Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1544 E. 2021/645 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1544 Esas
KARAR NO: 2021/645
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2018
NUMARASI: 2015/1138 Esas, 2018/223 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tasarım ve Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi gereğince müvekkili şirket tarafından davalıya marka tasarım ve danışmanlık hizmetleri verildiğini, davalının istemi doğrultusunda Mayıs ve Haziran ayında da hizmet verildiğini, Mayıs ve Haziran ayına ilişkin düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiğini, davalı şirket mali müşavirinin müvekkili şirkete 14.07.2014 tarihinde imzalı ve kaşeli bir Hesap Mutabakat Yazısı faksladığını, bu yazıya göre 30.06.2014 tarihi itibariyle müvekkilinin davalıdan toplam 126.053,90 TL alacağı olduğunun teyit edildiğini, davalının sekiz günlük kanuni süre geçmiş olmasına rağmen davacı tarafından düzenlenen 21.05.2014 tarihli ve … no’lu faturayı 30.06.2014 tarih ve … numaralı iade faturası ile iade ettiğini, davalının 126.053,50 TL tutarındaki borcundan 88.500,00 TL’sini 10.09.2014 tarihinde ödediğini, bakiye 37.353,50 TL’yi ödemediğini, davalı aleyhinde, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün, … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, ancak, davalının haksız olarak takibe itiraz ederek durdurduğunu belirterek icra takibine vaki haksız itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.11.2013 tarihinde yürürlüğe giren sözleşmenin yalnızca 6 ay süre ile akdedildiğini, sözleşmenin 9. maddesinde ” taraflar karşılıklı görüşerek sözleşme süresini yazılı mutabakat ile uzatabilir ” hükmü yer aldığını, müvekkili şirketin, 01.11.2013-30.04.2015 tarihlerini kapsayan sözleşme yükümlülüğü olan toplam 12.500,00 TL + 2.250,00 TL KDV = 14.750,00 TL x 6= 88.500,00 TL ödemeyi yaptığını, müvekkili tarafından sözleşmenin uzatılmasına dair herhangi bir talebin söz konusu olmadığını, taraflarca buna ilişkin yazılı bir anlaşma da bulunmadığını, davacı tarafın, müvekkilinden onay almaksızın tek taraflı olarak Mayıs ve Haziran 2014 ayları için fatura tanzim ettiğini, müvekkili çalışanının fatura ve içeriğini sorgulamaksızın kayda aldığı bir işlem nedeni ile müvekkili şirketin borçlu addedilemeyeceğini, şirket kayıtları üzerinde yapılan inceleme sırasında, sözleşmenin 30.04.2014 tarihinde sona ermesine rağmen davacıdan bir hizmet almaksızın Mayıs ve Haziran 2014 için fatura tanzim edildiği ve haksız kazanç temin edilmeye çalışıldığının görülmesi üzerine, davacının Mayıs ayı için düzenlediği faturaya karşılık iade faturası tanzim edilerek davacıya tebliğ olunuğunu, davacı tarafından haziran 2014 için düzenlenen 23.6.2014 tarihli 110985 sayılı ve toplam 22.803,35 TL bedelli faturaya da davacı tarafa süresi içinde iade edildiğini, davacının, sözleşmenin bitiminden sonra müvekkili şirkete yeni bir hizmet vermediğini, davacının ücret ve ilave ücret talep ettiği Mayıs ve Haziran ayları için ne gibi bir hizmet verdiğini kanıtlamakla yükümlü olduğunu, ayrıca davacının 23.6.2014 tarihli faturada ” Görsel Bedeli Ve AHK ” adı altında aylık ücretine ilave ücret artışı da ilave ettiğini, sözleşmenin 4.2 ve 4.5 maddesinde “ilave ücrete havi her türlü giderler için müvekkiline danışması ve onay alınması” gerekliliğinin yer aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran;; dosyaya ibraz edilen ve davalı tarafça da inkar edilmeyen 30.06.2014 tarihli mutabakat mektubunda davacı yanın davalıdan 30.06.2014 tarihi itibariyle 8 adet fatura toplamı olan 126.053,50 TL alacaklı olduğu, davalı taraça toplam 88.500,00 TL ödeme yapıldığı, bakiye 37.553,50 TL’nin ödenmediği gerekçesi ile davanın KABULÜ İle davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yaptığın itirazın iptali ile takibin devamına, Asıl alacak olan 37.553,50 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; davacı taraf ile Müvekkili Şirket arasında 01.11.2013 tarihinde yürürlüğe giren Tasarım ve Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi (“Sözleşme”) akdedildiğini, Sözleşmenin 4.1 maddesine göre Davacının; taahhüt edilen hizmetler ve hizmetlere ilişkin revizyonlar için sözleşme bedeli dışında herhangi bir nam altında bedel talep etmeyeceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme bedelinin ise, Sözleşmenin 6.1. maddesinde; 6 ay süresince her ay için 12.500,00 TL + K.D.V. olacak şekilde belirlendiğini, müvekkili şirketin, sözleşme bedeli olan 12.500,00 TL + 2.250,00 KDV = 14.750,00 x 6 = 88.500,00 TL’yi davacıya ödediğini, bu konuda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmadığını, davacının, sözleşme bedeli haricinde, müvekkili şirketten Sözleşmenin 4.2 ve 4.5 maddeleri gereğince bir onay almaksızın tek taraflı olarak (Mayıs ve Haziran 2014 ayları için) fatura tanzim ettiğini, sözleşme bedeline dahil olmayan bu tutarların müvekkil şirket tarafından kabulünün mümkün olmadığını, sözleşmenin danışmanlık kısmının uzatılmasına dair taraflar arasında bir anlaşmanın bulunmadığını, davacı tarafından haksız olarak düzenlenen faturaların işin aslı konusunda bilgi sahibi olmayan Muhasebe çalışanı tarafından tebliğ alındığını, müvekkili Şirket … A.