Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1787 E. 2021/1012 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1787 Esas
KARAR NO: 2021/1012
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2018
NUMARASI: 2014/1473 Esas, 2018/310 Karar
DAVA: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 04/11/2014 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin 08/10/1990 tarihinde sigorta sicil ile müflis iş veren emrinde çalışmaya başladığını, iş akdinin 29/02/2008 tarihinde iş veren tarafından tek taraflı olarak feshedilmiş ise de çalıştığı sürelere göre tahaakkuk ettirilen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, borca itiraz üzerine İstanbul 11. İş Mahkemesinin 2013/326 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararda toplam 92.884,31 TL üzerinden takibin devamına şekilde hüküm kurulduğunu, ancak kararın müflis şirket tarafından temyiz edildiğini ve henüz dönmediğini, İstanbul 11. İş Mahkemesinin 2013/326 Esas, 2014/120 Karar sayılı kararı ile hüküm altına alınan işçilik alacağının varlığı sebebiyle iflas dosyasında müdahil olarak başvuru yapıldığını, şirketin 14/04/2014 tarihli celsede iflasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, iflas ile birlikte başlatmış oldukları icra dosyasına müracaat ile iflas tarihi itibariyle müvekkilinin müflisten alacağının hesaplanmasının talep edildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 14/04/2014 iflas tarihine göre yapılan hesaplamada toplam 121.403,34 TL miktarlı ödenmeyen müvekkili alacağının İİK 206.maddesi gereğince birinci sırada iflas masasına kaydının yapılması için başvuruda bulunulduğunu, ancak başvuru sonrasında müvekkili alacağının 52.135,44 TL’lik kısmının kabul edilerek birinci sıraya alındığı, bakiye 69.267,90 TL’lik kısmın ise yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddedildiğini, alacaklarının bir kısmının kabul edilip bir kısmının reddedilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iflas tarihi itibariyle toplam 120.403,34 TL alacağının İİK 206.maddesi gereğince birinci sırada kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/134 Esas sayılı dosyasında 14/04/2014 tarihinde iflas kararı verildiğini, iflas tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, iflas idaresinin 03/10/2014 tarihli kararı ile ibraz edilen belgelerin incelenmesi neticesinde kayıtlı alacağın 52.135,44 TL’lik kısmının kabulü ile işçi alacağından kaynaklanmasından dolayı birinci sıraya alınmasına, bakiye alacağın ise ihtilaflı olmasından dolayı reddine karar verildiğini, kayıt kabul davasında ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, itirazın iptali davasında dava kabul edilmiş olsa dahi alacağın varlığının araştırılmadığını, gerçek alacak tutarının belirlenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.04.2014 tarihli, 2013/134 Esas 2014/80 Karar Sayılı ilamı ile … Tic.A.Ş.’nin İİK 179/b-5 maddesi hükmü uyarınca iflasına ve iflasın 14.04.2014 tarih, saat:15:00 itibariyle açılmasına karar verilmiş olduğu ve bu kararın 11.05.2016 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, davacının alacağının iflas tarihinden önce doğmuş bir iflas alacağı olduğunu, İstanbul 11. İş Mahkemesinin 14.02.2014 tarihli, 2013/326E., 2014/120 K. Sayılı kararı ile müflis şirketin İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.04.2014 tarihli 2013/134 E., 2014/80 K. Sayılı müflis şirketin iflasının açılmasına ilişkin verilmiş olan karardan önceki bir tarihi ihtiva ettiği, başka bir anlatım ile; İstanbul 11.İş Mahkemesinin 14.02.2014 tarihli, 2013/326 Esas 2014/120 Karar Sayılı kararının Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 12.10.2015 tarihli ve 2014/15425 E., 2015/28176 K. Sayılı ilamıyla bozulmuş olduğu, bozma sonucunda yapılan yargılama neticesinde İstanbul 11. İş Mahkemesinin 18.02.2016 tarihli, 2015/1006 E,, 2016/105 K.sayılı kararı verilmiş ise de müflis şirketin iflasının İstanbul 11 .