Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1582 Esas
KARAR NO: 2021/1072
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2017
NUMARASI: 2013/343 Esas, 2017/887 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete ait İstanbul/Sarıyer adresindeki marketin 18/08/2012-18/08/2013 tarihleri arasında davalı …xa Sigorta nezdinde “Marketim Paket Sigortası Poliçesi” ile sigortalı olduğunu, yangın rizikosunun da teminat altına alındığını, 08/05/2013 tarihinde çıkan yangın nedeniyle sigortalı işyerinde hasar meydana geldiğini, tespit raporu ile davalı sigorta şirketi tarafından alınan rapora göre; davalı …’a ait elektrik direğine bağlı havai hatlarda meydana gelen kısa devre sonucu çıkan kıvılcımların ve kopan elektrik kablolarının, sigortalı marketin manav reyonu üzerindeki tentenin üzerine ve yere düşmesi sonucu, tentenin tutuşması ve kablolardan geçen akımın marketin açılır kapanır kepenklerinin yerle temas kısmından başlayarak yukarı çıkması nedeniyle yangının başladığını, tespit raporunda zararın tahmini olarak ve kısmen hesaplandığını, müvekkilinin emtia, demirbaş, dekorasyon, iş durması ve enkaz kaldırma zararı olarak toplam zararının emitaların KDV’si hariç 898.008,60 TL olduğunu, ancak davalı sigorta şirketinin sadece 285.818,04 TL ve 33.828,78 TL KDV olarak toplam 319.646,82 TL ödeme yaptığını, uğranılan zarar defter kayıtlarına ve faturalara dayandığı halde, dekorasyon ve demirbaş hasarı ile ilgili ibraz edilen faturaların gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle değerlendirmeye almadığını, poliçe kapsamında olmasına rağmen kira kaybı teminatının ödenmediğini, asma tavan ile ilgili dekorasyon hasarının karşılanmadığını, emtia hasarının eksik hesaplandığını, yangında kararmış bulunan binanın dış cephesinin mantolamasının yenilendiği ve üst katlardaki dairelerin tüm pencerelerinin yapıldığını, davalı sigorta şirketinin hasarlanan emtia, demirbaş, dekorasyon ve enkaz kaldırmaya ilişkin masraf ve zararların KDV bedellerini eksik ödediğini, davalı sigorta şirketinin poliçe hükümleri gereği zarardan sorumlu olduğunu, davalı …’ın ise enerji nakil hatlarının sahibi olması nedeniyle TBK’nın 69 maddesi uyarınca zarardan kusursuz sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak olarak şimdilik 50.000,00 TL’nin olay tarihinden (davalı sigorta şirketi yönünden 26/07/2013 tarihinden ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 23/05/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile; zararlarının emtiaların KDV bedelleri hariç 898.008,60 TL olup, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 319.646,82 TL ödemenin mahsubundan sonra fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taleplerini 578.361,78 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevabında; zararın tespit edilmesi nedeniyle belirsiz alacak davası açılamayacağını, yangının diğer davalı …’ın kusuru ile meydana geldiğini ve davacının kusurunun bulunmadığını, poliçede bina kıymetine de teminat verilmediğini, bu nedenlerle bina ile ilgili hasarlar ile 3. kişilerin uğradığı hasarların poliçe kapsamında olmadığını, kira kaybı teminatının sigortalı mahallin tümüyle kullanılamaması halinde sözkonu olup, böyle bir durum olmadığından kira kaybı tazminatı talep edilemeyeceğini, davacının emtia zararının ekonomik değeri olan bedel düşüldükten sonra 104.797,74 TL, demirbaş/makinede oluşan zararının 99.427,38 TL, olduğunu, dekorasyon zararı 64.560,56 TL olmakla birlikte poliçede enflasyonlu sigorta bedelinin 52.882,19 TL ile sınırlı tutulduğunu, enkaz kaldırma zararının ise 3.000,00 TL olarak tespit edildiğini, iş durması zararı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını, sonuç