Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1892 E. 2019/455 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1892 Esas
KARAR NO : 2019/455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2017
NUMARASI : 2015/577 ESAS – 2017/761 KARAR
DAVA: ALACAK
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA :Davacı vekili, 25.05.2015 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı şirket arasında Yetkili Servis Sözleşmesi ile müvekkilinin davalı şirketin Kayseri bölgesinde hizmet vermeye başladığını, müvekkilinin davalı şirketin yetkili servisi olduğu süre içerisinde yapılan işlerle ilgili olarak her türlü yedek parça, sair ihtiyaçlarını tek satıcı durumundaki davalıdan tedarik ettiğini, davalı şirkete bağımlı bir şekilde iş ilişkisini sürdürdüğünü, davalı şirketin, …… müşterilerinin satın aldıkları kombilere belli bir ücret karşılığında garanti süresinin uzatılması için müvekkiline Ek Garanti Paketi sözleşmeleri gönderdiğini, iş bu ek garanti paketi sözleşmelerinin ücretlerinin müvekkilinin cari hesabından peşin olarak tahsil edildiğini, davalı şirkete müvekkilinin bağımlılık derecesi düşünüldüğünde müvekkilinin ilgili ek garanti sözleşmelerinin alımını reddetme imkanının bulunmadığının anlaşılacağını, müvekkilinin herhangi bir talebi olmaksızın sair sayıda ek garanti paketi sözleşmesinin müvekkiline gönderilmeye başlandığını, müvekkilinin müşterilere pazarlamaya çalıştığını ancak bu formların tamamının satışını yapamadığını, müvekkilinin kendisine form gönderilmemesi girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, davalının müvekkilinin yetkili servis sözleşmesini 11.12.2012 tarihli noter ihtarnamesi ile feshettiğini, müvekkili şirkette toplamda 106 adet 40.614,00 TL değerinde ek garanti paketi bulunduğunu, müvekkilinin pazarlamayı yapacak aracı olduğunu, müvekkili yetkili servisin satışını gerçekleştiremediği ek garanti paketlerinin davalı tarafından iade alınması ve davalı tarafından ilgili paketler karşılığında müvekkilinden tahsil edilen paranın iade edilmesi gerektiğini, nitekim yetkili servis sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle ek garanti paketlerinin nihai tüketiciye satışının imkanının kalmadığını, normal şartlarda ilgili sözleşmelerin satışı halinde davalının tüketicilere karşı her yıl ücretsiz kombi bakımı gibi bir takım borç ve yükümlülükleri doğacağını, davalı şirkete karşı açmış oldukları aynı içerikli davaların İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/225 Esas ve 2013/372 Karar sayılı ve İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/331 Esas, 2013/558 Karar sayılı ilamlarının lehlerine sonuçlandığını , ilamların Yargıtay tarafından onandığını belirterek, müvekkilinin satın almak zorunda bıraktırıldığı ek garanti sözleşmeleri için davalıya haksız olarak ödediği 40.614,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, halen kendilerinde bulunan ve davalı tarafından iade alınmayan 106 adet ek garanti paketi sözleşmelerinin davalıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacı yanın müvekkili şirketin eski yetkili servisi olduğunu, yetkili servis ilişkisinin imzalanmış bulunan yetkili servis sözleşmesi ile belirlendiğini, …… defter ve kayıtlarının muteber kabul edileceğini, bu maddenin delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu, yetkili servis sözleşmesi incelendiğinde yetkili servislerin çalışma prensiplerinin nasıl olacağı, …. A.