İş Mahkemesi dosyasından yapılan yargılama sırasında vuku bulmadığı, bu nedenle iş mahkemesinde açılmış olan itirazın iptali davasının kayıt kabul davasına dönüşmediği, davacı tarafça müflis şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinin tahsiline ilişkin 05.06.2013 tarihinde icra takibi başlatıldığı, takip borçlusu şirketin itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunun anlaşıldığı, davalı Müflis şirketin iflasının açılması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına müracaat ile İstanbul 11. İş Mahkemesinin 2013/326 E-2014/120 K sayılı kararına göre 14.04.2014 iflas tarihi itibariyle davacının müflisten olan alacağının hesaplattırıldığı ve hesaplamaya göre belirlenen toplam 121.403.34 TL miktarlı ve ödenmeyen alacaklarının İİK md. 206 gereğince iflas alacağı olarak 1. sırada iflas masasına kaydının yapılması için başvuru yaptıkları ve kayıt: … no’ya kaydedilen alacak için İİK 223 maddesi gereğince, İflas idaresi kararının ve sıra cetvelinin taraflarına tebliği için tebliğ avansı yatırdıklarını, müvekkillerinin müflis şirketten olan alacağının iflas masasına kaydı sonrasında İflas idaresi tarafından verilen 03.10.2014 tarihli karar ile işçi alacağından kaynaklanan alacağının 52.135.44-TL lik kısmının kabul edilerek (1.) sıraya alındığı ancak ihtilaflı olduğu ve yargılaması gerektirdiği gerekçesiyle bakiye 69.267.90 TL lik kısmın reddedildiğine karar verildiği, kayıt kabul davasının sıra cetvelinde reddedilen alacak kısmi için açılan bir dava olduğu, iflas idaresinin 03.10.2014 tarihli red kararı ile de sabit olduğu üzere davacı alacağının 52,135,44 TL lik kısmının kabul edildiği, davacının alacak kayıt talebi tamamıyla reddedilmediği, alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere hesaplamada davacının iflas masasına kaydına karar verilmesi gereken bakiye alacağının iflas tarihi itibariyle 51.043,95 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 51.043,00 TL’nin İstanbul …İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasına iflas masasına kayıt ve kabulüne, bakiye istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili, istinaf nedenleri olarak; kayıt kabul davasında ispat yükünün alacaklı olduğunu iddia edene ait olacağını, tespit niteliğinde icra takibine itiraz üzerine karşı itirazın iptali davası açılması ve dosyanın karara çıkarak kesinleşmesi ile buna bağlı icra dosyasının kesinleşmiş olmasının taraflar arasındaki borç ilişkisinin belirgin olduğunu ortaya çıkarmayacağını, ispat yükünün davacıya ait olduğunu, kayıt kabul davasında alacağın varlığının araştırılması gerektiğini, buna rağmen mahkemece dosyada tanzim edilen raporda iş mahkemesi dosyası ile icra dosyalarının incelenmesi suretiyle tanzim edildiğini, borç ilişkisinin varlığı araştırılması gerekirken söz konusu hususların göz önüne alınmadan rapor düzenlendiğini, mahkemece kurulan hükümde ilam vekalet ücreti ile icra vekalet ücretinin masaya imtiyazlı olarak kayıt ve kabulüne karar verilen miktar üzerinden dahil edildiğini, vekalet ücretinin yargılama giderlerinden olmayıp iflas masasına imtiyazlı olarak kabulünün mümkün olmadığını, Avukatlık Kanunundaki avukatın hapis hakkı ve avukatlık ücretinin rüçhanlı bulunmasının madde 166’da iş sahibinin iflas etmesi halinde vekilin alacaklarının imtiyazlı olup olmadığının düzenlendiğini, vekalet ücreti ile vekil arasındaki ilişkinin iç ilişki olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK nun 235. maddesinde düzenlenmiş olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul ) davasıdır. Kayıt kabul davalarında, dava açma süresi, ilan halinde gazetede yapılan son ilandan, tebliğde ise tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Mahkemece bu süre re’sen gözetilir, çünkü hak düşürücü süredir. Somut davada, İflas Müdürlüğünün 26/01/2018 tarihli cevabı yazısında, İflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinin 30/10/2014 tarihli … gazetesinde ve 