Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1138 E. 2021/380 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1138 Esas
KARAR NO : 2021/380
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2017
NUMARASI: 2015/63 Esas, 2017/809 Karar
DAVA: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 27.09.2007 tarihli dava dilekçesi ile; davalılar, …. A.Ş, … A. Ş( önceki ünvanın … A.Ş, … A.Ş ve …. hakkında, müvekkili sigorta şirketi ile Sigortalı … A.Ş ‘nin davalı … maliki olduğu Kocaeli İli, … İlçesindeki depo içerisinde yer alan emtiaların satış yeri olan … Mağazası ‘nın Ümraniye / İstanbul adresinde bulunan mağazasında olabilecek kar kaybı ve artan işçilik maliyetlerinin yer aldığı finansal zararlarını, … nolu Endüstriyel Paket Yangın Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatına alındığını, sigortalı şirketin, mobilya ve ev aksesuarları satışı üzerinde faaliyet gösterdiğini, davalı … A.Ş ile sigortalı şirketin depolama ve dağıtım sözleşmesi imzalamak suretiyle, sigortalının, ürün karşılama, elleçme, depolama, sevk, yükleme ve taşımacılık vb lojistik hizmetlerini üstlendiğini, davalının sigortalı İle depolama ve dağıtım anlaşması yapan ve davaya konu depoyu kiralayan kiracı olduğunu, depolama ve dağıtım sözleşmesinin 01.04.2006 tarihli devir sözleşmesi ile devredildiğini, davalı … A.Ş ‘nin söz konusu 1 ve 2 nolu davalıların ve bağlı oldukları şirketlerin tüm dünyadaki sigortacısı, davalı … ise davaya konu emtiaların depolandığı deponun maliki olduğunu, davalının maliki olduğu depoda 05.10.2006 tarihinde vuku bulan yangında sigortalı şirketin emtialarının tamamen yanarak hasara uğradığını, olay tutanağında, 05.10.2006 tarihinde 22.30 da çalışanların depoyu kilitleyerek ve alarm sistemini kurarak depoyu terk ettikleri, 22,45 civarında parlama görüldüğü, alarmın çalmaya başladığı, yangının giderek büyüdüğü ve derhal haber verildiğinin belirtildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından Gebze 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/28 D.İş sayılı dosyada müracaatı ile düzenlenen raporda, akü şarj yerinden dolayı yangın çıkmasının bilimsel olarak mümkün olmadığı, endüstri ve ticari depolama alanlarının orta tehlike sınıfına girdiği, yangın yönetmeliğine göre bina sahibi tarafından alınması gerekli tedbirlerin alınmadığı, binada otomatik duman algılama cihazının, alarm verme düzeninin, yangın kontrol panelinin, sesli ve ışıklı alarm cihazlarının bulunmadığı, binada mal sahibinin mevzuatın emrettiği yangın güvenlik önlemlerini yerine getirmediğinden yapı kullanma iznini alamadığını, sistemlerin olmaması nedeniyle yangına zamanında müdahale olanağının kalmadığını, yangının lüzumsuz yere büyüdüğünü, yangının bu denli büyümesi ve içindeki tüm malların yanmasından mal sahibinin sorumlu olduğunun mütalaa edildiğini, davalı … A.Ş tarafından Gebze Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/285 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, raporda, mobilya eşyası ve parafin mumu ve diğer aksesuarların depoda bulunduğu, mobilya yatak minder gibi eşyaların depo girişinde sol tarafa istiflendiği, yangının forkliftlerin tamamen boşalmış akülerini doldurmak için şarj cihazına bağlandığı andan itibaren yüksek potansiyel farkı dolayısıyla hızla ısınan şarj cihazlarından çıktığı ve ortamda bulunan çok yüksek yanıcı sentetik, selülozik eşyalara sirayet ettiği ve kısa zamanda oluşan sıcaklık artışıyla parafin mumlarının da buharlaşarak tüm alana yayıldığının kuvvetle ihtimal olarak belirtildiği, yangının çıkışı nedeniyle kesin bir kanaatin bildirilmediğini, en kuvvetli ihtimal olarak elektrik kaynaklı olabileceğinin belirtildiğini, müvekkili tarafından Gebze Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/291 D.İş sayılı dosyada yaptırılan bilirkişi raporunda, olayın toplam 27 dakika içinde meydana geldiği, olaya sebep faktör olarak elektrik üzerinde durulduğu, olaya ana pano ve 5 adet istifleme aracının şarjı esnasında oluşan elektrik zorlamanın sebep olduğu kanaatinin belirtildiğini, davalı …. tarafından müracaatla Gebze Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/289 D.İş sayılı dosyasında, sadece yanan binanın hasar bedelinin tespit edildiğini, yangın sebebi ve sorumlular hakkında herhangi bir tespit yapılmadığını, müvekkili sigorta şirketinin müracaatı sonucunda yapılan incelemeler ve ekspertiz raporuna göre, yangın emtea raporuna atıfta bulunularak detaylı çalışmalar neticesinde, sigortalının tesbit edilen kar kaybı ve artan işçilik maliyet zararının 1.241.310 EURO ve 1.200.000 EURO konusunda mutabık kalındığının bildirildiğini, yangın sebebiyle, sigortalının tespit edilen kar kaybı zararı mukabilinde 25.04.2007 tarihinde 1.200.000 EURO (2.188.320,00 YTL ) ödendiğini, emtea hasarı için sigortalıya ödenen 8.739.540,90 YTL zararın ayrı bir poliçeye bağlı olduğunu, farklı poliçeden ödenmiş olduğundan ayrı bir dava konusu yapıldığını, iş bu davada 1 ve 2 nolu davalıların, kiracı ve sigortalının lojistik hizmetlerini üstlenmesi, 3 nolu davalının davalı kiracının sigortacısı ve 4 nolu davalının ise binanın maliki olması nedeniyle BK ve TTK hükümleri, sigorta genel şartları ve yasal mevzuat çerçevesinde müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen zararı tazmin etme sorumluluğunda olduğunu iddia ederek 2.188.320,00 YTL ‘nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …. vekili, müvekkilinin gayrimenkulün maliki olduğunu, gayrimenkul üzerinde bulunan 8.064 metre kare +500 metre kare depo işyeri ve sığınak olarak yeni yapılıp hiç kullanılmadığını, 01.09.2005 tarihli kira akdi ile … Tic.Ltd.