olarak davacının gerçek zararının toplam 285.818,04 TL, toplam KDV tutarının ise 33.828,78 TL olup bu bedelin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevabında; olay günü ilk müdahaleyi yapan ve rapor düzenlemekle yetkili olan İtfaiye Müdürlüğünce hazırlanan raporda yangının davacıya ait market tipi buzdolabından kaynaklandığının belirtildiğini, yokluklarında yapılan tespit raporu ile davalı sigorta şirketi tarafından görevlendirilen yangın uzmanı tarafından hazırlanan raporları kabul etmediklerini, kaldı ki bu raporlarda meşrubat dolabının yangının başlangıç noktasında olduğunun da ifade edildiğini, Elektrik Dağıtımı ve Parekende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği’ne göre müvekkili şirkete başvuru yapılmadığından tazmin yükümlülükleri bulunmadığını, hasara yönelik taleplerin fahiş olduğunu, kusur oranları tespit edilirken yangının söndürülmesi ve yayılmasını önleyici gerekli önlemi almayan davacının kusurunun da dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; yangının …’a ait elektrik direğinde meydana gelen RST fazların çakışması sonucu çıkan şerarelerin manav reyonu üstü tenteleri tutuşturması sebebiyle meydana geldiği; Emtia zararının tüm raporlarda 233.562,35-TL olarak hesaplandığı, tespit edilen hasarlı emtia bedelinin somut olaya ve yazılı belgelere ve rayice uygun olduğu, demirbaş ve elektronik zararının kök ve 1. Ek raporda 142.040,42-TL olarak hesaplandığı, 2. Ek raporda bu kalem için 148.290,42-TL hesap edilmiş ise de, 2. Ek raporu düzenleyen bilirkişiler (Teknik) aynı olup, aradaki farkın kabul edilir şekilde açıklanmadığı, dekorasyon zararının kök ve 1 ve 2. ek raporlarda 91.382,06-TL olarak hesaplandığı, hesaplanan bedelin somut olaya yazılı belgelere ve rayice uygun olduğu, bina hasarı zararının kök ve 1. ve 2. ek raporlarda 25.650-TL olarak tespit edildiği, hesaplanan bedelin somut olaya yazılı belgelere ve rayice uygun olduğu, enkaz kaldırma zararının, kök ve 1. ve 2. ek raporlarda 5.000-TL olarak tespit edildiği, hesaplanan bedelin somut olaya yazılı belgelere uygun olduğu, iş durması zararının düzenlenen poliçede iş durması klozu gözönüne alınarak kök raporda 424.371,80-TL zarar miktarının %10 u üzerinden 42.437,18-TL olarak hesaplandığı, bu kalem alacakta 2. ek raporda iş durması zararı 25.710,73-TL olarak sigorta şirketinin ödediği bedelin doğrudan doğruya esas alındığı başkaca hesaplama yapılmadığı, 3. Şahıs malları zararının (Plastik kasalar) Kök rapor ve 1. ek raporda 3.875-TL olarak hesaplandığı, 2. ek raporda bu kalem alacağın hiç hesaplanmadığı, ayrıntılı denetlenebilir ve hükme dayanak edilebilir kök ve 1. ek rapor doğrultusunda davacının mevcut yangın sebebiyle toplam maddi zararının 543.947,01-TL olup; davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden önce emtia zararı için ödenen 104.797,74-TL, demirbaş ve elektronik zararı için ödenen 99.427,39-TL, dekorasyon zararı için poliçe limiti kapsamında tamamı ödenen 52.882,19-TL, enkaz kaldırma zararı için ödenen 3.000-TL, iş durması zararı için ödenen 25.710,73-TL olmak üzere KDV hariç toplam 285.818,05-TL’nin mahsubu ile bakiye 258.128,96-TL maddi zararı bulunduğu; bina hasarı yönünden poliçede teminat olmadığı, dekorasyon zararı yönünden poliçe limiti uyarınca tüm bedelin ödendiği nazara alınarak davalı … Sigorta A.Ş’nin zararın 193.979,09-TL’sinden diğer davalı …’ın ise, iş durması zararından sorumlu tutulamayacağı gözetilerek 241.402,51-TL zarardan sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 16.726,45-TL iş durması zararının 26.07.2013 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş. Den, 38.499,87-TL dekorasyon bakiye zararı ve 25.650-TL bina hasarı olmak üzere toplam 64.149,87-TL zararın 8.05.2013 olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den, bakiye 128.764,61-TL emtia zararı, 42.613,03-TL demirbaş ve elektronik zararı, 2.000-TL enkaz kaldırma zararı, 3.875-TL 3. Şahıslar zararı olmak üzere toplam 172.252,64-TL zararın ise davalı … SİGORTA A.