Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1105 E. 2021/301 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1105 Esas
KARAR NO : 2021/301
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/02/2018
NUMARASI: 2015/148 Esas, 2018/158 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı acente şirketi arasında yapılan anlaşma gereği, davalı acentenin müşterilerinin müvekkile ait otelde konakladığını, verilen konaklama hizmeti nedeniyle davalının 60.000,00 TL borcu bulunduğunu, borcun bir kısmının ödendiğini, ancak bakiye 25.494,03 TL fatura alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiği belirterek davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; davacının hem konaklayan müşterilerin giriş çıkış tarihlerini, hem de geceleme sayısını yanlış tuttuğunu, hesaplamanın taraflarca mutabık kalınan sundukları listeye göre yapılması gerektiğini, bu listede kaç kişinin hangi tarihlerde kaldığını gösterdiğini, bu listeye göre yapılan hesaplamada müvekkili şirketin davacı şirkete 2.754,03 TL borcu bulunduğunu, ancak davacının her 30 gecelik konaklama için 1 sng odanın ücretsiz verileceği taahhüdünde bulunduğunu, ücretsiz odalar mahsup edildiğinde, tam aksine müvekkilinin davalıdan 3.516,66 TL alacağı bulunduğunu, davacının takipte kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini ve davacının alacağın % 20’si tutarında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 25.494,03 TL alacağı bulunduğu, davalı defterlerine göre ise davacının 2.754,03 TL alacağı olduğu, defterler arasındaki farkın, davalı defterlerine kaydedilmeyen 11/07/2014 tarih ve 22.740,00 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, davacının takibin dayanağı fatura konusu konaklama hizmeti verdiğini ispatlaması gerektiği, davacının sunduğu delillerin konaklayan misafirlerin kaç kişi olduğu ve geceleme sayılarına ulaşmakta kullanabilecek doğru evraklar olmadığı, maille 30 gece konaklama için 1 single odanın ücretsiz verileceği teklif edilmişse de, bu hususun sözleşmede yer almadığı gibi ertesi gün davalı acenteye verilen bu haktan vazgeçildiği, buna göre davacının takip tarihi itibarıyla taraf defterlerine kayıtlı 2.754,03 TL alacağı bulunduğu, bakiye alacağın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 2.754,03 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazla talebin reddine, alacak likit olduğundan davalının 2.754,03 TL alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine, reddedilen kısım yönünden davacının takipte kötüniyetli olduğunu gösterir delil bulunmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf talebinde; otelin genel işleyişi bakımından, acentalar ile ilişkilerinde grupların listelerinin e-posta ile onay verilmesi ile müşterilerin otele girişinin yapıldığını, her bir müşteri için ayrı ayrı konaklama belgesi tutulmamasının, müvekkilinin konaklama hizmeti vermediği anlamına gelmediğini, sundukları noter tasdikli konaklayanlar listesi ile emniyet bildirimlerinde, müşterilerin otelde kalıp kalmadığının tespit edilebileceğini, ancak deliller incelenmeden karar verildiğini, kaldı ki birçok müşteriye ait imzalı formları da sunduklarını, bilirkişi raporuna göre davalı defterlerinin delil vasfında olmadığını, 11/07/2014 tarih ve 22.740,00 TL bedelli faturanın davalıya kargo ile teslim edildiğini ve müvekkili şirketin delil vasfında olan defter ve kayıtlarına göre davalıdan 25.494,03 TL alacaklı olduklarını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.Davalı taraf, istinaf talebinin reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı ve istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde Dosya kapsamından, davalı acente müşterilerinin davacıya ait otelde konaklaması hususunda taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunduğu, davacının konaklama hizmeti gereği cari hesap bakiyesi olan 25.494,03 TL alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlattığı, davalının süresinde borca ve ferilerine itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.Mali müşavir bilirkişi raporunda; davacının kendi defterlerine göre davalıdan 25.494,03 TL alacaklı bulunduğu, davalı defterlerine göre davacının alacağının 2.754,03 TL olduğu, aradaki farkın davalı defterlerine kaydedilmeyen 11/07/2014 tarih ve 22.740,00 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, konaklayan kişi sayısı ve hesabında iki tarafın sunduğu listelerin farklı olduğu, bu konunun uzmanlık alanında bulunmadığı belirtilmiştir. Sektör bilirkişi rapor ve ek raporunda; davacı tarafından sunulan resmi müşteri listesi ve polis raporunun tüm otel müşterilerini yansıttığı, bunlar içerisinde hangilerinin davalı acente grubuna girdiğinin tespitinin imkansız olduğu, doğru sonuca ulaşabilmek için grup listesinde belirtilen her bir misafirin konaklama formunun misafir imzalı şekilde sunulması gerektiği, davacı tarafın sunduğu evrakların yetersiz olduğu belirtilmiştir.Mahkemece alınan, farklı turizm sektör ve mali müşavir bilirkişilerin yer aldığı bilirkişi heyeti raporunda; önceki mali müşavir ve sektör bilirkişi raporları doğrultusunda görüş bildirmişlerdir. Mahkemece, davalı defterlerine kayıtlı 2.754,03 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davacı taraf reddedilen miktar yönünden karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.Dava, konaklama hizmeti kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Sadece fatura düzenlenmesi, mal teslimi ya da hizmet alımını kanıtlamayacaktır. Davacının faturaya konu mal teslimini ya da hizmet verildiğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Buna göre, somut olayda davacı, istinaf incelemesine konu 11/07/2014 tarih ve 22.740,00 TL bedelli faturaya dayanak konaklama hizmeti verdiğini kanıtlaması gerekmektedir. Yapılan bilirkişi incelemesine göre, sözkonusu faturanın davalı defterlerine kaydedilmediği anlaşılmaktadır. Davacı, sundukları noter tasdikli konaklayanlar listesi ile emniyet bildirimlerinde, müşterilerin otelde kalıp kalmadığının tespit edileceğini ve fatura konusu konaklama hizmetinin verildiğinin ispatlanacağını ileri sürmüştür. Ancak bilirkişi raporları ve dosya kapsamından, resmi müşteri listesi ve emniyet bildirimlerinin tüm otel müşterilerini yansıttığı, bu belgelerden hangi müşterilerin davalı acenta grubuna dahil olduğunun tespit edilemeyeceği anlaşılmaktadır.Ayrıca davacı taraf, otelin acenteler ile ilişkisindeki işleyişinde, grupların listelerinin e-posta ile onay verilmesi ile müşterilerin otele girişinin yapıldığını beyan etmiş ve her bir müşteri için ayrı ayrı düzenlemesi gereken konaklama belgesini eksik sunmuştur. Ancak davacı tarafından sunulan evrakların otelcilik kuralları gereği yetersiz olduğu, sunulan misafir listeleri ile konaklamanın gerçekleşip gerçekleşmediği ile geceleme ve kişi sayısının otelcilik kuralları gereği sağlıklı olarak hesaplanmasının mümkün olmadığı görüldüğünden, davacı taraf, fatura konusu hizmeti verdiğini kanıtlayamamıştır. Bu nedenle mahkemece, 11/07/2014 tarih ve 22.740,00 TL bedelli faturaya konu alacak yönünden davanın reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle ile ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 134,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.04/03/2021