Ş.’nin Türkiye ve Yurt Dışında Turizm faaliyeti yapan binlerle ifade edilen personel çalıştıran ve yine bir çok tedarikçi firma ile satın alma ve benzeri şekilde fatura akışı olan bir şirket olduğunu, çalışanın, fatura ve içeriğini sorgulamaksızın kayda aldığı bir işlem nedeniyle müvekkili şirketin borçlu kabul edilemeyeceğini, şirket kayıtları üzerinde yetkililerce 2014 Haziran dönemi sonunda yapılan inceleme sırasında, sözleşmenin 30.04.2014 tarihinde sona ermesine rağmen davacıdan bir hizmet alınmaksızın Mayıs ve Haziran 2014 için fatura tanzim edildiği ve haksız kazanç temin edilmeye çalışıldığının görülmesi üzerine derhal ; davacının Mayıs ayı için düzenlediği faturaya karşılık İADE FATURASI (30.06.2014 tarih ve 704039 sayılı ) tanzim edilerek Davacıya tebliğ olunduğunu, davacı tarafından Haziran 2014 için düzenlenen 23.06.2014 tarihli 110985 sayılı ve toplam 22.803,35 TL bedelli faturanında davacı tarafa süresi içinde iade olunduğunu, mahkemenin karara esas aldığı bilirkişi raporunun hem eksik inceleme hem de maddi hatalar içerdiğini, bilirkişilere flash bellek içinde ibraz edilen kayıtların incelenmediğini, sadece davacı tarafın defterleri üzerinden yapılan incelemeye dayanan rapora göre karar verildiğini, bilirkişi ve yerel mahkemenin, müvekkili şirket tarafından gereği gibi tebliğ edilmiş ancak itiraz edilmemiş olmasına rağmen davacı tarafından kayıtlara alınmamış iade faturasını dikkate almadığını, alacağın likit bulunmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 01.11.2013 tarihinde yürürlüğe giren Tasarım ve Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi akdedildiği, davalının 01.11.2013-30.04.2015 tarihlerini kapsayan sözleşme gereğince, sözleşmede belirlenen aylık 14.750,00 TL olmak üzere 6 ay için davacıyı 88.500,00 TL ödeme yaptığı hususu yanlar arasında çekişmesiz olup uyuşmazlık davacı tarafından Mayıs ayı için düzenlenen 14.750,00 TL danışmanlık hizmet faturası ile Haziran 2014 ayı için düzenlenen danışmanlık görsel bedeli %5 AHK bedeline ilişkin faturalar gereğince davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün, … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde 25.12.2014 tarihinde dayanak 01.11.2013 tarihli sözleşme ve cari hesap bakiyesi gereğince 37.553,50 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş bilirkişi raporu alınmıştır. 14.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından 8 adet toplam 126.053,50 TL tutarlı fatura düzenlenerek davalı yana tebliğ edildiği, faturaların tebliği yönünden taraflar arasında çekişmenin mevcut olmadığı, davacı tarafından dava dosyasına sunulu mutabakat mektubunda, davacının davalıdan 30.06.2014 tarihi itibarîyle 126.053,50 TL alacaklı olduğu, işbu alacağın da davalı yan Muhasebe firması olduğu düşünülen … Ltd. Şti. tarafından “MUTABAKIZ” yazılarak kaşe vurulup imzalandığı, davalı tarafından ise davacıya 30.06.2014 tarihli … nolu … nolu Fatura iadesi açıklamalı fatura düzenlediği, düzenlenen bu faturanın davacıya … Kargo aracılığı ile teslim edildiği, davacının ticari defterlerinde bu fatura kaydına rastlanılmadığı, davacının incelenen ticari defterlerinde davalının 25.12.2014 takip tarihi itibariyle 37.553,50 TL alacaklı gözüktüğü, davalının ticari defterlerinin Antalya’da olduğunu, talimatla inceleme talep ettiği belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamına nazaran; taraflar arasında akdedilen 01.11.2013-30.04.2015 tarihlerini kapsayan 01.11.2013 tarihli Tasarım ve Danışmanlık Hizmet Sözleşmesinin süresinin dolmasından sonrada Mayıs 2014 ve Haziran 2014 tarihlerinde de davacının davalıya hizmet vermeye devam ettiği, bu iki ay için düzenlenen hizmet faturalarının davalının ticari kayıtlarına aldığının davalının kabulünde olduğu, davalının faturalara 8 gün içerisinde itiraz etmediği, iade faturasının davacının kayıtlarında yer almadığı, mutabakat mektubu da göz önüne alındığında takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 37.553,50 TL alacaklı olduğu, alacağın likit bulunduğu, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 2.565,24 TL istinaf ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 606,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.959,27 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/05/2021