarih ve …evmiye nolu ihtarname ile istifa ettiği, istifanın 10.12.2012 tarihinde davalı Kooperatife tebliğ edildiği, 26/12/2012 tarihinde dava açıldığı (ancak gerekçeli kararda dava tarihinin hatalı olarak 17.09.2014 şeklinde gösterilmiş ise de bu durum yerinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak kabul edilmiştir) anlaşılmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 12.maddesine göre, kooperatif ortaklığından çıkış, ancak bir hesap senesi sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Pek çok Yargıtay içtihadında da açıklandığı üzere, bir kooperatif üyesinin istifası veya ihracı nedeniyle hakları, istifa veya çıkarılma yılının bilançosu çerçevesinde iade edilir.
Davacının istifasının davalı kooperatife 10.12.2012 tarihinde tebliğ edildiğine göre, istifa 2013 yılı hesap dönemi için geçerli olacaktır. 2013 yılına ilişkin genel kurul toplantısı 27/09/2014 tarihinde yapıldığına göre, alacağın istenebilir (muaccel) olduğu tarih 27/10/2014 tarihidir. Davanın 26/12/2012 tarihinde açıldığı göz önüne alındığında alacak henüz muaccel değildir. Erken açılmış dava nedeniyle davacının bu tarihte dava açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir,
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361. Maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/11/2018