Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1914 E. 2018/1523 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1914 Esas
KARAR NO : 2018/1523
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
… İNCELENEN KARARIN …
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2018
NUMARASI : 2018/509 2018/382
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 04/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/509 Esas 2018/382 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir….
Davacı vekili dava dışı . … LTD. ŞTİ ile, işyerim paket poliçesi düzenlediklerini, sigortalının kiracı olarak bulunduğu .AVM de kiracı olduğu, depo olarak kullandığı riziko adresinde 06/06/2016 tarihinde yangın çıktığını, yangın sonucu çıkan hasarı sigortalısına ödediğini, yangının meydana gelmesinde, bina maliki olan davalının kusurlu olduğunu, binanın da diğer davalı … Sigortaya sigortalı olduğunu bu nedenle sigortalısına yaptıkları hasar bedeli olan 545.228,92 TL nin rücuan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Mobilya.. A.Ş vekili ise kendilerinin davacının sigortalısı … Mobilya… ŞTİ aleyhine Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/369 E. Sayılı dosyasında aynı olaydan dolayı yangının çıkmasında kusurlu oldukları iddiası ile dava açtıklarını, her iki dosya arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu, usul ekonomisi gereğince dosyaların daha eski tarihli olan Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/369 Esas sayılı dosyasında birleştirilmesini talep ettiklerini, yangının çıkmasında davacının sigortalısı iş yerinin tamamen kusurlu olduğunu, belirterek dosyaların birleştirilmesini, haksız davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …vekili ise davacının sigortalısı şirketin iş yerinin kiraladıktan sonra elektrik tesisatına müdahale yapıldığını, yangının ondan sonra çıktığını, davacının sigortalısına yapmış olduğunu belirttiği ödemenin hangi zararlara karşılık olarak yapıldığının bilinmediğini, kendilerinin de, davacı ve sigortalısı …Mobilya aleyhine Lüleburgaz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/10 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını davanın halen derdest olduğunu, bu dosyanın bekletici mesele yapılarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iş bu dosya ile davalı bina malikinin, Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/369 E. Sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, her iki dava sebebinin aynı olduğu, usul ekonomisi yönünden davaların birleştirilmesi gerektiği düşüncesi ile dosyanın Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/369 sayılı dosyasında birleştirilmesine karar verilmiş, davacı… sigorta A.Ş vekili de iki dosyanın birleştirilmesinin usul ekonomisi ve yargılamanın hızı açısından olumsuz sonuçlar doğuracağı gerekçesi ile istinaf edilmesi üzerine dairemizce 09/05/2018 tarih 2018/934-2018/835 sayılı kararla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın da HMK 20.maddesine uygun şekilde görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesinin temini için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
Dairemizin bu kararı üzerine Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/509-2018/308 sayılı kararı ile ; Sonuç olarak İstanbul BAM 17.Hukuk Dairesi’nin 09/05/2018 tarihli kesin olan ilamında açıklandığı üzere, sigortalı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, sigorta poliçesinden değil de, yukarıda açıklanan kira sözleşmeleri çerçevesinde,aralarındaki alt kira ilişkisinden kaynaklandığı, davacı sigortacının da, halefiyet ilkesince dava dışı sigortalısı yerine geçerek bu davayı açtığına göre, bu durumda davanın HMK 4.maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaati ile dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olarak Bakırköy sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin iş bu kararı davacı Aksa sigorta vekili tarafından 31/05/2018 tarihinde dilekçe ile uyuşmazlıkta kira sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir talep bulunmadığı bu nedenle ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı . … A.Ş vekili ise 11/06/2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 28/02/2018 tarih 2018/11 Esas -2018-119 karar sayılı kararında Lüleburgaz mahkemelerinin yetkili olduğuna karar vermişken 23/05/2018 tarih, 2018/509 Esasa ve 2018/38 Karar sayılı kararında ise Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek çelişkiye düştüğü, kaldı ki istinaf mahkemesinin ilanında da yetkiye ilişkin herhangi bir belirlemede bulunulmadığını gerek kira sözleşmesi ve sigorta poliçesine konu taşınmazın Lüleburgaz da bulunması, gerekse rizikonun Lüleburgaz da meydana gelmesi nedeni ile HMK 15. Madde uyarınca Lüleburgaz mahkemeleri yetkili olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın Lüleburgaz mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekilince olayın haksız fiilden kaynaklandığı, kira sözleşmesine ilişkin bir taleplerinin bulunmadığı bu nedenle görevsizlik kararının yerinde olmadığı ileri sürülmüşse de hem dairemizin 2018/934-835 sayılı kararında hem de ilk derece mahkemesinin istinaf edilen görevsizlik kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere sigortalı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, sigorta poliçesinden değil de, yukarıda açıklanan kira sözleşmeleri çerçevesinde,aralarındaki alt kira ilişkisinden kaynaklandığı, davacı sigortacının da, halefiyet ilkesince dava dışı sigortalısı yerine geçerek bu davayı açtığına göre, bu durumda davanın HMK 4.maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği açık olmakla davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Davalı … vekilinin istinaf başvurusuna gelince; mahkemenin hem görevsiz hem de yetkisiz olması( ve davalının süresinde yetki ilk itirazında bulunması halinde), mahkeme görevsiz olduğu kanısına varırsa görevsizlik kararı vermekle yetinecektir. Aynı zamanda yetkisizlik kararı da ( yani hem görevsizliğine hem de yetkisizliğine karar veremeyecektir.) yani mahkemenin görevsiz olduğu kanısına varması halinde sadece görevsizliğine ve dava dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verecektir, yetki itirazı ise ancak bu görevli mahkeme tarafından incelenip karara bağlanacaktır. ( Bknz. Bahri Koru İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuk, Görev ve Yetki Bölümü, Sayfa 97 ile Sayfa 123)
Bu durumda ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır.
Mahkeme kararında görevli ve yetkili Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi ibaresinin sonuca etkili olması söz konusu değildir.
Davalı vekilinin yetki itirazı, her mahkemenin kendisinin yetkili olup olmadığı konusundaki inceleme görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesince gerçekleştirilecektir.
Bu nedenle davalı … AŞ. vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açkılamalar ışığında ilk derece mahkemesi kararının usul yönünden hukuka uygun olduğu, davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının bu anlamda yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1 ve 362/1.c maddeleri gereğince kesin olarak reddine karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/509 Esas, 2018/382 Karar sayılı 23/05/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE,
2- İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ile aynı yasanın 361 maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/10/2018

.