Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1145 E. 2018/1151 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1145 Esas
KARAR NO : 2018/1151
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/03/2018
NUMARASI : 2017/1313 E
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Tacirler Arası Hizmet Alım)
TALEP : İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ: 27/06/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 07/03/2018 tarihli dilekçesi ile; davalının cevap dilekçesinin süresinden sonra sunulduğunu, mahkemeye sunulan 09.10.2017 tarihli tarafların imza ve kaşelerini havi mutabakat mektubu marifetiyle tarafların iş bu davaya konu icra takibiyle tahsili amaçlanmış 42.427,00 TL’lik borcun varlığı konusunda mutabık olduklarını, davalının zaman kazanmak amacıyla davaya konu icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğini, söz konusu faturaların davalı borçlu şirkete usulüne uygun olarak gönderildiğini, davalı şirketçe bugüne kadar itiraza uğramamış ve hatta KDV ve Kurumlar Vergisi indiriminden faydalanmak amacıyla BA/BS formlarına girerek bağlı bulunduğu vergi dairesine dahi bildirildiğini, faturalar içeriğindeki mal ve hizmetlerin tam ve eksiksiz verildiğini, aksini ispat külfetinin zaten borçlu şirkete ait olduğunu, alacaklarını tahsil için başlattıkları icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, itirazın ipkalı ile müvekkilinin söz konusu alacağını herhangi bir şekilde tahsil edememesi dudumunda uğrayacağı telafisi güç boyuttaki zararı önlemek amacıyla kötü niyetli ve tamamen işi sürüncemede bırakmak suretiyle müvekkilimize zarar verme saikiyle hareket eden davalı borçlunun yedindeki veya üçüncü şahısta olan taşınır veya taşınmaz malları ve alacaklarıyla diğer hakları üzerine İİK.nun 257. Vd. Maddelerinde belirtilen şartlar gerçekletiğinden ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap süresinden verdiği cevabında; alacak/borç tutarı üzerinde mutabık kalınmadığı gibi borcu da bulunmadığını, davacı şirketin edimini yerine getirmediğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; davaya konu alacağın muaccel olup olmadığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ve davalı/borçlunun mal kaçırdığı iddiasına ilişkin olarak da herhangi bir delil sunulmadığı gerekçeleriyle İİK’nun 257. maddesindeki şartlar bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … Ltd. şti Vekili İstinaf Taleplerinde; taraflar arasında imza edilen ve örneği dava dilekçelerine eklenen mutabakat mektubunda davalı borçlu taraf huzurdaki davaya konu icra takibindeki 42.427,00 TL- borç kadar borçlu bulunduğunu kabul ve beyan ettiğini, icra takibiyle birlikte temerrüde düştüğünü, konu borcun rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu olduğunu, diğer bir anlatımla İİK.nun 257.maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haciz kararının tüm şartlarını taşıdığını, davaya konu alacak miktarının yargılamayı gerektirip gerektirmediğinin tespitinin ihtiyati haciz kararı için aranmayacağını, yerel mahkemenin 09.03.2018 tarihli, ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararının, kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi davalı …Ş. vekiline 09/04/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf dilekçesine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, ödenmeyen faturaya dayalı hizmet bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, derdest davada talep edilen ihtiyati haciz isteminin mahkemece reddi kararı davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan dava dilekçesi ekindeki faturalar ve mutabakat metnine karşı davalı tarafın verdiği cevap dilekçesinde icra takibi kapsamında gönderilen ödeme emrinde belirtilen tutarlar üzerinde mutabık kalınmadığı, hizmetin teslim edilmediği, borçlarının bulunmadığının belirtilmesi ile yetinildiği, açıkça mutabakat metnindeki imzaya itiraz olmadığı, faturaların fatura içeriğinin doğru olmadığı, iade edildiği vb.itirazlarda da bulunulmadığı gibi, davacı tarafından faturaların ticari kayıtlarına alınarak BA/BS formları ile bağlı bulundukları vergi dairesine gönderilerek vergi mahsubundan yararlandıkları iddiasının da aksinin savunulmadığı göz önüne alındığında davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermek gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1313 E.sayılı dosyasındaki 09/03/2018 Tarihli ara kararının HMK’nun 353/1b,2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-İhtiyati haciz kararının verilmesi, teminatın takdiri ve sair hususların yerine getirilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-İstinaf incelemesi sırasında davacının yapmış olduğu 37,50 TL tebligat ve posta gideri ile 134,00 TL İstinaf karar harcı ve İstinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 171,50 TL’ nin davalı taraftan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ‘nun 353/1b, 2 ve 362/1-f. Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/06/2018