Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1795 E. 2018/1525 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1795 Esas
KARAR NO : 2018/1525
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2017
NUMARASI : 2014/930 2017/575
DAVANIN KONUSU : Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ : 04/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/930 Esas, 2017/575 Karar sayılı 04/07/2017 tarihli kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
Dava işçilik alacaklarının masaya kaydı için açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesinde, davacının eşi …’ ın 2001 yılında vefat ettiğini, müflis şirketin davacıya işçilik alacaklarını ödemediği, hesaplanan işçilik alacaklarının masaya kaydı için iflas idaresine başvurduklarını fakat iflas idaresinin hiçbir işlem ve inceleme yapmadan taleplerinin reddedildiğini ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili talep dilekçesinde davacının alacak kaydı için bir belge sunmadığını soyut iddiadan başka bir delil bulunmadığını, kaldı ki davanın süresinde de açılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın İİK 335 maddesinde belirtilen 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde öncelikli olarak İstanbul … İflas Müdürlüğünün …İflas sayılı dosyasında müvekkile ilişkin masrafların yatırıldığını fakat ayrıca aynı nedenle ve aynı şirketten alacakları için toplam 60 işçi başvurusu yapıldığından masrafların da toplu olarak … ve arkadaşları adı altında yatırılmış ve iflas idaresinin tek makbuz yatırdığını, bunu Yargıtaya sürecinde de belirttiğini fakat mahkemece bu iddianın üzerinde durulmayarak davanın reddine karar verildiğini, aynı nitelikte başka bir dosyada yine hak düşürücü süre yönünden davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 13/09/2017 tarih 2016/9608 Esas, 2017/2121 K. Sayılı kararı ile bozulduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Dosya kapsamına göre davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ve aşamalarda, davacının mirasçısı ile birlikte 60 kişi için iflas masasına kayıt talebinde bulunulduğunu, iflas idaresince her bir işçi için olan masraf ve harçları tek bir makbuzda kestiğini davacı için de gerekli harç ve tebligat için masrafları yatırdığını iddia ettiği ayrıca …bank’ a ait 28/09/2015 tarihli hesap hareketleri çıktısı sunduğu, İstanbul 3. İflas İdaresinin verdiği 03/02/2016 tarihli yazısında davacının gider avansı yatırmadığının belirtildiği, mahkemece bu yönde başka bir inceleme yapılmadan davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Davacı vekilinin belirtmiş olduğu başvuruculardan …’ nun açmış olduğu ve yine aynı vekilin temsil ettiği İstanbul 7. ATM’ nin 2014/586-2015/374 sayılı davasında yine hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 23 Hukuk Dairesinin 2016/9608 -2017/2121 sayılı kararında bu davada da davacı vekilince ileri sürülen masrafların… ve arkadaşları adı altında 60 kişi için topluca kesildiği iddiası üzerine mahkemece yeterince durularak masraf verildiğinin tespiti halinde davanın süresinde açıldığını kabul ederek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu görülmektedir.
Somut olayda da yukarıda açıklandığı üzere davacı vekilince masrafların davacı da dahil olmak üzere 60 kişi için topluca iflas dairesince kesildiğini idda etmesine ve buna ilişkin hesap heraketlerini sunmasına rağmen mahkemece bu yönde hiçbir araştırma yapılmamıştır. Oysa Yargıtay ilamında da belirtildiği üzere eksik araştırma nedeni ile verilen karardan dolayı davacı yönünden ciddi bir hak kaybı ihtimali bulunduğu bu nedenle davacının iddiası üzerinde durularak 60 kişi için yatırıldığı iddia edilen masraf belgeleri getirtilerek davacının da gider avansı yatırdığının tespiti halinde davanın esasına girilmesi gerektiğinden davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kesin olarak kaldırılmasına, karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/930 Esas, 2017/575 Karar sayılı 04/07/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/10/2018