Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1805 E. 2019/640 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1805 Esas
KARAR NO : 2019/640
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2018
NUMARASI : 2018/2794 ESAS – 2018/2863 KARAR
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA :Davacı 12.10.2017 tarihli başvuru dilekçesinde, poliçe kapsamındaki ticari işyerinde hırsızlık olduğunu, uzun yıllardır standart poliçelerle hırsızlık sigortası yapıldığını, sigortanın işyeri ile ilgili yazılı sorular ilettiğini ve cevaplandığını, ne geçmişteki herhangi bir poliçede ne de herhangi bir poliçede, soru cevapta hırsızlık önlemleri diye bir konu olmadığını, işyerinde bu hırsızlık vakasına kadar bir alarm veya kamera sistemi hiçbir zaman olmadığını, poliçenin ikinci sayfasında genel şartlar klozu altında bir satırda işyerinde kamera ve alarm olduğunun yazdığını, bu özel durumun bu güne kadar hiçbir poliçede karşılaşmadıkları bir durum olduğunu, poliçe bedelinin de aynı olduğunu, sigorta şirketinin ödeme yapmayı reddettiğini belirterek, 86.898 ,00 TL bedelin ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkili şirket nezdinde, yangın ticari maksimum paket sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alınmış olan iş yerinde, 04.06.2017 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği ihbarı üzerine hasar dosyası açıldığını, ekspertiz incelemesi neticesinde, başvuru sahibine ait işyerinde meydana gelen hasarın, poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamı dışında kaldığının anlaşıldığını, sigortalının hasar talebinin karşılanamadığını, başvuru konusu hırsızlık hadisesinin, sigortalı işyerindeki 3 nolu binanın demir doğrama giriş kapı kilidinin sert bir cisim vasıtası ile zorlanarak kırılması sureti ile işyeri içerisine girilerek gerçekleştirildiğinin, riziko mahallinde poliçede yazılı olan güvenlik önlemlerinden hiçbirinin alınmamış olduğunun tespit edildiğini, poliçe üzerinde yer alan, hırsızlık güvenlik notunda, hırsızlık teminatının geçerli olabilmesi için, zemin ve / veya giriş katında bulunan risklerde asgari önlemlerin alınması gerektiği, bunların, riziko adresinin faal olmadığı zamanlarda işyeri kapısının kilitli olmasının zorunlu olması, buna ilaveten, kepenk ve demir parmaklıklarla kapatılmış olması veya çalışır durumda bir alarm sisteminin bulunması veya darbelere dayanaklı cam bulunmasının şart olduğu, darbelere dayanıklı camın tam temperli, laminasyonlu asgari 6+6 mm kalınlığında olması gerektiğini, han, pasaj, çarşı, alışveriş merkezlerinde bulunan risklerde ise, mesai saatleri dışında ana kapıların kapalı olması ve bu merkezlerin güvenlik birimi tarafından mesai saatleri dışında sürekli korunuyor şartı arandığı, işyeri kapısının kilitli olması dışında kepenk, demir parmaklık ve alarm şartının aranmadığını, bu önlemlerden birinin olmaması halinde hasardan sigortacının sorumlu olmayacağının açıkça yazıldığını, sigortacının sorumluluğunun belirlenmesinde, poliçede yer alan özel şartların göz önünde bulundurulması gerektiğinin Yargıtay içtihatları ile sabit olduğunu, sigortalı işyerinde, poliçe özel şartlarında belirlenen, harekete duyarlı ve ihbar özellikli alarm sistemi, kamera, gece bekçisi, kepenk,6+6 lamine cam bulunmadığının sabit olup, TTK ‘nun aydınlatma yükümlülüğü başlıklı 1423. maddesinin 2.fıkrası gereğince aydınlatma açıklamamasının verilmemesi halinde, sigorta ettirenin sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşmenin poliçede yazılı şartlarda yapılmış olacağı şeklinde olduğunu, sigorta ettiren, başvuru sahibinin, yasada öngörülen süre içinde poliçe içeriğine herhangi bir itirazda bulunmadığından, bilgilendirme formu bulunmasa dahi sigortalının poliçede yazılı olan özel şartlardan haberdar olduğu ve muvafakatının bulunduğunun açıkça ortada olduğunu, ayrıca talebin fazla olduğunu, başvuru talebinin poliçe özel şartları gereğince teminat kapsamı dışında olması nedeniyle reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM