Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1863 E. 2021/964 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1863 Esas
KARAR NO: 2021/964
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/03/2018
NUMARASI: 2015/581 Esas, 2018/278 Karar
DAVA: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 29.05.2015 tarihli dava dilekçesinde, müflis … A.Ş ‘nin müvekkili bankaya olan kredi borçları nedeni ile iflas masasına nakit ve gayri nakit toplam 5.153.489,67 TL alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, iflas müdürlüğünün alacağın tamamını reddettiğini, müvekkili banka ile müflis şirketin imzalamış olduğu genel kredi sözleşmeleri uyarınca değişik tarihlerde müflis şirketin krediler kullandığını, ayrıca müflis şirketin kefaletiyle … A.Ş ‘ne krediler kullandırıldığını, müflis şirketin hem asaleten hemde kefaleten müvekkili bankaya borçlu olduğunu, müflis şirketin kredi koşullarına uymaması ve ödemeleri gerçekleştirmemesi, temerrüde düşmesi nedeniyle hesaplarının kat edilerek 01.09.2010 tarihli ihtarnamelerin keşide edildiğini, ihtarnamelere rağmen borcun ödenmediğini, müflis şirketin asaleten ve kefaleten kullanmış olduğu krediler nedeniyle bankaya 4.935.489,67 TL nakit borcu ve yine müflis şirketin kullandığı ve halen meri olan teminat mektupları nedeniyle 218.000 TL gayri nakti borcu bulunduğunu, alacağın 4.250.000,00 TL kısmının rüçhanlı olduğunu, müflis şirketin adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydına 28/06/2006 tarihli 1. dereceden 1.500.000,00 TL bedelli, 2. dereceden 1.500.000,00 TL bedeli müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, kredi alacaklarının tahsili için müflis şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ipoteklerin paraya çevrilmesi amacıyla takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini iddia ederek, müflis şirketin müvekkili bankaya iflas tarihi itibariyle 5.153.489,67 TL borcu olması nedeniyle, İflas tarihi itibariyle kredi alacaklarının tespiti ile bu alacaklarından 4.250.000,00 TL ‘lik kısmının rüçhanlı alacak olarak kalanın ise adi alacak olarak iflas masasına kayıt edilmesini ve bu doğrultuda sıraya alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1394 Esas sayılı dosyasının 21.01.2016 tarihli duruşmada iş bu dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verildiğini, 28.06.2006 tarihinde 750.000,00 TL tutarında kredi sözleşmesi akdedildiğini, geri ödeme planına uygun olarak toplam 990.169,02 TL ‘nin davacı bankaya ödendiğini, banka hesap hareketleri incelendiğinde tamamen kapatıldığının görüleceğini, 1.500.000,00 TL tutarlı 1. ipoteğin fek edilmesi gerekirken, yok sayılarak alacak talep edilmesinin hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, 2.ipotek için 2.000.000,00 TL tutarlı 07.05.2010 tarihli temlikname düzenlendiğini ve fazlasının 3. ipotekte kullanılmak üzere 2. İpoteğe konu borcun tamamen kapatıldığını, davalı müflis şirketin Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesine 2010/108 Esas sayılı dosyasında iflas erteleme talebinde bulunduğunu ve 21.05.2010 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile 04.11.2010 tarihinde takip başlatıldığını, 3. ipoteğe konu borca mahsup edilmek üzere davacı bankaya toplam 660.100,00 TL ödeme yapıldığını savunarak, davanın süre ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
