Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1595 E. 2021/849 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1595 Esas
KARAR NO: 2021/849
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2017
NUMARASI: 2016/396 Esas, 2017/920 Karar
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz
(İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müflis … iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili belediyeye 4. sırada yer verildiğini, müvekkilinin alacağı taşınmazın aynından doğduğundan 1. sırada olması gerektiği talebiyle icra mahkemesinde ayrıca dava açtıklarını, sıra cetvelinde davalı işçilerin alacağının sırasının doğru yazılmadığını, işçilerin iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile, iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatlarının 1. sıraya yazılabileceğini, davalıların alacaklarının iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmediğini, iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları da olmadığını, bu nedenle alacakların 1. sıraya değil, 4. sıraya yazılması gerektiğini, bunun yanında bazı davalıların alacağının bir kısmının hangi sebepten kaynaklandığının belli olmaması nedeniyle terkin edilmesi gerektiğini belirterek bir kısım alacakların sıra cetvelinden terkini ile terkin edilen payın dava masrafları da dahil olduğu halde alacağı nispetinde müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; sırasına karşı icra mahkemesinde şikayet yoluna başvuran davacının şikayetinin kabulü halinde alacağını müvekkillerinden önce alacağını ve eldeki davada hukuki yararı kalmayacağını, müvekkillerinin alacağının işçi alacağı olup 1. sırada yer verilmesinin doğru olduğunu, davacının müvekkillerinin alacağının sırasına ve miktarına itirazının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davalılar … ve … yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile tabloda belirtilen şekilde davalıların alacağının bir kısmının 4. sıraya alınmasına, davalıların bir kısım alacaklarının ise terkinine, davalıların 1. sırada tespit olunan alacağı dışında sıra cetvelinde davalılara daha evvel 1. sırada ayrılan payın davacıya özgülenmesine, bakiye miktar olması halinde davalılara bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf talebinde; müvekkilinin alacağının taşınmazın aynından kaynaklanması nedeniyle 1. sırada olması gerektiği halde, bunun aksine karar verildiğini, davalıların alacaklarının sırasının değiştirilmesi, nereden kaynaklandığı tespit edilemeyen bir kısım alacakların sıra cetvelinden terkini ile dava masrafları da dahil alacağı nispetinde müvekkili belediyeye verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir. Davalılar vekili istinaf talebinin reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, davalıların sıra cetvelindeki alacağının sırasına ve miktarına yönelik itiraza ilişkindir. İİK’nın 164. maddesi uyarınca kayıt terkini talebi hakkında verilen kararlara, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak mahkemece istinaf süresi karara iki hafta olarak yazılmıştır. Anayasa Mahkemesi 26.02.2015 tarihli kararında, tarafların kararda bu şekilde yanıltılmaları sonucu hukuki bir hakkın kullanılamamasını “hak ihlâli” olarak nitelemiştir. Bu nedenle Dairemizce mahkemenin istinaf süresini iki hafta olarak belirtmesi ve davacı vekilinin de kararı 10 günlük süre geçtikten sonra ve fakat mahkemece belirtilen iki haftalık süre içinde istinaf ettiği nazara alınarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı, davalı işçilerin işçi alacaklarının sıra cetvelinde 1. sırada yer almayıp 4. sırada yer alması gerektiğini, ayrıca bir kısım davalıların alacağının da terkin edilmesi gerektiğini ileri sürmüş, mahkemece, davalılar … ve … yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise alacaklarının bir kısmının 4. sıraya alınmasına, bir kısım alacağın ise terkinine karar verilmiş, davacı taraf karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Mahkemece kısa kararda, … ve … dışındaki davalıların alacaklarının bir kısmının 4. sıraya alınmasına, bir kısım alacakların ise terkinine karar vermesine rağmen, gerekçeli kararda davalıların 1. sırada tespit olunan alacağı dışında sıra cetvelinde davalılara daha evvel 1. sırada ayrılan payın davacıya özgülenmesine karar verilerek hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. HMK’nın 298/2 maddesi; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” hükmünü düzenlemektedir. Anılan hüküm emredici olup, kamu düzenine ilişkindir. Eldeki davada mahkemenin kısa kararında davalıların masadan terkin edilen alacakları ayrı ayrı belirtilmesine rağmen, gerekçeli kararda davalıların 1. sırada ayrılan payı dışında kalan (4. sıraya alınan payları dahil) kısmın davacıya özgülenmesine karar verilmesi çelişkili olmuştur. Bu durumda davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda belirtilen nedenler ile kabulü ile sair nedenler ve esas yönünden incelenmeksizin HMK’nın 355. maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 355. Maddesi gereğince esasa ilişkin itirazlar incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE, 2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/396 Esas, 2017/920 Karar, 15/12/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Alınması gereken 59,30-TL maktu karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL’den mahsubu ile bakiye 23,10-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 5-Davacı tarafça karşılanan istinaf harç ve yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355. maddesi ve 353/1.a bend gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/07/2021