Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1122 E. 2018/1199 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1122 Esas
KARAR NO : 2018/1199
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2017
NUMARASI : 2015/378 E. 2017/918 K.
DAVA : ALACAK (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/07/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak müvekkiliyle davalılar arasında imzalanan 15/09/2000 ve 28/07/2000 tarihli sözleşmelerden kaynaklanan alacakları ile ekipman ekstra ürünler için yapılan 52.000 DM’in şimdilik 2.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği 28/07/2000 tarihli protokol ve 15/09/2000 tarihli protokolun dosyaya ibraz edilmediğini, 3.kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olup Borçlar Hukuku’nun özel hükümleri açısındam eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davanın ikame edildiği tarih itibariyle zamanaşımına uğradığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi;Davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf taleplerinde;
Yerel mahkemede görülmekte olan davalarında fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak müvekkili ile davalı … .Tur.Tic.Ltd arasında ve yine müvekkili ile davalı … arasında düzenlenip imzalanan 15.09.2000 ve 28.07.2000 sözleşmelerden kaynaklanan alacakları ile ekipman ekstra ürünleri için yapılan 52.000.- DM. Alacaklarının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili talebiyle dava açtıklarını, her ne kadar borcun doğumu 15.09.2000 ve 28.07.2000 yıllarına ait olsa da müvekkilinin bu alacağını, borcuna karşılık …’a 06.02.2013 tarihinde temlik ettiğini, ancak daha sonra müvekkilinin …’a olan borcunu ödeyerek 06.05.2005 tarihinde temliknameyi fesh ettiğini, yerel mahkemece protokolün eser sözleşmesi olarak değerlendirilerek davalarını usul yönünden reddettiğini, davanın konusunun eser sözleşmesi değil, alacak davası olduğunu, alacak davalarınında 10. Yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davanın zamanaşımına uğramadığını zira müvekkilinin dava konusu alacağını 2005 yılında temlik almış olup zamanaşımının başlangıcının müvekkili açısından 2005 yılı olarak kabul edilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin 21.11.2017 tarih 2017/378 E. 2017/918 K. Sayılı kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi davalı tarafa 09/04/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, alacak davası olup, taraflar arasında imzalanan 15/09/2000 ve 28/07/2000 tarihli sözleşmelerden kaynaklanan alacakları bulunduğunu zira dava dışı …’in protokollere konu konserleri iptal etmesi nedeniyle yapılan masraflar ve bir takım ödemelerin tahsili talep ve edilmiş, mahkemece davaya konu protokollerin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu kabul edilerek 5 yıllık süre içerisinde talep edilmediğinden davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar vermiş, hüküm yukarıdaki gerekçelerle davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı taraf her ne kadar davanın konusunun eser sözleşmesi değil, alacak davası olduğunu, alacak davalarınında 10. Yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davanın zamanaşımına uğramadığını zira müvekkilinin dava konusu alacağını 2005 yılında temlik almış olup zamanaşımının başlangıcının müvekkili açısından 2005 yılı olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de temlik sözleşmesinin dava zamanaşımını kesen veya durduran sebeplerden kabul edilemeyeceği, zamanaşımı süresinin hesabına bir etkisinin olmadığı, protokol ve noter ihtar tarihleri üzerinden yaklaşık 15 yıl sürenin geçtiği, yerel mahkemenin davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun, 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/07/2018