FER’İ MÜDAHİL …, davacıya karşı kredi sözleşmesinde müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, dava sonunda davalı şirketin haklı çıkması durumunda borçtan kurtulacağını, davacı yanında müdahillikte hukuki yararının olduğunu beyan ederek, müdahillik talebinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, müflis şirket hakkında kapatılan İstanbul Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/850 Esas, 2013/353 Karar sayılı iflas kararının 13.04.2016 tarihinde kesinleştiğini, taraflar arasında düzenlenen uzun vadeli kredi sözleşmeleri, kredi kartı sözleşmeleri, kısa vadeli banka kredileri, teminat mektupları, bu teminat mektupları ile ilgili yapılan tahsilatlar, çek karneleri, genel kredi sözleşmeleri, banka lehine verilen ipotekler, alacağın temlik sözleşmesi, belediye yazışmaları, davacı banka ile grup şirketler arasındaki protokoller, müflis şirket tarafından yapılan ödemeler, davacının kat ihtarı, banka kayıtları ve müflis şirket kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, davalı müflisin, iflas tarihi itibariyle, nakit kredilerden kaynaklanan alacak tutarının 3.137.474,81 TL olduğu, gayri nakti kredilerden kaynaklanan alacak tutarının 1.708.000,00 TL olduğu, davalının kefaletten kaynaklanan sorumluluğa ilişkin alacağının 299.219,17 TL olduğunun anlaşıldığı, 1.708.000,00 TL tutarlı gayri nakti kredilerden kaynaklanan alacaktaki risk nedeni ile iflas masasına kayıt kabul talebinin değerlendirilmesinde bu gayri nakdi alacak riskinin gerçekleşmiş olması gerektiği nazara alınarak ve iflas tarihinden sonra davacı tarafından davalı lehine verilen teminat mektuplarından 1.552.500,00 TL ‘lik kısmının tazmin edildiği, dolayısıyla davacı bankanın riskin gerçekleştiği ve tazmin edildiği ve tazmin edilen 1.552.500,00 TL ‘lik kısmı talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne davacı bankanın 3.137.474,81 TL nakdi, 1.552.500,00 TL gayri nakdi, 299.219,17 TL kefaletten kaynaklanan alacağının davalı müflis şirketin İflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ; Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, kararda alacak miktarı ve alacağın türü eksik belirtildiği gibi alacağın teminatını oluşturan 4.250.000,00TL tutarlı ipotek haklarının dikkate alınmadığını, alacağın 4.250.000,00 TL ‘lik kısmının rüçhanlı olarak masaya kaydına karar verilmediğini, iflas tarihinden sonra nakte dönen 1.552.500,00 TL ‘lik alacaklarının hatalı olarak gayri nakit olarak değerlendirildiğini, bilirkişi heyet raporunda alacağın 4.250.000,00 TL ‘lik kısmının rüçhanlı olduğunun kesin olarak belirlendiğini, her iki raporda da alacak tutarının 5.144.693,98TL olduğunun tespit edildiğini, hüküm kısmında 155.000 TL ‘nin eksik belirtildiğini, öte yandan tazmin olmayan teminat mektubunun yani halen meri olan teminat mektubunun risk olmadığı ve dolayısıyla masaya kaydedilemeyeceği yönündeki gerekçenin yasaya ve sözleşmeye aykırı olduğunu, teminat mektubunun gayri nakti bir kredi türü olduğunu, kredi kullandırıldıktan sonra gayri nakti alacağın doğmuş olacağını, mektubun tazmin olmamasının onu risk olmaktan hiçbir zaman çıkarmayacağını, sadece masaya gayri nakit risk olarak yani şarta bağlı alacak olarak kaydedilmek gerekeceğini, 155.000 TL’lik teminat mektubu riskinin talep edilemeyeceği kararının hatalı olduğunu, masaya şarta bağlı alacak olarak kaydı gerektiğini, raporda açıkça tespit edilmiş olmasına rağmen ipotek haklarının dikkate alınmamasının, ipotek limiti tutarındaki alacaklarının rüçhanlı alacak olarak İflas masasına kaydına karar verilmemesinin, yasalar, sözleşmeler ve maddi gerçeğe aykırılık teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkili bankanın müflis şirketten iflas tarihi itibariyle nakit krediler sebebiye 3.137.474,81 TL ve iflastan sonra tazmin olan teminat mektupları sebebiyle 1.552,500 TL ve kefaletten kaynaklanan alacaklar sebebiyle 299.219,17 TL olmak üzere toplam 4.989.193,98 TL nakit alacağı bulunduğunu bu alacağın 4.250.000 TL’nin rüçhanlı, kalanının ise adi alacak olarak iflas masasına kaydına halen meri olan 155.500 TL teminat mektubundan kaynaklanan gayri nakti alacağın ise şarta bağlı alacak olarak iflas masasına kaydına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak, davacı bankanın ipotekleri fek etmesi gerekirken sürüncemede bıraktığını, ipoteğe konu borç hiç ödenmemiş gibi tümüyle iflas masasına alacak olarak