Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1264 E. 2018/1046 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1264 Esas
KARAR NO : 2018/1046
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2018
NUMARASI : 2017/9 Esas 2018/346 Karar
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN
KAYNAKLANAN)
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi ile duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirket tarafından davalı tarafa verilen hizmetlere ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı/borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, ödeme emrinin 04/11/2016 tarihinde borçluya tebliği edildiğini, 11/11/2016 tari- hinde borca itiraz edildiğini, ancak borçlunun aynı gün takip çıkış tutarı olan 36.935,00 TL’yi müvekkilinin hesabına haricen ödediğini, icra vekalet ücreti ve masraflarının ödenmediği beyanla, vekalet ücretinin 3/4’ü ve takip masrafları bakımından 5.172.80 TL itibari ile itirazın iptalini, davalı tarafın % 20 oranından az olmamak üzere icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Dava ve takip konusu borcun davacı şirkete haricen ödendiğini, takip kesinleşmeden borç ilişkisinin sona erdiğini, itirazın haksız olmadığını, davacının dava konusu taleplerini itirazın iptali davasına konu olamayacak talepleri olduğunu, beyanla davanın reddini savunmuş, müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/9 Esas, 2018/346 Karar sayılı kararında özetle; HMK 114/1-h Ve 115/2 gereğince davanın usulden reddine, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 13/04/2018 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, dava konusu takipte sadece vekalet ücreti, takip masrafları ve faizi ödememek amacıyla kötü niyetli itirazın mevcut olup aynı gün bu tutarların ödenmesinin, takibin haklı olduğunu gösterdiği, bilirkişi raporunda da takip tarihi itibariyle müvekkilinin alacaklı olduğunun belirlendiği,
2-Bilindiği üzere ilamsız takibe itirazdan takip durduğundan takibin ferileri olan kalemler için takibin mahkeme kararı ile devamının istenmesi gerektiği, her ne kadar yapılan ödemelerin infaz sırasında icra müdürlüğünce nazara alınacaksa da mahkemenin itirazın takibi ferileri yönünden devamına karar vermedikçe icra müdürlüğünün resen takibin ferileri olan faiz, vekalet ücreti ve masraflar yönünden takibi devam ettiremeyeceği, bu nedenle dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, zira itirazın iptali davasının takip çıkış tutarı yönünden değil, takip tutarının haricen ödenmesi ancak ferilerinin ödenmemesi sebebi ile, bu feriler yönünden açıldığı, hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava İİK 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça, davalı borçlu aleyhine, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, 36.935,00 TL asıl alacak yönünden icra takibi başlattığı, davalı tarafça takibe 11/11/2016 tarihinde itiraz edildiği ve aynı gün takip konusu asıl alacağın davalı tarafça haricen ödendiği, davacı tarafça itirazın iptali davasının da asıl alacak yönünden değil vekalet ücreti , icra masrafı ve faiz şeklindeki borcun ferileri yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece takip konusu asıl alacak ödenmiş olduğundan, takibin konusu kalmadığı ve itirazın iptali davası açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile, davanın usulden reddine karar verdiği görülmektedir.
Her ne kadar davalı borçlu tarafından icra takibine konu asıl alacak, itirazın iptali davasından önce ödenmiş olsa da, borcun icra takibinden sonra ödenmesi, takibin haklı olduğuna karine olduğu gibi, BK 100. maddesi gereğince takipten sonra yapılan kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi ve masraflara mahsup edileceği, bu durumda icra takibinden sonra, sadece asıl alacağın ödenmesinin tüm borcun ödendiği anlamına gelmeyeceği açıktır. Nitekim Yargıtayın değişik kararları ile oluşan istikrarlı uygulamasında da, asıl alacak ödenmiş olsa bile, davalının itirazı ile takip durduğundan, davacının takip giderleri, faiz ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptalini istemesinde hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. ( Yargıtay 19 Hukuk Dairesi 2014/9975 Esas- 2014/13898 Karar 22/09/2014 tarihli ilam, Yargıtay HGK 2012/19-1827 Esas, 2013/802 Karar ve 31/05/2013 tarihli ilam…)
Somut olayda da, yukarıda açıklandığı üzere, davacı tarafça başlatılan icra takibinden sonra davalı borçlunun takibe itiraz ettiği ve aynı gün asıl alacağı haricen ödediği, fakat icra takibinin açılmasına ve itiraz ile de takibin durmasına neden olması itibariyle davacı açısından vekalet ücreti, icra masrafı ve faiz kalemleri yönünden talep şartlarının oluştuğu, itiraz ile takip durduğundan bu konuda icra müdürlüğünce herhangi bir işlem yapılamayacağı ve karar verilemeyeceği, bu nedenle de davacı alacaklının bu haklarına ulaşması için itirazın iptali davasını açmaktan başka bir hukuki yol bulunmadığı, bu bağlamda asıl borç ödense bile borç ferileri yönünden itirazın iptali davasını açmasında alacaklının ve somut olayda davacının hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın esasına girilerek, borcun ferilerine ilişkin sonuç doğuracak şekilde talep hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2017/9 Esas, 2018/346 Karar 28/03/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/06/2018