Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1127 E. 2018/1109 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1127 Esas
KARAR NO : 2018/1109
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/230 Esas
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN
KAYNAKLANAN
KARAR TARİHİ : 20/06/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı iflas yoluyla takibe davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/450 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece 07/06/2017 tarih ve 2014/450 Esas 2017/592 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve davacı şirketin iflasına karar verildiği, kararın davalı tarafça 09/10/2017 tarihli dilekçe ile istinaf edildiği, istinaf başvurusu üzerine Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda HMK 353/1.a.6 maddesi geregince davalı vekiline depo emri kararının usule uygun tebliğ edilmemiş olması gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ve yeniden yargılama için dosyanın mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmiş dosya mahkemesine geri gönderilmiş ve mahkemece yeniden esas numarası verilerek yargılama yapılmaya başlanmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı şirket hakkındaki iflas kararının kaldırılması üzerine ilk derece mahkemesinin 07/03/2018 tarihli yazısı ile iflas dosyasının açıldığı Bakırköy .. İcra Dairesine yazı yazılarak Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasında yürütülen iflas işlemlerine ilişkin olarak dairemizin yukarıda belirtilen kararı bildirilmiş, bunun üzerine Bakırköy … İcra Dairesince, …sayılı dosyasından İİK 164. maddesi gereğince iflas dosyasında uygulanan tedbirlerin devam edip etmediği hususu ilk derece mahkemesinden sorulmuş ve ilk derece mahkemesi, 09/03/2018 tarih 2018/230 esas sayılı ara kararı ile, davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı iflas dosyasından konulmuş olan tedbirlerin aynen devamına dair karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili 14/03/2018 tarihli dilekçesi ile, mahkemenin yukarıda anılan 09/03/2018 tarihli ara kararına, İİK 164/4 maddesine göre borçlunun malları üzerindeki tedbirlerin devamına karar verilebileceği, iflas dosyasında yürütülen tedbirlerin ise hak ve alacakları üzerindeki tedbirleri de kapsadığı, bu nedenle mahkemece tüm tedbirlerin aynen devamına şeklindeki kararının yasaya aykırı, infaz kabiliyetinin de imkansız olduğu, gerekçesi ile itiraz etmiş, mahkemece davalının itirazı 19/03/2018 tarihli ara kararla redde- dilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili mahkemece itirazın reddi üzerine 15/03/2018 tarihli istinaf dilekçesini sunmuş olup, istinaf sebepleri olarak ;
1-2004 sayılı İcra İflas Kanunun 164/4 maddesine göre “Bölge Adliye Mahkemesince İflas kararı kaldırılırsa, borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder, şu kadar ki Ticaret Mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.” düzenlemesi bulunduğu, bu maddede bahsi geçen tedbirlerin yanlızca borçlunun malları üzerindeki tedbirlerden ibaret olduğu, iflas dosyasında iflas kararı gereği sadece mallar üzerinde değil hak ve alacaklar üzerinde de tedbir konulduğu mahkemece, iflas dosyasındaki tüm tedbirlerin devamına dair kararının bu nedenle eksik ve yanlış olduğu,
2-Bölge Adliye Mahkemesince iflas kararı kaldırıldığından İİK 164 maddesinde belirtilen ve borçlunun malları üzerindeki tedbirleri hakkında Asliye Ticaret Mahkemesinin karar verebileceği, hak ve alacaklar üzerinde iflas kararı kaldırıldığı için tedbir kalamayacağı, zira iflas kararının kaldırılması ile borçlu şirketin ticari faaliyetlerine devam edebileceği, fakat hak ve alacaklar üzerinde tedbir olması halinde hiçbir faaliyetine devam edemeyeceği ve ileride telafisi imkansız zararlara yol açabileceği,
3-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin iflas kararını kaldırdığına göre, müvekkil şirketin eski halini aldığı, iflas dosyasının da fiziksel olarak halihazırda kapanmış durumda olduğu, iflasın kalkmış olmasının sonuçlarının, güncel durumun iflastan önceki haline dönmesi yani, borçlu şirketin faaliyetlerine devam edebilmesi, ticari işlerini yürütebilmesi, ihalelere girip yeni işler alabilmesi, yeni iş ve hizmet anlaşmaları yapabilmesi şeklinde olduğu, ancak mahkemenin söz konusu tedbir kararının müvekkili şirketin bu eylemlerini kısıtladığı, bu nedenle davanın esasını çözümleyecek şekilde ihtiyati tedbir niteliğindeki mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Yukarıda açıklandığı üzere somut olayda, Dairemizce, ilk derece mahkemesince verilen iflas kararının kaldırılması üzerine, ilk derece mahkemesince, iflas işlemlerinin yürütüldüğü Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı iflas dosyasına Bölge Adliye Mahkemesince İflas kararının kaldırıldığı bilgisinin verildiği, bunun üzerine icra müdürlüğünce iflas kararı üzerine oluşturulan iflas dosyasında yürütülen ihtiyati tedbirlerin İİK 164. Maddesi uyarınca devam edip etmediğini ilk derece mahkemesine sorulduğu, mahkemece 09/03/2018 tarihli karar ile iflas müdürlüğünce konulan tedbirlerin aynen devamına karar verildiği, davalı tarafça bu ara karara itiraz edildiği ve itirazın reddedildiği anlaşılmaktadır.