kaydettirilmiş olduğunu, kararın hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, cevap dilekçesindeki iddialarını tekrar ettikten sonra davacı şirketin müflis şirkete gönderdiği hesap kat ihtarının müflis şirket adına … imzasına tebliğ edildiğini, …’nın şirket tarafından tebliğ için görevlendirilen kişi olmadığı gibi müflis şirket çalışanı da olmadığını, tebligat yapılırken şirket temsilcisinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, tebligatın usulsüz olduğunu, bilirkişiler tarafından temerrüt hususunda yapmış oldukları itirazlarının yerinde görülmediğini, takdirin mahkemeye ait olduğuna dair beyan edildiğini, raporun çelişkilerle dolu bir rapor olduğunu, bilirkişiler tarafından müflis şirketin kullandığı krediler karşılığında da da toplam 4.250.000,00 TL tutarında ipotek verdiğinin tespit edildiğini, ipoteklerin kesin borç ya da üst sınır ipoteği olup olmadığı konusunda ise herhangi bir tespitte bulunmadığını, davacı tarafın müflis şirkete yapmış olduğu takip incelendiğinde kesin borç ipoteği ile üst sınır ipoteklerine ait borcun aynı icra emri ile tahsilinin talep edilmiş olmasının İİK maddelerine uygun olmadığını, takibin iptalinin gerektiğini, feragat harcının davacı takip alacaklısı tarafından bugüne kadar ödenmediğini, harçlar tahsil edilmeden müteakip işlemlere geçilemeyeceğinden davacının yaptığı işlemlerin geçersiz olduğunu, takip arkadaşı olan …‘ya takip başlatmadığını, rüçhanlı borç dışındaki borçların mahsup edilmesi gerekmekte iken aksi kanaatle toplam alacağa dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK nun 235. maddesinde düzenlenen kayıt kabul davasıdır. Yasada, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları düzenlenmiştir. Yasal düzenlemede ki 15 günlük dava açma süresi, hak düşürücü nitelikte bir süre olduğundan mahkemece resen bakılması gerekir. Somut davada, müflis … A.Ş hakkında İstanbul Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/850 Esas sayılı dosyasında 06.11.2013 tarihinde iflas kararı verildiği, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … iflas sayılı dosyasında tanzim edilen sıra cetvelinin 22.05.2015 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde, 18.05.2015 tarihinde … Gazetesinde yayınlandığı, davacı tarafın masaya tebliğ masrafı olarak avans yatırmış olduğu, davanın 29.05.2015 tarihinde yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğunun tespiti sonrasında işin esasının incelenmesi gerekmiştir. İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … iflas sayılı dosyası ile ilgili olarak dosyaya ibraz etmiş olduğu 11.07.2016 tarihli cevabı yazısında, davacı tarafın müflis masasına … kayıt numarası ile 5.153.489,67 TL alacak kayıt talebinde bulunmuş ise de talep edilen alacak tutarının tamamıyla reddedildiği belirtilmiştir. İflas kararının, 13.04.2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu, mahkemenin 17.05.2016 tarihli cevabı yazısı ile belirtilmiştir. Dosya kapsamından, 28.06.2006 tarihli ipotek senedi ile borçlu şirketin bankaya veya bankanın diğer şubelerine ve Bahreyn Şubesine tevdi ettiği Uzun Süreli Konut Destek Kredisi Sözleşmeleri, Konut Destek Kredileri Sözleşmeleri, Tüketici Kredisi Sözleşmeleri ve Genel Kredi Sözleşmeleri ve Genel Kredi Taahhütnameleri / Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından … İnşaat ile ilgili olarak ve kefaletler olarak 1.500.000 YTL için … ve … parsel sayılı taşınmazlar için ipotek tesis edildiği, 16.02.2007 tarihli resmî senetle, müflis şirket ortağı adına kayıtlı … ada, … parsel numaralı arsanın tamamının müflis şirketin davacı bankadan doğmuş veya doğacak tüm kredi borçlarının teminatı olmak üzere 1.250.000 YTL için 1. dereceden banka lehine ipotek tesis edildiği, 21.08.2009 tarihli resmî senetle, … parsel sayılı, taşınmaz üzerindeki trafo binası vb İle arsasının tamamının 28.06.2006 tarihli … yevmiye ile … A.