04/11/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ayrı ayrı ilan edildiği, dosya davacısının alacak kaydı sırasında sıra cetvelinin tebliği için tebliğ gideri vermediği, davacının müflis masasına … kayıt numarası ile 121.403,34 TL alacak talebinde bulunduğu, alacak talebinin 52.135,44 TL sinin kabul edilerek 1. sıraya alındığı, bakiye 69.267,90 TL kısmının ise reddedildiği belirtilmiştir. Bu durumda, davanın son ilan tarihi olan 04/11/2014 tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde açılması gerekir. Davacı davasını, 04/11/2014 tarihinde yasal süre içerisinde açmıştır. Davanın yasal süre içerisinde açıldığının tespiti sonrasında işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, müflis … AŞ hakkında İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/134 Esas, 2014/80 Karar sayılı dosyasında 14/04/2014 tarihinde iflasın ertelenmesi talebinin reddi ile şirketin iflasına karar verildiği, iflas kararının 11/05/2016 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafından dava dışı iflas eden şirket hakkında iflas tarihinden önce 05/06/2013 tarihinde, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 36.310,74 TL kıdem tazminatı, 8.556,24 TL ihbar tazminatı, 13.885,33 TL yıllık izin ücreti ve 40.787,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 99.540,22 TL alacağın iş akdinin haksız feshi nedeniyle tahsili amacına yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu şirketin takibe ve borca itiraz ettiği, davacı tarafça İstanbul 11. İş Mahkemesinin 2015/1006 Esas, 2016/105 Karar sayılı dosyasında 25/06/2013 tarihinde itirazın iptali davasını açtığı, mahkemenin 14/02/2014 tarihli 2013/326 Esas sayılı dosya üzerinde vermiş olduğu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 12/10/2015 tarihli 2014/15425 Esas, 2015/28176 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu, bozma ilamı sonrasında 18/02/2016 tarihli iş mahkemesi kararı ile davanın kısmen kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına davalı borçlunun yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 36.071,75 TL kıdem tazminatı, 24.430,26 TL işlemiş faiz, 6.788,53 TL ihbar tazminatı, 11.016,63 TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 78.307,17 TL alacak üzerinden devamına, bakiye talebin reddine karar verildiği, söz konusu kararın iş bu yargılama aşamasında kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında; müflis şirketin iflas kararının ve iş mahkemesi kararının kesinleştiği, davacının haksız fesih sebebine dayanarak işçilik alacaklarına dair talebinin iflas idaresi tarafından kısmen kabul edilerek masaya birinci sırada yazılmış olduğu konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; iş bu davada, davacı tarafın alacak hakkını ispat edip edemediği, kesinleşmiş mahkeme ilamının bağlayıcılık vasfı, ilam neticesinde masaya kaydı yapılan alacak kalemleri içerisinde yer aldığı iddia edilen vekalet ücret alacağının kabulünün isabetli olup olmadığına ilişkindir. 12/07/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; İstanbul 11. İş Mahkemesinin 14.02.2014 tarihli, 2013/326E., 2014/120 K. Sayılı kararı ile davacının davasının kısmen kabulü ile davalı borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 36.071,75 TL kıdem tazminatı, 39.007,40 TL işlemiş faiz, 6.788,53 TL ihbar tazminatı, 11.016,63 TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 92.884,31 TL alacak üzerinden devamına karar verildiği, söz konusu mahkeme ilamına istinaden davacı tarafça 121.403,34 TL alacak kayıt talebinde bulunulduğu, davacı tarafın alacak kayıt talebine ilişkin İstanbul …İflas Müdürlüğünün … iflas dosyasında davacının alacak kaydı talebinde bulunduğu, 121.403,34 TL tutarındaki alacağın 52.135,44 TL lik kısmının kabulü ile bu alacağın işçi alacağından kaynaklanması sebebi ile (1.) sıraya alınmasına karar verilmiş olduğu, bakiye 69.267,90 TL’nin ise ihtilaflı olması sebebiyle yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddine karar verildiği, zira; başka bir mahkemede yargılama konusu edilen alacaklar iflas masasına “ihtilaflı alacak” olarak yazılacağı, dava kabul edilirse ihtilaflı kaydının silineceği, davanın reddedilmesi halinde ise kaydın tamamının silineceği, iflas idaresinin mahkeme kararı ile hüküm altına alınmış olan bir alacağın miktar hususunda takdir hakkının bulunmadığı, mahkeme kararında icra takibinin toplam 92.884,31 TL alacak üzerinden devamına karar verilmiş olduğu, iflas idaresinin bu bedeli kesinleşme kararı getirilene kadar ihtilaflı alacak olarak kayıt etmeyecek ise bu bedelin tamamının alacak olarak kaydedilmesi gerektiği, iflas idaresinin alacak kayıt talebinin kısmen kabul kısmen red kararında alacağın 52.135,44 TL lik kısmının işçi alacağından kaynaklanması sebebi ile (1.) sıraya kabulüne karar verildiğinin görüleceği, hatalı olmakla birlikte, iflas idaresinin hesabında iflas tarihine kadar olan faiz ve takip giderlerinin hesaba eklenmeyerek, iflas idaresinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı yıllık izin ücret alacağının masaya kaydının kabulüne karar verildiğinin düşünülecek olması halinde dahi İstanbul 11.İş Mahkemesi Kararındaki bu alacak kalemleri üzerinde yapılan hesaplamada bu alacak kalemlerinin toplamının iflas idaresinin kabul ettiği tutardan fazla bir bedelde olduğunun anlaşılacağı, kaldı ki; huzurdaki kayıt kabul davasının görülmesi esnasında davacının alacak kayıt talebine dayanak yapmış olduğu İstanbul 11. İş Mahkemesinin 14.02.2014 tarihli, 2013/326E., 2014/120 K. Sayılı kararının Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 12.10.2015 tarihli ve 2014/15425 E., 2015/28176 K. Sayılı ilamıyla bozulduğu, bozma sonucu yapılan yargılamada İstanbul 11. İş Mahkemesinin 18.02.2016 tarihli, 2015/1006 E., 2016/105 K.sayılı kararında, İstanbul … İcra Müdürlüğü … takip sayılı dosyasına davalı borçlunun vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 36.071,75 TL kıdem tazminatı, 24.430,26 TL işlemiş faiz, 6.788,53 TL ihbar tazminatı, 11.016,63 TL yıllık izin ücreti olmak üzere toplam 78.307,17 TL alacak üzerinden devamına karar verilmiş olduğu, söz konusu mahkeme ilamının 24.03.2016 tarihinde kesinleştiği, bu durumda davacının bozmadan önceki mahkeme ilamına istinaden icra müdürlüğünde yaptırmış olduğu kapak hesabı doğrultusunda alacak kayıt talebinin hukuki dayanağının kalmadığı, keza; mahkemece davacı tarafa iflas idaresine başvuruda bulunulması için süre verilmiş ise de davacı tarafça bozmadan sonra yargılama sonucu verilmiş oları İstanbul 11. İş Mahkemesinin 18.02.2016 tarihli, 2015/1006 E., 2016/105 K.sayılı kararına istinaden başvurunun yapılmadığı, bu mahkeme ilamına göre davalı şirketin iflas tarihi itibariyle oluşan ana para, faiz vs. giderleri de belirilenmek üzere alacaklarının belirilenmesi talebinde bulunulduğu, bu durumda yapılması gereken işlemin alacak kayıt talebinde bulunan alacaklının gerçek alacak miktarının tespiti olduğu, iflas tarihine kadar yapılacak olan alacak hesabında asıl alacak tutarı,bu alacağa iflasın açıldığı güne kadar işlemiş olan faizler ile takip giderlerinin de eklenmesi ile toplam bedelin hesaplanması gerekeceği, İstanbul 11.İş Mahkemesinin 2015/1006 E., 2016/105 K. Sayılı kesinleşmiş mahkeme ilamı da dikkate alınarak takip tarihi olan 05.06.2013 tarihinden iflas tarihi olan 14.04.2014 tarihine kadar yapılan hesaplama sonucunda … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasına konu alacak hesabının; 36.071,75 TL Kıdem Tazminatı, 6.788,53 TL İhbar Tazminatı, 11.016,63 TL Yıllık İzin Ücreti, 8.963,79TL Vekalet Ücreti, 1.601,04 TL Yargılama Gideri, 24.430.286 TL Faiz Alacağı, 88.872,00 TL Takipte Kesinleşen Miktar, 42,55 TL Ödeme Emri Gideri, 9.509,76 TL Vekalet Ücreti, 4.755,08 TL Sonraki Faiz olmak üzere toplam 103.179,39 TL alacak olarak belirlendiğini, davacının iflas masasına kaydına karar verilmesi gereken bakiye alacağının 51.043,95 TL olduğu, kayıt kabul davasının sıra cetveline reddedilen alacak kısmi için açılan bir dava olması nedeniyle davacının talebi ile 03.10.2014 tarihinde 52.135,14 TL tutarındaki alacak iflas idaresince kabul edilmiş olduğundan davacının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilen alacak miktarına ilişkin kayıt kabul davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişilerden ek bilirkişi raporu alınmıştır. 