Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1208 E. 2018/1048 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1208 Esas
KARAR NO : 2018/1048
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2018
NUMARASI : 2016/881 Esas 2018/53 Karar
ESAS NO : 2016/881
KARAR NO : 2018/53
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … İzmir adresinde bulunan …a ait dairenin müvekkili şirket nezedinde 217241131/0 nolu Sarı Panjur Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalı konutta 03/09/2015 tarihinde mutfak kısmında bulunan aspiratörün kablolarında meydana gelen elektrik kısa devre konusu sonucu yangın hadisesi meydana gelmiş ve sigortalı konutta bulunan Franke marka ocak, aspiratör, parke duvar, davan ve perdelerde hasar ve zarara sebep olduğunu, sigortalının konutta 03/09/2015 tarihinde mutfak kısmında bulunan aspiratörün kablolarında meydana gelen elektrik kısa devre sonucu yangın hadisesi meydana geldiğini ve sigortalının konutta bulunan Franke marke ocak, aspiratör, parke duvar, tavan ve perdelerde hasar ve zarara sebep olduğunu, dava konu hasara neden olan Franke marka aspiratör ve ocağın üreticisi dağıtıcısı davalı …A.Ş. olup iş bu zarardan davalı şirket sorumlu olduğundan ekspertiz raporu ile tespit edilen 20.269,37 TL hasar tazminatını 21/10/2015 tarihinde müvekkili şirket tarafından sigortalı hesabına ödenmiş olduğundan 20.269,00TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalılar vekili cevap dilekçesinde sigorta ödemesinin davcı tarafından yapılmasına sebebiyet veren yangının franke marka aspiratörün elektrik kablolarının kısa devre yapması sonucu ortaya çıktığı iddia edilmekle birlikte bu iddianın tereddüte mahal vermeyecek şekilde netlik kazanmadığının açık olduğundan taraflarında kabulünün mümkün olmadığını, olayla ilgili gerekçeli bir kusur tespiti yapılmadan üstelik sigortalının çelişkili beyanına dayarak düzenlenen ekspertiz raporuna istinaden mahkememiz nezdinde açılan rücu davasının yasal mesnetten yoksun bir dava olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle kusurlu olmadığından tazmin yükümlülüğünün de bulunmadığını, davacı tarafından yangına sebebiyet verdiği iddia edilen ocak ve davlumbazın satım ve montaj tarihinin 2007 olduğunu sigorta poliçe hükümlerine göre 5 yıldan eski olan cihazlar teminat kapsamı dışında kaldığından olayda davacının sigortalı …a yaptığı ödeme poliçe kapsamı dışında yapılmış bir ödeme olduğundan rücu konusu olamayacağından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gebzeasliye Ticaret Mahkemesi, 2016/881 Esas, 2018/53 Karar sayılı kararında özetle; davanın reddine, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 19/02/2018 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-İlk derece mahkemesi kararının eksik inceleme ile kurulduğu, savunmalarında ve bilirkişi raporunun itiraz dilekçelerinde belirtikleri hususların mahkemece değerlendirilmediği,
2-Meydana gelen hasarda olay yerinde inceleme yapan ve hasara ilişkin profesyonel görüş sunan yangın hasar ekspertiz raporunun gerek bilirkişiler tarafından gerek mahkeme tarafından dikkate alınmadığı,
Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava TTK 1472 maddesi uyarınca davacı … şirketi tarafından açılan rücuen tazminat davasıdır.
Davacı … şirketi ile dava dışı … arasında Sarıpanjur Sigorta poliçesi düzenlendiği sigortalı konuda 03/09/2015 tarihinde mutfak kısmında bulunan aspiratör kablolarından kaynaklanan yangın meydana geldiği ve konutta bulunan Franke marka ocak, aspiratör, parke duvar, tavan ve perdelerde hasar bulunduğu, 20.269,37 TL olarak tespit edilen hasar bedelinin sigortalıya ödendiği ve davacı şirketin halefiyet ilkesi gereğince sigortalı yerine geçerek dava konusu hasara neden olduğu iddiası ile Franke marka aspiratör ve ocağın üreticisi ve dağıtıcısı konumunda bulunan davalı şirket hakkında iş bu davayı açtığı, mahkemece hasara sebebiyet veren yangın olayının davalının kusuru nedeni ile meydana geldiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Yukarıda da açıklandığı üzere dava, davacı tarafından TTK 1472, maddesinde açıklanan halefiyet ilkesi uyarınca sigortalısının yerine geçerek bu tazminat davasını açmıştır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra, hukuken sigortalının yerine geçerek, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilecektir. Bu durumda da, görevli mahkeme, sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki içeriğine göre belirlenecektir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 Tarihli E.37, K.9 sayılı kararı, ” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklindedir.
6502 sayılı ve 07/11/2013 tarihli Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/ı) maddesine göre; Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
Aynı maddenin k) fıkrasına göre; Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
L) maddesine göre de Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, ifade etmektedir.
Aynı yasanın 73- (1) maddesine göre ise, Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda, dava dışı sigortalı ile davacı … şirketi arasında düzenlenen sigorta sözleşmesinde, davacı 6502 sayılı yasa da tanımlanan tüketici, davacı sigortacı sağlayıcı konumundadır.
Aynı şekilde dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki satım ilişkisinde de dava dışı sigortalı, yine tüketici konumunda, davalı şirket sağlayıcı konumun- dadır.
Görüldüğü üzere, halefiyet ilkesi gereğince, davacının yerine geçtiği sigortalı ile, satıcı davalı şirket arasındaki uyuşmazlık, Tüketici Kanunundan kaynaklanan bir uyuşmazlık niteliğinde olup, davaya tüketici mahkemesinin bakması gerekmektedir.
Bu nedenle mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olduğundan ve dava konusu uyuşmazlığa bakma görevi, yukarıda açıklandığı üzere, 6502 sayılı yasa uyarınca tüketici mahkemelerine ait olmasına rağmen, görevli olmadığı halde ilk derece mahkemesince Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılarak karar verilmesi yanlış olduğundan, istinaf başvurusunun sadece bu yönden kabulü ile, esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin bu aşamada HMK 353/1.a.3 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemesince HMK 20. maddesine uygun şekilde görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili tüketici mahkemesine gönderilmesinin temini için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/881 Esas, 2018/53 Karar sayılı 17/01/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın, dairemiz kararına uygun olarak görevsizlik kararı verilerek, HMK 20. maddesi gereğince, kararın kesinleşmesi ve başvuru halinde görevli ve yetkili Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
5-İstinaf harçları peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3. Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/06/2018