Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1800 E. 2021/1049 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1800 Esas
KARAR NO: 2021/1049
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2018
NUMARASI: 2017/268 Esas, 2018/309 Karar
DAVA: ALACAK (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 22.03.2017 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin uzun yıllardır toptan halı ticareti ile uğraştığını, ticari faaliyetleri çerçevesinde birçok fuar ve tanıtım organizasyonlarına katılan müvekkili şirket yetkililerinin, davalının 26-29 home &floor ( halı ve zemin kaplamaları ) fuarına … markasıyla katılım amacıyla görüşme gerçekleştirdiğini, yapılan görüşmelerde şirket yetkililerine söz konusu fuarın halı ve zemin kaplama fuarı olacağı, fuara halı sektöründe Türkiye çapında faaliyet gösteren bir çok büyük firmanın katılacağı, çok büyük katılım gerçekleşeceği, tarafların anlaşması halinde davacıya ayrılacak olan standın salonun orta kısımlarında ve fuara gelen ziyaretçilerin çok daha fazla gelip geçtiği bölümde olacağının belirtildiğini, standın konumu ve çevresindeki firmaları gösteren bir tablonun müvekkilinin e- mail adresine gönderildiğini, yerleşim planında Hall 3 B2 nolu standda olacağını ve çevresinde … Halı, … Halı, … Halı, … Halı, … Halı gibi Türkiye çapında faaliyet gösteren saygın ve büyük firmanın katılacağını değerlendiren müvekkilinin davacı şirkete fuara katılma kararı ile toplamda 70.000,00 TL bedelli 4 adet çeki teslim ettiğini, fuara katılım hazırlığı içinde bulunan müvekkili şirketin aynı sektörde faaliyet gösteren ve stand tablosunda yer alan firmalarla görüşmeler gerçekleştirdiğini ve birçok firmanın fuara katılmayacağını, yerleşim planının değiştiğini öğrendiğini, görüşme üzerine, ilk olarak bahsedilenin tam aksine küçük bir bölümün ayrılmış olduğunu, kendilerine ayrılan …B2 yerine… olduğunu, stand yerleşim planında gösterilen büyük firmaların fuara katılmayacaklarını öğrendiğini, yapılan ikinci düzenleme ile …ev tekstili ve dekorasyon fuarı için ayrılmış ünlü markalar açısından katılımcı sayısının düştüğünü, kendisine ayrılan standın yetmez derecede küçüldüğünü ve standın yerinin de değiştiğini, bu hali ile standı kiraya veren davalının sözleşmede katılımcı aleyhine katılımcının sözleşme imzalamasındaki önemli unsurlarda esaslı surette değişiklikler yaptığını, sözleşmenin kurulmasına neden olan tüm gerekçeleri ortadan kaldırır şekle geldiğini bu hali ile davacının fuara katılmasında beklenen faydası kalmadığını, sözleşme düzenlendikten ve fuarın düzenleneceği 26/10/2016 tarihinden yaklaşık 33 gün önce 23.09.2016 tarihinde ihtarname keşide eden müvekkilinin fuara katılmaktan vazgeçtiğini, katılmayacağını ve sözleşmeyi fesh ettiğini davalıya ihtar ettiğini ve sözleşme nedeniyle teslim ettiği çeklerin iadesini talep ettiğini, davalının cevabı ihtarname ile sözleşme gereğince çeklerin iadesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin fuara katılmaması halinde 10.000,00 Euro cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu ihtar edildiğini, çeklerin müvekkiline iade edilmediği gibi müvekkilinin ticari itibarının düşmemesi için çek bedellerinin davalıya ödendiğini, davalının 26-29Ekim 2016 tarih aralığında fuar organizasyonunu gerçekleştirdiğini, yerleşim planında davacı şirkete ayrılan bölümün fuar alanının en arka kısmında ziyaretçilerin gelip gitmediği bir yer olduğunu, bir an için davalının sözleşmede yaptığı değişikliğin sözleşmeye uygun olarak kabul edilse dahi, müvekkilinin 33 gün önceden sözleşmenin feshedildiğini belirterek, fuara katılım amacıyla