KARARI ;17.01.2018 tarihli, K-2017/65364 karar sayılı kararı ile, poliçenin 2. sayfasında da diğer önlemlerin, hırsızlık önlemleri adı altında tek tek sayıldığı, buna göre diğer güvenlik önlemlerinin, alarm, kamera sistemleri olarak belirlendiği, bu önlemlerden birinin olmaması halinde , meydana gelen hasardan sigortacının sorumlu olmayacağının açıkça belirtildiği, hırsızlık güvenlik notunda, hırsızlık teminatının geçerli olabilmesi için zemin ve / veya giriş katında bulunan risklerde asgari önlemlerin alınmasının belirtildiği, sigortalı işyerinde sayılan koşullardan yalnızca kapıda kilit koşulunun yerine getirildiği, bu nedenle hırsızlık olayının sigorta teminatı dışında kaldığı belirtilerek başvurunun oyçokluğu ile reddine karar verilmiştir.Karara karşı, başvuran tarafça itiraz edilmiştir. İtiraz dilekçesine, koşulların tamamının yerine getirilmesinin zorunlu olmayıp herhangi birinin yerine getirilmesinin yeterli olduğunu, şirkette demir doğrama kapı olduğunun açıkça beyan edildiğini, bu bağlamda, sigorta poliçesinde bulunan şartların hepsinin bir arada bulunmasının zorunlu olmadığı gibi, şirkette söz konusu şartlardan daha güvenli ve kapsamlı önlemlerin alındığının açıkça ortada olduğunu, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sigorta şirketi tarafından müvekkilinin bilgilendirilmediğini, herhangi yazılı, sözlü bildirim ve ihtar ya da uyarı olmadığını, bu tarz tip sözleşmelerde karşı tarafın açıkça bilgilendirilmiş, içeriğini öğrenme imkanının sağlanmış olması gerektiğini iddia ederek, itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılmasına ve başvurularının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ KARARI :03.04.2018 tarihli, 2018/İHK -2548 sayılı kararla, 6102 sayılı TTK ‘nun 1423. maddesinde sigortacının aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde sigorta ettirene, sigorta sözleşmesi yapılmasından itibaren 14 gün içinde itiraz edebileceğinin öngörüldüğü, itiraz edilmemişse sözleşmenin poliçede yazılı şartlarla yapılmış olacağı, Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin 7. maddesinde sigortacının aydınlatma yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediği takdirde uygulanacak yaptırım konusunda TTK ‘dan farklı bir durum öngörüldüğü, her iki yasal düzenleme göz önüne alındığında, normlar hiyerarşısında kanunlar daha üstün olduğundan TTK 1423. maddenin uygulama alanı bulacağı, Yargıtay tarafından, TTK’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu yönde kararlar verildiği, TTK ‘da yer alan hükmün uygulanması gerektiği, sigorta sözleşmesinin 14 gün içinde itiraz edilmemesi halinde poliçede yer alan şartların geçerli olacağı, poliçede ki şartlar uyarınca uyuşmazlığa konu olan güvenlik önlemlerinin alınmamasının gerçekleşen rizikonun sigorta teminatının dışında kalması sonucunu doğuracağı, itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, başvuru sahibi şirket vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, iddialarını ve taleplerini tekrar ettikten sonra, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerine getirilmesi gereken koşullar incelendiğinde “ veya” bağlacı ile sıralandığını, koşulların tamamen yerine getirilmesinin zorunlu olmadığını, herhangi birinin yerine getirilmesinin yeterli olduğunu, müvekkili şirket işyeri kapısının demir doğrama olduğunu, demir doğramanın, darbelere dayanıklı temperli camdan yahut demir parmak veya kepenkten çok daha dayanıklı olduğunun açık olduğunu, şartların hepsinin bir arada bulunmasının zorunlu olmadığının değerlendirilmediğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sigorta şirketinin, mevcut mail yazışmaları ve fotoğraflar ile poliçe tanzimi öncesinde müvekkili şirketin bulunduğu bina ve saha hakkında açıkça bilgi sahibi olup, sahayı bu hali ile kabul ederek poliçe tanzim ettiğini, müvekkili şirketin hiçbir surette bilgilendirilmediğini, poliçe maddelerinin tek tek müzakere edilmediğini, ek raporda ve itiraz hakem heyeti kararında belirtildiği üzere önlemler