Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1824 E. 2018/1485 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1824 Esas
KARAR NO : 2018/148
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
NUMARASI : 2013/254 Esas, 2017/760 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili, 04.09.2013 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin davalının güvenlik hizmeti sağladığı Kartepe- Kocaeli adresindeki dava dışı ..A.Ş ‘nin 4. etap fabrikanın elektrik işlerinin yapılması işlerini işin müteahhiti …Ltd.Şti ile imzalamış olduğu 11.01.2013 tarihli sözleşme ile üstlendiğini , işin niteliği gereği, işin devamı ve tamamlanması için işlerin devam ettiği tarihte işin yapıldığı fabrika sahasında 10.04.2013 tarihinde kimliği henüz belirlenemeyen kimselerce Renault Master marka ticari araç ile fabrika sahası içinden 1.000 mt 1*240 mm .NYY niteliğinde müvekkilince teslim edilmiş ve sahada bulunan kablo çalındığını, işin ve mesainin başlamamış ve fabrika binasının güvenlik elemanlarınca korunuyor olması davalı tarafın ağır kusurlu davrandığı ve çalınmaya adeta göz yumduğunun açık göstergesi olduğunu , yapılan tetkik ve şikayet ile güvenlik kamerasının incelendiğini davalı tarafın kusurlu tutum ve davranışlarının açıkça görüldüğünü, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet dilekçesi ile tahkikatın halen devam ettiğini belirterek ağır kusurlu davalıdan müvekkilinin 44.606,00 TL zararının haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte ve varsa yeni temin edilmiş malzeme bakımından da doğan fiyat farkının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Tic.Ltd.Şti vekili, müvekkili şirketin 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun çerçevesinde faaliyet gösteren bir Özel Güvenlik Şirketi olduğunu, davacı ile müvekkili arasında sözleşmeden kaynaklanan bir husumet bulunmadığını, davacı tarafça çalındığı iddia edilen kabloların müvekkili şirket yetkililerine / işçilerine yahut onların sorumluluk bölgesine bırakıldığına ilişkin bir delil bulunmadığını, müvekkili şirket çalışanlarının sadece fabrikaya ana giriş kapısından giriş yapan tırlar ile ilgili plaka ve isim kaydı yapmak ve sevk irsaliyesini teslim almak hususunda yetkisi olduğunu, … şirket yetkililerinin sözleşme dışında yer alan başkaca bir talimatı bulunmadığını, bir an için müvekkili şirketin sorumluluğu olsa dahi şirketin sorumluluğunun sınırlandırıldığını, bu sınırın bir yıllık hizmet bedeli karşılığı olduğunu, müvekkilinin özel güvenlik sigorta poliçesi yaptırdığını davanın .. Sigorta A.Ş ye ihbar edilmesini talep ederek davanın husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞTİRİLEN KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2017/238 Esas, 2017/57 Karar sayılı dosyası:
İDDİA:
Davacı vekili, 01.03.2017 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin davalı … Otomotiv…A.Ş nin Kocaeli ‘ndeki 4. etap fabrikanın elektrik işlerinin yapılması işlerini dava dışı müteahhit şirket ile imzalamış olduğu sözleşme ile üstlendiğini, fabrika sahasında Renault Master marka ticari araç ile sahada bulunan kablonun çalındığını, güvenlik kamerasının incelenip davalının kusurlu tutum ve davranışlarının açıkça görüldüğünü, 2013/254 Esas sayılı dosyada yapılan yargılamada keşif ve bilirkişi incelemelerinin yapılıp davalı tarafın %50 kusurlu kabul edildiğini, kusur oranı doğrultusunda iş bu davayı açmak zaruretinin hasıl olduğunu iddia ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 18.901,25 TL nin hırsızlık eyleminin gerçekleştiği tarihten itibaren reeskont avans faizi ile birlikte ve varsa yeni temin edilmiş olan malzeme bakımından fiyat farkınında davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, müvekkiline izafe edilecek bir kusur olmadığını, adrese güvenlik hizmeti verildiğini , aracın çıkış kapısını hiç kullanmadığına göre , çıkış kapısında güvenlik olmadığı gerekçesiyle müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini , haksız fiil sorumluluğundan söz edebilmek için kusur ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerektiğini, davacının zararını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İHBARA CEVAP:
İhbar olunan … Sigorta A.Ş vekili, zarar görenin davacı şirket olmadığını, iddia edilen malların üçüncü şirkete teslim edilmiş ve mülkiyet ve zilyetliğinden çıkardığını, davalı şirketin müvekkili şirket nezdinde özel güvenlik sigorta poliçesi olduğunu , sigorta ettirenin tüm önlemleri aldığını ceza dosyasının beklenmesi gerektiğini aleyhlerine hüküm kurulmamasını beyan etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta A.Ş vekili , davalı güvenlik şirketinin müvekkiline yangın sigortası ile sigortalı bulunduğunu, hırsızlık rizikosunun poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu, müvekkilinin ihbar edilen durumunda olduğundan hakkında karar verilmemesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;
Mahkemece, 18.01.2016 ve hem de 17.01.2017 tarihli bilirkişi raporunda … Otomotiv A.Ş nin %50 , davacının %30 ve davalının %20 oranında kusurlu bulunduğu ve çalınan kabloların değerinin 37.802,50 TL olduğu , asıl dosyadaki davalı ile birleşen dosyadaki davalı şirket arasında özel güvenlik Sözleşmesi bulunduğu , kusur oranlarına göre , asıl dava ve birleşen 2017/238 Esas sayılı davanın kısmen kabulü İle, 26.461,75 TL zarar bedelinin 18.901,25 TL lik kısmından davalı … Otomotiv İnş.Malz…A.Ş , 7.560,50 TL lik kısmından davalı …Tic.Ltd.Şti sorumlu olmak üzere olay tarihi olan 10.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karar davalı … Otomotiv İnş.Malz.ve Filtr.San.ve Tic.A.Ş vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, mahkeme tarafından zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, olayın 10.04.2013 tarihinde meydana geldiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı İle alacağın zamanaşımına uğradığını , davacının işi başka bir firmadan üstlendiğini ikrar ettiğini, müvekkilinin davalının şantiye sahasında dahi olduğundan haberdar değilken müvekkilinin kusur sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini , müvekkilinin müteahhit değil arsa sahibi olduğunu, mahkemenin hukuki tespitte bulunmadan rapordaki ihtimal üzerinden gerekçeli karar oluşturulduğunu, dava konusu kablonun mevcut olduğuna fabrikaya girdiğine yahut çıktığına dair hiçbir delil dosyaya sunulamamışken ayrıca bu durum raporda belirtilmişken tazminat talebinin kısmen kabulünün izahının mümkün olmadığını, kusur oranlarının kabulünün mümkün olmadığını, giriş kapısında bariyerin mevcut olup bariyerin kontrolünün de güvenlikte olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve müvekkili açısından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiil sonucu oluşan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından ve özellikle Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı ‘nın 2013/12767 soruşturma nolu dosya ve sözleşme örneklerinden, 10.04.2013 tarihinde saat 07.24 sıralarında davalı şirkete ait fabrika sahasında hırsızlık olayının meydana geldiği, davacı taşeron şirket ile dava dışı müteahhit … İnşaat ..Ltd.Şti arasında, davalı … A.Ş ye ait 4. etap fabrika elektrik işlerini yapılması işi için sözleşme imzalandığı , sözleşme tarihinin olaydan önceki tarih olan 11.01.2013 tarihli olduğu, davalı . …A.Ş ile davalı….Ltd.Şti arasında 31.12.2011 başlangıç , 31.12.2012 bitiş tarihli, yazılı bildirimde bulunulmadığı takdirde birer yıllık sürelerle uzayacak özel güvenlik Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin insan kaynakları idari işler müdürünün 11.04.2013 tarihli müşteki ifade tutanağın da ki ifadesinde, şahısların hırsızlık olayına zemin hazırlamak için kamerayı bozduklarını ancak kendilerinin yeniden çalışır hale getirdiklerini , yaptıkları incelemede fabrika sahasında makaraya sarılı haldeki 1000 metre uzunluğundaki bakır kablonun beyaz renkli Renault master marka araç ile eşgalleri tespit edilemeyen şahıslar tarafından çalındığını tespit etiklerini ifade ettiği anlaşılmıştır.