Ş lehine 1. derecede %90. 00 değişken faizle 1.500.000 YTL bedelli olarak … A.Ş ‘ye kayıtlı iken taşınmazın tamamının yeniden aynı şartlarla ipotek tescil edildiği, 1. derece ve bedelinin 1.500.000 YTL olduğu, davacı banka ile davalı müflis şirket arasında 05.05.2010 tarihli olarak Kadıköy … Noterliğinde … yevmiye nolu 07 Mayıs 2010 tarihli onaylı olarak “ Alacağın Temliki Sözleşmesi “ düzenlendiği, sözleşmede muhatabın dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve temlik konusunun, alacağı temlik eden borçlu şirketin 21.03.2003 tarihli yapmış olduğu yazılı sözleşme kapsamında alt yapı inşaat işinden dolayı doğmuş ve doğacak hakediş alacakları nedeniyle 2.000.000 TL ‘lik kısmının temliki olduğu, temlik sözleşmesinin 13. maddesinde, alacağın temlik sözleşmesinin alacağı temellük eden bankadan kullanılmış kredilerin teminatına İlişkin olarak düzenlendiğinin belirtildiği, davacı banka tarafından borçlu şirkete asıl borçlu ve ayrıca müşterek borçlu müteselsil kefil olarak, gerçek kişi kefil olan şirket ortağına banka alacağı için Kadıköy … Noterliğinin … yevmiye nolu 01.09.2010 tarihli kat ihtarnamesinin düzenlendiği, ihtarnamede, borçlu cari hesabının / kredi hesaplarının kat edildiği 31.08.2010 tarihi itibariyle, hesap özetinde ayrıntısı belirtilen anapara, faiz, BSMV ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken diğer kalemlerden oluşan kredinin toplam 139.150,13 TL ‘ye ulaşan banka tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içinde ödenmesi, banka tarafından verilen çek karnesi ve boş veya tarafça iptal edilmiş olan 18 adet yaprağının iade edilmesi veya iade edilmemiş olan 18 adet çek yaprağı için yasal yükümlülük bedeli 9.000 TL ‘nin yine 1 gün içinde depo edilmesinin belirtildiği, borçlu şirketin 11.01.2010 tarihli dilekçe ile İflasın ertelenmesi talebinde bulunduğu, Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2011 tarih, 2010/180 Esas, 2011/938 Karar sayılı ilamı ile İflasın bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, asli müdahiller vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 25.01.2013 tarihli, 2012/6059 Esas, 2013/411 Karar sayılı ilamı ile kararın bozulduğu, İstanbul Anadolu 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/850 Esas, 2013/353 Karar ve 06.11.2013 tarihli kararı ile şirketin iflas erteleme talebi reddedilerek, iflasına karar verildiği, müflis şirket adına İflas Müdürlüğü tarafından, 11.08.2013 tarihli dava dilekçesi ile davacı bankaya karşı bankanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … nolu dosyada başlatmış olduğu takiplerin iptalini talep ettiği, dilekçede, banka için toplam 4.250.000,00 TL tutarında 3 adet ipotek tesis edildiği, 28.06.2006 tarihli 750.000 TL tutarındaki kredi sözleşmesinin akdedildiğini, toplam 990.169,02 TL ödendiğini, ipoteğin fek edilerek iadesi gerektiğini, 07.05.2010 tarihli 2.000.000,00 TL tutarlı temlikname düzenlenip ve fazlası 3. ipotekte kullanılmak üzere 2 ipoteğe konu borcun tamamen kapatıldığını, İflas erteleme talebi ve ihtiyati tedbirle müflisin tamamen korunduğunu, bankanın tedbirin olmasına rağmen 04.11.2010 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … nolu dosya üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, banka ile şirkete atanan kayyım onayı ile 30.12.2010 tarihinde protokol imzalandığını, davalı bankaya toplam 660.100,00 TL ödeme yapıldığını, 2. ve 3. ipoteğe konu borç tutarı olan 2.750.000,00 TL’nin ise 2.000.000,00 TL’sinin temlik ve 660.100,00 TL ‘sinin ise nakit olmak üzere 2.660.100,00 TL olarak ödendiğini iki ipotek belgesinden borç 89.900,00 TL borç kaldığını verilen kesin teminat mektuplarının riski olmamasına rağmen borca dahil edilmiş olan 305.500,00 TL tutarın mahsup edilmesi gerektiğini iddia ederek, ipoteklerinin fekkinin istendiği, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1394 Esas, 2017/666 Karar ve 06.07.2017 tarihli kararı ile davalı bankanın iflas tarihinde müflis şirkete verdiği kredilerle ilgili olarak davacı müflisten 1.405.644,94 TL asıl kredi alacağı, 35.972,03 TL işlemiş faiz, 281.013.85 TL toplam gider masrafı İle asıl alacağa kat tarihi ile İflas tarihi arasında işleyen 1.163.488,90 TL gecikme faizi, iflas tarihinden sonra nakte çevrilen teminat mektupları nedeniyle 1.552.500,00 TL alacağın, … A.