Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1299 E. 2018/1203 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1299 Esas
KARAR NO : 2018/1203
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ :12/03/2018
NUMARASI :2016/942 E. 2018/238 K.
DAVA :İTİRAZIN İPTALİ (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücu)
KARAR TARİHİ: 04/07/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı … numaralı ve 07/07/2011-2014 tarihli İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, sigortalının müvekkili şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde; 25/05/2014 tarihinde davalı …. A.Ş ‘nin güvenlik hizmeti sağladığı ve olay mahallideki kameraların devreye alınmadığı sigortalı mahalin bodrum 3. Konut kısmında… Şirketi ‘ne tahsisli depodan, 1 adet airless boya makinasının yerinde olmadığı ve çalındığının tespit edildiğini, söz konusu zararın meydana geldiği sigortalı mahalde gerçekleşen hırsızlık suçuyla ilgili Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını ve diğer borçlular …. ve …. ‘nın soruşturma dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla bulunmakta olduğunu, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda meydana gelen zararın 5.804,60 USD olduğunun tespit edildiğini ve 1.596,27 USD hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından sigortalıya ödendiğini, ödenen hasar miktarından davalıların hasara neden olan mahalde güvenlik hizmeti sağlaması nedeniyle sorumluluğu bulunduğundan, hasar tazminatının rücuen tahsili için davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından yaptığı haksız itirazların iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20 ‘den aşağı olmamak üzere davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … ‘ten alacaklı olduğunu iddia eden …A.Ş tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, … ‘in böyle bir borcunun bulunmaması sebebiyle 27/08/2015 tarihinde tebellüğ eden takibe yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, iş bu davada …Alarm’ın herhangi bir kusuru, sorumluluğu dolayısıyla pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının haklarına halef olduğu ticari şirket ile…Alarm arasında akdedilen herhangi bir sözleşme olmadığını, dolayısıyla ticari ilişki bulunmadığını, Davacı ile … Alarm ‘dan tamamen bağımsız ayrı bir şirket olan … A.Ş arasında bir sözleşme ilişkisi mevcut olabileceğini, bu nedenlerle davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine, haksız ve kötü niyetli olan davacı aleyhine alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … A.Ş. vekili istinaf taleplerinde;
Dava dilekçelerinde, davalı taraf olarak …A.Ş.nin gösterildiğini ancak dava dışı sigortalıları ile …A.Ş. arasında sözleşme bulunduğunu, davanın yöneltildiği …. A.Ş. ile dava dışı sigortalıları arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı gerekçesi ile mahkemece davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, oysa yerel mahkeme kararının gerekçesinde de dava dilekçemizdeki ….A.Ş. Yazılmasının maddi hata olduğunun kabul edildiğini, buna rağmen hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, Yerel Mahkeme huzurunda ikame edilen davalarında taraf teşkilinde herhangi bir hata yapılmadığını, sadece asıl davalının isminin yazımında maddi hataya düşüldüğünü, Yerel Mahkeme tarafından verilen husumet yokluğu nedeniyle red kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Yerel Mahkemeye iadesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiş; İstinaf Dilekçesi Davalı … A.ş. Vekiline 25/04/2018 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Talebine 14/05/2018 Tarihli Dilekçesi İle süresinden sonra Cevap Verilerek, istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava; sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Davacı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 28/08/2015 tarihinde 1.596,27.-USD asıl alacak, 107,06.-USD faiz olmak üzere toplam 1.703,33.-USD üzerinden icra takibi başlattıktan sonra ödeme emrinin borçlu/davalıya 27/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 28/08/2015 tarihinde hiçbir borcu olmadığını belirtilerek, borcun tamamına ve faize itiraz ederek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 21/03/2016 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK.nun tarafta iradî değişiklik başlıklı 124.maddesine göre, bir davada taraf değişikliği ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün ise de maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
Davacı taraf, … A.Ş. Aleyhine dava açması gerekirken dava dilekçesinde …A.Ş.nin gösterilmek suretiyle farklı tüzel kişiliği bulunduğu anlaşılan bir başka şirkete dava açmıştır. İcra takibi de sözleşmenin imzalandığı bu şirkete karşı yapılmamış, farklı tüzel kişiliği bulunan bir şirkete (… A.Ş.) yapılmıştır. Bu durumun maddi bir hatadan kaynaklandığı kabul edilse de itirazın iptali davalarında HMK.nun 124.maddesini bu olayda uygulamak mümkün değildir. Zira .. . ve .i A.Ş. Aleyhine başlatılmış bir icra takibi yoktur. Dolayısıyla adı geçen şirketin yaptığı bir icra takibine itiraz da yoktur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/19-638 E. 2010/694 K.sayılı kararı da bu yöndedir. Anılan kararda değinildiği üzere, itirazın iptali davaları, takibe yapılan itiraz üzerine açılabildiğinden ancak takibin tarafları davada yer alabilirler. Usulen takibin tarafı olmayan ve o takip nedeniyle borçlu sıfatı da bulunmayanın itirazın iptali davasında taraf olarak yer alması, davanın ona yöneltilmesi olanaklı değildir. İlk derece mahkemesince açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.04/07/2018