Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/172 E. 2018/401 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2018/172 – 2018/401

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/172 Esas
KARAR NO : 2018/401
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2017
NUMARASI : 2014/782 Esas 2017/734 Karar
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
DAVA : İFLAS (İFLASIN ERTELENMESİ)
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket hakkında 16/07/2013 tarihi itibariyle 1 yıl süreyle iflas erteleme kararı verildiğini, verilen sürenin 16/07/2014 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle uzatılması, alacakların ve borçluların hak ve menfaatlerinin dengeli bir şekilde korunması ve şirketin faaliyetine devam etmesi için İİK 179/b maddesi gereğince verilmiş bulunan 17/09/2012 tarihli tedbir kararının ve kayyımların görevine devam yönünden karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHİLLER :
Müdahil vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN 2015/756 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı yönünden iflas erteleme sürecinin 16/07/2015 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile uzatılmasına (2.Uzatım), mahkememizde açılmış bulunan bir önceki uzatım davası ile iş bu davanın aynı mahiyette yargılamayı gerektirdiğinden bu davaların birleştirlmesine, alacaklıların ve borçluların hak ve menfaatlerinin dengeli bir şekilde korunması ve şirketin faaliyetine devam etmesi için İİK 179/b maddesi gereğince verilmiş bulunan 17/09/2012 tarihli tedbir kararının ve kayyımların görevine devamı yönünden karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHİLLER :
Müdahil vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN 2016/830 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı yönünden iflas erteleme sürecinin 16/07/2016 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile uzatılmasına (3.Uzatım), mahkememizde açılmış bulunan bir önceki uzatım davası ile iş bu davanın aynı mahiyette yargılamayı gerektirdiğinden bu davaların birleştirlmesine, alacaklıların ve borçluların hak ve menfaatlerinin dengeli bir şekilde korunması ve şirketin faaliyetine devam etmesi için İİK 179/b maddesi gereğince verilmiş bulunan 17/09/2012 tarihli tedbir kararının ve kayyımların görevine devamı yönünden karar verilmesini talep etmiştir.
MÜDAHİLLER :
Müdahil vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçeleri ile davacı şirketin iflasına karar verilmesini ve tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/782 Esas, 2017/734 Karar sayılı kararıyla, davacı şirket hakkında Kapatılan İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/296 Esas sayılı dava dosyası ile verilen 16/07/2013 tarihli iflas erteleme kararının, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 17/10/2014 tarihli, 2014/7824 Esas,- 2014/6375 Karar sayılı ilamıyla bozularak döndüğü ve mahkememizin 2017/400 Esasına kaydının yapıldığı ve derdest olduğu görülmekle, bu durumda ortada iflas erteleme kararı olmadığından iflas ertelemenin uzatılmasına ilişkin bu davaların konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan davaların esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Müdahil SGK vekili süresinde sunduğu, 19/07/2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1- İş bu dosyaya kendilerince 16/07/2014 tarihinde sunulan ve İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin ( şu anda İstanbul Anadolu 4. ATM) 29013/296 Esas, ( şu anda 2014/782 Esas ) sayılı dosyasında verilen 10/06/2014 tarihli ek kararın temyizine ilişkin dilekçelerinin hiç işleme konulmadığı, müvekkili kurumun büyük kayba uğramasına sebep olacak, hukuka açıkça aykırı karara ilişkin temyiz başvurularının dikkate alınmadığı,
2-18/01/2017 tarihli duruşmada kendilerince, mahkemenin 2013/296 sayılı ve Yargıtayda bulunan ana dosyada verilen ara kararın temyiz edildiği, bu ara kararın SGK’nın, davalılara ait taşınmazlar üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ilişkin 10/06/2014 tarihli ara kararı olduğu şeklinde beyanda bulundukları, mahkemece aynı celse 7 nolu ara kararında ” SGK vekilinin talebi konusunda, dosyanın Yargıtaydan geldikten sonra karar verilmesine” şeklinde karar verildiği,
3-Fakat bundan sonraki celse olan, 05/07/2016 tarihli celsede dosya istinaf incelemesinden döndükten sonra taleplerini tekrarladıkları halde, talepleri ile ilgili hiç değerlendirme yapılmadan karar verildiği, gerekçeli kararda da herhangi bir açıklamada bulunulmadığı, bu nedenle yerel mahkemenin 05/07/2017 tarih ve 2014/782 E.-2017/734 K. Sayılı kararının kaldırılması ve yargılama sonucunda 2014/782 E. Sayılı ( Eski İst. Anadolu 13 ATM nin 2013/296 E) sayılı dosyasında verilen 10/06/2014 tarihli ara kararın kaldırılması, ve müvekkili kurulun kaldırılan hacizlerinin ilk tesis tarihi itibariyle tekrar taşınmazların kaydına işlenmesine karara verilmesi gerektiği hususları istinaf sebebi olarak belirtilmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava İİK 179, 179/a-b maddeleri ile TTK 324 maddesine göre açılan İflas Erteleme davasıdır.