Ş tarafından belirlenecek kampanya ve sair düzenlemelere servislerin uyma sorumluluğu bulunduğunun açıkça ifade edildiğini, davacı yanın bu şartları kabul ettiğini, davacı yanın yetkili servislik sözleşmesi kurulduğu andan itibaren müvekkili şirketin ek garanti paketi kampanyasına dair uygulamasını da kabul ettiğini, ahde vefanın tacirler arasındaki hukukun temel kuralı olduğunu, davacının yıllar içinde ek garanti paketlerini hiçbir itirazda bulunmadan kabul ettiğini ve satışını yaptığını, sözleşmenin 2012 yılında fesh edilmiş olup aradan 3 yıl geçtikten sonra açılan iş bu davada davacının kötü niyetle hareket ettiğinin açık olduğunu , sözleşme ile kurulan temel ilişki içerisinde de taraflar arasında pek çok alım-satım, hizmet vb meydana geldiğini, ek garanti sözleşmelerinin fatura karşılığı gönderildiğini, ek garanti sözleşmelerinin ……. tarafından veya servisin talebi üzerine gönderildiğini, faturayı alan tarafından faturaya veya içeriğine 8 gün içinde itiraz etme zorunluluğu bulunduğunu, son fatura tarihinden 3,5 yıl sonra iş bu davanın açıldığını, sözleşmenin ek garanti paketinin kendisine gönderilmesinden 6 ay sonra 11.12.2012 tarihli noter ihtarı İle feshedildiğini, davacı yanın Ek Garanti Paketlerinin kendisine teslimi ve satışı hususlarında bir itirazı olmaksızın uygulamaya başladığını ,ancak belli bir süre sonra yetkili servis sözleşmesi gereğince kendisinden beklenen yükümlülükleri yerine getirmemeye başladığını, ek garanti sözleşmesinin ücreti karşılığında servislere gönderildiğini ,yetkili servis sıfatı sonlanmış bir servisin elinde bulunan ek garanti paketlerinin nihai tüketiciye satılmasının kısıtlanmadığını, davacının alım – satım sözleşmesi ile alım satım esnasında hiçbir itiraz ve çekince sunmadığını, söz konusu ek garanti sözleşmelerinin iadesini talep etmesinin mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, ek garanti paket sözleşmelerinin davacı tarafından satılmasının, davacı ve davalı arasındaki sözleşmesel ilişkinin ana unsurlarından birini teşkil etmediği, talimatlara uyma yükümlülüğü kapsamında davalının davacıya makul kabul edilebilecek sınırların üzerinde paket sözleşmeler ilettiği sonucuna varıldığı, davacının kendisine iletilen paket sözleşmeleri kabul etmediği dikkate alındığında bunların mülkiyetinide kazandığının da kabul edilemeyeceği, bu sebeple ücreti davalı yanca peşin tahsil edildiği anlaşılan ve davacının iadesi için ilettiği ek paket sözleşme tutarında davalının haksız bir şekilde zenginleştiğinin kabul edilmesi gerekeceği, bu çerçevede uyuşmazlığa konu garanti paket sözleşmelerinin davalıya iadesi ile garanti paket sözleşmeleri kapsamında tahsil edilen ücretin davacının talep miktarı da dikkate alınarak, davanın kabulü ile, aynı anda ifa edilmek suretiyle davalı tarafından davacıya verilen 106 adet ek garanti sözleşmesinin davalıya iadesi ile bu ek garanti sözleşmeleri için tahsil edilen 40.614,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ;Karar, davalı vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, davacı tarafça fatura içeriğine süresinde itiraz edilmediğini, itiraz edilmeyen fatura içeriğinin iadesinin hukuka aykırı olduğunu, 6102 sayılı TTK ‘nun 21/2. maddesi, bir faturayı alan kişinin aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura içeriği hakkında itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağını, yasanın açık düzenlemesi ve Yargıtay kararları İle açık olmasına rağmen 8 gün içinde itiraz edilmeyen fatura içeriğinin doğru olmadığı yönünde karar vermenin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davacı tarafın iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, 2012 yılında Sözleşmenin feshinden 3 yıl sonra açılmış olan bu davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacı tarafça ek garanti paketi satışlarına ilişkin koşulların bilindiği ve kabul edildiğini, davacının yetkili servis sözleşmesinin yürürlükte kaldığı sürece herhangi bir itirazı olmadığını, dava konusu garanti paketlerinin satışı yapılarak ilave kazanç sağladığını, davacıya paketlerin zorla satıldığı iddiasının son derece yersiz olduğunun anlaşıldığını, davacının kusuru ile sözleşmenin sona erdirilmesinin ardından borçtan kurtulmak kastıyla hareket ettiğini, davacının ek garanti paketlerinin satışını yapmasının