Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1304 E. 2018/1471 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1304 Esas
KARAR NO : 2018/1471
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2017
NUMARASI : 2017/255 Esas 2017/1191 Karar
DAVANIN KONUSU : Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ : 20/09/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili işçinin müflis şirketten olan ve mahkeme kararı ile kesinleşen işçilik alacağının masaya kaydını talep etmiş, davalı şirket iflas idaresi memurları cevap dilekçesinde, davacının müflis şirkette çalışmadığı, dolayısı ile müflis şirketin hiçbir suretle davada taraf olamayacağı, müflis şirketin davacı taleplerinin muhatabı olmadığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini ileri sürmüşlerdir.
Mahkemece davanın İİK’ nın 235.maddesi gereğince yasal süresi içinde açılmaması nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili süresinde sunduğu 03/04/2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle, kayıt kabul davası açmak için masaya başvuru şartı bulunmadığı, her zaman kayıt kabul davası açılabileceği, bu nedenle davanın süresinde olmadığı gerekçesi ile reddinin haksız olduğu ayrıca, iflas idaresinin red sebeplerini de bildirilmediği bu nedenle ret kararının yerinde olmadığı ve kaldırılması gerektiği hususları ileri sürülmüştür.
Dava İİK’nın 236 maddesi uyarınca açılan masaya kayıt dava- sıdır.
Dosya kapsamına göre, sıra cetvelinin 18/05/2014 tarihinde gazetede, 23/05/2014 tarihinde de ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, davacının adres bildirdiği ve gerekli masrafı iflas idaresine yatırmış olduğu, sıra cetvelinin davacıya 18/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13/03/2017 tarihinde açıldığı ve buna göre açılan iş bu kayıt kabul davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı görülmektedir.
Her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesinde İİK’nın 236. maddesi gereğince iflasın kapatılmasına kadar masaya alacak yazdırmanın mümkün olduğu, kayıt kabul davası açmak için iflas idaresine başvuru yapılmasının bir ön şart olmadığı, bu nedenle davanın süresinde olmadığı yönündeki gerekçenin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüş isede, İİK 235. madde de belirtilen hak düşürücü sürenin bu davada işlemeyeceği iddiası yerinde görülmemiştir. Zira davacı vekil tarafından ileri sürülen bu iddianın karşılığı, İİK.236. maddede belirtilen alacakların geç bildirilmesi durumuna ilişkin olup burada da farklı bir durum söz konusudur
İİK 236 madde, vaktinde deftere kaydettirilmeyen alacakların, sıra cetvelinin düzenlenmesinden sonra da, İİK 254. maddede belirtilen iflasın kapanmasına kadar masaya iflas alacağının yazdırılmasını düzenlemektedir. Yani İİK 219.madde gereğince iflas idaresinin ilanı üzerine 1 aylık süre içinde iflas masasına başvur(a)mayan alacaklıya, İİK 236.md ile bir imkan tanınmış ve iflas kapanıncaya kadar alacağını masaya bildirmesi müm- kün kılınmıştır. Bu durumda geç bildirilen alacak iflas idaresi tarafından yapılacak inceleme sonucunda alacağın kabulü halinde sıra cetveli bu alacak yönünden değiştirilebilecektir. Sıra cetvelinin bu şekilde değiştirilmesi durumunda ise, yine İİK 235. maddede belirtilen ilanların yapılması, ya da masraf yatırılmış veya adres bildirilmiş ise, alacaklıya iflas idaresi kararının tebliği gerekecek, ilan ya da, tebliğ süresinden itibaren, dava açmak için 15 günlük hak düşürücü süre şartı devam edecektir.
Öte yandan Yargıtay uygulamasına göre, İİK 236. Maddesi uyarınca iflasın kapatılmasına kadar masaya alacak yazdırmanın mümkün olduğu, masaya kayıt davası açılabilmesi için iflas idaresine başvuru yapılmasının bir ön şart olmadığı kabul edilmekte ise de, burada da masaya başvurunun hiç yapılmamış olması gerekmektedir.
Oysa somut olayda, davacı tarafça 07/02/2014 tarihinde ala- cağın kaydı için masaya başvuru yapıldığı, 09/04/2014 tarihinde de alacağın tamamının red- dine karar verildiği, buna göre düzenlenen sıra cetvelinin yukarıda da açıklandığı üzere 18/05/2014 tarihinde gazetede, 23/05/2014 tarihinde de ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, davacının adres bildirdiği ve gerekli masrafı iflas idaresine yatırmış olduğu, sıra cetvelinin davacıya 18/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13/03/2017 tarihinde açıldığı ve buna göre kayıt kabul davasının içinde açılması gerekli olan hak düşürücü sürenin geçtiği, İİK 236 mdde gereğince açılan iş bu masaya kayıt davasının da, daha önceye masaya başvuru yapılmış olması nedeniyle şartlarının oluşmadığı ve bu nedenle davanın reddi gerektiği anla- şılmaktadır.
Her ne kadar mahkemece dava, hatalı olarak İİK’nın 235.mad- desine göre açılan kayıt kabul davası olarak nitelendirilmiş ve hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmişsede de,karar sonuç itibariyle doğru olduğundan, davacı vekili- nin istinaf başvurusunun reddiyle, gerekçenin yukarıdaki gibi değiştirilerek, İİK 236. mad- desinde belirtilen şartlar oluşmadığından davanın HMK 353.1.b.2 maddesi uyarınca kesin olarak reddine, İİK 164 maddesi gereğince, 10 günlük süre içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/255 Esas, 2017/1191 Karar sayılı 26/12/2017 tarihli kararı sonuç itibariyle usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan reddiyle, gerekçenin yukarıdaki gibi değiştirilerek, İİK 236.maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığından davanın HMK 1.b.2 maddesi uyarınca kesin olarak REDDİNE,
2-a)Yeterince harç alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
2-b)Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nun 7. Maddesine göre hesaplanan 990,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2-c) Masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
2-d)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
3-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/ 1.b.2 bendi ile İ.İ.K 164 Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay Temyiz Yolu Açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/09/2018