Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1318 E. 2018/1196 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1318 Esas
KARAR NO : 2018/1196
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2017
NUMARASI : 2015/344 E. 2017/775 K.
DAVA : İTİRAZIN KALDIRLMASI VE İFLAS
KARAR TARİHİ : 04/07/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Norveç’te tescil edilmiş ve faaliyet gösteren bir sigorta şirketi olduğunu, müvekkili şirket tarafından 01/01/2012-31/12/2013 tarihleri arası cari sigorta dönemini kapsayan biri 01/01/2012 ve diğeri ise 01/01/2013 başlangıç tarihli … nolu ticari alacak sigorta poliçeleri kapsamında … kuruluş numarası ile Norveç’ te kurulu ve faaliyet gösteren dava dışı …A.Ş.’nin bir takım ticari alacaklarının sigortalandığını, sigortalı … A.Ş.’nin davalı borçlu şirketten olan toplam 6.030.204,91 USD tutarındaki muaccel alacağının davalı borçlu şirket tarafından ödenmediğini, bunun üzerine sigortalı . A.Ş.’nin davalı borçlu şirketten toplam 6.030.204,91 USD tutarındaki muaccel alacağının 5.458.099,68 USD’lik kısmının sigorta poliçeleri kapsamında sigortalı … A.Ş.’ye müvekkili şirketçe 03/12/2013 tarihinde karşılandığını, müvekkili şirketçe sigorta poliçeleri kapsamında sigortalısına ödenen 5.458.099,68 USD’ lik kısmının alacağın temliki hükümleri gereğince borçlu şirketten rücuen tahsili talebiyle Gebze .. İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyası ile iflas yolu ile adi takip başlatıldığını ve iflas yolu ile ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlu vekili tarafından, alacaklı vekilinin iflas yolu ile takipte bulunma yetkisinin bulunmadığı ayrıca ödeme emrinde belirtilen tür ve miktarda borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini, oysaki davacının kendi iflasını istemesi halinde vekilinin vekaletnamesinde özel yetki aranırken, borçlu aleyhine iflas yolu ile takibin yapılması halinde vekaletnamede özel yetki bulunmasına gerek olmadığını, davalı borçlunun borcu bulunmadığına ilişkin iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu, borçlu vekilince icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde hiçbir gerekçe ileri sürülmeksizin borcun inkar edildiğini, hiçbir gerekçenin sunulmamış olmasının bile başlı başına süreci uzatmaya yönelik olduğunu, davalı borçlu şirketin sigortalıya olan muaccel borçlarını ödemediği ve müvekkili sigorta şirketi tarafından takibe konu tutardaki sigorta tazminatını sigortalısına ödendiğinin dosyaya sundukları fatura suretleri ve yazışmalarla sabit olduğunu, 03/12/2013 tarihinde müvekkili şirketten sigorta bedelini alan … A.Ş.’nin temlikname ve ibraname başlıklı 17/10/2014 tarihli belgede, …Tic. A.Ş.den olan alacakların sigorta poliçeleri kapsamında sigortacı … tarafından nakden ve defaten tazmin edilmiş olması sebebiyle, … Tic. A.Ş. den olan tüm talep ve dava hakları …’ ye devir/temlik ettiğimizi kabul ve tasdik ederiz demek suretiyle davaya konu olay sebebiyle alacağını davacı müvekkili şirkete temlik ettiğini, müvekkili davacı sigorta şirketinin dava dışı şirket için kredi/ticari alacak sigortası poliçesi tanzim ettiğini, dava dışı sigortalısının faaliyeti sonucu ödenmeyen alacağını poliçelere dayalı olarak ödenmiş ve sigortalısının haklarına halef olduğunu, borçlu hakkında İİK’ nun 156. maddesi uyarınca iflas kararı verilmesi gerektiğini bu sebeple davalı borçlunun itirazlarının kaldırılmasına, iflas talebinin İİK’ nun 166/f.2 maddesi uyarınca ilan edilmesine ve İİK’ nun 158. maddesi uyarınca faiz ve masraflar dahil olacak şekilde depo kararı verilmesine, depo kararına rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması durumunda da davalı şirketin İİK’ nun 156-158. maddeleri uyarınca iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davada yetkili mahkemenin Kocaeli merkez mahkemeleri olduğunu, davacının Norveç menşeili bir şirket olduğunu, Norveç devleti ile ülkemiz arasındaki karşılıklılık anlaşması bulunmadığından karşılıklılık ilkesi gereğince davacının teminat yatırması gerektiğini, davacı tarafın sigortalısı …A.Ş.’ye 6.030.204,91 USD borçlu bulundukları yolundaki taleplerinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, davacı taraf …A.Ş.’nin alacaklarını ispat etmesi gerektiğini, davacının sigortalısına belirtilen miktarda borcun bulunmaması nedeniyle davacının iflas istemesinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, şirketin borca batık olma yada mevcudunun borçlarını karşılayamama gibi bir durumun söz konusu olmadığını, şirket hakkında daha önceden açılmış olan iflas davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini bu sebeple davacının tüm taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Davanın kabulüne, Gebze…. İcra Müdürülüğü’nün… sayılı dosyasına yapılan itirazın kaldırılmasına, Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün … sicil numarası ile kayıtlı … A.Ş.’nin iflasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf taleplerinde;