mümkün olduğunu, feshe rağmen satışın kısıtlanmadığını ,buna rağmen iade talebinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararın ortadan kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, Yetkili Servis Sözleşmesinin feshi nedeniyle yetkili servis elinde bulunan ek garanti paket sözleşmelerinin iadesi ile bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında, davacı şirketin yetkili servis olduğu 17.08.2009 tarihli “Yetkili Servis Sözleşmesi “ imzalandığı, sözleşmenin 1 yıl süreli olduğu, yetkili servis sözleşmesinin davalı tarafça Kartal …. Noterliği’n de düzenlenen ihtarname ile 11.12.2012 tarihinde feshedildiği, ihtarnamede, ekonomik nedenlerle çalışma kriterlerine riayet edilmediğinden dolayı yetkili servis sözleşmesinin feshedildiğinin belirtildiği, ayrıca aynı ihtarnamede, ek garanti kampanyasının uygulanma şekli ve kampanya katılım şartlarının ihtiva ettiği özellikler nedeniyle yetkili servis sözleşmesi devam ederken satın alınan ek garanti paketi sözleşmeleri ile sınırlı olmak üzere ve ek garanti paketi sözleşmelerinin taşıdığı satış koşullarına uymak kaydı ile bu sözleşmelerin nihai tüketicilere sunulmasına üretici ve marka sahibi sıfatıyla fesih tarihinden sonrası içinde bir kısıtlama getirilmediği, sair çalışmalarda …… A.Ş yetkili servisi olarak işlem yapamayacaklarının belirtildiği ,sözleşmenin konusunun 2 . maddede, ……’ın üreticisi ve ithalatçısı olduğu ve de Türkiye genelinde satışı gerçekleştirilen ürünlere satış sonrası servis (keşif, kurulum, montaj, ilk çalıştırma, arıza teşhis, arza onarım vb) hizmeti verecek yetkili servisin hizmet içeriğini ve koşullarını ,……. ve yetkili servisin hak ve yükümlülüklerini düzenlemek olarak ifade edildiği, “6”. maddede şartlar ve yükümlülükler düzenlendiği, 6.33.bentte, yetkili servisin, kendisine yazılı olarak (elektronik posta, faks, posta, ilan internet sitesi vb.) ….. tarafından bildirilen uygulamalar ile ilgili teknik, idari veya pazarlamaya yönelik kampanya, hizmet işleyiş kuralları v.b her türlü tebliğ, bilmekle, kurallara, uygulamalara riayet etmekle ve bünyesinde bulunan tüm personele duyurmak ve uygulamakla yükümlü olduğunun düzenlendiği, 8.6. maddede, sözleşmenin feshi halinde, yetkili servisin, elinde bulunan dökümanları (Yetkili Servislik Belgesi, Teknik Servis Formları, ….. Yetkili Servis Broşürleri, kartları, stikerleri, yaka kimlik kartları , araç giydirmeleri vs.) ……’a ait ve bedeli ödenmemiş yedek parçaları ve iş yeri tabelasını ……’a tutanakla teslim edeceği, 8.8. madde de, sözleşmenin feshi halinde, yetkili servisin herhangi bir sebeple …….’a ait markalardan birinin logosunu işyerinde, kullandığı evraklarda, işyeri tabelasında, servis aracında ve personelin kullandığı hiçbir kıyafet ve ekipmanda bulunduramacağının ifade edildiği, davalı şirkete karşı aynı mahiyette açılan ve İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/225 Esas, 2013/372 Karar sayılı dosyada, davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/2482 Esas, 2014/7744 Karar ve 02.12.2014 tarihli ilamı İle onandığı , İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/331 Esas, 2013/558 Karar ve 19.11.2013 tarihli ilamının da aynı mahiyette olduğu, yalnızca davacı yetkili servislerin farklı olduğu anlaşılmıştır.Taraflar arasında, yetkili servis sözleşmesi ve sözleşme içeriği, sözleşmenin davalı şirket tarafından fesih edildiği, davacı şirkette, sözleşme döneminde davalı tarafça gönderilen ek garanti paket sözleşmelerinin bulunduğu, davacı yetkili servisin davalıya bedellerini ödemiş olduğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalının bu kapsamda düzenlemiş olduğu faturalara davacının itiraz etmeden bedelini ödemiş olmasının, yetkili servisin, sözleşmenin feshinden sonra bunları iade ile bedelini talep etmeye engel olup olmadığı ile talebin haksız ve hukuka aykırı olup olmadığıdır.