Ştine kiralandığını, kira akdinin tarafların rızası İle ….A.Ş ‘ye devredildiğini, bu şirketin ünvan değiştirerek …. A.Ş ünvanını aldığını, kiracılık sıfatının devamı sırasında 05.10.2006 tarihinde saat 22.00 sıralarında yangın çıktığını, müvekkiline ait bina ve eklentilerinin kullanılamayacak hale geldiğini, yangının çıkmasında müvekkilinin kusuru olmadığını, yapıların projeye uygun olarak yapıldığını, ayrıca yapı kullanma izin belgesinin olmadığının kiracıdan da gizlenmediğini, kira sözleşmesinin 4. maddesinde açık olduğunu, müvekkilinin yapı kullanma izni almak için müracaatta bulunduğunu, kiracının mecura 17*17=289 metre kare yükleme ve boşaltma yapabilmek için proje harici bir sundurma yapmasının yapı kullanma izin belgesinin alınmasına engel olduğunu, sundurmanın yapılmasının müvekkiline haber verilmediğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kıracının mecura elektrik almayıp yandaki komşu binadan kaçak elektrik aldığını, elektrik alınan yerin müvekkiline ait olmadığını, elektriğin kaçak alımından müvekkilinin bilgisi olmadığını, kaçak olarak alınan elektriğin bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere mecura özel bir elektrik tesisatı yapılmamış, kiracının elektrik tesisatında forklift şarj ünitesi kurarak müvekkiline haber vermeden değişiklik yaptığını, kapıların açılamaması nedeniyle yangının büyüdüğünü, içerisinde 10-15 milyon YTL ‘lik mal konulan depoda forkliftlerin elektriğe bağlı iken kapıların kilitlenmesi ve içeride hiçbir görevlinin bırakılmaması, kapıdaki görevlininde kapıyı kırdırmamasının izah edilecek bir durum olmadığını, kira akdinin imzalanmasından yangın tarihine kadar 1 yılı aşkın bir süre geçtiği halde ne kiracı ne de sigorta şirketleri tarafından, mecurun yetersizliği hakkında yazılı veya sözlü beyanda bulunulmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ….A.Ş, ….A.Ş ve … A.Ş vekili, 1. ve 3. davalıların davacı ve davacının selefi Mapa ile ilgili herhangi bir hukuksal ilişkinin mevcut olmadığını, yangın nedeniyle sorumluluğun yüklenemeyeceğini, ayrıca davacının sigortalısına herhangi bir sigorta tazminatı ödememesi gerektiğini, yapılan ödemenin poliçe hükümlerine aykırı olduğunu, hatır ödemesi olduğunu, hatır ödemesini talep edemeyeceğini, aktif husumet ehliyeti olmadığını, poliçe hükümlerine ters düşen bir ödeme yapılması halinde doktrin ve uygulamada, sigortacının halefiyet hakkını kazanamayacağını, poliçede riziko adresinin Ümraniye İstanbul olarak belirtildiğini, bu poliçeye özel şart olarak finansal zararlar teminatının eklendiğini, poliçenin ön yüzündeki şarta göre, poliçe süresi içinde meydana gelen ve belirtilen nedenlerden kaynaklanan bir hasara bağlı olarak işin durması sonucunda sigorta bedelini aşmamak üzere cirodaki azalma, artan çalışma masrafları adı altında sigortalının brüt karında meydana gelecek azalmaların sigorta bedeline kadar bu poliçe ile teminat altına alındığını, bu hüküm uyarınca doğduğu iddia edilen zararın sigorta himayesi altında olmadığını, yangının depoda çıktığını, malların riziko adresinde bulunmadığını, bu sebeple davacı sigorta şirketinin sigortalıya bir ödeme yapmaması gerektiğini, bu nedenle yapılan ödemenin hatır ödemesi olduğunu, halefiyet hakkının doğmayacağını, 2. davalının kusurundan kaynaklanan bir zararın mevcut olmadığını, davalı sigorta şirketinin 2 nolu davalının sorumluluk sigortacısı olduğunu, sorumluluk sigortacısının ancak sigotalısının sorumluluğunun tespiti halinde poliçe kapsamı ve şartlarına göre devreye gireceğini, zararın ispatlanamadığını, zarar miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın 1,2 ve 3. davalılar bakımından reddine karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili, davalıların cevabına cevap dilekçesinde, ex gratia ödemenin söz konusu olmadığını, davanın dayanağı olan poliçenin 10080534 nolu 25.000.000 Euro bedelli finansal zararlar ve kar kaybı poliçesi olduğunu, davadaki talebin sigortalıya ödenen kar kaybı zararı olduğunu, sigortalıya ait olan milyonlarca emtianın, depolama ve dağıtım sözleşmesi tarafı olan davalılar tarafından önce depolarda bekletilip ve daha sonra Ümraniye ‘de bulunan … Mağazasına satış için götürüldüğünü, riziko adresi ile yangının vuku bulduğu adreslerin farklı olması ile birlikte kar kaybı poliçesinde yer alan adreste satışa sunulmak için Türkiye Cumhuriyeti gümrüklerinden giren, depolarda bekletilen ve satışa sunulan malların tümünün kar kaybı Poliçesi altında sigorta örtüsünden istifade ettiğini, bu hususun poliçenin 2. sayfasında açıkça ifade edildiğini, dosyaya ibraz edilen “ İbraname Mutabakatname ve Tazminat Makbuzu “ başlıklı belge gereğince dava dışı sigortalının bütün haklarını müvekkili şirkete TEMLİK ettiğini savunmalarını kabul etmediklerini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.