Olay tarihi ve yaşanan hırsızlık ile bir kısım sözleşmelerin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, alacak talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, olayda davalı şirketin kusurunun olup olmadığı ve zarar miktarıdır.
02.04.2015 tarihli keşif sonucu düzenlenen 18.01.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda, … ‘nin sözleşme gereği yerine getirmesi gereken fiil ve davranışlardan kaçınmasının , menfi bir davranış olarak kabul edilebileceği , haksız fiil uyarınca sorumluluğun söz konusu olabileceği , çalındığı iddia olunan dava konusu kablonun … ‘a ait işyerine teslim edilip edilmediği ve bu kabloların çalınıp çalınmadığının mahkemenin takdirinde olduğu, yapılan incelemelerde çalındığı iddia olunan malın …”a teslim edildiği ve daha sonra çalındığı varsayımına göre değerlendirilmede bulunulduğu, davalı … ile … arasında akdedilmiş bir güvenlik Sözleşmesinin bulunduğu, sözleşmeye göre .. nin yüklenici sıfatı ile işverene ait işyerine giriş çıkış denetimleri ile gerekli kayıtların tutulması işveren sorumluluk sahalarının yürüttükleri mevzuat hükümlerine uygun olarak güvenlik ve gözetimin sağlanması yerine getirmekle yükümlü iken buna uygun davranmaması buna ek olarak nöbet hizmetleri talimatına göre …‘nin ortak kullanım alanlarında güvenlik ve gözetim sağlaması gerektiğinden hırsızlık olayında %20 kusurlu olduğu, Ho-Won ‘nun fabrika giriş ve çıkışlarında gereken kontrol mekanizması kurmaması , uyarılar yapmaması , kontrolsüz olan çıkış kapısında da giriş çıkışlara müsade etmesi, hırsızlık olayında da özel güvenlik görevlisinin bulunmadığı , çıkış kapısından girilmek ve çıkılmak şeklinde gerçekleştirilmesi , fiziki eksiklikler bulunması, giriş kapısının gerektiği gibi çalışmaması , kameraların niteliği , özel güvenlik görevlisinin uyarı yazıları birlikte değerlendirildiğinde, …’un %50 kusurlu olduğu, davacının ise fabrika içine bıraktığı kablolar için korunaklı bir ortamda tutmadığı, bunlar için gerekli gözetim ve kontrolleri sağlamadığı, %30 kusurlu olduğu, dosya içindeki bilgilerden çalındığı iddia edilen NNY 0,6 /1kV 1*240 kablonun bir metresinin fiyatının 37.8025 TL , buna göre toplam tutarın 1000 m*37.8025 TL / m=37.802,50 TL olduğu belirtilmiştir.Bilirkişiler raporda tüm beyanları ve sözleşmeleri ayrı ayrı değerlendirmiştir.
Davacı vekili tarafından 30.03.2016 tarihli dilekçeye ekli olarak, teslim ve dayanağı belge örnekleri dosyaya ibraz edilmiştir.Belgeler, 31.05.2013 tarihli SGK ya verilmiş olan işyerinin kapatılması İle ilgili belge örneği, 18.03.2013 tarihli malzeme çıkış formu, 18.03.2013 tarihli çalındığı iddia edilen kablonunda yer aldığı dava dışı şirket tarafından davacı adına düzenlenen fatura örnekleridir.
30.06.2016 tarihli ikinci keşif sonucu düzenlenen 17.01.2017 tarihli ikinci bilirkişi heyet raporunda, hırsızlık olayının , 07.04.2013 tarihinde saat 07.15-07.45 sıralarında meydana geldiği, fabrika içerisindeki kamera kayıtları dosyaya sunulan bir adet CD nin incelendiği, dava konusu kablonun fabrikaya giriş yapmış olan Renault Master marka bir ticari araç İle taşınarak fabrika sahasından çıkarıldığının kamera kayıtlarından anlaşıldığı, fabrikanın giriş kapısında kontrol varken yaklaşık 75 metre mesafede kontrol kapısında kontrolün olmadığı, büyük bir kontrolsüzlük ve güvensizlik olduğu, mevcut güvenlik görevlisi sayısının yeterli olmadığı , riskli durumların eksikliklerin zamanında giderilmediği, gerekli emniyet ve güvenlik tedbirleri almayan… ..A.Ş nin olayda 1. derecede kusuru olduğu, davacının malzemeler için kendi işçilerinden görevlendirme yapmadığı gibi malzemeler için gerekli gözetim ve kontrolleri sağlamadığı ikinci derece kusurlu olduğu, davalı güvenlik şirketinin üçüncü derece kusurlu olduğu, sonuç olarak, davalının haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluğunun olduğu, … A.Ş nin %50 oranında, davacının %30 oranında, davalı … şirketinin %20 oranında kusurlu olduğu, çalınan kablolarının değerinin ise 37.802,50 TL olduğu belirtilerek kusur oranına göre dağılımları gösterilmiştir.