30.09.2016 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda, taraflar arasında, 17.08.2009 tarihli yetkili servis sözleşmesi düzenlendiği, konusunun, davacının, davalının yetkili servisi olarak Kayseri Bölgesinde davalı ……’ın gerçekleştirdiği satış sonrası keşif, kurulum, montaj, ilk çalışma, arıza onarım vb hizmetini yapması ve bu kapsamda davalı ……’tan yedek parça satın alması olduğunu, cari hesap ilişkisi içerisinde, …… müşterilerine satılmak üzere davacı şirkete gönderilen, ancak sözleşmenin feshedilmesi ile davacı uhdesinde kalan 106 adet 40.614 TL bedelli ek paket sözleşme bedeline dayandırıldığı, davacının ibraz ettiği 2010-2011 yılı ticari defterlerinin delil niteliğinde bulunmadığı, 2012-2014 yılı yevmiye defterlerinin delil niteliğinde bulunduğu, davacının cari hesap ilişkisinden dolayı davalı şirkete bakiye 8.927,72 TL borcunun bulunduğu, davalı ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı, davalı toplam alacağının 55.760,57 TL, davacı şirkete bakiye 2.334,54 TL borçlu olduğu, defter kayıtlarının birbiri ile uyum içerisinde olmadığı, toplam 11.263,26 TL fark olduğu, davacının, davalının gönderdiği ek garanti paket sözleşmesine ilişkin faturaları dosyaya sunduğu, davacının sunduğu 7.020,04 TL bedelli paket faturaların birim fiyat esasına göre talep ettiği faturalar kapsamında olmadığı ,bu durumda davacının 40.614 TL bedelli sözleşme paket faturalarını dosyaya sunması, ayrıca toplam 106 adet 40.614 TL tutarındaki paket sözleşmesinin müşterilerine satılmadığını / satılamadığını böylelikle elinde kaldığını dosyaya kanıtlaması gerektiği, bu nedenle davacının alacağının tespitine varılamadığı, davacının elinde kaldığını iddia ettiği paket sözleşmelerine ilişkin satış faturalarını ve bu fatura içeriği ek paket sözleşmelerinin dava tarihi itibarıyle uhdesinde kaldığını dosyaya kanıtlaması halinde gerekli değerlendirme yapılacağı belirtilmiştir.Davacı vekili rapora itiraz etmiş ve davalı tarafından satılan garanti paketlerinin tamamının ellerinde bulunduğunu, garanti paketlerinin fatura ve kayıtlarının gerek davalı gerekse de müvekkili şirket ticari defterlerinde yer aldığını, emsal karar sunduklarını, garanti paketlerinin ticari defterler ile karşılaştırılarak tekrar inceleme yapılıp rapor oluşturulmasını talep etmiştir.21.04.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda, toplam 109 adet 2011-2012 ve 2013 yılına ait iki ve üç yıllık garanti paket sözleşmesinin davacının elinde bulunduğunun anlaşıldığı ,bu durumda 109 adet ek garanti paket sözleşmesinin davacıya davalı tarafından hangi tarihli faturalarla, ne miktar üzerinden fatura edildiği ve bu fatura bedellerinin davacı tarafından ödenip ödenmediği hususunun davacının ticari defterleri üzerinden incelenmesinden ibaret olduğu, davalının davacı şirkete 107 adet ek garanti paket sözleşmesi için toplam 42.155,70 TL tutarlı fatura kestiği ve bu fatura bedellerini davacının, davalının alacağı olarak ticari defterlerine kayıt ettiği ve bedellerini cari hesap ilişkisi içerisinde davacı şirketten tahsil ettiğinin tespit edildiği, davacının ek garanti sözleşmelerine dayalı şirkete iadesi suretiyle davalı şirketten dava tarihi itibarı ile 42.155,70 TL alacağı olduğu belirtilmiştir.Davalı vekili tarafından rapora karşı istinaf nedenleri doğrultusunda itiraz edilmiştir.Mahkemece, bilirkişi rapor, ek rapor ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen “Yetkili Servis Sözleşmesi “ kapsamında, uyuşmazlık konusuna dair bir düzenleme mevcut değildir. Yalnızca, yukarıda ifade edildiği üzere, sözleşmenin 6.33. maddesinde , yetkili servisin pazarlamaya yönelik kampanya vb .uygulamara riayet etmek ve tüm personele duyurmak ve uygulamakla yükümlü olduğu ifade edilmiştir. Davalı şirketin sözleşmeyi feshe ait 11.12.2012 