Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1812 E. 2021/1000 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1812 Esas
KARAR NO: 2021/1000
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2017
NUMARASI: 2014/1511 Esas, 2017/1211 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Seyahat Acentası olarak birçok otelin satışlarına aracılık ettiğini, davalı ile 12/09/2013-01/09/2014 dönemi için yapılan “Otel Kontenjan ve Tanıtım Protokolü” ile davalıya 30.000,00 TL ön ödemede bulunarak, gerek kendi sitesi gerekse fırsat sitelerinden davalı otelin oda satışları için faaliyette bulunduklarını, süre boyunca müvekkilinin müşterilerini davalıya ait otelde konaklattığını, müşterilerin konaklama ücretleri, yapılan ön ödemeden düşüldükten sonra bakiye 14.122,50 TL alacaklarının kaldığını, davalıya ödenen bedelin kapora niteliğinde olup cayma akçesi olarak kabul edilemeyeceğini ve iadesi gerektiğini, alacağın tahsili için davalı hakkında takip başlatmışlarsa da davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptali ile davalının alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; taraflar arasındaki sözleşmenin acentelik sözleşmesi olup davacının sözleşme ile müvekkiline ait otel odalarını müşterilere, diğer tur şirketlerine pazarlama, ayrıca tali acentelik verme ve fırsat sitelerinde tek yetkili olma yetkisine sahip olduğunu, sözleşmede davacının bir nevi tek satıcı konumunda olup davacıya düşük fiyattan oda fiyatı verildiğini, ancak müvekkilinin öncesinde sadece fırsat sitelerinde elde ettiği gelir 150.000,00 TL iken davacının sadece 15.877,50 TL satış gerçekleştirdiğini, davacının satış işinde başarısız olduğunu ve müvekkilinin zarara uğradığını, sözleşmede öngörülmesine rağmen otelin tanıtımını hiç yapmadığını, sözleşmede davacı tarafın ödediği 30.000,00 TL’lik satışa ulaşılamaması halinde bakiyesinin davacıya ödeneceğine dair hüküm bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi, tacir olan her iki tarafın eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takip konusu asıl alacağın 1/2 si olan 7.061,25 TL alacak yönünden takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf talebinde; Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla, Birberleriye ve Müşterileri ile İlişkileri Hakkında Yönetmeliğin 10. Maddesine göre davalıya ödenen paranın kapora niteliğinde olduğunu ve yapılan satışların mahsubundan sonra bakiyesinin iade edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf talebinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 9 maddesi uyarınca, davacının müvekkili otele yaptığı ödemelerin fiili konaklamalar için olup borçlara mahsup edilemeyeceğini, davacının sözleşmede belirlenmeyen bir bedelin iadesini istediğini, davalının ödediği paranın kapora olmadığı gibi cezai şart da olmadığını, davacının satış ve pazarlamada başarılı olmadığını, alacağın likit olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, Otel Kontenjan ve Tanıtım Protokolünden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamında; taraflar arasında düzenlenen protokol gereği davacının davalıya 30.000,00 TL ödemede bulunduğu, sözleşme süresince davacının müşterilerini davalıya ait otelde konaklattığı, konaklatılan müşterilere ilişkin bedel düşüldükten sonra davalıya ödenen 30.000,00 TL ‘den kalan 14.122,50 TL’nin tahsili için davacının davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının takibe yasal süresinde itirazı üzerine, itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece tacir olan tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 7.061,25 TL yönünden takibin devamına karar verilmiş, taraflar karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Muhasebece ve turizmci bilirkişiler bila tarihli raporlarında; davacının satılamayan odaların ücretini davalıdan talep edemeyeceği belirtilmiştir. Ayrı turizm bilirkişisinden alınan 02/09/2016 raporda, davacının otelin tanıtımını açıkça yaptığı, kendisine tanınan satış yetkisini en iyi şekilde kullandığı beyan edilerek davacının talebinde haklı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacı ile mali müşavir ve turizm uzmanı bilirkişilerden alınan 11/05/2017 tarihli raporda; taraflar arasındaki protokolde fiyat ve oda tahsisleri konusunda hüküm bulunmadığı, davacıya tahsis edilip de, otele müşteri geldiği halde davacıya kontenjan ayrılması nedeniyle oda satılamadığının ileri sürülmediğini, protokolün uygulanmaması halinde cezai şartların açıkça belirtilmemesi nedeniyle garantili kontenjan sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceği, cezai şartların açıkça belirtilmemesi her iki tarafında cari hesap bakiye alacağını talep hakkını doğurduğunu, bu nedenle başka veri olmadığından hen iki tarafın eşit kusurlu olduğunu belirtmişlerdir. Bu durumda taraflar arasındaki protokolün Oda Kontenjan Dağılımı ve Fiyatlar hususundaki 4. ve 5 maddenin boş bırakılması ve cezai şartların açıkça belirtilmemesi karşısında, sözleşmenin garantili kontenjan sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceği, davacıya tahsis edilen ve müşteri temin edilemeyen odalar hususunda her iki tarafında eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davalı tarafından peşin olarak yatırılan 120,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 61,60-TL harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.16/09/2021