düzenlenmiş ve davalıya 10.06.2016 tarihli tahsilat makbuzu içinde teslim edilen ve davalının tahsil ettiği toplam 70.000,00 TL alacağın sözleşmenin haklı feshedildiğini iddia ederek, davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı ile yapılan sözleşmenin home &florr halı ve zemin kaplamaları fuarı için yapıldığını, bu fuarın ayrı bir ihtisas fuarı olarak planlandığını ancak katılımcıların mağdur edilmemesi için müvekkili şirketin lokomotif fuarı home&tex ile yapıldığını, TOBB tarafından yayınlanan “ Yurt İçinde Fuar Düzenlenmesine Dair Usul Ve Esaslar” ın 5/ b maddesi gereğince ihtisas fuarlarının en az 20 katılımcı ile gerçekleştirilebileceğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu satış pazarlama faaliyetleri sonucu home &florr için 21 katılımcıyı bulduğunu, ancak 21 katılımcıyla ayrı bir fuar gerçekleştirilmesi halinde fuarın sönük geçeceği ve katılımcıların beklenen faydayı elde edemeyeceğinin açık olduğunu, bunun üzerine home &florr isimli fuarın Türkiye’nin en büyük ev tekstil fuarlarından biri olan home &tex fuarı ile birlikte yapılmasına karar verildiğini, bu sayede home &florr ‘ın yeni bir fuar olmasına rağmen yüksek ziyaretçi sayısına ulaşabildiğini ve katılımcılar açısından gayet tatmin edici sonuçlar doğurduğunu, müvekkili şirketin, davacının fuardaki yeri, hangi halı markalarının fuara katılacağı, fuarın büyük bölümünün halı sektörüne ayrılacağa konularında veya benzeri herhangi bir konuda taahhütte bulunmadığını, davacıya gönderilen Hall planlarının tamamında “Stand konumu ve hall taahhüdü değildir. Cnr değişiklik yapabilir “ ibaresinin yer aldığını, fuar sektörünün uzun vadeli planlar ve çalışmalar gerektiren bir sektör olduğunu, müvekkilinin en az 1 yıl öncesinden bu fuarı planlamaya başladığını ve bu doğrultuda hedefler koyduğunu, davacının 33 gün önce sözleşmeyi feshettiğini ve bu sürenin yeni bir katılımcı bulmak için makul bir süre olduğu iddiasının fuar sektörünün gerçekleri ile uyuşmadığını, fuarda sergilenecek yeni ürünlerin imalatı stand kurulumu ve benzeri faaliyetlerin aylar öncesinden planlanmayı zaruri hale getirdiğini, fuara 33 gün kala davacı yerine yeni bir katılımcı bulmasının mümkün olmadığını, ayrıca fuar salonlarının kısmen boş olması sebebiyle davacının bu iddiasınında dikkate alınamayacağını, davacı talebinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle sözleşmenin 21maddesi gereğince davacının fuara katılmaması nedeniyle 10.000,00 TL cezai şart talep hakları ve 4.967,39 TL bakiye fatura alacağı saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, taahhüt edilen metre kare alanın …-B ‘de 195 metre kare olduğu, değiştirilen H…’de olmayıp …’da olduğu ve alan metre karesi üzerinde yapılan incelemede, …’nın çıkış kapısına yakın bir konumda olduğunun tespit edildiği, katılımcı ünlü firmaların listesi yaptıkları sözleşmede yer almadığı, Yargıtay İçtihatlarında, sözleşmede yer almayan maddelerin cayma nedeni sayılamayacağı kararların olduğu, sadece davacı firmaya ayrılan alanın konumunun fuar alanının dışına yakın bir alan prestiji açısından uygun görülmediği, … firması tarafından bu haksızlığa yeni bir aynı konumdaki fuarda ücret almadan aynı metre karede yer vermesinin uygun olacağının açıklandığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının sözleşme feshinde haklı olup olmadığı, davalının davacıya 70.000,00 TL ‘yi iade edip etmeyeceği noktasında olduğu, taraflar arasında imzalanan bila tarihli fuar katılım sözleşmesinde her ne kadar katılımcının sözleşmeden cayma hakkı, fesih yetkisi yok ise de davacı tarafın sözleşmede kararlaştırılan edimini