13/03/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacının iflas masasına kaydına karar verilmesi gereken bakiye alacağının 51.043,95 TL olduğu, kayıt kabul davasının sıra cetveline reddedilen alacak kısmi için açılan bir dava olması nedeniyle davacının talebi ile 03.10.2014 tarihinde 52.135,44 TL tutarındaki alacak iflas idaresince kabul edilmiş olduğundan davacının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilen bu alacak miktarına ilişkin kayıt kabul davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı vekili ek rapora karşı yazılı beyanda bulunarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı iflas masasına izafeten iflas idare vekili ek bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Masaya alacak kaydı talebine dayanak işçi alacağıdır. Alacak iddiasında bulunan davacı tarafça iflas tarihinden daha önceki zaman diliminde işçilik alacaklarına dair takip başlatılmıştır. Söz konusu takibe borçlu şirketin itirazı üzerine iş mahkemesinde itirazın iptali davası açılmıştır. İtirazın iptaline ilişkin iş mahkemesince verilen hükmün bozulmasından sonra ise mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 204.maddesinin birinci fıkrasında, ilamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetlerinin sahteliği ispat bulunmadıkça kesin delil sayılacakları belirtilmiştir. Somut davada, davacı alacağına yönelik kesinleşen iş mahkemesi kararının bu kapsamda kesin delil olarak kabul edilmesi yasal zorunluluktur. Bu nedenle davalı vekilinin davacı tarafın iddiasını ispat edemediği ve itirazın iptaline yönelik kabulün tespit mahiyetinde olduğuna ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. TMK’nın 6. Maddesi ve gerekse de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesinde düzenlenen ispat yükü davacıya ait olmakla birlikte iş bu davada yukarıda ifade edildiği üzere kesinleşen mahkeme ilamı ile davacının bakiye alacağını ispat etmiş olduğunun kabulü gerekecektir. Diğer taraftan 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 195.maddesinde borçlunun taşınmaz mallarının rehini suretiyle alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılmasının müflisin borçlarını muaccel kılacağı, iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiziyle takip masraflarının asıl alacağa ekleneceğine yer verilmiştir. Somut davada, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak yer verildiği üzere davacı tarafın başlatmış olduğu takip dosyasına itiraz üzerine açılan iş mahkemesi kararına konu ilamda davalı müflis şirket aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri bu anlamda asıl alacağa ilave edilmesi gereken alacak kalemlerinden olacaktır. Aksi halde, mahkeme kararı neticesinde tahsiline karar verilen söz konusu yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başka türlü tahsili mümkün olmayacaktır. Kaldı ki yargılama giderlerinde yer alan vekalet ücreti ve gerekse diğer yargılama giderleri davacı lehine verilmiş olup, vekili yönünde herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Bu anlamda asıl alacak miktarına ilave edilerek masaya kaydında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle kesinleşen iş mahkemesi kararı ve İİK ile HMK’nın ilgili yasal düzenlemeleri kapsamında bilirkişi raporuna göre verilen hüküm usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1473 Esas, 2018/310 Karar ve 26/04/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının davalı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.23/09/2021