tarihli noter ihtarnamesinden, dava konusu ek garanti paket sözleşmelerinin, garanti kampanyası kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Sözleşmenin feshi İle birlikte, yetkili servisin ……’a ait tüm dökümanları vb teslim edeceği, tescilli hiçbir cihaza müdahale edemeyeceği gibi edimler yüklenmiştir. Diğer taraftan sözleşmede açık düzenlemesi bulunmayan dava konusu ek garanti paket sözleşmeleri hakkında bir emareye yer verilmemiş, davalı tarafça gönderilen ihtarnamede bir kısıtlama getirilmediği belirtilmiştir. Ancak, böyle bir kısıtlama getirilmemiş olması, davacının, ek garanti paket sözleşmelerinin taşıdığı satış koşullarına göre nihai tüketiciye sunulmasını, sözleşmenin feshi nedeniyle zaten nerede ise imkansız kılacağı gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. Sözleşme hükmünden, davacı yetkili servisin ek garanti paket sözleşmelerini sınırsız olarak pazarlama yükümlülüğü altına girdiği kabul edilemeyeceği gibi, yetkili servis sözleşmesi sona eren bir işletme tarafından satımının oldukça zor olacağı ve işletmeye bir fayda sağlamayacağı da açıktır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ana unsuru olmayan bir edimin, sözleşmenin feshinden sonra davacı taraftan talep edilmesi hukuken mümkün olmayacaktır. Taraflar imzalamış oldukları sözleşmenin hükümleri ile bağlıdırlar. Diğer taraftan, davacı adına ek garanti paket sözleşmeleri için düzenlenen fatura bedellerinin, davalı tarafça cari hesaptan peşin olarak tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin devamı aşamasında bunun kabul edilmiş olmasının, fesihten sonrada, sınırsız olarak pazarlama yükümlülüğü altına girilmiş olduğu anlamı taşımayacaktır.6102 sayılı TTK’nun 21/2. fıkrası gereğince, fatura alan kişinin aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Ancak somut olayda, fatura, karşı tarafa normal şekilde satılan bir mal için değil, yetkili servis sözleşmesi kapsamında, firmanın yapmış olduğu kampanya kapsamında ki ürünlere ait olarak düzenlenmiş faturadır. Davacı yetkili servisin, davalı taraftan ,kendisine ek garanti paket sözleşmesi satılması konusunda herhangi bir talebi yoktur. Söz konusu faturaların, 6098 sayılı TBK’nun 207. madde kapsamında satış sözleşmesi sonucunda düzenlenmiş faturalar olarak kabülüde mümkün görülmemektedir. 6098 sayılı TBK’nın 1. maddesinde, sözleşmenin, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları ile kurulacağı, ikinci fıkrada ise, irade açıklamasının açık veya örtülü olabileceği belirtilmiştir.Ne var ki, yukarıda ifade edildiği üzere, ek garanti paket sözleşmeleri taraflar arasındaki sözleşmenin açık veya ana unsuru değildir. Bu nedenle, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesi içerisinde buna dair faturalara itiraz edilmediği ve yasal düzenleme kapsamında kesinleştiği kuralı iş bu davanın ve taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği gereğince kabulü hukuken ve hakkaniyet uyarınca yerinde olmayacaktır. Bu durumda, davalının davacı adına fatura düzenleyerek teslim ettiği ve bedellerini süre gelen ticari ilişki çerçevesinde cari hesaptan aldığı, ek garanti paket sözleşmelerini, asıl sözleşmenin feshi nedeniyle, iade alarak, peşin aldığı bedelleri ise iade etmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından ve ilk derece mahkeme kararı bu anlamda, usul ve yasa ile emsal Yargıtay ilamlarına uygun düştüğünden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1- İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/577 Esas, 2017/761 Karar ve 11.07.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davalının peşin olarak yatırmış olduğu toplam 779,70 TL harçtan mahsubu ile 590,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine,3- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/03/2019