Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1910 E. 2018/1644 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1910 Esas
KARAR NO : 2018/1644
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2017
NUMARASI : 2017/671 2017/1226
DAVA : KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ : 25/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı dava dilekçesi ile davalı kooperatif 08/06/2017 tarihinde genel kurul toplantısını yaptığını, genel kurula katılmak için 13:30’da hazır olduğunu, genel kurul toplantısına hükümet komiserinin katılmayacağı beyan edilmesi üzerine divan başkanına itirazlarını içerir dilekçe verildikten sonra toplantıdan ayrıldıklarını, hukuka aykırı olarak toplantıya devam edildiğini ve tutanak tutulduğunu, kooperatiften yarım daire hariç üye haklarını aramadıklarını, toplantıya kooperatife üye olmayan kişilerin katıldığını, bunların üyeliklerini geçerli olmadığını, davalı kooperatif, kooperatif birliğinden aldığı parselleri başka bir kooperatife devrettiğini, esas sözleşme gereğince hisselerin, hissedarlar arasında payları oranında dağıtılması gerekirken bunun yapılmadığını, binanın usulüne uygun yapılmadığını, binada ki usulsüzlüklerin tespitini talep ettiklerini , genel kurul toplantısına üyelik şartları taşımayan kişilerin katılması sebebiyle genel kurulda alınan kararları yokluk ve butlanının söz konusu olduğunu, bu durumda zamanaşımı işlemeyeceğini, geçersiz genel kurulda alınan kararların iptali gerektiğini, kooperatife kayyum atanması gerektiğini, kendisi yaptığı iş ve hizmetler karşılığında tapusunu alamadığını, bilançoyu incelemek istediğini ancak izin verilmediğini, ödemeleri yapmasına rağmen dairesinin … isimli şahsa verildiğini, genel kurul toplantı tutanağının gerçeğe aykırı düzenlendiğini belirterek alınan kararların iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; İddiaların gerçek olmadığı, davacının benzer mahiyette bir çok dava açtığını, davalarının genelinin aksi olduğu değerlendirilerek reddedildiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; davacının davasının HMK’nun 119/2. Maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı tarafın istinaf taleplerinde; Dava dilekçesini ve akabinde verilen dilekçe içerikleri genel olarak tekrarlanarak, uğradığı zararların ve nedenlerinin açıklanması ile birlikte ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesi tüm davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, istinaf dilekçesine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, SS Artemis Konut Yapı Kooperatifinin 18/06/2017 tarihinde yapılan 2016 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesinin gerekçesinde de değinildiği üzere; Davacının dava dilekçesinde hangi maddenin hangi sebeple iptaline ilişkin bir açıklamada bulunmadığı, naylon üyelerden bahsetmesine rağmen araştırmaya esas olmak üzere bu üyelerin kimler olduğu yönünde hiçbir bilgi vermediği, netice talep kısmında genel kurul kararlarının iptali istenmekle beraber dilekçe içeriğinde bir çok talepte bulunduğu, bunlar içinde üye ödeme hisse oranlarının tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gibi taleplerinin de bulunduğu, bunun üzerine mahkemece davacıya HMK.nun 119 ve 194. Maddeleri gereğince dava dilekçesini açıklamasının istenildiği, davacının 21/11/2017 ve 22/11/2017 tarihli iki adet dilekçe vermesine karşın HMK’nun 119. Maddesine uygun bir dava dilekçesi sunmadığı, taleplerin ve davanın somutlaştırılması yükümlülüğünü yerine getirilmediği, davanın hangi vakıalarla ispat edileceğinin belli olmadığı, davacının davasının tam olarak ne olduğunun anlaşılamadığı, davanın geri bırakılması gibi bir beyanda bulunurken, başka yönden görülmesine ilişkin bir beyanının olduğu, kısmi ıslah yaptığını belirttiği ancak ıslah sonrasında da davanın tam olarak anlaşılamadığı, davalıların da davaya ve iddialara karşı cevap vermelerinin mümkün olmadığı, bu haliyle HMK’nun 119/2. Maddesi gereğince yapılan ihtara, ihtar gereğince 119/1-b. Maddesi gereğince eksikliğin giderilmediği anlaşıldığından açılan davanın HMK’nun 119/2. Maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmesi yönündeki kanaat ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/10/2018