Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1444 E. 2018/1480 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1444 Esas
KARAR NO : 2018/1480
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/05/2018
NUMARASI : 2018/3306 D.İş. 2018/3624 K
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İTİRAZA KONU KARAR: 2018/13265 Karar – 27/02/2018 Tarih
KARAR TARİHİ: 04/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
BAŞVURU :
Başvuru sahibi vekili özetle; Başvuru sahiplerinin murisi …’ın vefat etmesi üzerine sigorta şirketinden “uzun süreli kredi hayat sigorta poliçesi” kapsamında vefat teminatı talebinde bulunmuşlar, sigorta şirketi tarafından talebin reddedilmesi üzerine başvuru sahiplerinin uyuşmazlığın çözümü için sigorta tahkim komisyonuna başvurmuşlardır.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; müteveffa sigortalının, 23/05/2014 tarihinde sigorta poliçesi tanzim edilirken sağlığı ile ilgili sorulara “hayır” yanıtı vererek sağlık sorunu olmadığını beyan ettiğini, oysa poliçe tanzim tarihinden önce KOAH ve Serebrovasküler (Beyin Damar Hastalığı) rahatsızlığı bulunması nedeniyle tedavi gördüğünün öğrenildiğini, düzenli olarak ilaç kullandığının tespit edildiğini, sigortalının bu hastalıklarını beyan etmeyerek TTK.nun 1435.maddesine ve beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, bu nedenle başvurunun reddi gerektiğini savunmuştur.
HAKEM HEYETİ KARARI :
Hakem Heyeti, Başvuru sahipleri tarafından yapılan başvurunun kabulü ile toplam 20.521,-TL’lık tazminatın aleyhine başvuruda bulunulan .. Hayat A.Ş. ’den alınarak 5.130,25.-TL’nın …’a, 5.130,25.-TL, … 5.130,25.-TL, …’a 5.130,25.-TL’nın da …’a ödenmesine bu bedellere 24.03.2017 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar vermiştir.
İTİRAZ HAKEM HEYETİ KARARI :
İtiraz Hakem Heyeti; davalı sigorta şirketinin itiraz sebepleri çerçevesinde değerlendirme yapıldığı vurgulanarak; sigorta şirketinin bilirkişi raporuna olan itirazı yerinde görülmeyerek. sigortalı müteveffanın mevcut hastalıklarının sigortalı olmadan önce var olduğuna ilişkin hiçbir tıbbi kayıt bulunmadığından itirazlarının reddine, 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/12.maddesi gereğince kesin olmak üzere karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf taleplerinde;
1-Başvuru değeri 20.521-TL olan bir davada Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.462,52-TL kanuni vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tüm mirasçıların miras paylarına göre aynı vekil adına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilerek toplam 8.720-TL (nerdeyse başvurunun yarısı oranında) ücrete hükmedilmesi,
2-Dosyadaki Acıbadem Hastane kayıtları ve ilaç listesi ile murisin poliçe tanzim tarihlerinden önce koah ve serebrovasküler hastalığına ilişkin tedavi kayıtlarının olduğu ve bu hastalıklar ile illiyet içinde vefat ettiği, buna rağmen bilirkişi raporunda “sigortalanma tarihinden önceki döneme ilişkin tıbbi belge olmaması nedeniyle” sigortalının hastalığı ile ölümü arasında illiyet kurulamayacağının belirtildiği, öncelikle SGK ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna müzzekkere yazılarak muris …’a ait 23.05.2014 tarihinden önceki tedavi ve ilaç kayıtlarının istenilmesini talep edilmiş ve istenilen belgelerin gelmesi akabinde aynı bilirkişiden ek rapor alınması istendiği ancak, talepleri kabul edilmeyerek eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek İstinaf talebimizin kabulü ile İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/3306 D. İş sayılı kararına konu Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen 2017/H.70316 K-2018/13265 sayılı kararının kaldırılması suretiyle başvurunun reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi davacılar vekiline 25/05/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 26/05/2018 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yapmış oldukları başvurularının itiraz hakem heyetince kesin hüküm ile sonuçlandırıldığını, davalı şirketin istinaf talebinin incelenmeksizin usulen reddine karar verilmesi gerektiğini, bu hususun kamu düzeni bahanesi ile örtbas edilmeye çalışılsa da bu zorlama yorumun dikkate alınmasının mümkün olmadığını, istinaf konusu yapılan vekalet ücreti konusunda hakem heyeti kararına itirazda bulunurken itiraz konusu yapılmamasına rağmen işbu istinaf dilekçesinde bu hususun ileri sürülmesinin anlamsız olduğunu, davalının iddiasını ispatlayamadığını belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davalı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Uyuşmazlık, Başvuru sahiplerinin murisi …’ın vefat etmesi üzerine sigorta şirketinden “uzun süreli kredi hayat sigorta poliçesi” kapsamında vefat teminatının ödenmesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Başvuru sahipleri, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak toplam 5.000,00.-TL maddi tazminat talep etmişler, daha sonra talep 22/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile her bir mirasçı için ayrı ayrı 5.130,25.-TL olmak üzere toplam 20.521,00.-TL’ye çıkartılmış, hakem heyeti de bu miktar üzerinden talebi kabul etmiş, itiraz hakem heyeti de davalı şirketin itirazlarını yine bu miktarı esas alarak kesin olarak reddetmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/12.maddesi gereğince, kararın verildiği 25/04/2018 tarihi itibariyle dava değeri 47.530,00.-TL’yi geçmeyen itiraz hakem heyeti kararları kesin ise de tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır. Temyize ilişkin usûl ve esaslar hakkında Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu uygulanır.
Davalı vekilinin itirazları yukarıda belirtilen hususları içermediğinden ve uyuşmazlık değeri kesinlik sınırları içerisinde kaldığından davalı vekilinin istinaf talebinin istinaf sebepleri incelenmesizin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında Hakem Heyeti kararı HMK.nun 341/2.maddesi gereğince kesin olduğundan 6100. Sayılı HMK’nın 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda HMK’nun 352. maddesi gereğince, istinaf başvurusundaki sair yönler incelenmeksizin usulden reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusun USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına;
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. ve 341/2 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/10/2018