Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1418 E. 2021/472 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1418 Esas
KARAR NO : 2021/472
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/02/2018
NUMARASI: 2015/798 Esas, 2018/73 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin barter sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının üyelik sözleşmesi ile müvekkili şirket barter sistemine üye olduğunu, barter ya da trampa, para kullanmaksızın ürünlerin değişimiyle yapılan ticaret olup alacak-borç ilişkisinin sisteme üye olan firmaların kendi aralarında değil, barter havuzuna olduğunu, sözleşmesinin M.5 maddesi; “sözleşme süresi sonunda sözleşmeyi yenilemeyen Üye, alacağı var ise Barter Ortak Pazarı’nda ki ürünlerden satın alarak tahsilatını yapar, borcu var ise borcunu defaten nakit öder. Alacağını sistem kurallarına göre tahsil edinceye ve borcunu Türk Barter’a ödeyinceye kadar geçen süreler için yıllık üyelik bedelini ödemekten kaçamaz” hükmünü düzenlediğini, davalı 22/05/2009 tarihli ihtar ile üyelik sözleşmesini feshetmişse de, davacının 93.584,00 TL barterli mal ve hizmet alım hakkı bulunduğundan, anılan sözleşme hükmü gereği üyelik bedellerini ödemekle sorumlu olduğunu, ödenmeyen üyelik bedelleri ve gecikme tutarı için davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, ancak davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek takibe itirazın iptali ile % 20 oranında icra tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; müvekkili şirketin sözleşmenin M.1 maddesi uyarınca 22/05/2009 tarihli ihtarla dönem sonu itibarıyla sözleşmeyi feshettiğini, davacının halen işleyen üyelik borcu bulunduğu iddiasıyla 6 yıl önce feshedilmiş sözleşme üzerinden üyelik borcunu tahsil etmeye çalıştığını, davalının takipte kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddi ile alacağın % 40’ı tutarında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi; davalı tarafın sözleşmeyi 22/05/2009 tarihli ihtarla sözleşmeye uygun olarak feshettiği, buna rağmen 2011 ve sonraki yıllara ilişkin üyelik bedeli talebinin hukuka uygun olmadığı, sona ermiş bir sözleşmeden hak ve borç talep edilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmenin feshinden sonra davalının barter sisteminden yararlanmaya devam etmesi ve malvarlığı artışının da sözkonusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf talebinde; sözleşmenin M.5 maddesi uyarınca alacağını sistem kurallarına göre tahsil edinceye ve borcunu Türk Barter’a ödeyinceye kadar geçen süreler için yıllık üyelik bedelinin ödenmesi gerektiğini, davalının halen sistemden 93.584,00 TL barterlı mal ve hizmet alım hakkı olduğundan üyelik bedelini ödemesi gerektiğini, davalının sistem içinde alacak bakiyesi tükeninceye kadar yıllık üyelik bedeli ödeme sorumluluğu bulunduğunu, bu alacaktan feragat edilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, istinaf talebine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, barter üyelik aidatı alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının ödenmeyen üyelik bedelleri ve gecikme tutarı toplam 11.922,45 TL alacağın tahsili için İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresinde takibe itirazı üzerine, itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Taraflar arasında bila tarihli barter üyelik sözleşmesi bulunduğu, davalının sözleşmeye uygun olarak 22/05/2009 tarihli noter ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı taraf, davalının barterlı mal ve hizmet alım hakkı bulunduğunu ve sözleşmenin M.5 maddesi gereği, alacağını sistem kurallarına göre tahsil edinceye kadar fesih ten sonraki üyelik borcunu da ödemesi gerektiğini ileri sürmüştür.Sözleşmenin M/1 maddesi; “Sözleşmenin süresi 1 yıldır. Sözleşmenin bitiminden 30 gün önce taraflardan biri iş bu sözleşmeyi fesih etmediği takdirde, sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılır ve üye üyelik bedelini öder.” hükmünü, sözleşmenin M.5 maddesi ise; “sözleşme süresi sonunda sözleşmeyi yenilemeyen Üye, alacağı var ise Barter Ortak Pazarı’nda ki ürünlerden satın alarak tahsilatını yapar, borcu var ise borcunu defaten nakit öder. Alacağını sistem kurallarına göre tahsil edinceye ve borcunu Türk Barter’a ödeyinceye kadar geçen süreler için yıllık üyelik bedelini ödemekten kaçamaz” hükmünü düzenlemektedir.Davalı taraf sözleşmeyi M/1 maddesine uygun olarak 22/05/2009 tarihli noter ihtarnamesi ile feshetmiştir. Sözleşmenin M/5 maddesi uyarınca üyenin barter sisteminden alacağı varsa, alacağını tahsil edinceye kadar yıllık üyelik bedelini ödemesi gerekmektedir. Davacı vekilinin beyanından, davacının barter sisteminden halen barterli mal ve hizmet alım hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı bu hakkından feragat etmişte değildir. Hernekadar mahkemece, sona ermiş bir sözleşmeden hak ve borç talep edilmesinin mümkün olmadığı belirtilmişse de, sözleşmenin M/5 maddesi sözleşmenin tasfiyesine ilişkin bir hüküm olup, taraflarca serbestçe kararlaştırılan bu maddenin taraflar için bağlayıcı olacağı açıktır. Buna göre mahkemece davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, ayrıca alacak likit ve bellirlenebilir olduğundan asıl alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince yeniden esas hakkında davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/798 Esas, 2018/73 Karar, 09/02/2018 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2a-Davanın kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibe İTİRAZININ İPTALİNE, takibin DEVAMINA, 2b-Davalının kabul edilen asıl alacağının % 20’si (2.384,49-TL) tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine,2c-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 814,42-TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken karşılanan 203,61-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 610,81-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 2d-Davacı tarafından karşılanan 27,70-TL başvuru ve 203,61-TL peşin harç ile 1.573,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,2e-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 2f-Hüküm tarihinde yürürlülükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına maktu 4.080,00-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, İstinaf Giderleri Yönünden 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 134,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,20-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Davacı tarafından peşin yatırılan 134,00-TL istinaf harçlarının davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362.1.a maddesi uyarınca miktar itibarıyla kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi..01/04/2021