Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1894 E. 2021/1013 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1894 Esas
KARAR NO: 2021/1013
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/01/2018
NUMARASI: 2015/1043 Esas, 2018/31 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 03/11/2015 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 1992 yılından bu yana otelcilik sektörüne hizmet eden bir teknoloji, danışmanlık ve eğitim firması olduğunu, bu doğrultuda davalıya ait … isimli otelde küçük ve orta ölçekli oteller için geliştirilmiş bir yönetim sistemi olan … ürününün kuruluşu ve bu otelin satış ve operasyon yönetiminin gerçekleştirilmesi konularında 01/09/2014 tarihinde yürürlüğe girmek kaydıyla 22/07/2014 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin kendisine düşen sorumluluklarını yerine getirdiğini, ancak davalıdan kaynaklanan sebeplerle otelin açılışında gecikmeler olduğunu, otelin müvekkili firmaya teslim edilmesi gereken tarihten on yedi gün sonra teslim edildiğini, operetta sisteminin 12/09/2014 tarihinden itibaren kullanılabilir duruma geldiğini, müvekkili şirketin iyi niyetli çalışmasına ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olduğu yükümlülüklere rağmen davalının hiçbir gerekçe göstermeksizin 02/12/2014 tarihinde sözleşmeyi sözlü olarak feshettiğini, bu konuda müvekkilinin davalıdan feshin yazılı olarak yapılmasını talep etmişse de talebin yerine getirilmediğini, satış sorumlusunun cevabı e-mail’inde yapılan feshin doğrulandığını, sözleşmenin 6-(c) maddesi gereğince …’in tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetmesi durumunda müvekkiline hizmetleri karşılığında 10.000,00 TL + KDV ödemeyi taahhüt eder hükmü gereğince müvekkilinin bunu talep ettiğini, bu talebin hiçbir şekilde yerine getirilmediğini, bedelin ödenmemesi üzerine davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkili firmanın Limited Şirketi olduğunu, bu sebeple husumet itirazında bulunduklarını, taraflar arasında satış ve yönetim danışmanlık hizmet sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren yürürlük süresinin on iki ay olarak kararlaştırıldığını, 01/09/2014 tarihinden itibarende davacı şirketin işletme hizmeti karşılığında hak edişlerinin gerçekleştirildiğini, söz konusu ciro hedefine ulaşılamaması durumunda sözleşmenin müvekkili tarafından fesih yoluna gidilebileceğinin sözleşmenin 6-d maddesinde hüküm altına alındığını, sözleşmede davacıya yükümlenen edimlerden eksiklikler olduğu ve ciro hedeflerine hiçbir ay ulaşılamadığının kesin olduğunu, davacının işletmesine tesis edilen otelin 01/09/2014 – 30/11/2014 tarihleri arasında Eylül 2014 ayında 12.074,28 TL, Ekim 2014 ayında 64.739,90 TL, Kasım 2014 ayında ise 52.817,76 TL ciro elde ettiğini, davacının üç ay üst üste ciro hedeflerini tutturamadığının görüleceğini, sözleşmenin müvekkili tarafından dava dilekçesinde belirtildiği üzere tek taraflı olarak feshedildiğini, anılı sözleşmede yer alan ciro hedeflerine ulaşılamaması nedeniyle sözleşmenin feshi yoluna gidildiğini, davacının vermiş olduğu hizmet sonucunda üç ay boyunca müvekkilinin sahibi olduğu otelin zarar edip ekonomik olarak yıprandığını, feshin haklı olduğunu, sözleşmenin 6.maddesinin d fıkrasından kaynaklandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; hukuken denetime elverişli olan bilirkişi raporunun değerlendirildiğini, davalının sözleşmede kararlaştırılan ücret karşılığında davacıdan danışmanlık hizmeti aldığı ancak karşılığı bedelleri / ücreti ödemediği, dürüstlük ilkesi – iyi niyet kuralı gereğince ve dosyaya mübrez belgeler, hesap hareketleri ve ticari kayıtlar uyarınca delillerin değerlendirilmesi sonucunda kanaate varıldığı, hizmet