Ş. den temerrüt tarihi 26.07.2013 tarihinden itibaren, diğer davalı … A.Ş. den olay tarihi 08.05.2013 tarihinden itibaren İşleyecek değişen oranlı avans faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde; emtia, demirbaş, enkaz kaldırma ve 3. şahıs zararı toplam 177.252,64 TL olmasına rağmen sehven hükümde 172.52,64 TL olarak hesaplandığını, raporda hesaplama yapılan kalemlere ilişkin emsal araştırması yapılmadığını, hasar sonrası yapılan masrafların, faturalar ve müvekkilinin ticari defter ve kayıtları ile ispatlanmasına rağmen dikkate alınmadığını, müvekkilinin KDV talebi de olmasına rağmen KDV hususunda hesaplama yapılmadığını ve karar verilmediğini, davalı sigorta şirketi tarafından eksik KDV ödemesi yapıldığını, demirbaş, dekorasyon ve bina hasarı kalemlerinde % 10 eskime payı indiriminin yerinde olmadığını, yangının marketin açılmasından 1,5 yıl sonra meydana geldiğini ve kıymet eksilmesi sözkonusu olmadığını, müvekkilinin faturalar ile belirlenen bina ve dekorasyondaki gerçek zararı ile yapılan hesaplama arasında fahiş fark olduğunu, hasarlanan binanın ana yapısı ile ilgili inşaat giderlerinin dikkate alınmadığını, bina hasarının teminat kapsamında olup davalı sigorta şirketinin de bu zarardan sorumlu tutulması gerektiğini, kiralanan bina ya da konutta doğrudan meydana gelecek zararların da ek teminat kapsamında olduğunu, demirbaş ve elektronik cihaz ile emtia zararlarının faturaları sunulmasına rağmen zararlarının eksik belirlendiğini, gerçek zarar eksik hesaplandığından iş durması zararının da eksik hesaplandığını, kira bedeli taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını, müvekkili tarafından yapılan enkaz kaldırma ve temizlik faturaları dikkate alındığında bu kalemde hükmedilen bedelin düşük kaydığını ve hayatın olağan akışına bile aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın tamamen kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı … Sigorta vekili istinaf talebinde; davacının iş durması zararına ilişkin talebinin 25.710,73 TL olup, bu tutarda davacıya ödenmesine rağmen talep dışında bu kalem yönünden karar verildiğini, emtia zararının fazla hesaplandığını, poliçede demirbaş ve elektronik cihaz için kıymet eksilmeleri yanında yenilerinin belirgin randıman ve nitelik farklarının da ödenecek tazminattan indirileceği belirtilmesine rağmen sadece % 10 kıymet eksilmesi düşüldüğünü, elektrik tesisat kablolama bedeli olarak belirlenen hasarın demirbaş değil dekarosyon hasarı kapsamında olması gerektiğini, belirlenen bedellerin yüksek olduğunu ve piyasa fiyatlarının dikkate alınıp alınmadığının belli olmadığını, hasara uğramayan rafların dikkate alınmadığını, 3 şahısların zararının karşılanabilmesi için zarara uğrayan kıymetlerin sigortalanıp sigortalanmadığının araştırılması gerektiğini, reddedilen miktara göre vekalet ücretinin eksik hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir. Davalı … vekili istinaf talebinde; konusunda uzman elektrik bilirkişisinin yangında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirtmesine rağmen yangın bilirkişisinin görüşünün esas alınarak müvekkilinin sorumlu tutulduğunu, yangının müvekkili şirketin dağıtım şebekesinden çıktığının ispatlanamadığını, zarar ile müvekkilinin eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığını, tazmin için süresinde müvekkili kuruma