Ş olan kefaletinden dolayı 135.000,00 TL asıl alacak, 3.952,50 TL işlemiş faiz, 197.90 TL masraftan dolayı alacak, davalı müflis şirkette bulunan ve nakte çevrilmemekle birlikte iade olunmayan 3 adet teminat mektubu için 135.000,00 TL teminat riski nedeniyle tespit edilen bu alacaklar nedeniyle 04.11.2010 tarihinde davalı bankaca başlatılan takibin iptali talebinin reddine, ipoteklerin fekki talebinin reddine karar verildiği, davacı banka tarafından, 04.11.2010 tarihinde, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, borçlu şirket ile dava dışı … A.Ş aleyhinde, genel kredi sözleşmeleri nedeniyle borçlu şirket lehine kullandırılan krediler bedeniyle, 1.930.062,81 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 2.020.807,94 TL alacağın ve borçlu şirketin müteselsil kefaleti olarak … şirketi için kullandırılan kredi hesaplarından dolayı 139.150,13 TL asıl alacak ve ferileri toplam 147.705,56 TL olmak üzere 3.964.013.50 TL alacağın, 28.06.2006, 16.02.2007 ve 21.08.2009 tarihli ipotek akitleri nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığı, davacı banka tarafından … İflas sayılı dosyaya, 21 Şubat 2014 tarihli dilekçe ile başvurarak toplam ipotek tutarının 4.250.000,00 TL olduğunu, bu nedenle bu alacağın rüçhanlı olduğunu, müflisin asaleten ve kefaleten kullandığı krediler nedeniyle 4.935.489,67 TL nakit ve 218.000,00 TL gayri nakit ( müflis şirkete verilen 5 adet teminat mektubundan kaynaklanan ) olmak üzere toplam 5.153.489,67 TL alacağın faizi ile birlikte iflas masasına 4.250.000,00 TL lik kısmının rüçhanlı ve imtiyazlı olarak, kalanının ise adi alacak olarak kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ettiği, talebin 06.05.2015 tarihinde masa tarafından kayıt sıra no … olarak, alacak kayıt dilekçesi, ekleri ve müflis şirket yetkisinin beyanının incelenmesi neticesinde, talep edilen alacağın ipotek ile teminat altına alındığı söz konusu ipotek borcu ile ilgili müflis şirket tarafından ipotek alacaklısına verilen temliklerin söz konusu olduğu, talep edilen alacağın hesaplamayı ve yargılamayı gerektirdiği belirtilerek reddedildiği ve davacı bankanın hak düşürücü süre içerisinde iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında, müflis şirket tarafından, davacı banka İle gerçekleştirilen kredi sözleşmeleri ile kredilerin kullanıldığı, birden fazla ipoteklerin tesis edildiği konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacı alacağının rüçhanlı olup olmadığı, mahkeme hükmünün isabetli olup olmadığına dairdir. 09.03.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davacı bankanın defterleri üzerinde yerinde inceleme yapıldığı, defterlerin onamalarının olduğu, müflis şirkete ait ve ibraz ettiği 2006-2007-2008-2009 ve 2010 yıllarına ilişkin defterlerin yerinde incelendiği, ticari defterlerin noter açılış onamalarının süreleri içinde yaptırılmış olduğu, yevmiye ve envanter defterlerinin noter kapanış onamalarının ise bulunmadığının tespit edildiğini, müflis şirketin 2011-2012 -2013 yıllarına ait defterlerinin 24.01.2017 günü iflas Müdürlüğü memuru İle mahzene inilerek incelendiği, 2011 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamalarının sürelerinde yaptırılmış olduğu, ancak yevmiye ve envanter defterlerinin noter kapanış onaylarının yaptırılmamış olduğu, 2012 yılına ait defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterlerinin noter kapanış onamalarının süreleri içinde yaptırılmış olduğu, 2013 yılına