İŞ BU DOSYANIN BİRLEŞTİRİLDİĞİ İSTANBUL 9.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2007/775 ESAS SAYILI DOSYA;Davacı vekili, 28.09.2007 tarihli dava dilekçesi ile aynı davalılara ve aynı olay nedeniyle, sigortalı şirkete emtea hasarı olarak toplam 3.674.970,14 Euro ( 6.876.798,90 YTL ) KDV zararı nedeniyle 13.03.2007 tarihinde 1.862.742,00 YTL olmak üzere toplam 8.739.540,90 YL ödendiğini iddia ederek, ödenen bedelin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, 2007/775 Esas sayılı dosyada, 24.12.2014 tarihli duruşmada birleştirilen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/718 Esas sayılı dosyanın bu dosyadan tefrikine, ayrı esas üzerinden yürütülmesine karar verilerek, tefrik edilen dosya ile ilgili istinaf konusu yapılan 2015/63 Esas sayılı dosya numarası verilerek yargılama yapılmak suretiyle hüküm tesis edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;Mahkemece, birleştirilen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/718 Esas sayılı dosyanın tefriki ile 2015/63 Esas numarasını aldığı, 08.04.2015 tarihinde davacı vekiline sigortalıya ödenen kar mahrumiyeti tutarının ne şekilde hesaplandığını açıklayıp belgelerini sunması için 2 hafta kesin mehil verilmesine karşın, davacı vekilinin 22.04.2015 tarihli beyan dilekçesinde de kar mahrumiyeti tutarının ne şekilde hesaplandığına dair sigortalıya ödenmesi gereken tazminatın hesap dökümleri birlikte ayrıntılı olarak sunduğunun anlaşıldığı, alınan kök ve ek bilirkişi raporunda, mağazaya mal temin edilen depo olduğunu, yangının bu yangın yeri olan depoda gerçekleştiği, dava dışı … A.Ş tarafından toptan veya perakende satış yapılmadığını, satışların, … Ümraniye mağazasında yapıldığı, depoda meydana gelen yangın sonrasında dava dışı … A.Ş ‘nin Ümraniye mağazasında faaliyetinin durmadığı ve satışlarının devam ettiği, kar kaybının hasara uğramış olsun olmasın tüm ürünler için değil sadece hasara uğrayan 1.110 adet ürünleri kapsaması gerektiğini, kar kaybının hasara uğradığı iddia edilen ürünlerin satışa sunulamaması nedeniyle oluşan satış kayıplarını içermesi gerektiğini, hasara uğradığı iddia edilen 1.110 adet ürünle ilgili olarak davacı tarafından dosyalara sunulan ve CD içeriğinde yer alan stok bilgilerine miktar hareketleri, dosyaya sunulan belgelerden ve CD kayıtlarından Aralık satış başlığı altında yer alan değerlerin net satış miktarı olduğu, dosyaya sunulan belgelerden CD kayıtlarından 31.12.2006 değerler, net satış miktar olduğu, dosyaya sunulan belgelerden ve CD kayıtlarından Ekim, Kasım, Aralık 2006 döneminde alınan başlığı altında yer alan değerlerin tablo hareketleri ve 05.10.2006 yangın tarihi birlikte analize tabi tutulduğunda yangın öncesi envanterinde (30.09.2006 ) yer alan ürünlerin, yangın sonrası (05.01.2006)satışlarının yapıldığını, hasara uğrayan ürünlerdeki ciro kayıplarının doğrudan meydana gelen yangından kaynaklandığının söylenmesinin güç olduğu gibi stok yönetimi süreçlerine bağlı hangi faktörler ya da pazarlama politikalarına dayalı nedenler olup olmadığı hususlarının ise belirsiz bulunduğunun değerlendirildiği ve sonuç olarak hasara uğrayan ürünlere bağlı olarak şirketin kar kaybı oluştuğundan söz edilmesinin gerek dava dosyası kapsamında gerek stok hareketleri analizi çerçevesinde olanaklı bulunmadığı yönünde görüş bildirdiklerinin anlaşıldığı, dava konusu olayda hasara uğrayan ürünlerde meydana geldiği iddia edilen ciro kayıplarının doğrudan meydana gelen yangından kaynaklandığının ispatlanamadığı, gerek dava dosyası kapsamında gerekse stok hareketleri analizi çerçevesinde olanaklı bulunmadığı gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, kararın usul ve yasaya, dosya içeriğine, içtihatlara aykırı olduğunu, tüm dilekçelerini istinaf itirazı olarak tekrar ettiklerini beyan ettiklerini, bilirkişi raporunun yok hükmünde olduğunu, bilirkişilik kanununa, yönetmeliğine ve HMK ya aykırı olduğunu, bilirkişilerin stok yönetimi ve emtia pazarlama stratejisinde yeterli olmadığını, inceleyecek, değerlendirecek uzmanlığa sahip olmadıklarını, kanaat bildirmelerinin mümkün olmadığını, yanan emtianın ekonomik değerinin dosya içerisinde sabit olduğunu, raporun yok hükmünde olduğunu, ekspertiz raporundan başka rapor sunulmadığı belirtilerek zararın ispat edilmediği kanaatinin bildirildiğini, itiraz dilekçelerinde görüleceği üzere dava dışı sigortalının tüm stokları, kayıtları, ayrıca yangında zayi olan emtiaların faturaları, irsaliyeleri ve başkaca bir çok belge, delilin dosya eki olarak 7/8 klasör halinde mahkeme kaleminde olmasına rağmen dosyanın bilirkişide olduğu dönemde ve rapor geldikten sonra mahkeme kaleminde dava dosyasının eki olan dosyaların aynen durduğunu, eklerin mahkeme kaleminden hiç alınmadığı hususunun taraflarınca tespit edilip bu hususta tutanak tutulduğunu, bilirkişi ek raporu olarak alınan raporun aslında aynı bilirkişilerce alınmış ilk rapor olarak kabul edilmesi gerektiğini, ek rapor keşif günü uzman bilirkişi Prof.Dr. … hazır bulunmaması nedeniyle raporun denetime açık olmadığını, yeterli olarak dosyaya vakıf olmaksızın, izahatlarının bilirkişi tarafından dinlenmeksizin düzenlenen raporun