başvuru olmadığını, hasar miktarının fahiş olduğunu, zarar kalemlerinin toplamında maddi hata yapıldığını, vekalet ücretinin her iki davalı yönünden ayrı ayrı hesaplanması gerekirken hem ortak hem de eksik hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, marketim paket sigorta poliçesi kapsamında bakiye sigorta bedeli talebi ile, hasar sorumlusundan tazminat taleplerine ilişkindir. Hernekadar davalı sigorta şirketi, davacının zararını tespit etmesi nedeniyle davanın belirsiz alacak davası açılamayacağını savunmuşsa da; Yargıtay HGK’nın 2019/17-853 Esas, 2020/907 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; alacağın tartışmasız veya belirli olması halinde kısmi dava açılamayacağına ilişkin HMK’nın 109/2 fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olmasından dolayı belirli alacaklar içinde kısmi dava açılmasının mümkün olduğu, belirsiz alacak davasının koşulları olmasa da davacının alacağına kavuşması için eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu dikkate alınarak davalının bu yöndeki savunması yerinde değildir. Dosya kapsamından; davacı şirkete ait İstanbul/Sarıyer adresindeki marketin 18/08/2012-18/08/2013 tarihleri arasında davalı … Sigorta nezdinde “Marketim Paket Sigortası Poliçesi” ile sigortalı olduğu, poliçede yangın rizikosunun da teminat altına alındığı, 08/05/2013 tarihinde çıkan yangın nedeniyle sigortalı işyerinde hasar meydana geldiği, hasar nedeniyle davalı sigorta şirketinin 285.818,04 TL ve 33.828,78 TL KDV olarak toplam 319.646,82 TL ödeme yaptığı, davacı sigortalının hasar bedelinin eksik ödendiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda yazılı nedenler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraflar karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık yangında kusur durumu, hasar miktarı ve bir kısım zarar kaleminin teminat kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi heyetinin 20/03/2015 tarihli raporunda; “08.05.2013 tarihinde meydana gelen yangının … A.Ş’ne ait alçak gerilim havai hattının markete yakın yerdeki elektrik direğinin bağlantı noktasında zamana bağlı olarak yıpranan ve deformasyona uğrayan R.S.T. fazların (380 volt) birbirleriyle çakışması sonucu yangın başlangıcına sebebiyet verdiği, direkteki fazlar arası çakışma nedeniyle direkte patlamalar uzun süre devam ettiği, çevresine sürekli şelale şeklinde kıvılcımlar attığı, uzun süre … tarafından enerjinin kesilmemesi nedeniyle elektrik direğine yakın konumdaki manav reyonunun üzerindeki tentelere sirayet ederek tentelerin tutuşmasına sebebiyet verdiği, bilahare PVC reklam tabelasına sirayetiyle birlikte yükselen alev dilleri tüm binayı sardığı ve alevlerin yükselmesi sonucunda alçak gerilim havai hattın bir kısmında kopma meydana geldiği ve iletkenlerin yere düştüğü” şeklinde meydana geldiğini, yangın sebebi konusunda heyette bulunan Elektrik Mühendisi bilirkişi …’nın muhalefeti dışında bilirkişi heyetinde görüş birliği olduğunu; Poliçede emtia teminatının enflasyonlu değerinin üst limitinin 317.293,16 TL olduğunu, davacı emtia hasarının 369.445,22 TL olduğunu belirtmişse de, istenen miktarın teminat bedelinin üstünde olduğunu, faturalardaki iskonko oranı ve fire oranının düşülmesi ile sovtaj değerinin düşülmesinden sonra emtia hasarının KDV hariç 233.562,35 TL hesaplandığını, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 104.797,74 TL ödemenin mahsubundan sonra bakiye emtia zararının 128.764,61 TL olduğunu; Poliçede demirbaş ve elektronik cihaz için verilen teminatın enflasyonlu değerinin üst limitinin 211.528,77 TL olduğunu, poliçede belirtilen kıymet eksilmeleri dikkate alınarak davacının demirbaş ve elektronik cihaz zararının 