Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1589 Esas
KARAR NO : 2018/1469
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2018
NUMARASI : 2017/581 Esas 2018/318 Karar
DAVA : GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ: 20/09/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/581 Esas, 2018/318 Karar sayılı 30/03/2018 tarihli kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı kooperatifin 21/05/2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3-6-10-11-13-15 ve 16 nolu kararların iptalini talep ettiği, davalı tarafça davanın reddi gerektiğinin ileri sürüldüğü, mahkemece davacının HMK 320/4 maddesi uyarınca ilk işlemden kaldırma kararından sonra yenilenen dosyanın ilk duruşmasına da davacı vekilinin katılmaması nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.
Davacılar vekili bu karara ilişkin istinaf dilekçesinde özetle; 15/02/2018 tarihli ön inceleme duruşmasına katılmadıklarına dair mahkeme gerekçesinin gerçeğe uygun olmadığı, aslında mahkemece hem 15/02/2018, hem de 22/02/2018 tarih- lerinde olmak üzere iki ayrı duruşma günü verildiği bu durumun kaleme sorulduğu, kalem görevlileri tarafından kendilerine, 15/02/2018 tarihli duruşmanın yanlışlıkla verildiğini, duruşma tarihinin gerçekte 22/02/2018 tarihinde olduğunun bildirildiği, UYAP’ ta da 15/02/2018 tarihli duruşmanın gözükmediği, bu nedenle 15/02/2018 tarihinin hatalı oldu- ğunu düşünerek duruşmaya gitmedikleri ve 22/02/2018 tarihli duruşmada hazır bulundukları, fakat mahkemenin buna rağmen 15/02/2018 tarihli duruşmaya gelmemelerinden dolayı davanın işlemden kaldırılmasına karar verdiği, 29/03/2018 tarihli duruşmaya da gittikleri, fakat duruşmanın saatinde başlamadığı, duruşma listesine göre 12. Sırada oldukları, aynı adli- yedeki başka bir mahkemede duruşmaları bulunmasından dolayı, listede sıranın karşısında “buradayım” yazısını yazdıkları ve 10 dakikalık süre içinde diğer duruşmaya gidip geldik- lerinde, mahkemece iş bu dava duruşmasının yokluklarında yapıldığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu arada her ihtimale karşı da aynı duruşma için ofisi arayarak bekletme mazeret dilekçesi gönderildiği, bu nedenle mahkemenin ara kararının yerinde olmadığı ve kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
Dosya incelendiğinde, Davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, mahkemece dosya üzerinden ön inceleme duruşmasının 14/12/2017 tarihinde yapılmasına ve tarafların davet edilmelerine ilişkin 22/09/2017 tarihinde dosya üzerinden karar verildiği, bu ara kararın taraflara tebliğ edildiği, bu arada davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği tedbir kararına karşı davalı tarafça itiraz edildiği ve mahkemece ön inceleme duruşması olarak belirlenen 14/12/2017 tarihli duruşmada, taraf vekillerinin hazır bulunduğu ve tedbir kararına itiraz incelemesi yapılarak itirazın reddine karar verildiği, fakat ön incelemenin yapılmadığı ve yeni bir duruşma gününün de verilme- diği görülmektedir.
Bunan fark edilmesi üzerine mahkemece dosya üzerinden re- sen 15/02/2018 günü, yeni ön inceleme duruşması olarak belirlenmiş ve taraflara bu ara ka- rar tebliğ edilmiştir.
Bu arada davacı tarafça, mahkemenin ihtiyati tedbir kararına muhalefet edildiği iddiası ile davalı taraf şikayet edilmiş ve mahkeme yapılan bu şikayetin duruşmalı olarak incelenmesine, duruşma gününün de 22/02/2018 tarihinde yapılmasına dosya üzerinden karar vermiş ve bu karar da taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
Böylece hem 15/02/2018, hem de 22/02/2018 tarihinde iki ayrı duruşma günü tespiti yapılmış ise de, her iki duruşmanın ne için yapılacağı, taraflara çıkarılan davetiyelerde açıklanmıştır.
Davacı vekili, 15.02.2018 tarihli duruşmaya katılmamış ve mahkemece dosya işlemden kaldırılmıştır. Her ne kadar davacı vekili, mahkeme kalemiyle görüşmesinde, kalemce, 15.02.2018 tarihli duruşmanın yapılmayacağının bildirildiğini belirtmişse de, yasal olarak duruşma günlerinin hakimce belirlendiği gerçeği karşısında yerinde bulunmamış ve bu bağlamda, 15/02/2018 tarihli duruşmaya tarafların katılmadığı gerekçesi ile dosyanın işlemden kaldırılmasında herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
Daha sonra, davacı vekilinin, işlemden kaldırma ara kararın- dan rücu talebinin kabul edilmeyerek, terditli olarak bulunduğu dosyanın yenilenmesi tale- binin kabulü ile mahkemece 29/03/2018 tarihinin yeni duruşma günü olarak belirlenmiştir. Bu duruşmada da, davacı vekilinin duruşmaya gelmediği, mazeret dilekçesinin de duruşma saatinden sonra dosyaya sunulduğu gerekçesi ile HMK 320/4.maddesi uyarınca davanın açıl- mamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, 29.03.2018 tarihli bu duruşmanın tam saatinde 10.20′ de yapıldığı, davacı vekilinin duruşmada hazır olmadığı, duruşma kaydının Uyap’ta bulunduğu, davacı tarafça Uyap üzerinden gönderilen mazeret dilekçesinin ise 10.30 da hazırlanıp mahkeme kalemine gönderildiği, zaten, dilekçe çıktısı üzerinde yapılan havale- de duruşmadan sonra gelmekle kaydının bulunduğu görülmektedir.
Bu durumun aksine ilişkin, davacı vekilinin istinaf dilekçe- sinde de ayrıntılı olarak yaptığı açıklamalar, somut duruma uymadığı gibi, açıklamaların so- mut olgularla desteklenmediği, duruşmada hazır bulunmamasına ilişkin yasal mazeret şartla- rının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
HMK 320/4 maddesine göre, basit yargılama usulüne tabi da- valarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.
Sonuç olarak, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, mahkemece, HMK 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf dilekçe- sinin HMK 353 1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2- İstinaf harçları peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/ 1.b.1 ile 361/1 maddesi geregince tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/09/2018