Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1142 E. 2018/1202 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1142 Esas
KARAR NO : 2018/1202
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ :13/12/2017
NUMARASI :2017/634 E. 2017/1377 K.
DAVA : İFLAS ERTELEMESİNDEN ÇIKMA
KARAR TARİHİ : 04/07/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Mahkememizin 23/12/2015 tarih, 2015/622 Esas, 2015/1118 Karar sayılı kararı ile şirketleri hakkında 23/12/2015 tarihinden itibaren 1 yl süreyle iflasın ertelenmesine karar verildiğini, bu kere sürenin dolmasından önce 19/12/2016 tarihli davadilekçesi ile 1. uzatma talebinde bulunulduğunu, ancak mahkememizce 21/12/2016 tarih ve 2016/1419 E. 2016/2015 K. sayılı KHK gereğince dava şartları yokluğunun gerekçe gösterilerek uzatma taleplerinin reddine karar verildiğini, iflas ertelemesi uzatma davasının yeni bir dava olmaması nedeniyle mahkememize eski davanın devamı şeklinde başvuruda bulunduklarını, kaydi ve rayiç değerleri gösterir bilanço ve sundukları 30/04/2017 tarihli mali tablolar incelendiğinde şirketlerinin 22.224.015,85-TL civarında artıda olduğunu, şirketlerinin durumunun düzeldiğini, iflas ertelemesi şartlarından olan borca batıklıktan çıkıldığını, bu nedenle şirketleri hakkında verilmiş olan iflas erteleme kararından çıkma kararı verilerek, durumun ticaret sicil müdürlüğüne ve sair resmi makamlara bildirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu dilekçe ile; müvekili şirket tarafından açılan hakem kararının iptali davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, kesinleşme sürecinin devam ettiğini, kaldı ki o davanın konusu olan bedelin icra dosyasına yatırıldığını, buna rağmen müvekkili şirketin özvarlığının yaklaşık 20.000.000.00 TL pozitif değerde olduğunu, bundan böyle müvekkili şirketin iflas erteleme süresinde kalmasının menfaatine bir durum olmadığını, müvekkili şirket üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkuller üzerine iflas erteleme davası nedeniyle tedbir bulunduğundan serbestçe tasarrufta bulunamadıklarını, bu nedenle tedbirlerin kaldırılmasını talep etmiştir.
CEVAP:
Müdahil…A.Ş. Vekili dilekçesinde özetle; Mahkememiz tarafından 2015/622 E. 2015/1118 K. sayılı karar ile 23/12/2015 tarihinden itibaren bir yıl süre ile …’ın iflasının ertelenmesine ilişkin verilen kararın taraflarınca temyiz edilmiş olup, Yargıtay’a gönderildiğini, gelinen aşamada … tarafından, aynı 2015/622 Esas sayılı dosyada olduğu gibi, tamamen kötü niyetli bir şekilde bu sefer “iflas ertelemeden çıkma” talepleri ile birlikte huzurdaki davayı açtıklarını, müvekkilinin …’tan çok ciddi miktarda alacağının bulunduğunu, müvekkili ile Davacı arasındaki uyuşmazlığın, borçlu …’ın engelleme girişimleri sebebiyle 7 yıldan fazla bir süre yargı önünde sürüncemede kaldığını, bu konuda ….tarafından akla gelebilecek ve gelemeyecek her türlü niza yaratıldığını, fakat sonuçta bu engellerin yargı önünde birer birer aşılarak taraflar arasındaki anlaşma çerçevesinde tahkim yargılamasına başlanabildiğini, akabinde hakem heyeti tarafından ittihaz edilen 13/01/2014 tarihli hakem kararı ile müvekkili şirketin davasının kabulüne ve borçlu …’ın karşı davasının reddine hükmedildiğini, Bir an için …’ın mali durumunun düzeldiğine yönelik beyanlarının kabulü varsayımında dahi, …ın mali durumunun düzeldiğinin kabulünün hayatın olağan akışına hiçbir surette uyum göstermediğini, müvekkili ile arasındaki uyuşmazlıkta tamamen kötü niyetli o larak hareket ettiğini, tüm bu sebeplerle iflas ertelemesinden çıkma talepli davanın kötü niyetle ikame edildiğinden, bu zamana değin ….’ın sergilediği tutum ve kabul edilemez kötü niyetli yaklaşımlar da nazara alınarak tüm taleplerin reddine, yargılamagideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Davacının borca batıklıktan çıktığı, dolayısıyla iflas erteleme şartlarının ortadan kalktığı anlaşılmakla iflas erteleme sürecinden çıkma talebinin kabulü ile davacı hakkında verilen tüm iflas erteleme tedbirlerinin kaldırılmasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asli Müdahil …A.ş. vekili İstinaf Taleplerinde;
