Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1235 E. 2018/2184 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1235 Esas
KARAR NO : 2018/2184
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2017
NUMARASI : 2011/225 Esas 2017/1141 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müflis şirket hakkında yaptıkları icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle iflas masasına alacak kaydı için başvuru yaptıklarını, takibin kesinleşip kesinleşmediği belirli olmadığı gerekçesiyle taleplerinin reddine karar verildiğini belirterek alacaklarının iflas masasına kaydına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde; davacının başvurusunun reddedildiğini, iflas kararının kesinleştiğini, ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığını, müflis hakkındaki tüm takiplerin iflasın kesinleşmesi ile düştüğünü, alacağın varlığının belirlenebilmesi için defterler üzerinde inceleme yapılması gerektiğini, iflas idaresinin red kararının yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2011/225 Esas, 2017/1141 Karar sayılı 29/11/2017 tarihli kararında özetle;
1-Davanın kabulü ile davacının iflasın açıldığı tarih itibariyle davalıdan 554.337,81 TL asıl alacak, 146.249,71 TL %33,80 temerrüt faizi 7.312,49 TL faizin %5 BSMV si olmak üzere toplam 707.900,01 TL alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı …Bankası vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 13/02/2018 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
Takip talebinde yer alan 587.500,00 TL’lik alacağı ile % 33.80 faiz oranı ile 15/07/2010 tarihi itibariyle 864.558,61 TL üzerinden iflas masasına kayıt ve kabulüne, ayrıca bu tutara Yargıtay uygulamalarına paralel olarak icra masrafları vekalet ücreti ve ihtar masraflarının da eklenmesi gerektiği, mahkemece eksik karar verildiği için kararın hatalı olduğu ve kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
Davalı vekili vermiş olduğu 06/02/2018 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Dosya içeriğindende anlaşılacağı üzere Kadıköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takip yapıldığını, Bodrum … İcra Müdürlüğünün … talimat sayılı dosyasında açık artırma ile satılan müflis şirkete ait bağımsız bölümü satış bedeli olan 474.563,50 TL’nin iflas tarihinden sonra davacı banka tarafından tahsil edildiği,
2-Mahkemece bu tahsilatların alacak miktarından düşülmediği, oysa Yargıtay uygulamasına göre mahsup hususunun kayıt kabul aşamasında iflas idaresine bırakılmasının taraflar arasında çekişmeye yol açabileceği ve bu nedenle de usul ekonomisi gözetilerek mahkemece bilirkişi raporunda tespit edilen ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte, iflastan sonra tahsil edilen tutarın, masaya kaydı gereken alacaktan mahsubu ile bakiye alacağın masaya kaydının gerektiği, bu sebeple verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği hususu istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava İİK 235 maddesi uyarınca açılan kayıt kabul davasıdır.
Dosya kapsamına göre, müflis şirket hakkında Kadıköy 3. ATM’ nin 2008/798 Esas sayılı dosyasında iflas kararı verildiği, müflis şirket hakkındaki iflas işlemlerinin Kadıköy İflas Müdürlüğünün 2009/26 İflas nolu dosyasında yürütüldüğü, davacının 864.558,61 TL alacağının masaya kayıt ve kabulüne ilişkin başvuruda bulunduğu, iflas idaresi 28 Şubat 2011 tarihinde, takibin kesinleşip kesinleşmediği, ödeme olup olmadığının hesap tablosundan tespit edilemediği gerekçesiyle talebin reddine karar verdiği, davanın süresinde açıldığı, uyuşmazlığın davacının masaya kayıt ve kabulü gereken alacak miktarının ne kadar olduğu noktasında toplandığı, ayrıca davacı tarafça iflastan sonra, kredinin teminatı için verilen 3 adet 1.500,00 TL tutarlı birinci derece ipotekli gayrımenkullerden iki adedinin 11/08/2011 tarihinde, toplam 295.750,00 TL bedelle davacı banka tarafından banka alacağına mahsuben satın alındığı, diğerinin ise ipotekli takipte satışının sağlanarak 178.854,50 TL tutarın 20/09/2011 tarihinde davacı banka tarafından tahsil edildiği, davacı bankanın alacağının dayanağının, şirketle yapmış olduğu 06/07/2007 tarihli ve 500.000,00 TL ‘ lik genel kredi sözleşmesi olduğu, davacı bankanın müflis şirket hakkında Kadıköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, yargılama süresince mahkemece davacı şirket alacağının tespitine yönelik çok sayıda bilirkişi raporu alındığı, en son alınan 22/07/2016 tarihli bilirkişi heyeti ikinci ek raporunun hükme esas alındığı ve mahkemece davanın kabulü ile toplam 707.900,01 TL alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verildiği, iflas tarihinden sonra ipotekli taşınmazların satışından elde edilen ve davacı tarafından tahsil edilen miktarların alacak miktarından düşülmediği görülmektedir.
Hükme esas alınan 22/07/2016 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda yapılan hesaplamaların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu, kayıt kabul davalarında sıra cetvelinin oluşturulmasında iflas tarihi itibariyle mevcut alacak dikkate alındığında bilirkişi raporundaki hesaplamanın yerinde olduğu, zira davacı şirketin iflas tarihi itibariyle 554.337,81 TL asıl alacak, 146.249,71 TL % 33,80 üzerinden hesaplanan temerrüt faizi ve 7.312,49 TL faizin % 5’i feri olmak üzere, toplam 707.900,01 TL tutarında alacağının bulunduğu, 554.337,81 TL asıl alacak tutarına, 09/06/2009 iflas tarihinden itibaren yıllık % 33,80 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği, bu bağlamda yapılan hesaplama doğru ve verilen kararda buna uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay kararlarında vurgulandığı üzere (Yargıtay 23.HD’nin 2012/268-2015/4417, 2013/8664-2014/3623… sayılı kararları) İİK’nın 195. madde hükmü uyarınca kayıt kabul davalarında iflas tarihi itibariyle doğan alacağın ve fer’ilerinin kaydı gerekir ise de, bu davalar genel hükümlere göre görülmesi gereken ve nihai alacak miktarının tespitini amaçlayan davalardan olduğu ve mahsup hususunun kayıt kabul aşamasında iflas idaresine bırakılmasının taraflar arasında çekişmeye yol açabileceği ve bu nedenle de usul ekonomisi gözetilerek, mahkemece, bilirkişi raporunda tespit edilen ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte iflastan sonra tahsil edilen tutarın masaya kaydı gereken alacaktan mahsubu ile bakiye alacağın masaya kaydı gerekirken tahsil edilen miktar asıl alacaktan düşülmeden karar verilmesi hatalı olsa da HMK.nın 353.1.b.2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, iflas masasına başvuru tarihinden sonra davacı tarafından tahsil edilen miktarların bilirkişi tarafından tespit edilen ana borçlu mahsubu ile bakiye kısmın iflas masasına kayıt ve kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/225 Esas 2017/1141 Karar sayılı 29/11/2017 tarihli kararının HMK’nun 353.1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın kısmen KABULÜNE,
4-Davacının masaya müracaat tarihinden sonra tahsil ettiği 474.604,50 TL’ nin toplam alacak olarak tespit edilen 707.900,01 TL ‘ den mahsubu ile bakiye 233.295,50 TL alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne,
5-Fazlaya dair talebin REDDİNE,
6-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 240,00 TL tebligat gideri ve 3.650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.890,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.185,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına
8-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden maktu 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden maktu 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-İstinaf harçları peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
11-Takdiren taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
12-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde ,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 bendi ile İİK nun 194 fıkrası uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/12/2018