eksiksiz olarak yerine getirdiği, ancak davalının davacının kararlaştırılan stand yerini değiştirdiğinden davacı tarafın fuar gününden 33 gün önce davalıya noter kanalıyla ihtarname göndererek stand yerinin değiştiği gerekçesi ile fuara katılmayacağını bildirdiği, davacının fuara katılmadığı, davacının davalının zararına kendi kusuruyla sebebiyet vermediğini, fuar gününe kalan 33 günlük sürede göz önüne alındığında davalının davacıya tahsis ettiği fuar alanındaki standı başka bir katılımcıya kiralama imkanı bulunduğu, 33 günlük sürenin makul bir süre olduğu dolayısıyla davacının davalıya ödediği fuar katılım ücretini istemekte haklı olduğu, hakkaniyet ve dürüstlük kuralları çerçevesinde takdiren 7.000,00 TL ‘nin davacı tarafından ödenen ücretten indirilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne, 63.000,00 TL ‘nin 11/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek aylık %3 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla İstemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak, fuarın yeni bir fuar olmasına rağmen yüksek katılımcı sayılarına ulaştığını, katılımcılar açısından gayet tatmin edici sonuçların ortaya çıktığını, müvekkili tarafından davacı yanın iddiasının aksine, davacının fuardaki yeri, hangi halı firmalarının fuara katılacağı, fuarın büyük bir bölümünün halı firmalarına ayrılacağı konularında ve benzer herhangi bir konuda taahhütte bulunmadığını, zaten müvekkili tarafından davacıya gönderilmiş olan tüm Hall planlama altında “ Stand konumu ve hall taahhüt değildir. CNR değişiklik yapabilir “ ibaresinin yer aldığını, aynı zamanda taraflarca imzalanmış fuar katılım sözleşmesinin 2. maddesinde, katılımcının, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, katılımcının fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, vb düzenleyicinin, sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri ( fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil ) peşinen kabul eder” şartı bulunduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu değişikliklerin sözleşmede kendisine tanınan bu haklara dayanılarak yapıldığını, müvekkili şirket tarafından sözleşme maddesine dayanılarak yapılan değişikliklerin gerekçe gösterilerek sözleşmenin feshedilmesinin mümkün olmadığını, TTK 18. maddesi gereğince tacirin ticaretini gerektiren tüm konularda basiretli tacir gibi hareket etme zorunluluğunda olduğunu, sözleşmede katılımcıya fesih hakkı tanınmadığını, 21. maddede düzenleyici lehine 10.000 Euro cezai şartın kararlaştırıldığını, mahkemece davacının sözleşmeyi 33 gün gibi bir süre önceden feshini bildirmiş olmasının gerekçe gösterilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sırf bu fesih sebebinin dahi müvekkili firmanın TOBB tarafından fuar gerçekleştirmek için aranan yeterli katılımcı sayısına ulaşamama ve müvekkilinin söz konusu fuarı hiç gerçekleştirememe tehlikesi altına da soktuğunu, fuarcılığın ana prensibinin ve olmazsa olmazının katılımcı sayısının belirli ve asgari bir sayıda olması olduğunu, dosyanın bilirkişiye gönderilmesinin usul ekonomisine aykırı olduğunu, diğer yandan bilirkişi raporunda müvekkili şirketin davacıya herhangi bir taahhüdünün bulunmadığı, değişikliğin sözleşmenin feshini oluşturmayacağının tespit edildiğini, 33 günlük sürede davalının fuar alanını başka bir kişiye pazarlama imkanının bulunması gibi hukuki dayanaklardan yoksun gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiğini iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen sözleşme bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında, fuar katılım sözleşmesi, sözleşme