Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1248 E. 2019/888 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1248 Esas
KARAR NO : 2019/888
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/139
KARAR NO : 2018/264
KARAR TARİHİ: 17/04/2018
DAVA : YARGILAMANIN İADESİ
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Yargılamanın iadesini talep edenler vekili tarafından sunulan dilekçe ile, Bakırköy 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/107 Esas sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde, mahkemece 19/11/2013 tarihinde davacı … lehine tapu iptali ve tescil kararı verdiğini, iş bu kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından harç eksikliği nedeniyle geri çevrildiğini, harç eksikliği tamamlandıktan sonra Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/104 Esas ve 2015/1862 Karar ve 23/03/2015 tarihli kararıyla onanmasına karar verildiğini, iş bu karara karşı karar düzeltme yolu açık olduğundan … tarafından 11/05/2015 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunulmuş olması nedeniyle Yargıtay’a gönderildiğini, ancak dosya karar düzeltme aşamasındayken davalı …. 26/04/2016 tarihinde vefat ettiğini, bu sırada Beylikdüzü Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından 16/05/2017 tarihli yazıyla mahkemeye yazı yazılarak gayrimenkulün müvekkillerine intikal ettiğinin bildirildiğini, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından 2015/4382 Esas sayılı ve 2017/3084 Karar sayılı ilam ile 06/11/2017 tarihinde karar düzeltme talebinin reddedildiğini, ancak Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından davalının vefat ettiği ve yasal mirasçılarının dava konusu gayrimenkulü miras yoluyla devraldığını değerlendirmediklerini, buna rağmen karar düzeltmenin ölü olan …’e mahkemece tebliğ çıkartıldığını, ölü olması nedeniyle iade edildiği, bu nedenle mirasçılara tebligat yapılıp davaya dahil edilmeden mahkemece kesinleşme yapılması nedeniyle, yapılan işlemlerin tamamının yok hükmünde olduğunu, mahkeme kararıyla müvekkilleri üzerine intikal etmiş tapunun hukuken iptalinin mümkün olmadığını belirtilerek yasal şartları oluşan yargılamanın iadesi talebinin kabulüne, davacı … adına … ili … ilçesi … mevkii … parsel, … blok kat … No : 23 nolu dairenin tapusunun iptali ile yeniden davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: İadeyi muhakeme talebine karşı cevap veren esas davadaki davacı … vekili sunmuş olduğu dilekçesiyle, karşı tarafın sunduğu kayıtlardan davalı … karar düzeltme başvurusu nedeniyle dosya Yargıtay da bulunduğu sırada 26/04/2016 tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığını, dilekçe ekinde sunulan tapu kayıtları gereğince ölüm tarihinde ve sonrasında mirasçıların bu davadan haberdar oldukları halde dava dosyasına ölümü kasıtlı olarak bildirmediklerini, murisin ölümünden sonra mirasçıların dosya karar düzeltme ile yargıtayda iken 16/05/2017 tarihinde …. yevmiye numarası ile tapu kaydını kendi üzerlerine intikalini yaptırdıklarını, intikal yapılırken mirasçıların taşınmaz üzerinde dava dosyasından 14/02/2012 tarihinde …. yevmiye numarası ile ihtiyati tedbir konulduğunu ve davanın derdest olduğunu, tedbir nedeniyle taşınmazı devir edemiyeceklerini öğrendiklerini ve intikalin tedbirle birlikte yapılmasına muvafakat ettiklerini, HMK ‘nın 377/1-b maddesine göre davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu tarihten itibaren 3 ay içerisinde yargılamanın iadesi talebinde bulunmadıklarını, zira tapuda intikalin 16/05/2017 tarihi olduğu, bu nedenle talebin süresinde olmadığı, yine mirasçıların annesi ve … velisi olan … ‘in eşi …. dilekçesinde belirttikleri üzere, ölenin sağlığında Bakırköy 2 ATM nin 2013/624 Esas sayılı dosyasında açtığı boşanma davasında taşınmaza bu defa aile konutu şerhi koydurduğunu, bu nedenle talepte bulunanların işbu davadan haberdar olduklarını, iş bu davada HMK 375. Maddesi kapsamında iadei muhakeme sebeplerinin de bulunmadığını, karar düzeltme aşamasında davalılardan birinin vefat etmesinin iadei muhakeme sebebi olamayacağını, müracatta bulunanların taşınmazı yeniden kendi adlarına tescil ettirmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtilerek koşulları oluşmayan iadei muhakeme talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince, yargılamanın yenilenmesini talep edenlerin dosyanın Yargıtay’da bulunduğu aşamada muris olan davalının ölmüş olması nedeniyle davaya dahil edilmelerinin bu aşamada davalılara yeniden dosyaya delil sunma ve yeni bir savunma yapma hakkı sağlamayacağı gibi mahkemece verilen karara karşı kanuni sürelerin yeniden başlamayacağı, bu nedenle sonuca bir etkisinin bulunmadığı, bu durumun HMK 375. maddesi kapsamında sınırlı olarak sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden birini teşkil etmediği gibi talepte bulunanların tapuda işlem yaptırdıkları tarih dikkate alındığından HMK 377.maddesindeki 3 aylık sürenin de geçirilmiş olduğu anlaşılmakla koşulları oluşmayan yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu 19.04.