1-Bilirkişilerce görevlerinin sınırı aşılarak, uyuşmazlığın esasına ilişkin görüş bildirilerek rapor verdiklerini, beyan ve itirazlarının dikkate alınmadığını, salt davacının tek taraflı beyan ve talepleri dikkate alınarak karar verildiğini, davacı borçlu … tarafından kötü niyetli olarak iflas erteleme talebinde bulunulduğunu, iflas erteleme sürecinin amacı dışında kullanılmaya çalışıldığını, iflastan çıkma talebinin de daha önceki kötü niyetli yaklaşımın devamı olduğunu, buna cevaz verilmesinin mümkün olmadığını,
2-İstinaf dilekçesinde ayrıntılı olarak izah edildiği üzere daha önceden onlarca farklı girişim ile müvekkiline olan borcunu ödemekten kaçınmaya çalışan borçlu …’ın haksız ve mesnetsiz bir şekilde iflas erteleme talebinde bulunması gibi, bu defa iflas ertelemenin sona erdirilmesini talep etmesi de haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğundan İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/634 E. 2017/1377 K. Sayılı ve 13.12.2017 tarihli usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasına, borçlu – davacı dekaş’ın haksız ve mesnetsiz tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi Davacı… A.Ş. vekiline 06/04/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 10/04/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Yerel mahkemenin kararı usul ve yasalara uygun olduğunu, istinaf dilekçesinin kanunen belirlenmiş olan 10 günlük yasal süresi içerisinde mahkemeye sunulmadığını, bu nedenle öncelikle müdahilin istinaf taleplerinin usulden reddedilmesi gerektiğini, her ne kadar yerel mahkemece hüküm fıkrasında yasaya açıkça aykırı bir şekilde ve yasada açıkça belirtilmiş olan istinaf süresini aşacak şekilde istinaf süresi tebliğden itibaren 2 hafta olarak yazılmış olsa bile, istinaf süresi kanunda açıkça düzenlenmiş olduğundan müdahil tarafça bilinmesi gerektiğini, kanunda belirlenen süreler üzerinde hâkimin tasarruf yetkisi bulunmadığını, kanunun öngördüğü bir sürelerin hâkim tarafından uzatılamayacağı gibi kısaltılamayacağını, istinafa ilişkin sürelerin de yasa tarafından düzenlenen kesin süreler olup resen gözetilmesi gerektiğini, bir an için müdahilin istinaf başvurusu kabul edilse bile, bu taleplerin esastan reddedilmesi gerektiğini, bilirkişi raporu ile müvekkili şirketin borca batıklıktan çıktığını belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının müdahil Marin …A.Ş.vekiline 28/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın İİK.nun 179 vd.maddelerine göre açılmış bir iflas erteleme davası olmasa da talebin İİK.nundan kaynaklanması nedeniyle, 179/c.maddesi gereğince 10 günlük yasal istinaf süresine tabi olduğu ve hükmün davacı tarafından en geç 12/03/2018 (Pazartesi) günü bitimine kadar istinaf edilmesi gerekirken 13/03/2017 tarihinde (Salı) 10 günlük yasal süre dolduktan sonra istinaf edildiği, gerek kısa kararda gerekse gerekçeli karardaki hüküm fıkrasında istinaf süresi 2 hafta olarak gösteriliğinden Anayasa Mahkemesinin 26/06/2014 Tarih ve 2012/855 başvuru sayılı kararı ile Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 17/06/2016 Tarih ve 2015/3127 E. 2016/3720 K.sayılı kararı da göz önüne alındığında istinaf talebinin süresinde olduğu kabul edilmekle;
Dava, davacı şirketin borca batıklıktan kurtulduğunun tespiti ile iflas ertelemesinden çıkartılması talebine ilişkindir.