ilişkin ticari defterlerinin noter açılış onamalarının süreleri içinde yaptırılmamış olduğu, sonuç olarak müflis şirket defter kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde 31.12.2009 tarihi itibariyle 2.100.843,99 TL nakdi, 31.12.2010 kapanış defter kaydından her hangi bir tespit yapılamadığı, 31.12.2011 tarihi itibariyle 1.448.000,00 TL nakdi, 31.12.2012 tarihi itibariyle 1.020.000,00 TL nakdi, 31.12.2013 tarihi itibariyle 804.400,00 TL nakdi, 1.795.500,00 TL gayri nakdi ( teminat mektubu ) borcu olduğu, davacı bankanın müflis şirketten iflas tarihi 06.11.2013 tarihi itibariyle, davacı banka kayıtları, kredi hesap ekstreleri, tahsil dekontları ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme, tespit ve hesaplamalar sonucunda, nakti kredilerden kaynaklanan alacağın 3.137.474,81 TL, gayri nakti kredilerden kaynaklanan alacağın 1.708.000,00 TL toplam 4.845.474,81 TL olarak hesaplandığı, kefaletten kaynaklanan sorumluluğunun ise 299.219,17 TL olarak hesaplandığı, davacı banka tarafından sıra cetveline kayıt ve kabulü talep edilen alacağının 3.137.474,81 TL nakit, 1.708.000,00 TL gayri nakti ( iflastan sonra 1.552.500,00 TL tazmin edildi 155.500,00 TL’si meri teminat mektubu ), 299.219,17 TL ise kefaletten kaynaklanan alacak ve 4.250.000,00 TL ‘si rüçhanlı olarak kayıt ve kabulünün gerektiği belirtilmiştir. Davalı vekili ve feri müdahil rapora itiraz etmiştir. 18.12.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda, tarafların bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanları ayrı ayrı belirtilerek, inceleme ve tespitlerin kronolojik olarak, kredi hesap ekstreleri, hesapların katı, temerrüt, takip ve iflas tarihine kadar olan dönemin bir bütün olarak değerlendirmeye alındığı, davacı banka tarafından borçlulara keşide edilen hesap kat ihtarı ve borçluların temerrüdüne ilişkin olarak kök raporda da tespit edildiği üzere, asıl kredi borçlusu ile müşterek borçlu müteselsil kefile hesap kat ihtarı ve ekindeki hesap özetlerinin 06.09.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve ihtarnamede verilen 1 günlük mehil sonunun 08.09.2010 tarihinde temerrüt oluştuğunun mütalaa edildiği, davacı banka kredi hesap ekstreleri, mevduat hesap ekstresi, ödeme dekontları, ödeme olarak verilen çeklerden takip sonrası yapılan tahsilatların kök raporda da yer verildiği üzere tabloda detaylandırılan tutarların davacı banka hesaplarına ödeme olarak yer aldığı tespitinde herhangi bir eksiklik olmadığı, davacı banka kayıtlarından tabloda verilen tahsilatlar haricinde takip tarihinden sonra iflas tarihinden önce davalılar tarafından yapılan başka ödemeleri tevsik eden dekont, makbuz vs gibi belgelerin ibrazı halinde ödemelerin iflas tarihi itibariyle dikkate alınabileceğinin mütalaa edildiği, kök raporda da değerlendirildiği üzere davalı şirketin hesap kat ihtarı sonucunda borçluların 08.08.2010 tarihinde temerrüde düştüğü ve temerrüt tarihinde oluşan asıl alacak ve takip tarihine kadar geçen süre için %26 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV üzerinden davalı asıl borçlunun davacı alacaklı bankaya olan nakit ve gayri nakit alacağının hesaplanmasında da herhangi bir isabetsizlik olmadığı, ayrıca takip tarihinden sonra ancak iflas tarihinden önce muhtelif tarihlerde olmak üzere davacı banka tarafından yapılan kısmi tahsilatların eski Borçlar Kanunun 84. md ( yeni TBK 100. md ) gereğince öncelikle işlemiş faiz ve ferilere mahsup edilerek iflas tarihi itibariyle hesaplanan banka alacağının kök raporun sonuç kısmında da yer aldığı gibi, davacı bankanın müflis şirketten iflas tarihi 06.11.2013 tarihi itibariyle, davacı banka kayıtları, kredi hesap ekstreleri, tahsil dekontları ve tüm dosya kapsamında yapılan inceleme, tespit ve hesaplamalar sonucunda, nakti kredilerden kaynaklanan alacağın 3.137.474,81 TL, gayri nakti kredilerden kaynaklanan alacağın 