hüküm kurmaya elverişli, yeterli olmadığını, yetersiz rapor düzenlendiğini, raporun hükme esas alınamayacağını, rapora dayanan gerekçenin usule ve yasaya aykırı olduğunu, raporun denetime elverişli olmadığını, ciro- kar kaybının varlığının raporda kabul edilmiş olmasına rağmen, hesaplanmamasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, raporda verilen görevin aksine belirtilmemiş olmasına rağmen kar kaybı miktarının açık olduğunu, ekspertiz raporunda da görüldüğü üzere ve ek raporda kabul edildiği üzere davaya konu yangın nedeniyle uğranılan ciro kaybının 6.746.345,00 TL olduğunu, nihai kar kaybının 1.241.310,00 Euro olduğunu, mahkeme ve raporun aksine, ciro kaybının doğrudan yangından kaynaklandığının ispat edildiğini, ekspertiz incelemesi sonucunda anlaşıldığını, raporun çelişkili ve eksik olduğunu, yok hükmünde olan denetime elverişli olmayan rapora dayanak yapılarak davanın red edilmesinin, usule, yasaya, dosya içeriğine aykırı olduğunu iddia ederek, kararın ortadan kaldırılmasını, duruşma günü verilerek dosyanın yeni oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdiine, davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, “Endüstriyel Paket Yangın Poliçesi “ kapsamında, yangın nedeniyle ödenen kar kaybı bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı ….A.Ş arasında, başlangıç tarihi 22.04.2006, bitiş tarihi 22.04.2007, poliçe No …, riziko adresi, Ümraniye / İstanbul, risk konusu faaliyetin alış veriş merkezi, sigorta teminatı “ Finansal Zararlar, kar kaybı, sigorta bedelinin 25.000.000,00 Euro olduğu, poliçenin özel koşullar bölümünde, kar kaybı özel şartları başlığı ile kar kaybı teminatında tazminatın süresinin 12 ay olduğu, sigortalı yerde poliçe süresi içinde meydana gelen ve belirtilen nedenlerden kaynaklanan bir hasara bağlı olarak işin durması sonucunda sigorta bedelini aşmamak üzere:a) Cirodaki azalma, b) Artan çalışma masrafları, Başlıkları altında sigortalının brüt karında meydana gelecek azalmaları sigorta bedeline kadar bu poliçe ile teminat altına alındığının, 2)a bendinde, cirodaki azalmaya bağlı kar kaybının brüt kar oranının, hasarı takip eden durma süresi içerisinde gerçekleşen ciro ile Standart ciro arasındaki durma süresi içinde ciroda meydana gelmesinin kısmen ya da tamamen ortadan kaldırılmasına dönük masrafları ( sigortalanmamış sabit masraflar İle ilgili ihtar hükümlerine göre ) ifade ettiği, ancak bu masrafların hasar nedeniyle durma süresi içinde yapılmış olması ve azalması önlenen ciro miktarına brüt kar oranının tatbikiyle elde edilecek miktarı aşmaması gerektiği, (a) ve (b) maddelerinden oluşan bedelden, tazminat süresi içinde brüt kar kapsamında değerlendirilmesi gerekirken hasar nedeniyle tasarruf edilen İşletme masraflarının tenzil edileceği, şayet brüt kar kalemi için gösterilen sigorta bedelinin brüt kar oranının senelik ciroya ( azami tazminat süresi 12 aydan fazla ise bu oranda artırılmış senelik ciro ) uygulanmasıyla elde edilen bedelden az ise ödenecek hasar bedelinde aynı oranda indirim yapılacağı, bu poliçe kapsamında ki tüm hesapların KDV hariç değerler üzerinden yapılacağı ve diğer şartların belirtildiği, dava dışı sigortalı şirket emtialarının depolandığı depoda 05.10.2006 tarihinde yangın meydana geldiği, 18.04.2007 tarihli Kar Kaybı Ekspertiz Raporunda, sigortalı ile …. aralarındaki sözleşme uyarınca, zararın ona rücu edilemeyeceğini dile getirilse de nihai kararın sigortacıların takdirine bırakıldığı, sigortalının 21.03.2007 tarihli talebinin özetinin, brüt kar kaybı 1.376.829 Euro, artan işçilik masraflarının 288.825 Euro, kazanımların (-)39.613 Euro, toplam talebin 1.626.041 Euro olduğu, sigortalı tarafından alınan önlemlerin, stokları mümkün olan en kısa süre içinde normal duruma getirebilmeye yönelik olduğu, sigortalının talebinde 15 Ocak 2007 tarihi itibariyle normal duruma gelmiş olduklarını ve satışlarının öngörülen satışları yakaladığını belirttiği, stokların hedefler ile tutmadığını belirtmelerine karşılık ekspertiz çalışması sırasında kendilerine satış kaybının ancak eldeki stok miktarının sıfıra düşmesi ya da buna yaklaşması halinde gerçekleşebileceğinin bildirildiği, dolayısıyla en yüksek değerli 209 ürün maddi hasarda zayi olan seçilmiş ve sigortalıdan bu ürünlere ilişkin olarak gerek depo gerekse de mağazadaki günlük envanter kayıtlarının istendiği, ilk talebin sadece depodaki malları gösterdiğinden bunun ise satış kaybı İle bağlantılı olmadığından bu incelemenin yapılmasının zorunlu olduğu, hemen hemen 23 gün için Aralık ayı ortasında Şubat ayı sonuna kadar stok düzeyinin sürekli olarak sıfırda olduğu, sigortalının aradan geçen süreye rağmen bazı kalemlerin sağlanamadığının belirtildiği, ancak bunların bazılarının mevsimsel özellik taşımakta olduğu için kış aylarında satılabileceğini ama baharda satılamayacağı için yeniden sipariş edilmediğini eklediğini, ciroda azalma brüt kar kaybı talebinin 6.746.345 YTL ( sadece İstanbul mağazası ) olduğu, sigortalının ticari faaliyetine 2005 yılının Mayıs ayında başladığını, o zamandan bu zamana kadar geniş çaplı bir pazarlama ve reklam kampanyası yaptığını, dolayısıyla bu yılın gelir beklentilerini geçen yılın aynı dönemde