Mahkemece, her iki rapor birbirini teyit ettiği için rapor sonucuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.03.07.2017 tarihli celse ara kararının “4” nolu bendinde davalı … vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiş ancak gerek ara kararda gerekse de hükümde herhangi bir gerekçe yazılmamıştır.
Öncelikle davalı tarafın zamanaşımı def’inin değerlendirilmesi gerekecektir. Dava konusu zararın haksız fiil sonucu oluştuğu tartışmasızdır. Olay tarihi yani hırsızlığın meydana geldiği tarih olan 10.04.2013 tarihinde ve gerek asıl gerekse de birleştiren dava tarihinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüktedir. Kanunun ikinci ayrımında, 49 vd maddelerde, haksız fiillerden doğan borç ilişkileri, 72.maddede ise zamanaşımı düzenlenmiştir. TBK 72/1. fıkrada, tazminat İstemi’nin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağı ifade edilmiştir.Somut olayda, olay tarihin 10.04.2013 olduğu ve istinafa gelen davalı şirkete karşı davacının açtığı ve iş bu dava dosyası İle birleştirilen dosyanın dava tarihinin ise 02.03.2017 olduğuna sabittir ve davanın olay tarihinden itibaren dört yıl sonra açıldığı ortadadır. Dört yıllık süre, davacı zarar görenin zararı öğrendiği tarihten itibaren işleyen süredir. Ancak yasada, zarar görenin zararı öğrenmesi yeterli görülmemiş ve tazminat yükümlüsünün de öğrenilmesi yasal sürenin başlamasında birlikte değerlendirilmiştir. Davacının dosyada, davalının da zarardan sorumlu olduğunu öğrenme tarihi, ancak 18.01.2016 tarihli bilirkişi raporunu öğrenme tarihi olarak kabul edilecektir. Bu tarihten itibaren yasa uyarınca davacının iki yıl içinde dava açması gerekirken, davacı 01.03.2017 tarihinde yani zamanaşımı süresi dolmadan iş bu davayı açmıştır. Kısaca belirtmek gerekirse, davalı şirkete karşı açılan dava yasal sürede açılmıştır.Bu nedenle davalı vekilinin zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı kanaatine varıldıktan sonra, diğer istinaf nedenlerinin incelenmesi gerekmiştir.
Davalı şirket üst işverendir. Dava konusu kablonun hırsızlık fiili sonucu çalındığı fabrika davalı şirkete aittir ve davalı şirket dava dışı müteahhit firmaya fabrika işlerini yaptırmakta iken dava dışı şirket davacı taşeron şirkete , elektrik işlerini vermiştir.Özellikle hazırlık ifadeleri, davalı şirket çalışanlarının ifadeleri, davacı şirketin dosyaya ibraz etmiş olduğu, fatura örnekleri vb benzeri belgeler, kamera kayıtlar, iki ayrı keşif ve sonucu düzenlenen bilirkişi raporları, bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olması nedeniyle davalı şirketin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı, sorumluluğu ve sorumluluk oranına isabet eden hasar bedelinin uygun olduğu kanaatine varıldığından her ne kadar mahkemenin gerekçesi ve zamanaşımı def’i ile ilgili kararı yetersiz olsa da sonuca etkili olmadığından davacının istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/254 Esas, 2017/760 Karar ve 09.11.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı …Sist.San.ve Tic.A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan REDDİNE,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı ile 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,30 TL harcın davalı tarafça dosyaya yatırılan toplam 420,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 267,59 TL harcın talep halinde yatıran davalı tarafa iadesine,
3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4- Davalının istinaf incelemesi sırasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/10/2018