Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1703 E. 2018/1568 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1703 Esas
KARAR NO : 2018/1568
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2018
NUMARASI : 2014/642 2018/413
DAVANIN KONUSU: HAKEM KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ: 11/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı ile aralarındaki mali müşavirlik sözleşmesinin 8. Maddesi kapsamında 1 yıl daha uzamış olduğunu, başvurulan hakem heyetinin bunun aksine ancak sözleşmenin davalı tarafından fesih tarihine kadar ücret ödenmesi gerektiğine karar verdiğini bu kararın hatalı olduğunu ifade ederek 1 yıllık ücret bedeli 49.740 TL nin faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; Davacının hizmet vermediği döneme ilişkin ücret talep ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … Vekili İstinaf Taleplerinde;
1-Dava dilekçesini aynen tekrarlayarak, davalının 11.02.2013 tarihlinde sözleşmeyi feshettiğini ancak 31/01/2012 sözleşmenin kendiliğinden bir yıl daha uzaması nedeniyle 2013 yılı denetim ve tasdik ücreti alacağı için hak kazanıldığını, mahkemece sözleşmenin 8.1 maddesi dikkate alınmaksızın karar verildiğini, bilirkişi raporları ile haklılıklarının ispat edildiğini,
2-Kaldı ki hakem heyeti kararlarının iptali talebine bakan mahkemenin HMK 439. maddesi gereğince esas bakımından iptaline karar veremeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş; İstinaf dilekçesi davalı vekiline 05/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf dilekçesine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 31/01/2012 tarihli Denetim ve Tasdik Sözleşmesinin davalı tarafça 11/02/2013 tarihinde feshi nedeniyle, sözleşmenin 8.1.maddesi gereğince 1 yıl daha uzamış sayılması nedeniyle 1 yıllık ücrete hak kazandığı iddiasıyla başvurulan tahkim sonucunda verilen hakem kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında bahse konu sözleşmenin imzalandığı ve davalı tarafça tek taraflı olarak feshedildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sorun, hakem kararının iptali gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK.nun 439.maddesi (28/2/2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi ile değişmeden önceki şekli);
İptal davası;
(1) Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yerindeki mahkemede açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür.
(2) a) Tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olduğu,
b) Hakem veya hakem kurulunun seçiminde, sözleşmede belirlenen veya bu Kısımda öngörülen usule uyulmadığı,
c) Kararın, tahkim süresi içinde verilmediği,
ç) Hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar verdiği,
d) Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aştığı,
e) Tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması hâlinde, bu Kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu,
f) Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği,
g) Hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı,
ğ) Kararın kamu düzenine aykırı olduğu, tespit edilirse, hakem kararları iptal edilebilir.
Buna göre; davacı tarafın dava dilekçesinde yasada öngörülen sebeplerden hiç birine dayanmadığı, sadece yıllık ücretin tamamına hak kazandığının ileri sürüldüğü, mahkemece görülen iptal davasında da yapılacak incelemenin yasanın yukarıda açıklanan hususlarla sınırlı olduğu, her ne kadar mahkemece işin esasına girilerek değerlendirme yapması yanlış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir. Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 22/06/2016 tarih ve 2016/4931 E. 2016/6886 K.sayılı kararı da aynı yöndedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.11/10/2018