elde edilmiş gelirler ile karşılaştırmanın zor olduğunu, sigortalının 2006 yılının Eylül ayında 2.500.000 adet katolag bastırdığı ve bunun 2.000.000 kadarının evlere dağıtıldığı ( İstanbul ve İzmir arasında paylaşılarak ) sigortalının İstanbul ‘daki mağazaları açıldığından beri yürütülen pazarlama ve reklam harcamaları hakkında ayrıntılı bilgi verdiği, cironun artırılması yönünde tam yangın olayı öncesinde büyük boyutta harcama yapılmış olduğunun belli olduğunu, ancak yangından iki hafta kadar önce başlatılan yeni katalog dağıtımının stok eksikliği ile karşı karşıya gelinene dek cironun bütçeye oranla %9 ile %17 arasında arttığını gösterdiği, öngörülen cironun talebe esas alınmasının doğru olmadığı görüşünde olduklarını, dolayısıyla 2007 yılının yani belli bir stok eksikliği kalmaması durumunun satış sonuçlarını beklediklerini bunun Mart ayı ortasını bulduğu, hasar sonrası kayıbın sigortalı tarafından hazırlanan tahmini cironun kullanabilirliğini gösterdiğini, çünkü 2007 yılında gerçekleşen cironun bütçedeki ciroyu yaklaşık %11 oranında aştığı, dolayısıyla sigortalının sunduğu tahmini bütçeyi kullanmaya karar verdiklerini, yangın olayı olmasa idi nasıl bir ciro elde edileceğini gösterdiğini, çeşitli tazminat sürelerinin göz önüne alınarak, çalışmalarının stok düzeyleri üzerine kurulduğunda ciro kayıpları olarak, 50’ci haftaya kadar tahmin, 31.470.300 YTL, gerçekleşenin 26.219.859 YTL, eksik bedelin 5.250.441 YTL, 51’ci haftaya kadar tahmin 34.451.400 YTL, gerçekleşenin 28.879.279 YTL, eksiğin 5.572.121 YTL, 52’ci haftaya kadar, tahminin 37.406.350 YTL, gerçekleşen 31.313.180 YTL, eksiğin 6.093.170 YTL olduğu, poliçede muafiyetin yedi gün olarak belirtildiği, bu ilk yedi gün yerine İş durması süresinin yedi gün olarak alındığı, böylece iş durması süresinin dört hafta olunca, bunun dörtte birinin on iki hafta olunca zararın on ikide biri olarak alınmasının öngörüldüğü, sigortalıya ödenmesi gereken tazminatın, brüt kar kaybı, artan işçilik maliyetleri, kazanımlar, toplam zarar, muafiyet sonucunda 50. haftaya göre 1.089.985, 51’ci haftaya kadar 1.150.073, 52. haftaya kadar 1.241.310 olarak hesaplandığı, sigortalı ile ödenebilir tazminat tutarının yuvarlak olarak 1.200.000 Euro olması hususunda mutabık kalındığı, bunun da olağan satış faaliyetine 51’ci hafta ortasına varıldığı anlamına geldiği bunun gerçekçi olarak asgari iş durma süresinin sonu olduğunun belirtildiği, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalı ….A.Ş şirketine 1.200.000.00 Euro kar kaybına dair hasar bedelini ödediği, ibraname, mutabakatname ve tazminat makbuzu ile ödediği tazminat miktarı kadar davacı sigorta şirketine TTK 1301’nci madde gereğince temlik edildiğinin belirtildiği ve iş bu davanın açıldığı, 06.10.2006 tarihli Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporunda, bina içinde bulunan mobilya ve ev aksesuarlarının, binanın konstrüksiyon yapısının tamamen yandığı, bina sahibinin …, kiracının …. A.Ş, içeride bulunan mamüllerin adına stoklandığı beyan edilen firmanın … A.Ş olduğu, yangının çıkış nedeninin tespit edilemediğinin belirtildiği, soruşturmanın faili meçhul olarak yürütüldüğü, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2006/14023 soruşturma sayılı dosyasında, genel güvenliği taksirle tehlikeye sokma eylemi nedeniyle, 21.12.2006 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, dava dışı sigortalı …. A.Ş talebi ile Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/122 D.İş sayılı dosyada düzenlenen 20.12.2006 tarihli bilirkişi heyet rapor sonucunda, binanın taşıyıcı sistemi ile yan ve çatı kaplamalarının ağır hasar gördüğü, kolon ve makaskardaki betonlar ve demir donatının tamamen özelliğini kaybederek, büyük bir kısımda kırılma ve çökmeler meydana geldiğinden depo binasının tamamen hasarlı olup kullanılamaz durumda olduğu, yangın yerinde hızlandırıcı, parlayıcı, patlayıcı ve yangın çıkarıcı molotof kokteyli iz ve emareleri ile yangının meydana gelmesinde kasıtla ilgili herhangi bir bulguya rastlanmadığından şüpheli yangın sınıfına girmediğinin anlaşıldığı, yangının çıkışında kesin bulguların ve verilerin belirgin olmadığı ancak elektrik kablolarında yer yer deformasyon olmasının tespiti nedeniyle yangının çıkış nedeninin depoya girişe göre, sağ taraftaki giriş kapısının yanında bulunan elektrik panosundaki kablo bağlantı yerlerinde veya kablo izolelerinde meydana gelen ark veya şerare sonucu elektrik kontağından meydana gelmiş olabileceğinin belirtildiği, davacı ve davalıların tespit yaptırdıkları, davalılardan …. tarafından, davalı ….Ltd Şti hakkında, 20.10.2006 tarihinde, kiralanan yerinin hasar alacağı nedeniyle İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/632 Esas, 2006/724 Karar sayılı dosyasında alacak davası açtığı, mahkemenin 26.12.2006 tarihli kararı ile davanın kira sözleşmesinin devredilmesi nedeniyle pasif husumet yokluğundan reddedildiği, taraflar arasında birden çok uyuşmazlık ve dava olduğu, davalı …. kiraya veren, kiracının … & … Tic.Ltd.Şti, kiralanan şeyin, 8064 metre kare depo + 500 metre kare sığınak / depo olan yerin 01.05.2005 tarihinden başlamak üzere kiralanması amacıyla 5 yıllık kira sözleşmesi yapıldığı, dava dışı sigortalı … A.