Aynı mahkemede görülmekte olan 2013/296 E. Sayılı dosyasında 16/07/2013 tarihinde iflas erteleme kararı verildiği ve kararın temyiz edilerek Yargıtaya gönderildiği, 2014/782 E. Sayılı iş bu dosya ile 2015/756 E. Sayılı dosya ve 2016/830 sayılı dosyada, az önce belirtilen iflas erteleme kararının bir yıl süre ile uzatılması amaçlı davaların açıldığı ve dosyaların 2014/782 E. sayılı dava dosyasında birleştirildiği, yargılama devam ederken 2013/296 E. sayılı dava dosyası ile verilen 16/07/2013 tarihli iflas erteleme kararının Yargıtayca bozularak geldiği ve aynı mahkemenin 2017/400 Esasına kaydının yapıldığı, bu nedenle mahkemece, iflas erteleme kararı kalmadığından, iflas ertelemenin ertelenmesine ilişkin davaların konusuz kaldığı gerekçesi ile, birleşen her üç davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği görülmektedir.
Müdahil SGK vekilinin bahsettiği 16/07/2014 tarihli temyiz dilekçesinin, İstanbul Anadolu 4. ATM’nin Yargıtaydan bozularak gelen 2013/296 E. Sayılı ve bozularak geldikten sonra mahkemenin 2017/400 Esasına kaydı yapılan iflas erteleme ana dosyasında verildiği, zira bahsi geçen, davacı şirkete ait taşınmazlar üzerindeki SGK’nın ihtiyati hacizlerinin kaldırıldığı 10/06/2014 tarihli ek kararın bu dosyada verildiği ve bu ek karara ilişkin verilen temyiz dilekçesinin bu dosyada işleme konmadığı anlaşılmaktadır.
Yani her ne kadar müdahil SGK vekili, vermiş olduğu temyiz dilekçesinin, incelemesi yapılan işbu 2014/782 E. sayılı dosya da olduğu ve bu nedenle temyiz dilekçesinin işleme konması ve taşınmazlar üzerindeki hacizlerin yeniden tesisi için, 2014/782 sayılı dosya ve birleşen dosyalara ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmişse de, karar tarihi itibariyle halen derdest olduğu belirtilen 2014/400 E. sayılı İflas erteleme dosyasında verilen bir ek kararın temyiz başvurusuna ilişkin işlem yapılmamış olması nedeniyle, bu konudaki talebin ayrı ve bağımsız bir dosya olan 2014/782 sayılı dosyadan yapılması mümkün olmadığı gibi, başka bir dosyaya ilişkin bu dosyadan karar verilmesi de mümkün değildir. İstinaf başvurusuna konu talep, ancak talep konusu kararın verildiği 2017/400 sayılı dosyadan yapılabilecektir.
Bunun dışında, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ilişkin, kamu düzeni yönünden her hangi ibir aykırılık bulunmadığı, müdahil SGK vekilinin, kararın kaldırılmasına yönelik başkaca bir istinaf sebebi de ileri sürmediği, ilk derece mahkemesince verilen kararın esas ve usül yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından müdahil vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusun esastan reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince müdahil SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2- İstinaf talebinde bulunan müdahil harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
3- Müdahil tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından davacı yararına istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İ.İ.K 164. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/03/2018