1.708.000,00 TL olmak üzere toplam 4.845.474,81 TL, kefaletten kaynaklanan sorumluluğun ise 299.219,17 TL olarak hesaplandığı, davacı banka tarafından sıra cetveline kayıt ve kabulü talep edilen alacağının 3.137.474,81 TL nakit, 1.708.000,00 TL gayri nakit ( iflastan sonra 1.552.500 TL tazmin edildiği, 155.500,00 TL meri teminat mektubu ), 299.219,17 TL teminattan kaynaklanan alacak ve 4.250.000,00 TL ‘sinin rüçhanlı olarak İİK 235. madde gereğince kayıt kabulünün gerektiğinin tespit ve görüş belirtildiğini herhangi bir isabetsizlik olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporuna göre hüküm tesis edilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporundaki talep konusu yapılan ve raporda henüz tahsil edilmediği belirtilen 3 adet toplam 155.500,00 TL tutarlı teminat mektup alacağı ile ve davacının rüçhanlı alacağı ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamış ve bu konularda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Masaya alacak kaydı talebine dayanak alacaklar, kredi sözleşmeleri ve bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacaktır. Alacak iddiasında bulunan davacı banka kayıtları, hesap ekstreleri, ödeme belgeleri ve müflis şirkete ait ticari defter ve kayıtları ile kredi sözleşmeleri üzerinde inceleme ve değerlendirme yapılarak düzenlenen bilirkişi heyet raporu düzenlenmiştir. Bilirkişi heyet raporu, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. Davacı banka, delil niteliğindeki bilgi ve belgeler ile müflis şirkete birden fazla kredi sözleşmesi neticesinde krediler kullandırdığını, teminat mektupları verdiğini ispat etmiştir. Diğer taraftan, her iki tarafa ait ödeme belgelerinden, müflis şirketin iflas tarihine kadar olan tüm ödemeleri, mülga 818 sayılı BK 84. madde ve 6098 sayılı TBK 100. madde kapsamında usulüne uygun şekilde mahsup edilmiştir. Deliller kapsamında, müflis şirketin borçlarını ödediğine ve borcu olmadığına yönelik savunması ve istinaf nedenlerinin kabulü ise mümkün olmamıştır. Davacı banka ile borçlu şirket arasında birden fazla kredi sözleşmesinin düzenlendiği, borçlu şirketin bu sözleşmelerde gerek asaleten gerekse de kefaletin yer aldığı uyuşmazlık konusu değildir. Krediler kapsamında, birden fazla ipotek senedi düzenlenmiştir. Davacı tarafça yukarıda yer verildiği üzere, iflas tarihinden önce borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile İcra takibi başlatılmıştır. Takip ve İflas tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 206. maddesinde adi ve rehinli alacakların sırası düzenlenmiştir ilk fıkrada, alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde rüçhan hakları olduğuna yer verilmiştir. Aynı yasanın Yedinci Bab’ı İflasın hukuki neticelerini düzenlemektedir. 185. maddede, rehinli mallar ve üretime yönelik yerler başlığı ile ilk fıkrada, üzerinde rehin bulunan malların rehin sahibi alacaklının rüçhan hakkı mahfuz kalmak suretiyle masaya gireceği ve İflas idaresi tarafından en yakın ve münasip zamanda paraya çevrilip muhafaza ve satış masrafları çıkarıldıktan sonra rehinli alacaklıya hakkının verileceği belirtilmiştir. İİK 23. maddenin 3. fıkrasında, sadece “Rehin “ tabirinin “ ipotek “ ve “ taşınır rehni “ tabirlerine giren bütün taşınır ve taşınmaz rehinlerini ihtiva edeceğine yer verilmiştir. Somut davada, taşınmaz rehni, ipotek söz konusudur. İflas alacakları, iflasın açıldığı sırada müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklardır. İflas alacakları adi veya rehinli alacak şeklinde olabilir. Adi alacaklar, rehinle temin edilmemiş alacaklar olup, bunlar İİK 206. maddesinde dört sırada belirtilen alacaklardır. Rehinle temin edilmeyen alacaklar ise imtiyazlı veya imtiyazsız olarak ikiye ayılır. Taşınmaz rehni, alacaklının alacağını alması için sağlam bir güvencedir. Taşınmaz rehni, rehne konu taşınmazın malikin egemenliğinden çıkmadan alacağın teminini