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;1-Dosyanın, … tarafından 11.05.2015 tarihinde karar düzeltme talebi ile Yargıtay’a gönderildiği, dosya karar düzeltme aşamasında ikenx henüz kesinleşmeden … 26.04.2016 tarihinde vefat ettiği, bu esnada Beylikdüzü Tapu Müdürlüğü’nün 16.05.2017 tarihinde Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesine yazı yazarak gayrimenkulün müvekkillerine intikal ettiğini bildirdiği,2-Bu durumun uyap kayıtlarında da bulunmasına rağmen, Yargıtay’daki dosyanın 06.11.2017 tarihinde karar düzeltme talebinin reddedildiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin … vefat ettiğini ve yasal mirasçılarının dava konusu gayrimenkulü miras yolu ile devraldığını değerlendirmediği, ayrıcı dosya içerisine tapudan intikal yazısı gelmesine, uyapta tebligat yapılacak kişinin ölü olduğu bilinmesine rağmen, hatta karar düzeltme kararı … 07.12.2017 tarihinde ölmesi nedeni ile tebliğ edilememişken, yerel mahkemenin, davalının mirasçılarına tebligat yapıp davaya dahil etmeden, netice-i talebi aşarak kararı kesinleştirdiği, 26.01.2018 tarihinde müvekkillerine ait tapunun kendileri hakkında bir mahkeme kararı olmamasına rağmen iptal edildiği, bu kesinleşme ve bu kesinleşen karara bağlanan tüm işlemlerin yok hükmünde olduğu, müvekkillerimin savunma ve adil yargılanma hakkının ihlal edilerek kararın kesinleştirildiği, 3-Davalının eski eşi … Bakırköy 2 . Aile Mahkemesinin 2013/624 Esas ve 2015/37 Karar ile 27.01.2015 tarihinde davalı … boşanmış olup davalı ile yıllardır ayrı yaşadığı, bu hususta dosya içerisinde uzaklaştırma kararlarının bulunduğu,, bu nedenle mirasçı olmadığı gibi, davadan da haberdar olmadığı, davalının kızlarının ise davadan 30.01.2018 tarihinde haberdar oldukları,4-Mahkemenin yargılamanın iadesinin, hükme tesir etmeyeceği, yapılan işlemlerin usuli kazanılmış hak olduğu yönündeki tespitlerinin usul kanununa aykırı olduğu, müvekkillerinin dava ile taraf sıfatı kazanamadığından hak arama hürriyetlerinin kısıtlandığı ve adil yargılanma haklarının zarar gördüğü, 5-Dosya karar düzeltme aşamasında iken müvekkillerinin davadan haberdar olmadıkları, kendilerinin karar düzeltme aşamasında dosyaya yeni delil sunma ve kararın kesinleşmesi üzerine mülkiyet hakkı ihlali açısından anayasa mahkemesi ve avrupa insan hakları mahkemesine başvurma haklarının ihlal edildiği, mahkemece yargılamanın iadesi kararı verilmesi ve dosyanın karar düzeltme aşamasındaki Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesi ve müvekkillerine delil bildirmeleri için süre verilmesi gerektiği,6-Yerel mahkeme kararı ile müvekkillerinin tapusunun iptalinin hukuken mümkün olmadığı, mahkemenin netice-i talebi aşarak 3. kişinin tapusunu karar veremeyeceği, bu hususta anayasa mahkemesine başvuru hakkının saklı olduğu,7-Müvekkillerine mahkemece hüküm hiç tebliğ edilmediğinden süresinde açılan yargılanmanın yenilenmesi davasının kabulü gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:Dava HMK 375 ve devamı maddeleri gereğince açılanan yargılamanın yenilenmesi davasıdır.Dosya kapsamına göre, … tarafından davalılar … aleyhine 28/02/2007 tarihinde açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması neticesinde, 2010/107 E.- 2013/384 K. ve 19/11/2013 tarihli karar ile davanın kabulü ile davaya konu .. ili, … ilçesi, Cilt / Sayfa No …, Parsel … da yer alan .. Blok … Kat .. numaralı ve davalı … adına kayıtlı tapunun iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verildiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/1619 Esas ve 2014/1407 Karar ve 20/10/2014 tarihli kararıyla eksik harcın tamamlatılması açısından dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, daha sonra 2015/104 Esas 2015/1862 ve 23/03/2015 Tarihli kararıyla mahkemece verilen kararın onanmasına karar verildiği, iş bu kararın davalı…. 