Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1578 E. 2021/648 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1578 Esas
KARAR NO: 2021/648
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2018
NUMARASI: 2013/354 Esas, 2018/248 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 03.10.2011 tarihinde “satış otomatları işletim sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme kapsamındaki hizmet ve tüketimler için ilgili aya ait faturalar düzenlendiğini, müvekkilinin Şubat 2013 ayı itibariyle davalı şirketten 18.530,80 TL alacaklı olduğunu, bedelin ödenmediğini, davalı şirket aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu olan davacı yanın cari hesabı ile müvekkili şirketin cari hesabının örtüşmediğini, taraflar arasında cari hesap mutabakatı sağlanamadığını, arada farklılıklar olması nedeniyle davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle davalı şirketten 18.530,81 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin incelenen 2013 yılı ticari defterlerine göre, takıp tarihi itibariyle davacı şirkete 13.873,12 TL borçlu olduğu, tarafların hesapları arasındaki bakiye farkının takip tarihi itibariyle (18.530,81-13.873,12=) 4.657,69 TL olduğu, bakiye farkının davalı şirketin ticari defterlerine kaydedilmeyen 2013 yılına ait 5 adet faturadan kaynaklandığı, faturaya konu malın teslimine dair irsaliyelerde teslim alanın adı, soyadı ve imzasının bulunmadığı, ihtilaf konusu 5 adet fatura ile fatura içeriği hizmetin davalı şirkete verildiği dava dosyasındaki bilgi ve belgeler üzerinden kanıtlanamadığından, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 13.873,12 TL talep edebileceği, davalı tarafça 01.11.2013 tarihinde 14.828,48 TL olarak yapılan ve davalının ticari defterlerine 12.584,16 TL olarak kaydedilen ödemenin Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına istinaden yapıldığı, davacının alacağının ise İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında istendiği, bu icra takip dosyası için yapılan davalı ödemesi bulunmadığı gerekçesi ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 13.873,12 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, fazla istemin reddine, 13.873,12 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz yürütülmesine, Hüküm altına alınan 13.873,12 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar, yasal süre içinde davalı tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak; taraflar arasında başka bir ticari işlem bulunmadığını, müvekkilinin faturalar karşılığı davacıya çek verdiğini, davacının aynı alacak için hem Bakırköy … İcra Müd. … E. sayılı dosyada verilen çekin tahsilini istediğini hem de cari alacak nedeni ile İstanbul … İcra Müd. … E. sayılı dosyada takip başlattığını, mükerrer tahsilat peşinde olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporunda her iki takibe konu alacakların aynı olup olmadığının araştırılmadığını, raporun yetersiz olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı açılan itirazın iptali davasıdır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde 07.03.2013 tarihinde 18.530,80 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe 12.03.2013 tarihinde itiraz ederek durdurduğu, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Sözleşme ilişkisi yanlar arasında çekişmesiz olup uyuşmazlık, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş bilirkişi raporu alınmıştır. 16.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda; taraf ticari defterlerinin lehlerine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre; davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 18.530,81 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin incelenen 2013 yılı ticari defterlerine göre, davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 13.873,12 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki bakiye farkının takip tarihi itibariyle (18,530,81 – 13.873,12 =) 4.657,69 TL olduğu, bakiye farkının davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalı şirketin ticari defterlerinde tespit edilmeyen 2013 yılındaki 5 adet faturadan kaynaklandığı, ihtilaf konusu irsaliyeli faturalar üzerinde teslim adı, soyadı ve imzasının bulunmadığı, taraflar arasındaki ihtilaf konusu 5 adet fatura ile fatura içeriği hizmetin davacı şirkete verildiği dava dosyasındaki bilgi ve belgeler üzerinden kanıtlanamadığından, davacı şirketin takıp tarihi itibariyle davalı şirketten 13.873,12 TL talep edebileceği, 01.11.2013 tarihinde davacı şirketin vekillerine 14.828,48 TL olarak yapılan ve davalı şirketin kayıtlarına 12.584,16 TL bedelle kaydedilen ödemenin ise Bakırköy …İcra Müdürlüğü’ nün … E, sayılı dosyasına istinaden yapılan bir ödeme olduğu, her iki dosya konusunun aynı olup olmadığı bilinmediğinden bu tutarın davacı şirketin alacağından mahsup edilip edilmeyeceği hususundaki nihai takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir. Bilirkişiler itirazların değerlendirildiği 16.02.2015 tarihli ek raporlarında kök raporu aynen tekrar etmişlerdir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, Bakırköy … İcra Müd. … E. sayılı dosyası konusunda bir savunma getirmemiş, Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen müzekkerelere ilişkin beyan ve dava kapsamında genel beyan konulu 04.10.2016 tarihli dilekçesinde “… bilirkişi raporunda yapılan incelemelerde takip tarihinden sonra davacı ile ilişkiler dikkate alınmamıştır. Taraflar Bakırköy … icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında mutabakata varmışlar ve bu dosya ödeme ile infaz olmuştur. Davacı yanın davaya konu ettiği taleplerinin işbu dosya ile bağlı olup olmadığı belirsizdir. Davacı yan iddiasını bu kapsamda da kanıtlayamadığından davanın reddi gerekmektedir.” yönünde beyanda bulunmuştur.Somut olayda, takip tarihi 07.03.2013 tarihi olup, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacıya 13.873,12 TL borçlu gözüktüğü sabittir. Takipten sonra 01.11.2013 tarihinde davacı şirketin vekillerine 14.828,48 TL olarak yapılan ve davalı şirketin kayıtlarına 12.584,16 TL bedelle kaydedilen ödemenin ise Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … E, sayılı dosyasına istinaden yapılan bir ödeme olduğu, eldeki davanın takip tarihi itibari taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisine göre sonuçlandırıldığı, mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 947,67 TL istinaf ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 201,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 746,66 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/05/2021