kapsamında katılımcı davacı şirketin, davalı şirkete toplam 70.000,00 TL bedelli çekle ödeme gerçekleştirdiği konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, fuar katılım sözleşmesinde ki davacı katılımcı alanınının ve bir katılımcıların değişmiş olmasının haklı fesih sayılıp sayılmayacağı, bu konuda rapor almanın ve kararın, usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı düzenleyici şirketin kaşe ve imzasını taşıyan “ Fuar Katılım Sözleşmesi “ düzenlendiği, 2. maddede, fuar katılım sözleşmesini imzalayarak, iş bu formda belirtilen düzenleyicinin CNR Expo Uluslararası Fuar Merkezinde organize ettiği sergi ve fuara katılmayı kabul eden katılımcının, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, katılımcının yeri, düzenleme tarihleri, unvanı vb hususlarda, düzenleyicinin sektörün talebi, ekonomik durumu organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri ( fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil ) peşinen kabul edeceği, katılımcının, ancak düzenleyicinin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahip olduğu, düzenleyicinin fuardan 3 gün öncesine kadar hiçbir sebep göstermeksizin yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği ve katılımcıyı fuardan çıkarabileceği, düzenleyicinin fuar katılım bedelini fesih/ çıkarma /fuar iptali bildiriminden itibaren 30 gün içinde katılımcıya iade edeceği, 3. maddede, fuar kira ücretinin bir metrekare birim alınarak hesaplanacağı, 9. maddede, katılımcının, sergileyeceği mal ve hizmetleri kendisine ayrılan alan içinde sergileyeceği, kiralanan alan içinde katılımcıdan başkasına sergileme yapılamayacağı, 21. maddede, düzenleyicinin söz konusu fuarın açılmasını sağlamakla yükümlü olduğunu, 24. maddede, katılımcı formunu imzalayan katılımcının, katılma şartlarına ve düzenleyicinin belirlediği kendisine verilen çalışma tablosuna aynen uyacağı, 28. maddede, fuar katılım sözleşmesinde yer almayan teknik ve organizasyon detayları ile ilgili olarak katılımcı klavuzu ve düzenleyicinin vereceği kararların geçerli olacağının belirtildiği, home&florr Halı ve Zemin Kaplamaları Fuarı, 26-29 Ekim 2016 Yerleşim Planı, … Kroki örneğinin, kroki örneğinde katılacak firmaların ve davacı firmanın yerinin ayrı ayrı gösterildiği, davalı şirketin kaşe ve imzası bulunan ve davacı şirket adına düzenlenen sözleşme başlıklı belgede, davacı şirket ünvanının ve tahsis edilen stand alanının metrekare olarak 195 metre kare, birim fiyatın 110,00 $, tutarın toplam 63.277,50 TL, KDV dahil 74.967,39 TL olarak belirtildiği, davalı şirket tarafından davalı şirket adına 10.06.2016 tarihli toplam 70.000,00 TL tutarlı üç adet çeke dair tahsilat makbuzu düzenlediği, davalı tarafından davacıya e-mail ile Hall 3 yerleşim planı ve home &florr adlı fuarın hangi bölümde olacağına dair görselin gönderildiği, davacı şirket tarafından davalı şirkete 23 Eylül 2016 tarihinde noterde düzenlenen ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede, davalı tarafça organize edilen ve 26-29 Ekim 2016 tarihleri arasında düzenlenecek home &florr adlı fuara katılma yönünde sözleşme imzalandığı, bahse konu fuara katılımcı sağlanması yönünde Türkiye genelinde tanınmış ünlü markaların fuara katılacağını, fuarın büyük bir bölümünün halı sektörüne ayrıldığını, müvekkilinin…’de yer alacağını birçok kez farklı yollarla reklam ve sözleşmenin imzalanması amacıyla taraflarına taahhüt etmiş bulunduklarını, gönderilen stand konumunda da tanınmış ünlü halı firmalarının fuara katılmadığı, fuarın büyük bir bölümünün halı sektörüne ayrılmadığı ve müvekkilinin standının kararlaştırıldığı