Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1556 E. 2021/724 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1556 Esas
KARAR NO : 2021/724
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2018
NUMARASI: 2014/1251 Esas, 2018/211 Karar
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı … tarafından 14.06.2014 tarihinde gerçekleştirilen Genel Kurul toplantısında alınan kararlar ile bir kısım Yönetim Kumlu Kararlanın usul ve yasaya aykırı olduğundan iptalinin gerektiğini, davalı kooperatif ve diğer davalı müteahhit arasında Kooperatife ait 26.196 m2lik arsayla ilgili olarak yapılan 27.07.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 22.09.2007 tarihli olağan üstü genel kurulda onay aldığını, sözleşmenin 3. maddesi hükümlerine göre üretilecek dairelerin bölüşümünün yapılması gerekirken herhangi bir şerefiye incelemesi yapılmaksızın, davalılardan … ürettiği 3 adet bloktan ortadaki hiç hesaba katılmaksızın ve şerefiyesi en düşük olan bahçe kat üstü düşük kottaki dairelerin davalı Kooperatife kalacak şekilde bir paylaşıma gidildiğini, üretilen yerlerden maddi değeri en yüksek olan ve her blok altında yer alan dükkanlardan da davalı kooperatife hiç yer verilmediğini, yapılan paylaşıma dair genel kurula hiçbir bilgi verilmediğini, davaya konu genel kurulda davacının da içerisinde bulunduğu kimi üyelerin bu duruma dair gündeme madde eklenmesini talep ettiklerini ancak söz konusu talebin reddedildiğini, bunun üzerine “genel kurulda bilgi verilmeden paylaşım yapıldığı, yapılan paylaşımda müteahhit firmaya haksız çıkar sağlandığı gerekçelerini içeren muhalefet şerhlerini Divan Başkanlığına sunduklarını, davalılar arasında yapılan protokole göre kuranın çekildiğini, kura çekiminde Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmede yer alan prosedürün de uygulanmadığını, kura işlemleri prosedürüne uygun yapılmış olsa dahi dayanağı paylaşım işleminin hukuka aykırı olması sebebiyle kura işleminin konusuz ve hukuka aykırı kaldığını, 14.06.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların bir çoğunun, iptali talep edilen paylaşım faaliyeti ve kura neticesini etkileyecek kararlar olması itibarı ile, bu aşamada aynı dava ile ileri sürüldüğünü, bu kararlardan 7 no’lu karar ile kura neticesi ödenecek bedellerin belirlendiğini, 8 nolu kararın paylaşım sonucu verilecek dairelerden birine ilişkin olduğunu, 10 nolu kararın usulsüz paylaşım ve kuraya göre belirlenen dairelerin tapularının verilmesine ilişkin olduğunu,11 nolu kararın paylaşım ve kura sonucu belirlenecek duruma dair olduğunu, ayrıca davacının ve birçok üyenin tüm kararlara muhalefet ettiği halde, muhalefet şerhlerinin tutanağa yazdırılmadığını, bir kısım kararların ise oy birliği ile çıkmış gibi gösterildiğini belirterek … ile diğer davalı … arasındaki daire paylaşımına ilişkin yönetim kurulu karar ve faaliyetinin iptaline; davalılar arası protokolü esas alan kura çekim kararının iptaline; 14.06.2014 tarihli genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı kooperatif vekili cevabında; gündeme madde eklenmesi talebinin genel kurulda usulüne uygun olarak reddedildiğini, davacının alınan kararlara muhalefet şerhinin bulunmadığını, hangi karara karşı hangi nedenle iptalinin istendiğinin belirtilmediğini, tüm kararların iptalini istemenin yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı … vekili cevabında; davacının davalılar arasındaki paylaşıma dair protokolün ve bu protokole bağlı olarak kura çekiminin iptali talebi ile paylaşıma dair yönetim kurulu kararlarının ve 14/06/2014 tarihli genel kurul kararlarının iptali talebinin tefriki gerektiğini, müvekkili şirkete yöneltilen taleplerde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, davacının dava açmakta menfaati bulunmadığını, kooperatif yönetim kurulu kararlarına karşı iptal davası açılamayacağını ve davacının bu hususta aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, davacının tarafı olmadığı protokolün iptalini istemede de aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, kooperatif genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali için açılan davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davalı kooperatif ile yapılan protokolün kooperatifin haklarını ihlal etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi davalılar arasındaki protokolün ve bu konudaki yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin talebi tefrik etmiş, genel kurul kararlarının iptali talebi yönünden ise; davacının divan başkanlığına sunduğu muhalefet şerhinde tüm kararlara muhalefet edildiğinin beyan edildiği, ancak iptali talep edilen genel kurul kararlarının bir kısmının oybirliği ile kabul edildiği, davacının hangi kararlara muhalif kaldığını muhalefet şerhinde somutlaştırmadığı, bu şekilde muhalefet şerhinin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesini tekrarla; mahkemece protokolün ve paylaşıma ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptali taleplerinin tefrikinin hukuka aykırı olduğunu, muhalefet şerhlerinin tutanağa yazılmaması üzerine -tüm kararlara ret oyu verdiklerine, genel kurulda bilgi verilmeden paylaşım yapıldığına ve yapılan paylaşımda müteahhit firmaya haksız çıkar sağlandığına- dair gerekçelerini içeren muhalefet şerhlerini Divan Başkanlığına sunduklarını, mahkemece tanık dinletme taleplerinin reddedildiğini, paylaşıma dayalı kura neticesine dair kararların oybirliği ile kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Davalılar istinaf talebinin reddini savunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.Davacı vekili, davalı kooperatif ile davalı yüklenici arasında 2007 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, 2011 yılında davalılar arasında imal edilecek bağımsız bölümlerin paylaşımı hususunda protokol düzenlendiğini, protokolde davalı kooperatife maddi değeri düşük yerlerin verildiğini belirterek yapılan protokolün ve yönetim kurulunun protokoldeki paylaşıma dair karar ve faaliyetlerinin iptalini, ayrıca protokole bağlı olarak yapılan kura çekiminin ve 14/06/2014 tarihli genel kurul kararlarının iptalini talep etmiş, mahkemece protokolün ve bu konudaki yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin talep tefrik edilerek davaya genel kurul kararlarının iptali yönünden devam edilerek davanın reddini karar verilmiştir.Kooperatifler Kanunu m.53 hükmü uyarınca, toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten pay sahipleri, genel kurul kararları aleyhine, kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede iptal davası açabilir. Eldeki davanın da bir aylık süresinde ve kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde açıldığı görülmektedir.Dosya kapsamından; iptali talep edilen genel kurul toplantısı sonunda davacı ve diğer ret oyu verenlerin alınan kararlara muhalif olduklarını bildiren şerh, Divan Kurulu Başkanlığı’na sunulmuştur. Bu muhalefet şerhinde 2013 Yılı mali Genel Kurul’da alınan tüm kararlara ve Yönetim Kurulu ibrası ile Denetim Kurulu ibrasına ret oyu verdikleri, Genel Kurul’a bilgi verilmeden paylaşım yapıldığı ve yapılan paylaşımda müteahhit firmaya haksız çıkar sağlayan yönetimin buna seyirci kalması sebepleriyle alınan tüm kararlara ret oyu verdikleri ve kura çekimine de muhalif oldukları belirtilmiştir. Bununla beraber, davacı tarafından 14.06.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararlara ret oyu verildiği belirtmiş olmasına rağmen, dava konusu Genel Kurul’a ilişkin Toplantı Tutanağı incelendiğinde, birtakım kararların oybirliği ile alındığı görülmektedir. Bir karara karşı olan ve dava açmayı düşünen ortak, muhalif olduğu kararın altına veya tutanağın sonuna gerekçeli olarak muhalefetini yazdırmak için divan başkanınından talepte bulunmalı ve talebini varsa Bakanlık temsilcisine bildirmek suretiyle muhalefetin tutanağa geçirilmesini sağlamalıdır. Pay sahibi toplantı başkanlığına yönelteceği talepte, hangi karara muhalif kaldığını belirtmelidir. Somut uyuşmazlıkta, iptale konu genel kurul kararlarının bir kısmı oybirliği ile alınmasına rağmen davacının muhalefet şerhinde tüm kararlara ret oyu verdiğinin beyan edildiği ve muhalefet şerhi içeriğinin hangi kararlar için istendiğinin açık olmadığı görülmektedir. Bu durumda usulüne uygun muhalef şerhi bulunmadığından davalı kooperatif yönünden davanın reddine karar verilmesi yerindedir.Bununla birlikte kooperatif genel kurulu kararlarının iptaline ilişkin davada husumetin kooperatife yöneltilmesi gerekmesine rağmen yüklenici şirketede dava yöneltilmiştir. Mahkemece davalı yüklenici yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken davanın esastan reddine karar verilmesi bu sebeple isabetli değildir.Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda belirtilen nedenler ile kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından davalı kooperatif yönünden davanın reddine, davalı şirket yönünden ise davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda yazılı nedenler ile KABULÜ ile, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1251 Esas, 2018/211 Karar, 08/03/2018 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE,2a-Davalı kooperatif yönünden davanın reddine,2b-Davalı ….AŞ yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2c-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 34,10-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,2d-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,2e-Davalı … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’ye verilmesine, 2f-Davalı … tarafından yapılan 60,50-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’ne verilmesine, 2f-Hüküm tarihinde yürürlülükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu 4.080,00-TL vekalet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE DAVALILARA VERİLMESİNE, İstinaf Giderleri Yönünden 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/06/2021