karşılığında davalı tarafından davacıya hükümde belirlenen miktarlar kadar ödemenin yapılmadığının anlaşıldığı, bu miktar kadar davacının alacaklı olduğu, borcun ödenmediği, talep edilen faizin istenebileceği, davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak, sözleşmeye göre müvekkiline fesih hakkının tanındığını, bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, davacı tarafın ürettiği deliller ile müvekkilinin kusurlu kabul edildiğini, müvekkilinin sözleşmenin ciro hedeflerine ulaşılamaması nedeniyle feshine, davacı ise sözleşme konusu otelin geç ve eksik teslim edilmiş olduğunu savunduğunu, defter incelemesinde ciro hedeflerinin çok uzağında kaldığının raporla tespit edildiğini, ancak raporda sözleşme konusu otelin oda numaralarının bulunmayışı, yataklarında ayaklarının olmayışı sebebiyle geç teslim edildiği kanaatine varıldığını, maillerin müvekkili şirket ile hangi sebeple ilgili olduğunun anlaşılamadığını, itiraz edildiğini, davacı tarafça eksikliklere ilişkin hiçbir yazılı ihtarda gönderilmemiş olduğunu, maillerden başka hiçbir belge veya evrak ile otelin geç açıldığına ilişkin bir delil ileri sürülmediğini, hükme esas alınan maillerin 13/09/2014 tarihli olup otelin açılışından tam on üç gün sonrayı işaret ettiğini, davacının oteli açmasına rağmen müşteri gelmemesi ve ciro hedefinden kaynaklı olarak böyle bir yolu tercih ettiğini, bilirkişi raporunda müvekkili şirketin tüm mal alımlarının incelendiğini, eksik olduğu iddia edilen yataklarında olduğunun anlaşıldığını, buna rağmen oda numaraları ve yatak ayaklarının bulunmayışı nedeniyle açılışın engellendiğinin belirtildiğini, sözleşme tarihinin 22/04/2014 tarihi olmasına ve tüm çalışanların maaşlarının müvekkili tarafından ödenecek olsa da davacının elaman ilanlarını dahi otelin açılışından çok sonraya bıraktığını, davacının kendi organizasyon eksikliğini ve sözleşmenin feshedilme ihtimalini dikkate alarak delil yaratma yolunu tercih ettiğini, hem oda numaralarının hemde yatak ayaklarının bulunduğunu, oda numaraları için fatura alınmamış olsa da 94 adet yatak, baza ve başlığının raporda belirtildiği üzere 16/07/2014 tarihinde satın alındığını ve teslim edildiğini, bir ay içerisinde 277.802,48 TL yatırım yapan müvekkilinin bir gün dahi önemliyken davacının yavaş davranarak zarara sebebiyet olduğunu, davacının tek taraflı gönderdiği mail dikkate alınarak davanın kabulü yoluna gidildiğini, gerekçeli kararda hangi delilin dikkate alındığının tartışılmadığını, davacının davasını ispatlayamadığını, gerekçeli kararda iki adet vekalet ücretine hükmedilmiş olduğunu, beşinci maddenin yargılama giderlerine ilişkin bulunduğunu, eksiklik nedeniyle kararın düzeltilmesi gerektiğini iddia ederek, kararın ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; hizmet sözleşmesi kapsamında, sözleşmenin tek taraflı feshi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında; satış ve yönetim danışmanlık hizmet sözleşmesinin gerçekleştirildiği, mail yazışmalarının olduğu, davalı şirketin sözleşmeyi tek taraflı sonlandırdığı konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; davalı şirketin sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı, sözleşme kapsamında davacı şirketin alacak hakkının sübuta erip ermediği ve kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında ” Satış ve Yönetim Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi ” gerçekleştirildiği, sözleşme süresinin 01/09/2014 tarihinden itibaren on iki ay olduğu ve bu tarihte yürürlüğe gireceğinin sözleşmenin altınca maddesinde belirtildiği, sözleşmenin 22/07/2014 tarihinde imzalanmış olduğu, sözleşmenin konusunun üçüncü madde de, sözleşmede … olarak anılan davalının sahip olduğu