gibi … değil, …de yer aldığı gerçeğinin ortaya çıktığını, bu durumda gerçeği yansıtmayan bilgilendirmeleri neticesinde sözleşmenin imzalandığını, bu durumda müvekkilin fuara katılmaktan beklediği faydanın kalmadığını, fuara katılmayacaklarını ve sözleşmeyi tek taraflı feshettiklerini, toplam 70.000 TL tutarında ki 4 adet çekin taraflarına iadesini talep ettiği, davalı şirketin davacı şirkete noter vasıtası İle göndermiş olduğu 28 Eylül 2016 tarihli cevabı ihtarnamede, müvekkili şirket tarafından ünlü halı markalarının fuara katılacağı, fuarın büyük bölümünün halı sektörüne ayrılacağı konularında herhangi bir taahhütte bulunmadığını, sözleşmenin 2. maddesi gereğince, müvekkilinin bahsedilen şartlar çerçevesinde uygun gördüğü ve sözleşme gereği hakkı olan değişiklikleri yaptığını. fuar katılımcı sözleşmesini imzalamakla katılımcıların bütün bu koşulları kabul etmiş olacakları çeklerin iadesi talebini kabul etmediklerini, sözleşmenin 21. maddesi gereğince 10.000 € cezai şartın kendilerine fatura edileceğinin belirtildiği ve davacı tarafın daha sonra iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. 17.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, yapılan sözleşmede, “ 26-29 Ekim 2016 tarihindeki home&florr halı zemin kaplamaları “ …B2 yerine …O8 olarak değiştiğinin yapmış oldukları ve kendilerine Fuar yetkilileri tarafından yollanan yerleşim planının altında ki not üzerinde stant konumu ve Hall taahhüdü olmadığı ve değiştirilebilir olduğu her iki yerleşim planlarında da yüklenici ile yapmış oldukları sözleşmede belirtildiği ve davacı tarafça okunarak imzalandığı ve bedel olarak da 70.000,00 TL ‘nin ödenmiş olduğu, katılımcı ilgili firmaların sözleşmede taahhüt edilmeyen maddelerin var olmaması hallerinde verilen kararların geçerli sayılamayacağı kararların olduğunun tespit edildiği, noterlikçe düzenlenen tek taraflı feshini sözleşmenin feshi için geçerli sayılamayacağı, taahhüt edilen metre kare alanın HALL 3-B’de 195 metre kare olduğu değiştirilen HALL 7’de değil HALL 6’da olduğu ve alan metre karesi üzerinde yapmış olduğu incelemede HALL 6’nın çıkış kapısına yakın bir konumda olduğunun tespit edildiği, ünlü firmaların isminin sözleşmede yer almadığı, sözleşmede yer almayan maddelerin cayma nedeni sayılamayacağı, sadece davacı firmaya ayrılan alanın konumu fuar alanının dışına yakın bir alan olarak seçilmesinin prestij açısından uygun görülmediği, … firması tarafından bu haksızlığa karşı, yeni bir aynı konumdaki fuarda ücret almadan aynı metre karede yer vermesinin uygun olacağı belirtilmiştir. Mahkemece, yukarıda yer verilen gerekçeye istinaden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu “ Fuar Katılım Sözleşmesi “ dir. Sözleşmede, katılımcı ve düzenleyici firmaya dair genel düzenlemelere yer verilmiştir. Katılımcı davacı firmanın hangi stant alanında bulunacağı, davalı şirket tarafından mail yolu bildirilmiştir. Mailde, davacı katılımcı firmaya ayrılan stand, stand alanı, etrafında yer alan dava dışı firmalar ayrı ayrı gösterilmiştir. Davacı şirket tarafından belirtilen metrekare karşılığı fuar katılım bedeli çeklerle ödenmiştir. Bu durumda, ödemenin kabul edilmiş olmasıda göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu belgelerin sözleşmenin ekleri olduğunun kabulü gerekecektir. Her ne kadar dava dışı markaların fuara katılacağının taahhüt edilmediği savunulmuş ise de davacının yer alacağı belirtilen Hall 3 ile ilgili krokide çok sayıda firmanın ünvanı ve bulundukları yer ve metre kare alanlarının ayrı ayrı gösterilmiş olması, söz konusu firma adları ve ayrıntı verilmeden de kroki