1-Karar Usul Acısından Eksik ve Yanlış olduğunu, yasa yolu olarak İİK.nun 363.maddesinin gösterildiğini, doğrusunun 164.madde olduğunu, İİK.nun 158. Maddesine uygun olarak yargılama yapılmadığını, 07.09.2017 tarihli duruşmada depo emri düzenlenmesine karar verildiğini, oysa ki söz konusu depo emrinin verildiği tarih itibarı ile İİK 160.maddesine uygun ilanlar yapılmadığını, önce ilanların yapılması gerektiğini,
2-Alacağın varlığının kesin ve net olarak tespit edilmediğini, dava dışı hydro firmasının kayıtlarının incelenmediğini, bundan dolavı eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar verildiğini,
3-Sigorta hukuku yönünden inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiğini, davacının söz konusu ödemeyi dava dışı… ile arasındaki sigorta poliçesi hükümlerine uygun olarak yapıp yapmadığının denetlenmesi gerektiğini, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.10.2017 tarih ve 2015/344 E ve 2017/775 K sayılı itirazın kaldırılması ve müvekkili şirketin iflasına yönelik kararının kaldırılarak davanın reddine veya bozularak yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
İstinaf dilekçesi Davacı … vekiline 04/12/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 18/12/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Genel olarak dava dilekçesini tekrar ederek; Davalı/Borçlunun iddia ve savunmalarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bilirkişi tarafından Davalı/Borçlunun usulüne uygun bir şekilde tutulmuş ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde dava dosyasında mübrez faturaların Davalı/Borçlu tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun görülüp bu yönde bilirkişi raporu oluşturularak yerel mahkeme dosyasına sunulduğunu, alacağın varlığının bu şekilde tereddüte mahal olmaksızın açık bir şekilde ispatlandığını, Davalı/Borçlu şirket tarafından da gerek yazılı, gerekse mahkeme huzurunda tutanağa geçirilmek sureti ile sözlü olarak yapılan beyanlarla borç/alacak ilişkisinin ikrar edildiğini, Davalı/Borçlu tarafça yargılama süresince her seferinde farklı, birbirinden bağımsız, tutarsız ve davanın değiştirilmesi/genişletilmesi niteliği taşıyan iddialarla yargılamayı sürüncemede bırakmak ve müvekkil şirketin alacağına kavuşmasını engellemek amacı ile beyan ve itirazlarda bulunduğunu, özellikle müvekkil şirketin yabancı bir devletin tabiiyetini taşıması ve merkezinin yabancı bir ülkede olmasından dolayı yapılacak yazışmaların cevaplarının alınmasının uzun zaman alacağını fırsat bilerek müvekkili şirketin alacağının ispatlanamadığı, bunun ispatlanabilmesi için dava dışı … firmasının kayıtlarının da incelenmesi gerektiği yönünde iddialar ortaya atarak mahkeme heyetinin dikkatini dağıtmaya çalıştığını, oysa ki yargılama süresince yabancı olan müvekkil şirketten ibraz edip usulüne uygun olarak yeminli tercümana tercüme ederek mahkeme dosyasına sundukları tüm belgelerin haklılıklarını ortaya koyduğunu, gerekli ilanların yapıldığını, ilanın hangi aşamada ve sıralama ile yapılacağı konusunda herhangi bir kanuni zorunluluk olmadığını, Borçlu/Davalı yanın gerekli ilanların usulüne uygun olarak yapılmadığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava dilekçesi ekinde söz konusu poliçeler ile birlikte diğer tüm evrakların Yerel Mahkemeye sunulduğunu, bilirkişi tarafından dosya kapsamındaki delillerle birlikte sigorta poliçelerinin de incelendiğini, yapılan ödemenin sigorta poliçesi kapsamında ödendiğine dair rapor oluşturulduğunu, Davalı/Borçlu tarafın İstinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkemece, borçlu şirket hakkında verilen iflas kararının onanmasını ve ayrıca borçlunun kötü niyetli istinaf başvurusundan dolayı Davalı/Borçlu hakkında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 351. Maddesi yollaması ile aynı kanunun 329. Maddesinin uygulanmasına karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davalı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, TTK’nun 324, 376 ve 377 ile İİK’nun 179. maddesi uyarınca iflasın ertelenmesine ilişkindir.