İİK 164/3-4.m.” İflas kararına karşı kanun yoluna başvurulması, iflasın ilanına ve masanın teşkiline mani değildir. Yalnız ikinci alacaklılar toplantısı, iflas kararı kesinleşmedikçe yapılamaz,
Bölge adliye mahkemesince iflas kararı kaldırılırsa, borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.”
İstinafa konu tedbirler incelendiğinde, tedbirlerin, ilk derece mahkemesince iflas kararı verilmesi ve iflas kararının iflas müdürlüğüne bildirilmesi nedeni ile iflas müdürlüğünün iflas kararı üzerine İİK’nın “İflasın Tasfiyesi” başlığı altında bulunan 208 ve 210 maddeleri gereğince ve iflasın açılmasına bağlı olarak resen başlattığı tasfiye işlemleri çerçevesinde, müflisin mallarının muhafazası için gerekli tedbirler ile müflise ait iş yeri, eşya deposu ve bunlar gibi yerlerin kapanması mühürlenmesi ya da, iflas masasının kontrolü altına alınması şeklinde olup, bu işlemler İİK 164 maddesinde belirtilen tedbirlerden olmadığı gibi, bütün olarak uygulanması halinde, şirketin tüm faaliyetlerinin sona erdirilmesi sonucunu doğuracağı açıktır.
Oysa, iflas kararına bağlı olarak, iflas idaresince resen bu önlemler ve işlemlerin yürütülmesi, iflas halinin devamı süresince mümkün olacak iken, iflasın kaldırılması halinde, iflasın, tüm sonuçları ile birlikte ortadan kalkacağı ve hakkında iflas kararı verilen şirket, iflasın kaldırılması ile iflas öncesi duruma geçeceğinden, bu tasfiye işlemlerinin sona erdirilmesi, tedbirlerin de gözden geçirilmesi ve gerekirse tamamen kaldırılması gerekecektir. Zira yukarıda da açıklandığı üzere iflasın kaldırılmasına rağmen, iflas müdürlüğünce İİK 208 ve 210 maddeleri uyarınca gerçekleştirilen muamelelerin uygulanmaya devam edilmesi halinde, şirketin hiçbir faaliyeti mümkün olmayacağından, iflas kararının kaldırılmasının bir anlamı da olmayacaktır. Bu nedenle, iflasın kalkması halinde, mahkemece, iflas idaresince alınan tedbirlerin, iflas kararının kaldırılması ile şirketin iflas öncesine dönecek şekilde ve faaliyetlerini imkan verecek ölçüde yeniden değerlendirilmesi, İİK 164 maddesi uyarınca şirket malları üzerinde, gerekli gördüğü takdirde, şirketin ticari faaliyetini engellemeyecek şekilde tedbir kararı alması veya devamına karar vermesi gerekmektedir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesi, 19/03/2018 tarihli ara kararı ile, Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı iflas dosyasında alınmış olan tüm tedbirlerin aynen devamına şeklinde verdiği karar, dairemizce davalı şirket hakkında iflas kararı kaldırılmış olmasına rağmen, tüm ticari faaliyetlerini engelleyecek mahiyette ve şirket hakkında verilen iflas kararı devam ediyormuşcasına sonuç doğurucu nitelikte olup, İİK 164 maddesinin amacına aykırı bir nitelik arzetmektedir.
Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusu haklı görüldü- ğünden, ilk derece mahkemesinin 19/03/2018 tarihli ara kararının kaldırılmasına, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı iflas dosyasında İİK 208 ve 210 maddesine göre başlattığı tasfiye işlemlerinin sona erdirilmesine, mevcut tedbir olması halinde mahkemece değerlendirme yapılarak hangi tedbirlerin devam edeceğinin açık ve anlaşılır bir şekilde belirtilerek yeninden karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/230 Esas sayılı 09/03/2018 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı iflas dosyasında İİK 208 ve 210 maddesine göre başlattığı tasfiye işlemlerinin İİK 40 maddesi uyarınca sona erdirilmesine,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Ara karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 98,10 TL olmak üzere toplam 153,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, adı geçen davalı tarafça peşin olarak yatırılan fazlaya ilişkin harçların talep halinde iadesine,
5- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a/6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/06/2018