gönderilebilecekken, aksine ayrıntılı kroki ve firma ünvanlarının belirtilmiş olması ve bu durumun örnek vb şekilde açıklanmamış olması ve muhatapta yanılmaya neden olabileceği gerçeği karşısında, davalının buna dair savunması isabetli görülmemiştir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın birinci bölümünde borç ilişkilerinin kaynakları, birinci ayrımında sözleşmeden doğan borç ilişkileri düzenlenmiştir. TBK 1. maddesinde, sözleşmenin, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları ile kurulacağı, 26. maddede, tarafların sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirleyebileceği düzenlenmiştir.Yasanın 30. maddesinin üst başlığı, irade bozuklukları arasında yer verilen yanılmadır. Yanılma halleri 31. maddede belirtilmiştir. Özellikle sözleşme metni ve ücrete dair belge ile birlikte davacı şirkete gönderilen mailler ve krokiler dikkate alındığında, davacı şirketin sözleşme yapılırken esaslı yanılmaya düştüğünün kabulü uygun olacaktır. 31. madde de, yanılanın, kurulmasını istediği sözleşmeden başka bir sözleşme için iradesini açıklaması, yanılanın, istediğinden başka bir konu için iradesini açıklaması ve benzeri durumlar yanılma halleri arasında sayılmıştır. Bu durumda, davacı katılımcı firmanın, kendisine gönderilen krokide gösterilen şekilde fuara katılacağını ve fuarda bulunacağını kabul ederek ve stant, konum vb hususlarda yanılarak sözleşmeyi düzenlemiş olduğunun kabulü hakkaniyete uygun olacaktır. Keza, bilirkişi raporunun son kısmında da firmaya ayrılan konumun, fuar alanının dışına yakın bir alan olarak seçilmesinin prestij açısından uygun olmadığı ve davalı firmanın bu haksızlığı yeni bir aynı konudaki fuarda ücret almadan aynı metre karede yer vermesinin uygun olduğunu belirtmiştir. Davacı tarafça aynı nitelikte bir fuara katılım talep edilmemiş ve sözleşme feshedilerek verdiği bedel geri istenilmiştir.Bilindiği üzere irade bozukluğunun giderilmesi TBK 38. maddede düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK ‘nın 18/2. fıkrası gereğince, her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Somut davada, fuara katılım gerekçesi olan önemli konuların davalı düzenleyiciye açıkça teyit ettirilmeden bedel ödenmiş olması davacı tarafın yanılmada kusuru olarak kabul edilebilir. Mahkemece, yapılan indirimle bu durumun denkleştirilmiş olduğunun kabulü uygun görülmüştür. Bir diğer husus ise sözleşmede katılımcı tarafa fesih hakkının tanınmamış olmasıdır. Beklenen faydanın sağlanamayacağı ve aksine zarara neden olabilecek olan sözleşmeye, taraflardan birinin katlanmasını beklemek sözleşme yapmanın amacına ve genel hukuk ilkelerine uygun düşmeyecektir. Bu durum ise davacı tarafın sözleşmeyi feshi talebinin yerinde olduğunun kabulü sonucunu doğurmaktadır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle sözleşme ile birlikte davacı şirkete mail ile gönderilen kroki ve firma ünvanlarının ayrıntılı gönderilmiş olması ve bu bilgilendirmenin TBK kapsamında, davacı tarafta, irade bozuklukları arasında yer alan yanılmaya neden olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 33. maddesi gereğince hakimin Türk hukukunu re’sen uygulayacağı ve ilgili yasal mevzuatlar çerçevesinde davacının sözleşmeyi fesih iradesinin ve mahkeme kararının sonuç olarak isabetli olduğu kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/268 Esas, 2018/309 Karar ve 15.03.2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından davalının peşin olarak yatırmış olduğu 1.076,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.016,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30/09/2021