Dava, İİK.nun 154.vd maddesine dayalı iflas davasıdır.
Davalı şirketin dava tarihi itibariyle Gebze Ticaret Sicil Memurluğu’na 6616 sicil numarası ile kayıtlı olduğu, ticari merkezinin Gebze/İSTANBUL adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 154/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının Gebze …. İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyası ile 19/12/2014 tarihinde 5.458.099,68.-USD üzerinden icra takibi başlattıktan sonra Örnek 11 iflas ödeme emrinin borçlu/davalıya 25/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 30/12/2014 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 05/05/2015 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde huzurdaki davayı açtığı, mahkemece 02/10/2015 tarih ve 2015/401 E. 2015/927 K. sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır.
Davacı sigorta şirketinin, dava dışı …A.Ş.’nin bir takım ticari alacaklarının sigortaladığı, sigortalının davalı borçlu şirketten olan toplam 6.030.204,91 USD tutarındaki muaccel alacağının davalı borçlu şirket tarafından ödenmemesi nedeniyle 5.458.099,68 USD’lik kısmının 03/12/2013 tarihinde ödendiği, ödenen bedelin borçlu şirketten rücuen tahsili amacıyla Gebze …. İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyasında iflas yolu ile adi takip başlatıldığı, davalı borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine halefiyet ilkesi gereğince borçlu hakkında İİK’ nun 156. Maddesine dayanılarak huzurdaki iflas davasını açtığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı borçlunun iflasına karar verildiği, hükmün davalı borçlu tarafça yukarıdaki gerekçelerle istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilince, mahkemenin kısa ve gerekçeli kararında yasa yolu olarak İİK.nun 363.maddesinin gösterildiğini, doğrusunun 164.madde olduğu yönündeki itirazı doğru ise de bu durumun bir hak kaybına yol açmadığı, yapılan maddi hatanın sonuca etkili, kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte olmadığı, davalının bu aşamada bu hususu ileri sürmesinde de hukuki bir yararının olmadığı, bu hususa yönelik istinaf taleplerinin yerinde olmadığı gibi yapılması gerekli ilanların depo emrinin verildiği tarihten önce yapılması gerektiği yönündeki itirazın ise İİK.nun 158/1.maddesindeki emredici düzenleme nedeniyle yerinde olmadığı gibi davalının bunda bir hukuki yararı da bulunmadığından bu hususa yönelik istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir.
Diğer istinaf sebeplerine gelince; Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, davacının dava konusu alacağına dayanak 27 adet faturanın davalı şirketin kendi defterlerinde de kayıtlı olduğu, bu 27 adet faturadan dolayı 31/12/2014 tarihi itibariyle dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye 6.030.204,90 USD borçlu olduğu, davacı şirket ile dava dışı sigortalı … A.Ş. arasında sigorta poliçesi düzenlendiği, 03/12/2013 tarihinde davacı sigorta şirketinin, davalının bu borcuna karşılık dava dışı sigortalı .. A.Ş.’ye 03/12/2013 tarihinde Danske Bank aracılığı ile 4.267.839,40 Euro sigorta bedeli ödediği, 17/10/2014 tarihli temlikname ve ibraname başlıklı belge ile devir ve temlik ettiği, borcun, ödeme tarihi olan 03/12/2013 tarihinde USD cinsinden karşılığının 5.458.099,68 USD, TL karşılığının ise 12.721.192,92 TL olduğu ve bu borcunda ödenmediği, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalı …A.Ş.ye halef olduğu gibi aynı zamanda temlik alacaklısı olduğu, davalı şirkete İİK’nun 158. maddesi uyarınca ihtaratlı davetiye ile depo emri tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafın verilen 7 günlük kesin süre içerisinde depo emrini yerine getirmediği, ilk derece mahkemesinin bunun üzerine İİK’nun 158. maddesi gereğince davanın kabulü ile davalının iflası yönündeki kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin diğer istinaf sebepleri de bu nedenlerle yerinde olmadığından istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile, İİK’nun 164. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/07/2018