konusunda bilgilendirilmediğini, aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirmediğini, müvekkili şirketin kast veya kusuru olmadığını, kararın haksız olduğunu belirterek, talebin tamamının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;Talep, “Liberty Yangın Ticari Maksimum Paket Sigorta Poliçesi “ kapsamında sigorta teminat bedelinin tahsili istemidir.Dosya kapsamından, başvuran şirket ile sigorta şirketi arasında, başlangıç tarihi, 14.05.2017bitiş tarihi 14.05.2018 olan sigorta poliçesi düzenlendiği, poliçenin ikinci sayfasında, hırsızlık önlemleri olarak, alarm(Harekete duy.ve ihbar özellikli ), kamera sistemleri yazılı olduğu, başvuru yapan işyerinden 05.06.2017 tarihinde hırsızlık olayının gerçekleştirildiği, başvuran şirketin talebinin sigorta şirketi tarafından reddi üzerine iş bu başvurunun yapıldığı anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, başvuru konusu hırsızlık hasar bedelinin sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı, sigorta şirketinin aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğidir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından alınan, 03.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda, poliçede yer alan hırsızlık klozu ile teminat kapsamına alınan riziko adresine (a) kırma, delme, yıkma, devirme veya zorlamayla girilerek, (b) araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek, (c) kaybolan, çalınan veya haksız yere elden edilen asıl anahtarla veya anahtar uydurarak veya başka aletler veya şifre yardımıyla kilit açma suretiyle girilerek, (d) sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak, (e) öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, yapılması halinde …maddi kayıp ve zararların temin edildiği, hırsızlık güvenlik notunda, “ hırsızlık teminatının geçerli olabilmesi zemin ve / veya giriş katında bulunan risklerde asgari olarak aşağıdaki önlemlerin alınması gerekmektedir: Riziko adresinin faal olmadığı zamanlarda işyeri kapısının kilitli olması zorunludur. Buna ilaveten, kepenk veya demir parmakla da kapatılmış olması veya çalışır durumda bir alarm sisteminin bulunması veya darbelere dayanıklı cam bulunması şarttır. Darbelere dayanıklı camın tam temperli, laminasyonlu agari 6+6 mm (toplam 12 mm ) kalınlığında olması gerekmektedir. Han, Pasaj, Çarşı, Alışveriş Merkezlerinde bulunan risklerde ise; mesai saatleri dışında sürekli korunuyor olması şartı aranacaktır, söz konusu işyerinin kapısının kilitli olması dışında kepenk, demir parmaklık ve alarm şartı aranmayacaktır. Yukarıda yazılı önlemlerle eğer belirtilmişse poliçede yazılı diğer güvenlik önlemlerininden herhangi birinin bulunmaması halinde, sigortacının oluşabileceği zararlardan dolayı sorumluluğu bulunmayacaktır“. Denilmek suretiyle olası hırsızlık rizikolarında sigortacının sorumluluğunun şartlarının tanımlandığı, davacı tarafından 05.06.2017 tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından işyerinde hırsızlık hadisesi meydana geldiği iddiası ile müracaat edildiği, hırsızlık iddiası ile ifadelerin alındığı, çalındığı iddia edilen eşyalarla ilgili beyanda bulunulduğuna dair bir tespit yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.18.12.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda, ekspertiz raporunun ibrazına dair takdirin hakemliğe ait olduğunu, sigortalının mağazam paket sigortası kapsamında Kazan / Ankara adresindeki işyerinde 05.06.2017 tarihinde gerçekleşen hırsızlık rizikosu sonucu işyerinden … plakalı .. Transit marka araç ile birlikte çalınan kıymetler dolayısı ile 86.898,00 TL hasar tazminatını talep ettiği, eskime ve aşınma nedeniyle en az %35 indirim olacağı kanaatiyle toplam hasar tutarının 56.483,70 TL olacağı, takdirin hakem heyetine ait olduğu belirtilmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti, poliçede yer alan hırsızlık klozu kapsamında, başvuru sahibine ait işyerinde gerçekleşen hırsızlığın, işletme kapısı asma kilidinin kırılması suretiyle gerçekleştirilmiş olduğu