Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1364 E. 2021/506 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1364 Esas
KARAR NO : 2021/506
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2018
NUMARASI: 2017/152 Esas, 2018/264 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket nezdinde “İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olan dava dışı … A.Ş’nin .. tarafından yapılan inşaat sırasında, inşaat alanına araç ile girilerek sigortalıya ait bir kısım emtianın çalındığını, ekspertiz raporu sonucu sigortalıya hasar bedeli olarak 27.538,38 TL ödendiğini, inşaatta davalı güvenlik şirketin hizmet verdiği, inşaatın etrafının duvar üzeri parmaklıklarla çevrili olduğu, şantiyeye giriş çıkışların iki ayrı giriş çıkış ile yapıldığı, sahanın gece aydınlatması olduğu ve belirli noktalarda kamera kurulduğu, ayrıca hırsızlık yapılan depoda bulunan alarm sisteminden gelen çağrının duyulmadığı, hasardan davalı şirketin sorumlu olduğu belirterek 27.538,38 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesi ile; sigortalının tüm uyarılarını gözardı gerek hırsızlık riskine ilişkin gereken hiçbir tedbiri almadığını, hırsızlığın olduğu binada güvenliğe bağlı bir alarm sisteminin bulunmadığını, müvekkili yapılan uyarılara rağmen ana çıkış kapısının önüne bariyer yapılmadığını, duvarlar üzerinde demir parmaklıkların bulunmadığını, güvenlik elemanı sayısının yeterli olmadığını belirterek davanın ağır kusurlu işverene ihbarı ve davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesi; davacı sigortacının ödediği bedelin rücuen tahsili için sigorta ilişkisini, sigorta poliçesini ve rizikonun gerçekleştiğini kanıtlaması gerektiği, dava dilekçesi ekinde sunulan poliçe ve hasar dosyasının dava konusu ile ilgisi olmadığı, davacının buna ilişkin delil ve belge sunmadığı, süresinde ceza dosyası deliline de dayanılmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf talebinde; tüm delillerin dava dilekçesine ekli olarak sunulduğunu, ceza dosyasının delil listesine yazılmamış olmasının dosyanın celbine engel olmadığını, HMK’nın 31 maddesi uyarınca hakimin maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceğini ve delil gösterilmesini isteyebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını ve yeniden hüküm verilmesini, aksi halde dosyanın yeniden yargılama yapılması için mahkemeye iadesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf talebinin reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK’nın 1472 maddesi uyarınca halefiyete dayalı olarak hasar sorumlularından tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı sigortacının ödediği bedelin rücuen tahsili için sigorta poliçesi ve rizikonun gerçekleştiğini ispatlaması gerektiği, ancak buna dair bilgi ve belgeleri sunmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Davacı sigortacı, “İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi” kapsamında dava dışı sigortalıya hırsızlık nedeniyle ödediği tazminatın, davalı güvenlik şirketinden rücuen tahsili için eldeki davayı açmış, dava dilekçesinde delilleri olarak hasar dosyası ve sigorta poliçesine dayanmışsa da, dava dilekçesine ekli sunulan poliçe ve hasar dosyası davaya konu uyuşmazlıkla ilgili değildir. Mahkemece ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri sunmaları için iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı ihtar edilmesine rağmen davacı taraf sigorta poliçesini ve hasar dosyasını sunmamıştır. TMK’nın 6. maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. HMK’nın 190/1 fıkrasında aynı hususu, “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” şeklinde tekrarlayarak vurgulamaktadır. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, sigorta poliçesini ve hasar dosyasını verilen kesin süreye rağmen sunmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece mevcut deliller kapsamında ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere Hakim …’ın muhalefeti ve oy çokluğu ile karar verildi. 08/04/2021
MUHALEFET ŞERHİ Dava, sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK’nın 1472 maddesi uyarınca halefiyete dayalı olarak hasar sorumlularından tahsiline ilişkindir.Dava dilekçesi ekinde sunulan sigorta poliçesinin, kobi paket sigorta poliçesi olup, uyuşmazlıkla ilgisi olmadığı, yine ekte sunulan hasar dosyası ve eklerinin ise davaya konu hırsızlığın gerçekleştiği şantiye adresinden başka bir adresteki su basması olayına ilişkin düsenlenen kayıt ve belgeler olduğu görülmektedir. Davacı tarafın dava dilekçesinde delilleri arasında belirttiği poliçe ve hasar dosyası ile ekleri ile sunulanlar farklıdır. Mahkemece ön inceleme duruşmasında, hangi bilgi ve belgeler olduğu somutlaştırılmadan, taraflara sunmadıkları belgeleri sunmaları için kesin süre verilmiştir.Taraflarca getirilme (hazırlama) ilkesinin (m.25) uygulandığı davalarda, deliller kural olarak taraflarca gösterilir; hakim delillere kendiliğinden başvuramaz. Fakat hakim, bilirkişi ve keşif deliline kendiliğinden de başvurabilir (m.266 ve m.288). Hakim, isticvaba da kendiliğinden karar verebilir (m.169,1). Bundan başka hakim, davanın her safhasında, iki tarafın iddiaları sınırı içinde olmak üzere, tarafları dinleyebilir ve gerekli olan delillerin gösterilmesini ve verilmesini emredebilir (m.31). (Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 22. Baskı, sh.378)HMK’nın 31. maddesinde hakimin davayı aydınlatma ödevi başlığı altında, hakimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, taraflara açıklama yaptırtabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.Buna göre somut olayın özelliğine göre, hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalısı arasında düzenlenen dava konusu hasar tarihini kapsayan davaya dayanak “İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi” ile teminat altına alınan rizikolara ilişkin açıklamaları içeren, poliçe eklerinin ve dava konusu olay ile ilgili varsa davacı sigorta şirketi tarafından düzenlenen hasar dosyasının, hasar dosyası kapsamında düzenlendi ise ekspertiz raporunun davacı sigorta şirketinden, bir bütün olarak temin edilmesi ve dosya arasına konulması, sonrasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle, kararın kaldırılması görüşünde olduğundan karara muhalif kaldığıma dair görüşümü bildiririm.