sağlayan sınırlı bir ayni hak olup, alacağını taşınmazın satış bedelinden diğer alacaklılara göre öncelikle tahsil etme hakkını tanır. Bilirkişi heyeti tarafından raporda, davacı banka alacağının toplam ipotek bedeli olan 4.250.000,00 TL ‘lik kısmının rüçhanlı olarak kayıt ve kabulünün gerektiği belirtilmiştir. Bu konuda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmiştir. Diğer taraftan, davacı banka tarafından borçlu şirkete verilen teminat mektubu bedellerinin de masaya kaydını talep etmiştir. Bilirkişi raporunda, iflas tarihinden sonra toplam 1.552.500,00 TL tutarlı teminat mektuplarının ödendiği bankanın bu miktar kadar alacaklı olduğu, toplam 155.500,00 TL tutarlı 3 adet teminat mektubunun ise henüz ödenmediği teminat mektubu riski olduğu belirtilmiştir. Mahkeme tarafından, iflas tarihinden sonra ödenen teminat bedelleri tutarının banka alacağı olarak masaya kayıt ve kabülüne karar verilmiş ancak henüz ödenmeyen ve riski devam eden teminat mektup bedelleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 197. maddesinde, şarta muallak alacaklar düzenlenmiştir. İlk fıkrada, alacaklının taliki bir şarta veya gayri muayyen bir vadeye muallak bir alacağını da kaydettirebileceği, fakat hissesini şartın tahakkukunda veya vadenin hululünde alacağı belirtilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 06.05.1993 tarihli, 3559 Esas, 3533 Karar sayılı emsal ilamında, riski gerçekleşmemiş teminat mektubu bedelinin taliki şarta bağlı olarak masaya kaydının gerekeceği ifade edilmiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde, ipotek ile teminat altına alınan alacak miktarı yönünden rüçhanlı alacak kaydının hükümde belirtilmemesi ve teminat riski devam eden teminat senedi bedel tutarının masaya taliki şarta bağlı alacak olarak yazılmasına dair hüküm tesis edilmemiş olması isabetli olmamıştır. Ancak söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün davacı yararına düzeltilmesine dair takdiren aşağıdaki gibi karar tesis edilmiş davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, 2- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, a) İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/581 Esas, 2018/278 Karar ve 21.03.2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA, b) Davanın kısmen kabulüne, davacı bankanın 3.137.474,81 TL nakdi, 1.708.000,00 gayri nakdi ve 299.219,17 TL kefaletten kaynaklanan alacağı olmak üzere toplam 5.144.693,98 TL alacağının kabulüne, kabul edilen 1.708.000,00 TL gayri nakti alacağın ödenmeyen teminat mektubu alacak bedeli 155.500,00 TL miktarlık kısmının müflisin masasına şarta bağlı alacak olarak, bakiye 4. 989.193,98 TL alacağın 4.250.000,00 TL ‘lik kısmının ise müflis masasına rüçhanlı alacak olarak kayıt ve kabulüne, fazla talebin reddine, c) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin olarak alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, d) Davacı tarafça yapılan 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 180,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 4.680,00 TL nin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 4.600,00 TL ile 55,40 TL harç gideri toplamı 4.655,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, e) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, f) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, g) Bakiye gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine, 3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan tarafların peşin olarak yatırmış olduğu 35,90 İstinaf harcının mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacı ve davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4- Davacının gerçekleştirmiş olduğu toplam 170,10 TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/2. bendi gereğince düzeltilerek, İİK nun 164/2. bendi gereğince karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16/09/2021