hususunun, Kahramankazan Polis Merkezince tanzim olunan hırsızlık olayı müracaat ve görgü tespit tutanağı ve krokiler kapsamında belirlendiği, olay yerinden bir adet kamyonetinde çalındığı bilahare bulunduğu, Hırsızlık Sigortası Genel Şartları B.2. koruma önlemleri başlığı altında yapılan düzenlemede, sigorta poliçesi ile temin olunan rizikoların gerçekleşmesinde zararı önlemeye, azaltmaya veya hafifletmeye yarayacak önlemler almakla yükümlü olduğunun belirtildiği, TTK 1452. maddede, sözleşmede öngörülen yükümlülüklerin ihlalinin düzenlendiği, sigorta poliçesi hırsızlık klozu kapsamında rizikonun teminat dışında olduğu gerekçesi ile başvuru reddedilmiş, itiraz hakem heyeti de yukarıda özetlenen gerekçelere binanen talebi reddetmiştir.Sigorta poliçesinin düzenlenme tarihinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu yürürlüktedir. Yasanın 1401. maddesin de, sigorta Sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Sigorta Sözleşmesi çift taraflı bir sözleşmedir. Her iki tarafında borç ve yükümlülükleri mevcuttur. Sigorta ettirenin borç ve yükümlülükleri arasında, TTTK’nun 1448. maddesinde, zararı önleme, azaltma ve sigortacının rücu hakkına yer verilmiştir. TTK ‘nun 1409. maddesinde ise, sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu belirtilmiştir. Sigortacının borç ve yükümlülükleri arasında, “ aydınlatma yükümlülüğü” 1423. maddede düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin karşılığı, 6102 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile yürürlükten kaldırılan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunun ‘da mevcut değildir. 6102 sayılı TTK ‘nun 1423. hükmü “ (1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar. (2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir. (3)Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemesini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler “dir. Hükmün yer aldığı, 6102 sayılı yasanın yürürlük tarihinden önce gerçekleştirilen sigorta poliçelerinde aydınlatma yükümlülüğü, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 11/9. bendinde ki düzenleme kapsamında, Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında gerçekleştirilmektedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 11/9. bendinde, bilgilendirilmeye İlişkin hükümlerin yönetmelikte düzenleneceğine yer verilmiştir. Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik ise, 28.10.2007 tarihli Resmî Gazetede yayınlanmış, yönetmeliğin “3”. maddesinde, yönetmeliğin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 11. maddesinin üçüncü fıkrasına göre dayanılarak hazırlandığı belirtilmiştir. Ancak somut olayda uygulanması gereken 6102 sayılı TTK ‘nun 1423. Maddesidir. Çünkü sigorta sözleşmesi daha sonraki tarihlidir. (emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/16351 Esas, 2017/8265 Karar ve 27.09.2017 tarihli ilamı vb).Taraflar arasında düzenlenen poliçede, hırsızlık sigortası genel şartlarının ve hangi hükümlerin uygulanacağı ve ayrıca yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, hırsızlık klozu ve hırsızlık güvenlik notunun hangi hususları kapsadığı açıkça belirtilmiş ve başvuran tarafından TTK 1423. maddesi kapsamında, sigorta sözleşmesinin yapılmasına ondört gün içinde itiraz edilmediğinden ve meydana gelen hırsızlık rizikosunun sigorta teminatı kapsamında kabulü mümkün olmadığından, itiraz hakem heyetinin red kararının yerinde olduğu kanaatine varılarak, başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/2794 D.İş Esas, 2018/2863 D.İş Karar ve 25.04.2018 tarihli kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem heyetinin 03.04.2018 tarihli, 2018/İHK -2548 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 134,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın davacı başvurandan tahsili ile hazineye irat kaydına,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4 Başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1 .fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/04/2019