Ş ile …Ltd.Şti arasında 02.12.2005 tarihinde Depolama ve Dağıtım Sözleşmesi imzalandığı, 1 Nisan 2005 tarihinde Depolama ve Dağıtım Sözleşmesinin, … tarafından tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte … A.Ş ‘ye devredildiği, devir sözleşmesinde, dava dışı sigortalınında devre muvafakat eden olarak yer aldığı, davalı sigorta şirketinin, davalı … ..A.Ş ‘nin sigorta şirketi olduğu, poliçenin 3. şahıs ve ürün sorumluluk sigortası olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında, kira sözleşmesi, depolama ve dağıtım sözleşmesi, devir sözleşmesi, şirketlerin ünvan değişiklikleri, soruşturma dosyası, yangının meydana geldiği depo, yaptırılan tespit dosyaları, hukuki uyuşmazlıklarının varlığı konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık, dava dışı sigortalının ürünlerinin depolandığı depoda çıkan yangın nedeniyle kar kaybı zararının olup olmadığı, bu kapsamda davacı sigorta şirketinin, poliçe ve ayrıca temlik alan sıfatı ile sigortalıya ödemiş olduğu kar kaybı hasar bedelini davalılardan talep hakkının olup olmadığı, mahkemece bu konuda alınan bilirkişi raporunun yeterli olup olmadığıdır. 14.06.2010 tarihinde talimat yolu ile keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.26.01.2011 tarihli bilirkişi heyet raporunda, sonuç olarak, davalı ….A.Ş nin (eski ünvanı ….A.Ş ) ilgili yönetmeliklere göre yapılmamış, ruhsatsız ve yapı kullanma izni alınmamış binayı depo olarak kullandığı ve deponun enerji ihtiyacını bitişikte bulunan … A.Ş ‘den usulsüz olarak sağladığı, kira kontratında, mecura ait yapı kullanma izin belgesi alınması koşuluna bağlı olarak işyeri ruhsatı alma sorumluluğu kiracıda denilmiş olmasına rağmen davalı kiracının diğer davalı bina sahibinden iskan ruhsatını talep etmiş olduğuna ilişkin herhangi bir yazılı belgeye dosyada rastlanmadığı, kiracının su elektrik sözleşmelerini yapmamış olduğunun anlaşılması, itfaiye ruhsatı alındığına ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin tespit edilememesi, yangının başlangıç safhasında yangının söndürülmesi için gerekli yangın yağmurlama sisteminin çalıştırılmış olduğuna ve / veya diğer yangın söndürme müdahalelerinin yapılmış olduğuna İlişkin herhangi bir bilgi ve belgeye dosyada rastlanmamış olması nedeniyle %60 kusurlu olduğu, davalı … A.Ş ‘nin olayla ilgili olarak herhangi bir sorumluluğunu kanıtlayacak bir belgenin dosyada yer almadığı, davalı bina sahibi … yanan depoyu kaçak ve ruhsatsız olarak inşa ettiği, binayı yapım tarihindeki imar yönetmeliklerine ve 2002/4390 sayılı yangın yönetmeliğine göre inşa etmediği, binayı inşa ederken muhtemelen ruhsat alınmadığı için şantiye elektriği müracatına ait bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, kaçak olarak yapılan binayı kiraya verdiği, kira sözleşmesine göre alınması gereken yapı kullanma iznini almadığı anlaşıldığından %20 kusurlu olduğu, yapı tatil tutanaklı binanın tamamlanmasına göz yuman ilgili belediyenin %20 kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketinin, sigortalısının meydana gelen kar kaybını tespit etmek amacıyla … Ltd.Şti ‘ni görevlendirdiği ve adı geçen şirketin kar kaybını 1.200.000 Euro (2.188.320 TL ) olarak tespit ettiği ve sigorta şirketinin kar kaybından doğan zararını sigortalısına ödediği, ancak yangının, poliçede kayıtlı riziko adresinde meydana gelmediği, yangın poliçesi genel şartları gereği, yangının poliçe adresinde çıkmış olsa idi diğer poliçe şartlarının da dikkate alınarak kar kaybından dolayı sigortalıya bir tazminat ödenmesinin mümkün olabileceği belirtilmiştir. 02.02.2011 tarihli ayrık raporda sonuç olarak, davalı ….A.Ş ‘nin %100 kusurlu olduğu, davalı … A.Ş ‘nin herhangi bir kusurunun olmadığı, davalı … herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı şirketin rücu imkanına sahip bulunmadığı, yangının meydana gelmesinde kiracının kusurlu ve sorumlu bulunması, kiracının ise sigorta ettiren konumunda bulunması nedeniyle davalılara başvurulmasının hukuken imkan dahilinde olmadığı belirtilmiştir. 04.03.2013 tarihli bilirkişi heyet raporunda, davacı sigorta şirketinin firmaya ödenen tazminat bedellerine ilişkin detayların tespit edildiği, hasar bedelinin tamamen ödenmiş olduğunun anlaşıldığı, ayrıca hasar miktarının kayıtlarla uygunluğunun tespiti amacıyla olay tarihinden önceki mal hareketleri ve kaydi stok miktarları ile bir önceki dönem sonu maliyet hareketlerinin incelendiği, görüleceği üzere şirketin 05.10.2006 tarihli mobilya stokları kaydi olarak 29.735.788,70 TL olduğu, diğer kayıtlarla birbirini teyit ettiği, ekspertiz raporunun ekli listesindeki yazılı emtiaların ekonomik değerini kaybettiğinden geriye kalan mobilya demir aksamına ait hurdaların değer takdirine esas olmak üzere bugünkü hurda değerinin 6.381,00 TL olduğu, dosyada yer alan verilerden hareketle davacı şirketin sigortalısının kayıtlarından hasara uğrayan mal bedelleri defter değerinin 6.665.992,69 TL olduğu, ayrıca bu mal bedeline tekabül eden KDV miktarının 1.862.742,00 TL olduğu, Aralık 2008 KDV Beyannamesinde beyan edilerek mahsuben ödendiğinin anlaşıldığı belirtilmiştir. 