27/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … tarafından dosyaya sunulan 11/05/2015 havale tarihli dilekçe ile karar düzeltme isteminde bulunduğu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2015/4382 Esas 2017/3084 Karar ve 06/11/2017 tarihli kararıyla davalıların karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği, iş bu kararın taraflara tebliğe çıkartıldığı, davalı … adına çıkan tebligatın vefat ettiğinden bahisle 07/12/2017 tarihinde iade edildiği, dosyada mevcut nüfus kaydına göre,…’in 26.04.2016 tarihinde vefat ettiği, davacı vekil tarafından dosyaya sunulan 05/12/2017 tarihli dilekçeyle kararın kesinleştirilmesinin talep edildiği, mahkemece 06/12/2017 tarihinde, Yargıtay 23 Hukuk Dairesi’nin 06/11/2017 tarih ve 2015/4382 Esas, 2017/3084 Karar sayılı ilamıyla davalıların karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmekle hükmün 06/11/2017 tarihinde kesinleştiğine karar verildiği, kesinleştirme tarihinde murisin vefatının mahkemece bilinmediği anlaşılmaktadır.Dosyaya sunulan Keban Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/51 Esas ve 2016/51 Karar sayılı mirasçılık belgesinin incelenmesinde, … ‘in 26/04/2016 tarihinde vefat ettiği ve mirasçı olarak geriye yargılamanın iadesi talebinde bulunan … ve ….’ in kalmış olduğu görülmüştür. HMK 375. Maddesinde yargılamanın iadesi sebepleri sayılmıştır. HMK 377.1.b maddesinde, yargılamanın iadesi süresi, 375. maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörülen hâllerde, kararın davalıya veya gerçek vekil veya temsilciye tebliğ edildiği, alacaklı veya davalı yerine geçenlerin karardan usulen haberdar olduğu tarihten itibaren 3 ay olarak düzenlendiği, diğer durumlarda da, yargılamanın iadesi süresinin madde metninde her bentte belirtilen sebeplerin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve her halde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içerisinde istenebileceğinin hüküm altına alındığı görülmektedir. Öte yandan, Yargıtay 23 Hukuk Dairesi tarafından yargılamanın iadesi talebinde bulunanların murisi olan davalının, karar düzeltme istemine ilişkin dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler değerlendirilmek suretiyle, her iki davalının karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği, bu nedenle yargılamanın yenilenmesini talep edenlerin dosyanın Yargıtay’da bulunduğu aşamada, sırf muris olan davalının ölmüş olması nedeniyle davaya dahil edilmelerinin, bu aşamada davalılara yeniden dosyaya delil sunma ve yeni bir savunma yapma hakkı sağlamayacağı, mahkemece verilen karara karşı kanuni sürelerin yeniden başlamayacağı, kaldı ki mahkemece verilen kararın, Yargıtay karar düzeltme talebinin reddine dair karar verdiği tarih itibarıyla yasa gereği kesinleşeceği, bu nedenle bu yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.Bunun dışında, talepte bulunanların tapuda kayıtlı dava konusu taşınmazı üzerindeki mahkeme kararı şerhiyle birlikte adlarına 16.05.2017 tarihinde intikalini sağladıkları, yani iş bu davadan en geç haberdar oldukları tarihin 16.05.2017 olarak kabulü gerektiği, davayı takip etmedikleri, tapuda işlem yaptırdıkları tarih dikkate alındığında, HMK 377.maddesindeki 3 aylık sürenin de geçirilmiş olduğu, bu nedenlerle yargılamanın iadesi talebinin diğer koşullarının da bu davada bulunmadığı görülmektedir.Sonuç olarak yukarıda açıklandığı üzere, HMK 375.maddede tek tek sayılan yargılamanın yenilenmesi davasına ilişkin şartların hiç birisinin bu davada bulunmadığı, yargılamanın iadesini talep edenlerin murisi tarafından karar düzeltme yoluna başvurulduğu, karar düzeltme sonucu Yargıtay ilgili hukuk dairesince kararın verildiği tarihte ilk derece mahkemesi kararının kesinleştiği, bu aşamadan sonra yargılamanın iadesi talebinde bulunanlara davanın ihbarının mümkün olmadığı, bu durumda dosyada yargılamanın iadesi şartları oluşmadığından talebin reddine dair ilk derece mahkemesince verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğundan, talepte bulunanların istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.l maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,30 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın yargılamanın iadesini talep edenlerden tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Yargılamanın iadesini talep edenlerce yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/05/2019