Davacı tarafından 09/06/2015 tarihinde iflas erteleme davası açıldığı, mahkemece talep kabul edilerek 23/12/2015 tarih ve 2015/622 E. 2015/1118 k.sayılı kararı ile davacı şirketin iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, karar henüz Yargıtay aşamasında temyiz incelemesi sırasında iken davacı vekilinin, dosyada rastlanmasa da dava dilekçesindeki beyanlarına göre iflas ertelemenin 1.kez uzatılması talebiyle açtığı davanın 22/12/2016 Tarih ve 2016/1419 E. 2016/1045 K.sayılı kararıyla ve 673 sayılı KHK.nnin 10 maddesi gereğince OHAL nedeniyle dava şartı yokluğundan reddedildiği, bu kararın da Yargıtay’da temyiz incelemesinde olduğu, davacı vekilinin bu kez kararın kesinleşmesini beklemeden 02/06/2017 tarihinde huzurdaki davayı açtığı, yargılama sırasında iflas ertelemeye ilişkin kararın Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 28/09/2017 tarih ve 2016/2040 E. 2017/2421 K.sayılı kararı ile onandığı, mahkemece de talep gibi yazılı şekilde karar verildiği, hükmün müdahil tarafça istinaf edildiği anlaşılmaktadır.
İİK.nun 179.vd maddeleri İflasın ertelenmesi talebine ilişkin davaları düzenlemekte, 182.maddesi ise iflasın kaldırılmasını düzenlemektedir. İİK ve hukukumuzda borca batıklıktan kurtulduğunun tespiti ve iflas ertelemesinden çıkarılma talebine ilişkin bir dava türü bulunmamaktadır.
Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır. (HMK.nun 114/1-h)
Burada sözü edilen hukuki yarardan maksat, davacının subjektif hakkına hukuki koruma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hali hazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hali hazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse onun hukuki yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir (HMK gerekçesi)
Davacının dava açmaktaki yararı hukuki olmalıdır. İdeal veya ekonomik yarar, yalnız başına yeterli değildir. Davacı hakkına kavuşmak için mahkemenin kararına muhtaç bulunmalıdır. Davacının, dava açmaktaki hukuki yararının, korunmaya değer bir yarar olması gerekir. (Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı-Prof. Dr. Baki KURU/YETKİN age.sh.142)
Dosyada rastlanmasa da dava dilekçesindeki beyanlarına göre iflas ertelemenin 1.kez uzatılması talebiyle açtığı ve mahkemece 22/12/2016 Tarih ve 2016/1419 E. 2016/1045 K.sayılı kararıyla ve 673 sayılı KHK.nnin 10 maddesi gereğince OHAL nedeniyle dava şartı yokluğundan reddedilen ve halen Yargıtay’da temyiz incelemesinde olan davanın sonucunun beklenerek bu davanın sonucuna göre uzatma davasında borca batıklıktan kurtulduğunun tespiti halinde uzatma davasının reddi veya aksi halde iflas kararı verileceği, gözetilmeden sürecin doğal gidişine aykırı ve yasada tanımlanmayan bir dava tipi kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından müdahil vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmektedir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Müdahil vekilinin istinaf taleplerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Müdahil …A.ş. vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/12/2017 Tarih ve 2017/634 E. 2017/1377 K. Sayılı kararının, HMK’nun 353/1-b,2. Maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3a-Davanın, dava şartlarından olan Hukuki Yarar Yokluğundan HMK.nun114/1-h maddesi gereğince REDDİNE,
3b-Davacı tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3c-HMK 333 maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve özellikle davanın niteliği itibariyle müdahiller yararına vekalet ücreti verilmeyeceğinden vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran müdahil tarafça peşin yatırılan 35,90 TL istinaf başvuru harcı + 98,10 TL istinaf karar harcı ve 62,30 TL istinaf yargılama giderleri ile toplam 196,30 TL’nin davacıdan alınarak Müdahil.. .A.Ş’ye VERİLMESİNE,
6100. Sayılı HMK’nun 354/1. ve 353/1-b,2. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 179/c. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/07/2018