26.10.2015 tarihli, S.M.Mali Müşavir, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler, İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyelerinden oluşan, bilirkişi heyet raporunda, görev tanımı doğrultusunda incelemenin, tüm dosya kapsamı ve dava dışı … A.Ş şirket merkezinde sunmuş olduğu yasal ticari defter ve kayıtları ile dayanak olarak hazırlanan CD verileri üzerinde gerçekleştirildiği, dava dışı sigortalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ticari defterlerin incelenmesinde, davacı sigorta şirketi tarafından ekspertiz raporunda kar kaybı tutarı olarak tespit edilen 1.200.000 Euro karşılığı olarak ödenen 2.175.960 TL ‘nin yasal ticari defter kayıtlarına 25.04.2007 tarihinde kaydedildiğinin tespit edildiği, davacı tarafından dava dışı … A.Ş adına 22.04.2006 – 22.04.2007 dönemlerini kapsayan 25.000.000 Euro bedelli kar kaybı teminatı verdiği, sonuç olarak, 3 nolu davalı … A.Ş ‘nin 2 nolu davalı … ‘in sorumluluk sigortacısı olması nedeniyle poliçede yazılı teminat limitine kadar sorumlu olabileceği, sigorta poliçesi kapsamında yangına bağlı kar kaybı sigortası ile bir ticari faaliyetin yürütülmesinde kullanılan taşınır ve taşınmaz değerlerde, bir yangın sigorta sözleşmesi kapsamında teminat altına alınan risklerin gerçekleşmesi ile ortaya çıkan hasar ve kayıplar sonucu, ticari faaliyetin kısmen veya tamamen durması veya aksaması nedeniyle oluşan kar kayıplarının sigortacı tarafından poliçede belirtilen sigorta bedeline kadar teminat altına alındığı, sigortacının kar kaybı sigortası kapsamında ödeme yapması için, sigortalının ticari faaliyeti yürütürken kullandığı bina, makine, donanım, demirbaş ve emtianın geçerli bir yangın sigorta sözleşmesinin teminat altına aldığı risklerin gerçekleşmesi sonucu hasara uğraması ve meydana gelen zararların ilgili sigortacı tarafından tazmin edilmiş ve sorumluluğunun kabul edilmiş olmasının olmasının şart olduğu, bu sigortanın uygulanmasında ticari faaliyetin, kazanç sağlamak amacıyla yürütülen her türlü faaliyet olarak, kar kaybı hesabında ise ticari faaliyetinin durması ya da aksaması sonucunda tazminat süresi içinde kalmak kaydıyla, ciroda meydana gelen azalmadan ve bu azalmayı önlemeye yönelik İşletme maliyetindeki artıştan kaynaklanan brüt kar kaybının hesaplanmasının gerektiği, sözleşmede sigortalının ticari faaliyetinin özelliği gereği ayrı bir hesap tarzı belirtilmedikçe ve tanımlama yapılmadıkça sigorta tazminatının, cirodaki azalma ve iş maliyetindeki artış sonucu ortaya çıkan brüt kar kaybından, tazminat süresi içinde brüt kardan ödenmesi gereken, ancak hasar nedeniyle ödenmeyen veya tasarruf edilen işletme giderlerinin düşülerek hesaplanacağı, cirodaki azalma sonucu meydana gelen brüt kar kaybının, brüt kar oranının tazminat süresi içinde ve hasar sebebiyle azalmış olan ciro miktarına ( Standart ciro İle elde edilen ciro arasındaki farka ) uygulanmasından elde edilen miktar olduğu, kar kaybı sigortası ile işletmenin uğradığı kar kaybının teminat altına alındığından hasara uğrayan emtianın satılamaması nedeniyle işletmenin uğrayacağı kar kaybının teminat altına alındığı, yangında zayi olan emtiaların, dava dışı sigortalı … A.Ş ‘nin riziko adresi olarak gösterilen Ümraniye ‘de bulunan … mağazada satışa sunulamaması ve dolayısıyla satılamaması nedeniyle dava dışı … A.Ş ‘nin uğradığı fiili kar kaybı zararının tespit edilmesi gerektiği, poliçede riziko yerinin dava dışı lehtar … A.Ş ‘nin Ümraniye … Mağazasına Mal temin eden depo olduğu, yangın yeri olan depoda, dava dışı … A.Ş tarafından toptan veya perakende satışın yapılmadığı, satışların …. Ümraniye Mağazasında yapıldığı, meydana gelen yangın sonrasında dava dışı … A.Ş ‘nin Ümraniye Mağazasında faaliyet ve satışların devam ettiği, 05.10. 2006 tarihinde meydana gelen yangında depoda bulunduğu varsayılan 9-10 bin çeşit üründen sadece 1110 çeşit ürünün hasar gördüğü dikkate alındığında satışa sunulamayacak ürünlerin 1110 çeşit ile sınırlı kalacağını, yangın anında yangına maruz kalan 1110 çeşit ürünün satış mağazasında satışa hazır bulunanların ( depoda olmayan ) da ayrıca dikkate alınması gerektiği, dava dışı şirketin fiili kar kaybı hesabının işletmenin tüm alım satım işlemleri üzerinden değil, sadece yangından zayi olan ürünlerin … mağazasında satılamaması nedeniyle uğranılan kar kaybından oluşması gerektiği, brüt kar kaybı hesabının, net satışlar, (-) satışların maliyeti = brüt kar formülünden hareketle yapılabilmesi için yangında zayi olan ürünlerin, yangından önceki ve sonraki en az 1 yıllık hareketlerinin ürün bazında ve KDV hariç olmak üzere ilgili verilerin sunulması gerektiği, kar kaybı talebi ile ilgili olarak sadece eksper raporu sunulduğu, açıklamalar kapsamında herhangi bir dayanağın dosya kapsamına sunulmadığı, dava dışı şirket merkezinde yapılan defter incelemesini takiben dava dışı şirket tarafından hazırlanarak gönderilen CD içindeki verilerin kar kaybı hesabında dayanak olabilecek bilgileri kapsamadığının görüldüğünü, veri kısıtlamaları çerçevesinde davacının kar kaybı talebine İlişkin olarak analitik değerlendirmeye elverişli bir hesaplama yapılmasının finansal yönden olanaklı bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı vekili 11.11.2015 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde, aleyhe kısımları kabul etmediklerini, kar kaybı hesabı için dosyada ekli klasörler halinde birçok delil olmasına rağmen, delil olmadığı için hesabın yapılamadığına ilişkin kanaate tümüyle itiraz ettiklerini, dosyanın tefrikinden önce emtia hasarı nasıl hesap edildi ise hasara uğrayan emtianın kar kaybının da hesap edileceğinin açık olduğunu, delillerin dosyada mevcut olduğunu, 775 esas sayılı dosyaya sunulan stok kayıtlarının tekrar mahkemeye sunacaklarını süre talep ettiklerini, dosyanın tüm ekleri ile birlikte, eksiksiz olarak tayin edilecek yeni bir hesap bilirkişi heyetine teslimini talep etmiştir. 