Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1120 Esas
KARAR NO : 2019/257
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/01/2018
NUMARASI : 2017/888 Esas 2018/20 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işlettiği köprü ve otoyoldan davalıya ait aracın ihlalli geçiş yaptığını, yasal süre içerisinde geçiş ücretinin ödenmemesi nedeniyle Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı aracın dava dışı … İnşaat Akaryakıt ve Ticaret Limited Şirketine finansal kiralama sözleşmesi ile kiralandığını, finansal kiralama sözleşmesi ile satılan araçlarda işletenin kiralayan olduğunu belirterek husumet itirazında bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi kararında özetle; ihlali yapan aracın finansal kiralama sözleşmesiyle dava dışı farklı bir şirkete kiralandığı, davalının bu davada taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesi ile davacının davasını husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 15/02/2018 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
Mahkeme kararının 6001 sayılı yasanın 30/5 maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiği, zira maddede ” 4046, 3465 ve 3996 sayılı Kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin 10 katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir” şeklinde düzenleme yapıldığı, bu düzenlemeye göre davacı şirketin tek muhatabının araç sahipleri olduğu, müvekkili şirketin geçiş yapan araçların kiralanmış olup olmadığı hakkında herhangi bir araştırma yapma yükümlülüğü bulunmadığı gibi araç sürücülerinin kimlik tespitini yapması hukuken de mümkün olmadığı, sorumluluğun araç sahibi olarak davalıya ait olduğu, bu nedenle mahkemece davanın husumetten reddinin yerinde olmadığı ve kararın kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş olup, mahkemece davacı vekilinin bu istinaf başvurusunun 14/03/2018 tarihli karar ile HMK 346 maddesi uyarınca mahkeme kararının miktar itibariyle kesin olması nedeni ile reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince istinaf başvurusunun reddine ilişkin bu karar davacı şirket vekilince 27/03/208 havale tarihli istinaf dilekçesi ile istinaf edilmiştir. Davacı vekili bu istinaf dilekçesinde özetle, HMK’ nın 341/2 maddesi ile getirilen sınırlamanın esasa ilişkin verilen nihai kararlara ait olup eldeki davada esasa girilmeksizin husumet nedeni ile usulden reddedildiğinden mahkeme ilk kararına ilişkin istinaf yolunun açık olması gerektiği, aksi takdirde müvekkili şirketin hak arama özgürlüğünün kısıtlanacağı ileri sürülerek ilk derece mahkemesinin istinaf isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve istinaf başvurusunun incelenmesi gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava, köprü ve otoyol geçiş ücret bedelinin tahsiline dair takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, dava konusu miktar 41,55 TL geçiş ücreti ve 415,50 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 457,05 TL ‘ ye ilişkindir.
2018 yılı itibariyle istinaf edilebilir sınır 3.560,00 TL olup, istinafa konu edilen miktarın 415,50 olması nedeni ile 05.01.2018 tarihli karar kesin niteliktedir. HMK ‘ nın 346. Maddesi gereğince, kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili, aynı yasanın 352.maddesi gereğince de istinaf mahkemesince bir karar verilmesi mümkündür.Bu yasal düzenlemeler karşısında, yasa yolu başvurusuna konu edilen kararın hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeni ile istinafı kabil bir karar olmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesince istinaf isteminin reddine dair verilen 14.03.2018 tarihli karar usul yönünden hukuka uygundur.Her ne kadar davacı vekili,7/03/208 havale tarihli istinaf dilekçesinde, HMK’ nın 341/2 maddesi ile getirilen sınırlamanın esasa ilişkin verilen nihai kararlara ait olduğu ileri sürülmüşse de, söz konusu maddede, kesinlik sınırı altında bulunan davalarda verilen kararın usul yada esas yönünden olup olmadığına ilişkin bir ayrım yapılmamıştır.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 352.maddesi gereğince kesin olarak reddine karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/888 Esas, 2018/20 Karar sayılı 05/01/2018 tarihli kararı miktar yönünden kesin olup HMK.nun 24/11/2016 Tarih ve 6763 sayılı yasanın 41 maddesi ile değişik 341/2. Maddesine göre istinaf edilemeyecek kararlardan olması sebebiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK 352. Maddesi gereğince REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 32,30 TL ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362 Maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.14/02/2018