tesisteki işletme yönetimi ve satış işlemlerinin sözleşmede otelist olarak tanımlanan davacı tarafından yapılması şeklinde belirlendiği, tarafların sorumluluklarına dördüncü madde de yer verildiği, altınca madde de, sözleşme süresi ve feshinin düzenlendiği, 6/b fıkrasında tarafların sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih edebileceği, 6/c bendinde, …’in tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih etmesi durumunda davacı …’e hizmetleri karşılığında 10.000,00 TL + KDV’yi ödemeyi taahhüt ettiği, 6/d bendinde, …’in sözleşmenin 4.b-6.maddesinde bahsi geçen ciro hedeflerine üç ay üst üste ulaşılamaması halinde …’in sözleşmeyi 6-c.maddesinde gereğince tek taraflı fesih hakkına sahip olacağı, söz konusu bentte yer verilen 4.b-6.bendin belirtilen tarih aralıklarında KDV dahil toplam otel cirosunun iki aylık dönemler halinde hesaplanmak kaydıyla fatura karşılığı …’e ödeyeceğinin belirlendiği, 03/12/2014 tarihli mail ile otel açılışının bütün zorluklarına birlikte göğüs gerildiği ve iyi işler çıkarıldığı, bu sebepten teşekkür edildiği, bilindiği üzere otelin yönetim sözleşmesini işletme sahipleri tarafından tek taraflı sonlandırıldığı, eksiklikleri olmasına karşı oturmuş ve iyi çalışan bir oteli arkasında bıraktığından mutluluk duyduğunu, davacı şirket adına yazılan mailde belirtildiği, davacı şirket tarafından sözleşmenin davalı şirketçe fesih edilmesinden kaynaklı olarak altıncı maddede ki c bendi gereğince 11.800,00 TL alacak, 700,13 TL faiz olmak üzere toplam 12.500,13 TL toplam alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlattığı, davalı borçlu şirketin takibe ve borca itiraz ettiği, davacı alacaklının ise İİK 67.madde gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açmış olduğu anlaşılmıştır. 23/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı yan ile davalı yan arasında; davalıya ait otelde küçük ve orta ölçekli oteller işin geliştirilmiş bir yönetim sistemi olan operatta ürününün kuruluşu ve bu otelin satış ve operasyon yönetiminin gerçekleştirilmesi konularında 01.09.2014 tarihinde yürürlüğe girmek kaydıyla 22.07.2014 tarihinde “Satış ve Yönetim Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme ve dosya kapsamında yapılan incelemede, davalının ihtilafa konu yükümlülüğünün; 01.09.2014 tarihi itibarıyla, “Satış ve Yönetim Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi’ne konu “…”ni kullanıma (müşteri alımına ve işletilmesine) hazır bir şekilde davacıya teslim etmek olduğunun anlaşıldığı, sözleşmenin 4b)-6 maddesinde dönemler arası ciro hedeflerinin tabloda belirtildiği gibi kararlaştırıldığı, bunların €32.000,00 olduğu, sözleşmenin 6-(c) maddesi “… tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih etmesi durumunda, …’e hizmetleri karşılığında 10.000 TL * KDV ödemeyi taahhüt eder.” hükmü ile cezai şartın kararlaştırıldığı, “Aynı sözleşmenin 6.Maddesinin d)fıkrasında “…’in sözleşmenin 4.b)-8 Maddesinde bahsi geçen ciro hedeflerine üç ay üst üste ulaşamaması halinde … (Otel sözleşmeyi 6.c) maddesindeki hizmet tutarını ödemeden tek taraflı fesih hakkına sahiptir.” hükmünün görüldüğü, ilgili sözleşmenin davalı tarafından tek taraflı feshedildiği, taraflarınca uyuşmazlığın konusunun 2 unsur üzerinde tespit, tartışma ve değerlendirme yapılacağı, bunlardan birincisinin otelin işletilmek üzere davacıya zamanında teslim edilip edilmediği, ikincisinin ise davalının, “davacının bahsi geçen ciro hedeflerine üç ay üst üste ulaşamamasını” gerekçe göstererek yapmış olduğu, mailler üzerinde yapılan çalışma sonucunda davacı tarafça sunulan maillerin incelenmesinden 13.09.2014 tarihli mailde itibarıyla iki adet 70 cm*1,90 cm yatak bazası ve bir adet 1,40*1,190 cm yatak