18.11.2016 tarihli bilirkişi ek raporunda, davacı vekilinin itiraz dilekçesi, kök rapordaki değerlendirmeler tekrar edilerek kök rapordaki değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik olmadığı, davacı vekilinin itirazları ve görev çerçevesinde yeniden yapılan inceleme ve değerlendirmelerde riziko yerinin dava dışı … A.Ş ‘nin Ümraniye … Mağazası, yangının mağazaya mal sağlayan depoda meydana geldiği, depoda, toptan veya perakende satış yapılmadığı, sigortalının mağazadaki faaliyetinin durmadığı, satışlarının devam ettiği, kar kaybının tüm ürünleri değil sadece hasara uğrayan 1110 adet ürünü kapsaması gerektiği, kar kaybının hasara uğradığı iddia edilen ürünlerin satışa sunulamaması nedeniyle oluşan satış kayıplarını içermesi gerektiği, hasara uğradığı iddia edilen 1110 adet ürünle ilgili olarak davacı tarafından dosyalara sunulan ve CD içeriğinde yer alan stok bilgilerine miktar hareketleri çalışmasının yapılmış olduğu, yapılan çalışmalar sonucunda oluşturulan tablo hareketleri ve 05.10.2006 yangın tarihi birlikte analize tabi tutulduğunda, yangın öncesi envanterinde (30.09.2006) yer alan ürünlerin, yangın sonrası (05.10.2006) satışlarının yapıldığı, yangın sonrası ilgili dönemlerde ürün tedarik edilebildiği, yangından sonraki her zaman için satılabilir stokların olduğu, karşılanamayan taleplerle ilgili olarak herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada yer almadığı, hasara uğrayan ürünlerde meydana geldiği iddia edilen ürünlerdeki ciro kayıplarının, doğrudan yangından kaynaklandığının söylenmesinin güç olduğu gibi stok yönetimi süreçlerine bağlı hangi faktörler ya da pazarlama politikalarına dayalı nedenler olup olmadığı hususların ise belirsiz bulunduğu belirtilerek, yangında hasara uğrayan ürünlerin yangın öncesi ve sonrası stok hareketleri tablosu, ayrı ayrı ve yaklaşık 17 sayfa halinde düzenlenerek sonuç olarak, hasara uğrayan ürünlere bağlı olarak şirketin kar kaybı oluştuğundan söz edebilmenin, gerek dava dosya kapsamından, gerekse de düzenlenen stok hareketleri analizi çerçevesinde olanaklı bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı vekili, ek rapora karşı istinaf nedenlerine benzer sebeplerle itiraz ederek, dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi İle ciro kaybının ve doğal sonucu olan kar kaybının hesaplanmasını talep etmiştir. Mahkemece rapora ve ek rapora göre davanın reddine karar verilmiştir. Bilirkişi heyet raporu, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. 6102 sayılı TTK ‘nun 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir.Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. ‘nci maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür. Diğer taraftan davacı sigorta şirketine alacak bedelinin sigortalı tarafından temlik edilmesi halinde de aynı şekilde davacı şirketin rizikodan dolayı kar kaybı zararına uğradığını ispat etmesi gerekecektir. Somut davada, poliçede riziko adresi dava dışı sigortalı şirketin mağazası iken hasara konu yangın ürünlerin muhafaza edildiği depoda meydana gelmiştir. Bilirkişi rapor ve ek raporunda, iktisadi ve finansal anlamda kar kaybı zararı ayrıntılı şekilde açıklandıktan sonra dava konusu olay değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, yangın öncesi envanterde bulunan ürünlerin satıldığı, diğer yandan özellikle hesapta dikkate alınması gereken yangında hasara uğrayan ürünlerin satışa sunulduğu ve satılamadığına dair bir delil sunulamadığı gibi şirketin stok hareketleri ayrıntılı olarak analiz edilmesine rağmen kar kaybı oluştuğundan söz edilemeyeceği belirtilmiştir. Yangın neticesinde, kar kaybı zararının meydana geldiği usülüne uygun delillerle ispat edilemediğinden ve hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek rapor ise dosya kapsamına, uygun, yeterli ve gerekçeli olduğundan davacı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Açıklanan nedenlerle ve özellikle kar kaybı zararının şartları, söz konusu şartları somut davada delillere göre bilimsel anlamda değerlendiren bilirkişi rapor ve ek raporu, hasar tarihinden sonra dava dışı sigortalının faaliyetine devam etmesi, stok hareketleri analizi çerçevesinde kar kaybı zararının olanaklı olmadığına dair tespitler neticesinde, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/63 Esas, 2017/809 Karar ve 30.11.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 253,20 TL harçtan, davacının peşin olarak yatırdığı 134,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 119,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/03/2021