Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1771 E. 2021/875 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1771 Esas
KARAR NO: 2021/875
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2018
NUMARASI: 2018/82 Esas, 2018/428 Karar
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali Ve Üyeliğin Tespiti
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 49 KT nolu üyesi olan müvekkili hakkında kooperatif yönetim kurulunun, kooperatif ana sözleşmesinin 14/1-3 maddesi gereğince ihraç kararı aldığını, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun niteliği gereği ortada kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadığından ihraç kararının yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından müvekkili hakkında alınan bila tarih ve sayılı üyelikten ihraç kararının iptali ile davalı kooperatif üyeliğinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ve kardeşinin uzun yıllar boyunca kooperatifte muhasebe elemanı olarak çalıştığını, eski yönetim zamanında ayrıca kooperatife iş yaptıklarını, davacı ve kardeşinin işine eski yönetim zamanında son verildiğini, ancak eski kooperatif başkanı …’ın yönlendirmesi ile davacı ve kardeşinin kooperatife işçi alacağı konusunda dava açtıklarını, kooperatif eski başkanı …’ın bu dosyalarda tanık olarak ifade verdiğini, kooperatifin bu davalarda 230.000,00 TL civarında tazminat ödemek zorunda kaldığını, davacı ile davacının kardeşi … ve … hakkında görevi kötüye kullandıkları ve kooperatifi zarara uğratmaları sebebi ile suç duyurusunda bulunduklarını, Küçükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/522 E. ve 2016/309 K. sayılı kararı ile her 3 sanığında 5 ay hapis cezası aldıklarını, sanıkların itirazının Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.05.2016 tarih ve 2016/522D. İş kararı ile reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanıkların görevi kötüye kullanma suçu işlemedikleri anlamına gelmediğini, davacının kooperatifi zarara uğrattığının belirlendiğini, bu sebeplerle davacının 16.10.2017 tarih ve 33 nolu Yönetim Kurulu kararı ile üyelikten çıkarıldığını, davacının ihraçla ilgili kooperatif organına itiraz etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; Konut Yapı Kooperatifi Anasözleşmesi’nin 14/5 maddesine göre, ortağın ana sözleşme gereği üyelikten ihracına karar verilebilmesi için kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı ihraç tarihinde kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunması gerektiği, Küçükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/522E. ve 2016/309 K. sayılı dosyasında davacı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, davacı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı kooperatifin üyelikten ihraca ilişkin kararın iptali ile, davacının kooperatif üyeliğinin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki iddiaları tekrarlamış, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki davacının Kooperatif Ana Sözleşmesinin 14. Maddesinin 2. bendi gereğince parasal yükümlülüklerini yerine getirilmediğini, kooperatife ait yaklaşık 8-9 çeki ihtarnameye rağmen iade etmediğini, davacının ihraçla ilgili kooperatif organına itiraz etmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, kooperatif ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Kooperatif Yönetim Kurulunun 16.10.2017 tarih ve 33 nolu kararına göre; Kooperatifin 49 KT nolu üyesi olan davacının görevi kötüye kullanma suçundan yargılandığı Küçükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/522 E. sayılı dosyasında, mahkemenin 2016/309 K. sayılı kararı ile 5 ay hapis cezası aldığı, davacı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, davacının itirazının Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.05.2016 tarih ve 2016/522D. İş kararı ile reddedildiği, kararın kesinleştiği, Kooperatif Anasözleşmesinin Ortaklıktan Çıkarma başlıklı 14/1-3. Maddesinde “kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanlar ” düzenlemesi gereğince davacının ihracına karar verildiği, kararın Bakırköy … Noterliği marifeti ile davacıya 27.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 19.01.2018 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, davacı hakkında ceza mahkemesince tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilam gereğince davacının ihracına karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmıştır. Kooperatif Anasözleşmesinin 14’ncü maddesinde, kooperatiften ihraç konusunda yönetim kuruluna yetki verilmiş olup, anasözleşmesi’nin 14. Maddesi; “Durumları aşağıda gösterilen hallere uyanlar yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılır; 1- 10 ncu maddede yazılı ortaklık şartlarını kaybedenler. 2- Parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler. 3- Kur’a çekimi sonunda kendilerine düşen konutları kabul etmeyenler. 4- Tapuda kendi adlarına tescilinden önce konutlarında yaptıkları tahribat veya tadilatı yazılı ihtara rağmen düzeltmeyenler. 5- Kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanlar.” hükmünü düzenlemiştir. Davacı hakkındaki ihraç, ana sözleşmenin 14/5. Maddesi gereğince verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.02.2012 gün 2011/19-639 Esas, 2012/30 Kararı; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 2009/4-13 Esas, 2009/12 Karar; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.04.2010 gün ve 2010/2-76 Esas, 2010/77 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere düşme, takipsizlik, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar kesinleşmiş mahkûmiyet kararları olarak kabul edilemeyecektir. CMK’nın 231/5. maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmayacağının belirtildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, sonuçları itibariyle bir mahkumiyet kararı olmadığı, kural olarak, sanığın aleyhine sonuç doğuracak şekilde bir etki oluşturmayacağı da nazara alındığında davalı hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı nedeniyle verilen ihraç kararı usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece tesis edilen karar isabetli olup istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsile ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/07/2021