142.040,42 TL olarak tespit edildiğini, davalı sigortacının KDV hariç yaptığı 99.427,39 TL mahsup edildiğinde bakiye demirbaş ve elektronik cihaz zararının 42.613,03 TL olduğunu; Poliçede dekarosyan için verilen teminatın enflasyonlu bedelinin üst limitinin 52.882,19 TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin bu miktarı tamamen davacıya ödediğini, eksper raporunda 64.560,56 TL dekorasyon zararı tespit edilmişse de, heyetlerince dekorasyon zarar miktarının 91.382,06 TL olarak hesaplandığını, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubundan sonra bakiye 38.499,87 TL zarardan davalı …’ın sorumlu olduğunu; Poliçede bina teminatı verilmediğini, davacının bu kapsamda talep ettiği zarar 103.644,12 TL olarak hesaplanmışsa da bina zararının 25.650,00 TL olarak tespit edildiğini, bu zararın davalı …’tan istenebileceğini, Poliçede enkaz kaldırma teminatının 42.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, heyetlerince tespit edilen zararın 5.000,00 TL olup davalı sigorta şirketinin 3.000,00 TL ödemesi düşüldüğünde bakiye enkaz kaldırma zararının 2.000,00 TL olduğunu; Poliçede sigortalıya ödenecek hasar bedelinin % 10’u tutarında ve fakat 50.000,00 TL’yi geçmeyecek iş durması tazminatı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, zarar tutarının 424.371,80 TL olduğu dikkate alındığında iş durması zararı olarak davacıya 42.437,18 TL ödenmesi gerekeceğini, bu miktarın 25.710,73 TL’si sigorta şirketi tarafından ödendiğinden poliçe gereği bakiye iş durması zararının 16.726,45 TL’den davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, sigorta şirketinin rücu davası açması halinde davalı …’ın iş durması zararını istenebileceği, davacının davalı …’tan bu kapsamda talep edeceği miktar olmadığı; Poliçede 3. şahıs malları için verilen teminatın enflasyonlu bedelinin 31.729,32 TL olduğunu, 3. şahıslara ait olup da sigortalının işyerinde bulunan ve sigortalının kanun veya bir sözleşme gereği sigorta ettirmekle yükümlü olduğu 3 şahıslara ait kıymet ve emtiaların teminata dahil olduğunu, davacının talep ettiği plastik kasalarla ilgili 3.875,00 TL zararın bu kapsamda olduğunu; Davacının hasar tamiri gideri için ve emtia için ödediği KDV’lerin gider unsuruna dahil olmadığını; buna göre davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı kapsamında ödemesi gereken bakiye zarar toplamının 193.979,09 TL olduğunu; davalı …’ın ise 128.764,61 TL emtia zararı, 42.613,03 TL demirbaş ve elektronik cihaz zararı, 38.499,87 TL dekorasyon zararı, 25.650,00 TL bina hasarı, 2.000,00 TL enkaz kaldırma zararı, 3. Şahıs malları zararı 3.875,00 TL olmak üzere toplam 241.402,51 TL’den sorumlu olduğunu, davalı alacağa davalı … yönünden olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise ihbar tarihinden 45 gün sonra (22.06.2013 tarihinden itibaren) avans faizi uygulanabileceğini, ancak davalı sigortacı yönünden 22.07.2013 tarihinden itibaren faiz talep edildiğini belirtmişlerdir. Bilirkişi heyeti 05/10/2015 tarihli 1. ek raporunda; davalı sigorta şirketinin ödemelerinin düşülmesinden sonra bu davalıdan talep edilebilecek bakiye zarar bedelinin emtia için 128.764,61 TL, demirbaş için 42.613,03 TL, enkaz kaldırma için 2.000,00 TL, iş durması için 17.137,77 TL, 3 şahıs malı için 3.875,00 TL olmak üzere toplam 194.390,41 TL olduğunu, kök rapordaki maddi hatanın düzeltildiğini; davalı …’ın ise toplam 241.402,51 TL’den sorumlu olduğunu belirtmişlerdir. 25/01/2017 tarihli 2. Ek rapor alınmıştır. 