siparişinin acil olarak yapılmasını, 140 adet yatak bazası ayağının acilen teslimini, 30 adet 70*70 cm ve 30 adet 50*70cm yastığın acilen tesliminin önemle rica edildiğinin belirtildiği, 13/09/2014 tarihli mailde, oda numaralarının 15.09 pazartesi günü öğlen hazır olacağı, oradan alınarak montaja başlanacağının, fatura bilgilerinin bildirileceğinin belirtildiği, maillerin incelenmesinden 13/09/2014 tarihi itibariyle yatakların hazır olmadığı ve oda numaralarının ise 15.09.2014 tarihine kadar asılmadığının tespit edildiği, odalar numaralanmadan ve yataklar hazır olmadan müşteri kabulünün mümkün olamayacağı ve yine dosya üzerinde yapılan incelemede ilk müşterinin 18.09.2014 tarihinde alındığı, bu gecikmede davacı yanın kusurunun bulunmadığı, ticari defterler üzerinde yapılan incelemede, sözleşmenin Genel Şartlar Başlıklı 5.Maddesinde “sözleşmenin imzalandığı hafta içinde … otelin demirbaş envanteri hazırlanacağı, karşılıklı imzalanacağı ve sözleşmeye ekleneceği maddesinin mevcut olduğu, envanterin mevcut olmadığı gibi, ilgili sözleşmede bu envanteri çıkarıp sözleşmeye ekleme yükümlülüğüne de atıf yapılmadığı, … otelde yapılan incelemede, davalı tarafından Otel envanterinde bulunan demirbaş faturaları ibraz edildiği, faturalardan içeriği mutfak malzemeleri olan 05/11/2014 tarihli fatura dışında otelin teslim tarihinden sonra fatura edilmiş demirbaş tespit edilmediği, ilgili faturaların davalı ticari defterlerinde demirbaşlar hesabında kayıt altına alındığı, demirbaşlar kaleminin 277.802,48 TL artmış olduğunun tespit edildiği, ilgili sabit kıymet faturalarının muhteviyatında ki ürünlerin, otelin işletilmesi için yeterli olduğu gibi gözükse de, odalar numaralanmadan ve yataklar hazır olmadan müşteri kabulünün mümkün olamayacağı ve gene dosya üzerinde yapılan incelemede ilk müşterinin 18.09.2014 tarihinde alındığı, bu gecikmede davacı yanın kusurunun olmadığı davalının, bahsi geçen ciro hedeflerine üç ay üst üste ulaşamaması gerekçesi ile tek taraflı fesih şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti yönünden ise yapılan incelemede, davacının hedeflenen ciroya üç ay üst üste ulaşamadığı görülmekte olduğu, otelin 15/09/2014 tarihinde müşteri kabulüne hazır durumuna getirilemediği ve yükümlülüğün davalıda olduğu, maillerden tespit edildiği, bu durumu ciro hedeflerine ulaşılamama da büyük bir etken olduğu, davalının haklı fesih yapmasının dosya kapsamında mümkün görülmediği, sonuç olarak, davacı tarafından incelemeye sunulan 2014-2015 yıllarına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterinin 6102 sayılı yeni TIK. Mad. 64 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64/5 hükmüne göre bulunması gereken kapanış tasdikinin mevcut olmadığı, davacı yanın 2014-2015 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmamış olduğu, davalı tarafından incelemeye sunulan 2012-2013-2014-2015 yıllarına ait Yeymiye, Kebir ve Envanter defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 84 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, Yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64/5 hükmüne göre bulunması gereken kapanış tasdikinin mevcut olduğu, davalı yanın 2012-2013-2014-2015 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümler yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 25.06.2015 itibari ile 11.800,00 TL alacaklı bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili, bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuştur. Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK nun birinci bölümünde borç ilişkileri, birinci ayrımında, sözleşmeden doğan borç ilişkileri ve 1. maddede ise, sözleşmenin kurulması düzenlenmiştir. Aynı yasanın 12. maddesinde, sözleşmelerin şekli üst başlığı ile, sözleşmelerin geçerliliğinin kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı olmadığına yer verilmiştir. Somut davada olduğu gibi, yasa koyucu tarafından, tacirler arası hizmet alım sözleşmesi konusunda herhangi bir şekil şartı getirilmemiştir. TBK’nın 26.maddesinde tarafların bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebileceği düzenlenmiştir. TBK hükümleri gereğince, sözleşmede tarafların üzerine düşen edimlerini yerine getirmeleri halinde sözleşme konusu alacak hakkına sahip olacaklardır. İş bu davadaki sözleşme konusu işlemlerde davalı tarafın sözleşmede belirtilen tarihte teslimatı gerçekleştirmediği, mail yazışmalarından anlaşıldığı üzere teslim tarihinde otel odalarının numaralarının ve yatak ayaklarının mevcut olmadığı, davalı tarafın teslimini geç gerçekleştirdiği, bu durumda davalının davacıdan sözleşme kapsamında ciro ile ilgili düzenlemeye dair hükmü baz alarak sözleşmeyi haklı şekilde feshetmiş olduğundan söz etmek mümkün olmayacağı, çünkü davacı işletmecinin oteli zamanında teslim alarak işletip sözleşme kapsamındaki ciroyu elde edebilmesi için öncelikle davalı şirketin süresinde ve usulüne uygun şekilde oteli teslim etmesi gerekmektedir. Bu durumda bilirkişilerce de ifade edildiği üzere gerekli cironun elde edilememiş olmasında davacının kusurlu olduğundan söz edilemeyeceğinden davalı tarafın feshinin haksız olduğu ve davacının takip konusu alacağı yine sözleşme kapsamında hak kazanmış bulunduğu sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle taraflar arasında gerçekleştirilen sözleşme ve maillerden, maillerin 6100 sayılı HMK’nın 199.maddesi kapsamında belge niteliğinde kabulü gerektiğinden davacı tarafın davalının haksız feshi nedeniyle takip konusu alacağa hak kazanmış olduğu gerekçesiyle verilen hükmün yerinde bulunduğu kanaatine ulaşıldığından davalı vekilinin esasa dair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Ne var ki mahkeme hükmünün beşinci fıkrasında yargılama giderleri yerine vekalet ücreti ifadesine yer verilmiştir. Ancak söz konusu hata yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalı vekilinin buna ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın düzeltilerek yeniden karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1043 Esas, 2018/31 Karar ve 11/01/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 2-a)Davacının davasının tam kabulü ile; İstanbul … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 11.800,00 alacak ve 25/06/2015 olan takip tarihi itibaren 30/12/2016 tarihi arasında %10,50; 31/12/2016 tarihinden itibaren ise %9,75 orasınında avans faizi üzerinden devamına, b)Davacı lehine 2.360,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, c)İşbu karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu, Harçlar Tarifesi ile 6100 Sayılı HMK’nun ilgili hükümleri uyarınca alınması gereken 806,06-TL harçtan peşin alınan 201,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 604,54-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ ye gelir kaydına, mahsup edilen harcın davlıdan alınarak davacıya iadesine, d)AAÜT ile 6100 Sayılı HMK uyarınca davacı lehine tayin ve takdir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, e)İşbu dava nedeni ile davacı tarafından tebliğat gideri, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.394,50TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, f)6100 Sayılı HMK m. 333 gereği artan avansın talep halinde karar kesinleşince yatıran tarafa iadesine 3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının davalı tarafından peşin olarak karşılanan 201,51 TL harçtan mahsubuna, bakiye 142,21 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/09/2021