Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1665 E. 2018/1488 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1665 Esas
KARAR NO : 2018/1488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2018
NUMARASI : 2017/510 Esas, 2018/31 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 04/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili 29.05.2017 tarihli dava dilekçesinde, dava dışı sigortalı…’a ait … adlı işletmenin müvekkili sigorta şirketine “ Süper Kobim Paket Poliçesi “ ile sigortalı olduğunu, sigortalı işyeri önünde meydana gelen zincirleme kaza sonucu davalı sigorta şirketine sigortalı davalı ..’e ait … plakalı aracın sigortalı işyeri camına ve doğramalarına çarparak hasar verdiğinin tespit edildiğini, hasar bedeli 2.999,60 TL nin müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiğini, alacağın tahsili amacı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını takibin haksız itiraz sonucu durduğunu iddia ederek icra takibine karşı yapılan İtirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …Sigorta A.Ş vekili,… plakalı aracın trafik poliçesi ile müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacının sebepsiz zenginleşmek istediğini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, sürücünün kusur durumu için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiklerini , öncelikle davanın reddine karar verilmesini, aksi halde sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlandırılmasını ve faiz isteminin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:
Mahkemece, davalı … hakkında açılan dava tefrik edilip, davacının davalı sigorta şirketine davayı açtığı tarih itibarı ile 2918 sayılı Kanunun 97. maddesinin yürürlükte bulunduğu, yasada , zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunmasının gerektiği, davacı tarafça yapılan başvurunun kanıtlanamadığı, dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava şartı noksanlığının yargılana sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 sayılı yasanın 115/2. maddesi uyarınca usülden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Karar yasal sürede davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, iddialarını tekrar edip, 2918 sayılı yasanın 97. maddesindeki öngörülen şartların müvekkili şirket tarafından yerine getirilmişse de mahkemece davanın reddine karar verildiğini, kanun maddesinde şekil şartı olarak yalnızca yazılı başvurunun öngörüldüğünü yazılı başvuru ve eklerinin 29.11.2017 tarihli dilekçe ile ibraz edildiğini, mahkeme tarafından hukuka aykırı şekilde karar verildiğini , 24.06.2016 tarihinde davalı şirkete taahhütlü mektup gönderilerek ön şartın yerine getirildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dilekçeye ekli olarak, yargılama aşamasında 04.12.2017 tarihli dilekçe ile dosyaya ibraz edilen, dava tarihi olan 29.05.2017 ve takip tarihi 06.04.2017 tarihinden önceki tarihli yani 24.06.2016 tarihli davalı sigorta şirketine gönderilen ödemeye ilişkin ihtarname örneğini ve ihtarnamenin tebliğine dair tebliğ örneğini ibraz etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, sigorta hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı İtirazın iptali davasıdır.
Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 1472. maddede halefiyet düzenlenmiş, maddede , sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği , sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir.Somut olayda , dava dışı sigortalı iş yeri sahibi olup, davacı davalı sigorta şirketine trafik sigortası İle sigortalı olan araç sürücüsünün işyerine hasar verdiğini iddia ederek iş bu davayı açmıştır.26 Nisan 2016 tarihli ve 29695 sayılı Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6704 sayılı kanun ile birlikte 2918 sayılı Kanunun 4 maddesinde önemli değişikliğe gidilmiştir.6704 sayılı yasanın 5. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesi değiştirilmiş ve “ Zarar görenin , zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.Sigorta kuruluşunun en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde , zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir “ düzenlemesi getirilmiştir.Mahkemenin ve davacının kabulünde olduğu gibi 97. madde ile getirilen bu değişiklik ile birlikte dava açılmadan önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvuru yapılması zorunlu hale getirilmiştir.Somut olayda, yukarıda ifade edildiği üzere, davacı vekili tarafından gerek yargılama aşamasında gerekse de istinaf aşamasında dosyaya ibraz edilen belgelerden davacı tarafından davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvuru yapıldığı ve başvuru evrağının tebliğ ettirildiği anlaşılmıştır.Yazılı başvuru ve tebliğ evrakında ki barkod numaraları da aynı olmakla evrakın davalı sigorta şirketine tebliğ edildiği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır.Şu halde mahkeme gerekçesinin dosya kapsamına uygun düştüğünü kabul etmek mümkün değildir.Mahkemece işin esasının incelenerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken davanın dava şartı noksanlığı gerekçesi ile usülden reddi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,
2- İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/510 Esas, 2018/31 Karar ve 22.01.2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4- İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a/4 . bendi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.04/10/2018