2. Ek raporda, örneğin demirbaş / makine hasarı kaleminde, KDV uygulamasına ilişkin olmak üzere kısmi farklılıklar var ise de, neticede daha evvel alınan kök ve ek rapordaki bulunan zarar miktarları aynen teyit edilmiştir. Davalı …, yangının davacı sigortacıya ait işyerinde bulunan market tipi buzdolabından kaynaklandığını savunmuşsa da, ceza dosyasında yangının elektrik direğinden kaynaklandığının belirtildiği ve davacı sigortacı yetkilisinin taksirle yangına neden olma suçundan beraatine karar verildiği, ceza dosyasında kesinleşen maddi vakıanın hukuk hakimini bağlayacağı gözetildiğinde davalı …’ın bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. Bununla birlikte davacı taraf ticari defter ve kayıtlar ile faturalara rağmen hasar bedellerinin eksik hesaplandığını ve bina hasarının teminat kapsamında olduğunu davalılar ise hasar miktarının fahiş belirlendiği beyan etmişlerdir. Davacı işyeri sigorta poliçesinden ve haksız fiilden kaynaklanan tazminat taleplerine ilişkindir. Tüm mal sigortası türlerinde olduğu gibi, işyeri sigortasında da, sigorta kapsamına giren rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigortacı tarafından “gerçek zarar miktarının” ödenmesi gereklidir. Sigortacı tarafından ödenecek tazminat miktarı, sigortalı malın rizikonun gerçekleştiği andaki değeri dikkate alınarak tespit edilmektedir. Zarar miktarının iddia ve ispatı ise sigorta ettirene düşen bir görevdir. Haksız eylem sonucu uğranılan zararın tazmini istemi yönünden de, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olduğundan, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece hükme esas alınan asıl ve 1. ek raporda; emtia, demirbaş ve elektronik cihaz, dekarosyan, enkaz kaldırma, iş durması ve 3. şahıs malları yönünden yapılan hesaplamada hukuka aykırılık görülmediği, poliçede dekarosyon zararı için belirlenen üst limitin tamamı ödendiğinden, kalan dekorasyon zararından davalı …’ın sorumlu olduğu, poliçede bina teminatı yer almadığından bina zararı yönünden davalı sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmayıp, davacı sigortalının bu kalem yönünden yaptığı masraflardan davalı …’ın sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Yine davacı taraf ticari defterlerine gider olarak KDV’siz bedelleri kaydettiği gözetildiğinde KDV yönünden zararını ispatladığından söz edilmesi mümkün görülmemiştir. Ayrıca poliçede demirbaş ve elektronik cihaz için kıymet eksilmeleri yanında yenilerinin belirgin randıman ve nitelik farkları olarak bilirkişilerce % 10 değer düşüklüğü belirlenmesinde de isabetsizlik bulunmayıp, tarafların bu yöndeki istinaf talepleri de yerinde değildir. Davalı sigorta şirketi, iş durması zararı yönünden davacının talebinin tamamen ödendiğini ve talebi aşan şekilde hüküm kurulduğunu savunmuşsa da, davacının ıslah dilekçesinde zarar kalemlerini ayrı ayrı belirlemiyip, zarar miktarını toplam 578.361,78 TL olarak göstermesi karşısında davalının bu yöndeki savunması da yerinde görülmemiştir. Mahkemece bakiye 128.764,61 TL emtia zararı, 42.613,03 TL demirbaş ve elektronik zararı, 2.000 TL enkaz kaldırma zararı ve 3.875 TL 3. Şahıslar zararının davalılardan tahsiline karar verilmekle birlikte hesap hatası yaparak bu zarar kalemlerindeki alacağın toplam 177.252,64 olmasına rağmen hükümde 172.252,64 TL olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğindedir. Açıklanan nedenler ile taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davalı … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ tarafından peşin olarak yatırılan 4.409,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.349,89 TL harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davalı … A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan 4.408,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.348,90 TL harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/09/2021